Avukat Arkadaslara Sorusu Olanlar Buraya Yazabilir


Babanızın sosyal güvenlik kurumundan yardım alabilmeniz için, sağlık yardımı almamanız halinde muhtaç durumda olacağınızın Emekli Sandığınca kabul edilmesi gereklidir. Muhtaçlığın tespitinde varsa aylık geliriniz, sosyal durumunuz değerlendirilir, sizin beyanınıza tabidir ancak bu beyanın yetkili makamlarca da onaylanması gereklidir. Yanlış hatırlamıyorsam muhtardan yapılabilir, tam prosedürü Emekli Sandığından sormanız daha doğru olur
 

3 çocuk ve sizin için toplam 600 civarı bir nafaka çıkar, sizi dövüyorsa hastaneden rapor alıp, tazminat talep edebilirsiniz.
 

Sizi işe başlatmamaları halinde dava açma hakkınız yok, hiçbir işverenin birini işe başlatmaması nedeniyle sorumlu tutulması düşünülemez, ancak banka ile aranızda belli bir tarihte işe başlatılacağınızla ilgili bir sözleşme varsa o zaman bir sorumluluk düşünülebilir, yine aynı şekilde danışmanlık şirketiyle yaptığınız sözleşmeleri de incelemek lazım. Oradaki hükümler önemli.
 

Canım sen boşanma davanı zina nedeniyle açsaydın reddedilirdi çünkü;
Zina sebebi ile boşanma davası açma hakkı iki halde düşer. Bunlardan biri, dava hakkı olan tarafın zina yapan eşini affetmesi, diğeri ise belli süreleri geçmiş olmasıdır.(Medeni Kanun madde 161/1,2)
Medeni kanunumuzun 161/3'e göre,"affeden tarafın dava hakkı yoktur" denmektedir. O hâlde, dava hakkı olan eş zina yapan eşini affederse artık dava hakkı ortadan kalkar Af açık veya örtülü olabilir, fakat mutlaka affeden eşin serbest iradesinin ürünü olmalıdır; yani aldatma veya korkutma yoluyla elde edilmiş olmamalıdır.
Medeni Kanunumuzun 161/2'inci maddesine göre "Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer".
Medeni Kanunumuzun 161'inci maddesinde öngörülen sürelerin geçmesi ile aldatılan eşin şiddetli geçimsizliğe dayanarak bir boşanma davası açması ve geçmiş zina olayını da geçimsizlik nedeni olarak ileri sürmesi mümkündür.

Sen zaten evlilik birliğinin temelinden sasırlması nedeniyle boşanma davası açmışın.Bu halde reddedilmesi(bu 6 aylık süre geçti veya affedilme var gibi nedenlerle)sözkonusu olamaz.a.s.a.s.



 
avukat arkadaşlar benimde bi sorum olucak.eşimin çalıştığı yer aylardır para vermiyo.zaten maaşlarıda elden veriyorlar bordroda yok.bu kanunen yasak değilmi?bu durumda ne yapabiliriz?yardımcı olursanız sevinirim.
 

İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı
MADDE 24. - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
e-işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,



Ücret ve ücretin ödenmesi
Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir
Ücretin gününde ödenmemesi

MADDE 34. - Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.

canım sorunun cevabı bu maddelerde vara.s.
 
Benim durumum sanırım biraz karışık.Konuyu kısaca özetleyeyim.Biz 4 kardeşiz.3 ağabeyim ve ben.Babam vefat etmeden önce ölene kadar bakma sözleşmesi düzenleyerek evleri benim üzerime yaptı.2 yıl sonrada vefat etti.Ancak (1, yıl sonra ölene kadar bakma sözleşmesini yaptıktan) bir dükkan satışı yaptı.Fakat bu arada unutkanlıklar yaşamaya başladı.İşimiz acildi hastahaneye gittik akli dengesi yerinde değildir belgesi aldık vasisi ben oldum.Aradan 2 yıl geçti.Sonra vefat etti.
Daha sonrasında ağabeyimin biri itiraz davası açtı. Şahitler,belgeler ve yaşananlar öyle açıktı ki davaları hep ben kazandım.Sonunda temyize yolladı ağabeyim ve temyiz onun lehine sonçlandı.Bende temyize yolladım ve benim lehime bir sonuç geldi temyizden fakat altında bir notla (isterlerse diğer vasiler yeniden bu konuyla ilgili dava açabilirler) deniyordu.
Davanın açıldığı yer memleketim ve tüm bunlar olalalı 5 yıl oldu.Bir avukat edindim ama aramıyor,ilgisiz.ben arayınca kem küm.Hep şahsi uğraşlarımla iş hakkındaki gelişmeleri takip ediyorum.Şimdi bana bu konuyu söyledi ve kararın bu şekilde geldiğini yani ve 6 aydır ses yok.Ulaşamıyorum da,memleketimede gidemiyorum.Şİmdi bunun zaman aşımı yokmu..?şaşkınım kime danışacağımı bilmiyorum.Ne yapmalıyım onuda bilmiyorum.Yardımcı olursanız,yol gösterirseniz çok mutlu olacağım.Şu an babamın bana bıraktığı o evde yetim yeğenmelri yaşıyor,kiralarıda onların eğitim masraflarına veriyorum ben almıyorum.Aç gözlü ağabeylerim anne ve babama yaptıkları acılar gibi o çocuklarıda oradan atıp,yetimhaneye vermek ve herşeyi almak istiyorlar.Babam bunu bildiği için evleri bana bağışalamıştı.Şimdi ben kazandım diye temyiz geldi tamam ama bu altındaki not yada ibare ne demek oluyor,zaman aşımı yokmu bunun?artık evi satıp Parasını çocuklara bölmek,kendimde sorunsuz yeni bir ev almak istiyorum.
Lütfen yardım edin
 
2 Sene önce Evlendiğim Zaman Bir Magazadan çeyiz Eşyasi Aldim Koltuk Takimi Eşimin Adina Senet Yapildi 1200 Ytl
400 Ytl Yatak Da Senim Adima Senet Yapildi Taksitlere Bölündü Taksitler Birtince Senetler Aliniyordu Arada 5-6 Ay Geçtikten Sonra Baktik Magaza Bir Gece De Kapandi Aradan 3 -4 Ay Geçtikten Sonra Ortaya çiktilar Kapattiklarini Gelip Elden Tahsilati Yapcaklarini Sölediler Eşimin Senedini Kendilerinden Alacakli Olan Koltuk Firmasina Vermişler Neyse O Firmaya ödememizi Yaptik Senet Alindi
Benim Senet Kendilerinde Olmadiğini Senet Yapmadigimizi Sölediler Bende Tam Olarak Hatirlamiyorum Senet Varmi Yokmu çok Alişveriş Yapmiştim Bazilari Senetsizdi Hatirlayamiyorum
Bana Enson Ki Taksidimin Makbuzunu Verdiler Makbuza Senet Bizdedir Bulunamamiştir Borcu Yoktur Yazip Imzaladilar öylece Kapandi Konu Biz Borcumuzu ödedik

Aradan 1,5 Sene Geçti Dün Bir Avukat Aradi Senedimin Elinde Oldugunu Icraya Verdiğini Senedin 3 şahis Tarafindan Satin Alindiğini ödemezsem Birkaçgün Içinde Icra Geleceğini Söylüyor
Ben Ne Yapabilirim Senet 2 Sene Geçti Geçerlimi
Elimdeki Makbuzun Geçerliliği Varmi

Yardimci Olursaniz Sevinirim
 


Senedi icraya koydularsa size ödeme emri gelmesi lazım, bu ödeme emriyle beraber senedin fotokopisi de gelir. Senedi düzenlerken tarih koymadıysanız tarih sonradan atılmış olabilir, eğer sonradan atılmamışsa 2 sene geçmesiyle senet zamanaşımına uğrar.
Ödeme emri gelince 5 gün içinde zamanaşımı ve diğer itirazlarınızı dava açarak dile getirebilirsiniz.
 
Cevap Için Teşekkürler ödeme Emri Gelmedi Hatta Israrci Oldu Birkaç Gün Içinde öedeme Yapmami Yoksa Icranin Sali Güne Kadar Geleceğini Söyledi
 
Cevap Için Teşekkürler ödeme Emri Gelmedi Hatta Israrci Oldu Birkaç Gün Içinde öedeme Yapmami Yoksa Icranin Sali Güne Kadar Geleceğini Söyledi

Siz icranını gelmesini bekleyin öncesinde ödeme yapmayın kesinlikle, senet zamanaşımına uğramışsa ödemeniz gerekmeyecek çünkü. İcra takibi gelince tekrar konuşuruz, 5 gün dava için 10 gün ödeme için süreniz olacak icra takibi geldiğinde.
 


Anlattığınız olaylar cevap verilmesi için yetersiz, yanlış bir yönlendirme yapmaktansa hiç yorum yapmamak daha doğru olur, size tavsiyem mutlak surette bir meslekdaşımdan karşılıklı görüşerek hukuki yardım alın, anlattığınızdan anladığım birden çok dava var, tüm detayları ancak bu şekilde aktarabilirsiniz
 
arkadaşlar benim de bir sorum olacak,
ama önce yaşadığım olayı bir okuyun,
bu durumda ne yapabilirim????


size daha dün (21-06-2008) muş ilinde bulunan özel hastanede yaşadıklarımı anlatmak istiyorum,daha doğrusu o hastanede yaşadığım olayla ilgili hatanenin sitesine yazdığım şikayet mektubunu ,,paylaşmak istiyorum,
bana yapılan saygısızlığa rağmen ben saygımı koruyarak bu doktorun ismini vermeyeceğim(bayan doktor)
ama size tavsiye arkadaşlar,
eğer bebek bekliyorsanız erkek doktorları tercih edin,
aksi taktirde bayan doktorların bir çoğu çok kaprisli oluyorlar.
işte mektubum:
günaydın,günaydın diyorum çünkü sabahın 08:00 da (21-06-2008)hastanenize geldim. Bu tarihten 16 gün önce boş gebelik nedeniyle .........(kendi doktorum.)tarafından kürtaj operasyonu geçirdim,1 yıldır bebeğimiz olmuyordu(eşimde var olan problem yüzünden)ama bir mucize sonucu hamile kaldım ama bunun da boş gebelik olduğunu öğrendik ve yıkıldık,hala bunun acısıyla içim yanıyor,geceleri ağlayarak uyanmanın acısını siz anlamazsınız,ailenizden uzak olmanın ve bu acıyı onlarla paylaşamamanın acısını anlayamazsınız.neyse sizi anlamayacağınız acılarımı anlatmak için yazmıyorum,derdime de ortak aramıyorum.
doktorum .................izinde olduğu için istemeye istemeye(daha önce,bu bayanla yaşadığım olumsuzluklar yüzünden,istemeyerek de olsa gittim)
...............hanıma geldim,sabah kahvaltı yapamadığım için ağız kokum olur endişesiyle ve doktor hanımın rahatsız olmaması için odasına girmeden önce ağzıma mentollü ciklet aldım(sabahın 09.00 da kahvaltımı yapmadan ciklet çiğnemeye hevesli de değilim)ve bir süre ağzımda çiğnedim,doktor hanım ultrason odasına girince cikletimi farkatmiş ama ben kontrol sırasında problem çıkarsa endişesiyle cikletimi çıkarmayı unutmuşum(bunu bir saygısızlık ifadesi olarak algılıyorsanız ve siz saygıyı sadece sakız çiğnememek olarak algılıyorsanız buna bişey diyemem,haklısınız ve bu yüzden hepinizden özür diliyorum, .......... hanım da beni dinleme zahmetinde bulunsaydı ondan da özür dileyecektim ama nafile, ama ben saygının daha farklı bir boyut olduğunu düşünüyorum ve saygısızlık yaptığıma inanmıyorum,cikletim de mentollü olduğu için küçüktü) ......... hanım bu durumdan öyle etkilenmiş olacak ki!!!!!! sorduğum sorulara cevap verme lütfunda dahi bulunmadı ve sert bir şekilde kilotunu indir dedi,o sırada yapması gereken kontrol yerine bana ağzımda bulunan cikletin hesabını sordu sert bir uslupla ve beni bir çocukmuşum gibi azarladı, ben de bu durumu sebebiyle birlikte açıkladım ama nafile takmış bir kere ciklete,bir kaç saniyelik kontrolden sonra sorularıma da cevap vermeden ultrason odasından çıktı ve dışarda bulunan hastanın yanında beni rencide edecek sözler sarfetti,(sokak.....,saygısız,terbiyesiz,o.....gib i ağzı alınmayacak küfürler.)buna rağmen iyi niyetimi korudum ve dışarı çıktım,yine de bu davranışından dolayı teşekkür ediyorum çünkü haftalardır yaşadığım acıyı bir kaç dakikalığına da olsa bana unutturmayı başardı,bravo doğrusu.
ama bu sadece buraya yazdığım şikayetle kalmayacak siz bu kişiyi uyarana kadar.
tek dileğim benim yaşadığım acılara rağmen karşılaştığım muameleyi başka bir anne adayı ve anne olamayan başkaları yaşamasın.
merak etmesin ............ hanım o eğitimli ise ben de eğitimliyim,ve saygının ne olduğunu onun kadar iyi bilirim...Gerekli yerlere müracaat etmeyi de bilirim bu yaşadığım olumsuzluklardan ötürü.....


ben bu olaydan sonra 5 ayrı dilekçe hazırladım,ve gerekli yerlere verdim,fakat araştırmalarım sonucunda şahidim olmadığı için suçlu durama düşebilirmişim ve bu yüzden hastana başhekimine verdiğim dilekçe haricindekileri geri çektim,
sağlık bakanlığını aradım ve olayı anlattım yetkili mercilere,
ama oradan da bir sonuç çıkmadı,çünkü devletin bu özel kurumları denetleme yetkisi yokmuş,beni tabipler odasına yönlendirdiler,
şimdi soruyorum size:
tabipler odası adından da anlışılacağı üzere doktor haklarını savunur,bu durumda aklıma şu meşhur atasözü geliyor ama bunu da hakaret sayacakları için yazamıyorum,ama başka bir atasözü ile bir benzerlik kurabilirim:tereciye tere satılmaz,
siz olsanız bu durumda ne yapabilirdiniz,
bu başıboşluğa kim dur diyecek.....
hasta haklarını kim koruyacak,
haklarımızın korunması için illaki devlet hastanelerine mi gitmek gerekiyor,
özell hastaneler bu başıboşlukla çevrede çirit mi atacak?
bana akıl verin.....
imdat çığlıklarımız havada asılı mı kalacak...biz hangi ülkenin vatandaşı oluyoruz böyle bir durumda??????????????????***[/
I]
 
Geçmiş olsun, anlattığınıza göre son derece ağır hakaretlere uğramışsınız, bu hakaretleri duyan kişiler var ise bu kişileri de tanık göstererek savcılığa şikayette bulunabilirsiniz, çünkü hastane gibi bir çok kişinin bulunduğu bir ortamda rencide edilmişsiniz, ayrıca Tabibler Odası olayı inceleyecektir, bu kurum saygın bir meslek örgütüdür bu konuda endişelenmeyin.
 

teşekkür ederim cevap verdiğiniz için,
savcılığa dilekçe yazdım ama şahit olmadığı için kazanamayacağımı söylediler,ve bana kimse şahit olmak istemedi,insanlar bu konuda çok duyarsızlaşmış maalesef,
ayrıca kaybettiğim taktirde bu doktorun dava açma hakkı doğuyormuş ve yalancı şahit ayarlamasında korktuğum için de dilekçeyi veremedim maalesef,
peki sizin söylediğiniz gibi ben bu kadını tabipler odasına şikayet etsem aynı şekilde benden şahit istemeyecekler mi?
yine bu kurumdan da sonuç olamazsam kendi lehime,doktorun bana karşı dava açma hakkı doğuyor mu bu kurum aracılığıyla ya da savcılık aracılığıyla,
açıkçası insanlara güvenemiyorum,çünkü yalancı şahitlikten korkuyorum,davayı da kazanırsa haksız tere benim öğretmenlik mesleğim tehlikeye düşmez mi sizce,bu durum da beni çok endişelendiriyor..
elim kolum bağlı,
zaman da ilerledikçe şansım azalıyor sanırım değil mi?
teşekkür ederim ilgi ve alakanıza a.s.
 
Siz hak arama özgürlüğünüzü kullanıyorsunuz, tabibler odasından netice alamazsanız dahi bu meslek odasının kararı bir yargı kararı olmayacaktır.Bu nedenle doktor size karşı dava açacak ise eğer tüm iddialarını ayrıca ispat etmesi gerekir, oda kararı yeterli olmaz, yalancı şahitlik ise o kadar basit bir mevzu değildir, bir kişinin çıkıp sizin doktora herkesin önünde hakaret ettiğinizi söylemesi gerekir ki bu durumda siz hastanede bulunan diğer kişileri de tanık gösterebilirsiniz, onlar istemese dahi, hakimin önünde çıkıp yalan söylemek o kadar kolay değil tanık ifadelerinde çelişki yaşanacaktır, aleyhinize dava açılması halinde davanızı bir avukat ile takip edin
 

Dediğiniz doğru, eğer siz doktorun size hakaret ettiini ispatlayamazsanız, o sizi haksız yere suç isnadından dolayı dava edebilir. Bu durumda siz hakkınızı ararken suçlu duruma düşebilirsiniz. Bu tür durumda yapar demiyorum ama, yanındaki hemşireyi bile şahit gösterebilirler.
Başınıza gelene de ayrıca çok üzüldüm, her meslekte böyle insanlar çıkabiliyor. Doktor da olsa, sizden yaşça büyükte olsa sizi azarlamaya hakkı olduğunu düşünmüyorum. Siz yine kendinizi iyi tutmuşsunuz, biri bana böyle davransa heralde elimden alamazlardı onu. Sakız çiğniyosunuz diye size o hakaretleri nasıl edebilmiş aklım almıyor. Size yaptığına göre herkese böyle davranıyordur bu sorunlu insan. Geçmişolsun, üzüldüm.
 
öncelikle soruları özenle cevapladığınız için size minnettarım.benim de bir sorum olacak.eğer beni de aydınlatırsanız size minnettarlıktan öte dua edeceğim.birde(özel mesaj olarak)ofis adres ve telefonunuzu istiyorum.benim sorum şöyle;bundan 25 yıl önce babam vefat etti.mal varlığı annemin üzerineydi.ancak annemin okuma yazmasıyoktu.biz küçüktük birşey de bilmiyodum.dedem(babamın babası)annemi kandırıp parmak attırarak annemin üzerinden kendi üzerine devretmiş.annemin hiç birşeyden haberi yokmuş.fakat ölmeden önce dedem biraz insafa gelip muhtarlığa gidip vasiyetname yazdırmış''ben ölene kadar benim ben öldükten sonra torunlarımın''diye.ozamanlar noter şart değilmiş galiba yani anladığım kadarıyla muhtarlıkta da oluyormuş böyle şeyler.fakat bu kağıdı ölürken vermesi bayağı yıllar aldı.yani öldüğünde artık bu işleri muhtarlıklar yapmıyordu.noter tasdikli olmadığı için geçerli olabilir mi.ozamanki muhtarlık ve şahitleri bulamadık.daha kötüsü arsamız ve evimiz dedemin bütün çocuklarına kaldı.yani aralrında insafsızlar da olduğu için alamıyoruz.sorum şu elimizde birşey gelebilir mi yani bu durumda yapılacak birşey varsa ben sizinle yüzyüze de görüşmeyi isterdim.yazımın uzunluğu için kusura bakmayın.hayırlı ve iyi günler
:asigim:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…