klomen tarzı ilaçların gecikme yaptığını duymuştum.sanırım senin gecikmede ilaçtan.bende bu ay serophene kullandım belki bende de gecikme olur.o zaman testte çıkmazsa hiç beklemiim.
bu arada korunucaz şeklinde konuşma canım ya sen bebişi çıkart bir süre aklından ama korunmayı da bırakma gör bak hemen o ay daha gelicek bebişin sana.psikoloji çok etkiliyormuşya.bir ara bir yazı kopyalamıştım buraya (hangi foruma unuttum ) yaşanmış bir anı.istersen tekrar vereyim bak belki işine yarar.bir ablamız tecrübeleriyle hamile kalmayı anlatıyor.
Kadin rahmi en tepkili organdir. Kapali kutu oldugundan doga kendini temiz tutmasi ve saglikli kalmasi icin bu tepki kuvvetini de eklemistir.
Adet kanamalari da temiz kalabilmesi icin programlardan en onemlisidir. Normalde her 24 gunde bir duvarlarina kadar sokulur yikanir, kanla disari atilir, yeniden duvar zarlari orulur, icine dusecek yeni yumurtaya ortam acilir.
Spermlere karsi da bildiginiz gibi bazilari cok asiri tepki gosterecek sekilde uyarilir. Normal hormon sivilari spermi dahi etkisiz hale getirecek kadar disaridan gelebileceklere karsi tepkilidir.
Bir anlamda dusunursek okyanus gibidir. Dalgalar kiyilara carpar, calkalar atar disari.
Iste simdi o yuzden yapmaniz gereken meditasyonu anlatmaya calisacagim.
Bebek isteginizi fikri sabit haline getirmeniz demek bedensel tepkilerinizi de arttirmak demektir. Yani bebek istegiyle yanip tutusurken kendi bedeninizi de rahminizi calkantisi artar hale getireceginizden kendi emelinize kendiniz balta vurmus olursunuz.
Bu nedenledir ki "tam aklimdan cikartmisken hamile kaliverdim" diye sasarsiniz. Oysa aklinizdan cikartmakla yolu acmissinizdir.
Kapatin gozlerinizi ve su manzarayi canlandirin gozlerinizde...
Kucuk bir sandalda yolcunuz kiyiya varmak icin okyanusu asmaya calisiyor. Okyanus sizsiniz, yolcu sizin beklediginiz olsa da okyanuslugunuzu kontrol edebilmeniz sarttir.
Sakinlestirmelisiniz dalgalari ki sandal kiyiya erissin. Beyninize sinyalleri gondermeye baslayin. "Sakinlesmelisin, durulmali, tamamen haraketsizlesmeli"... Huzur icinde olabilmenizi, yani dalgalarinizi susturmayi becerebilmek icin tek bu dusuncede olmalisiniz. Yoksa bir tek dalga dahi kiyiya ulasmaya calisan sandali alir firlatir derin sulara, yolcu sandalindan duser yok olup gider bu derinlikte...
Yolcunun kiyiya cikmasini saglasaniz da kalabilmesi capa atabilmesi onemlidir.
Bu nasil saglanir?
Buraya kadar hallettiniz, yolcu artik kiyida...
Peki sonrasi? Bunun icin de rahim duvarlarinin yapisini bilmelisiniz.
Dollenme oldu ise bile eger rahim kalinligi uygun derinlikte ve nemde degilse tutunamaz embriyo. Kisirlik tedavisinden gecenleriniz bilir ki bu uygun rahim haline gelinmesi beklenilir, degerler alinir, ultrasoundlar cekilir ve vakit tamam denilir, transfer yapilir.
Peki ya siz bunu nereden kesfedeceksiniz? Ne alet var ne edavat, ne olcecek bilgimiz... Yine siz konusacaksiniz bedeninizle... Yolcunuza capa atacak hale gelmesini saglayabilirsiniz rahmin. Olumlu dusunce ve sakinlikle, tum telas ve panikleri, cocuk isterim tutturmalarini bir tarafa birakarak. Duayla mi yaparsiniz, meditasyonla mi, yogayla mi, sarkiyla mi... Tamamen size kalmis, siz kendinizi yumusatacak ortamlari bilirsiniz. Kapayin dunyaya dusuncenizi ve kendinizde husu bulacak hale gelin. Beynin bedenle direkt iletisimi vardir. Tip da bunu ispatlamistir zaten. Enerjinizi yonlendirecek hedefi secebilir ve olanca olumlu sinyali gonderirseniz beden beyinle isbirligine gecer. Araci kendi ruhunuzdur, ancak bu arabuluculugu empati ile yapmasini ogretmelisiniz, zorlamalarla, fikri sabitlerle kalkisirsaniz tam tersini elde edersiniz.
Embriyo yani yolcunuz bir mercimekten daha kucuktur ve capasi kendindedir (kuyrugu). Ayni cimlendirilen bir mercimek gibi topraga girmesini ve ustunu ortmesini saglarsaniz koklenir ve yuzeye cikar. Cenin haline gelir ve bebek olmaya donusur.
Kendini rahminize saplamasi ve uzerini orterek bu evrimden gecmesini saglayabilmek icin yine huzurlu olmali beden. Kendinizle barisik olursaniz dalagalanan rahmi de durultabilir, sertlesecek rahim duvarini da davetkar hale getirebilirsiniz.
Bunlari yapabilmeniz icin iliski oncesi ve sonrasi en az dort-bes gun bu manzarayi gozunuzde, yureginizde, ruhunuzda huzurla tasiyabilmeniz gerekir. Oldu mu olacak mi endisesine kaptirdiginiz an dusuncenizdeki firtina her seyi berbat eder.
Dusunce olarak herzaman benimleydi ama ya tip tarafi?!
Bu tarafini da doktorumun yardimiyla gozle gormem mumkun oldu. Her iki hamileligimi de saglayan kisirlik doktorum. Eslerin embriyo transferi odasinda bulunmalarini tesvik ediyorlardi ama ben her zaman oldugu gibi yalnizdim. Hos bu durum da yararima oldu, kafami dagitmadan kendimi verebildim doktorumun sozlerine.
Ultrasonunla rahmin icini gosteriyordu ve ekrana bakmami istedi. Kucuk hava kabarciklari yolladi rahime. Calkantinin coklugundan hava kabarciklari one gidecegine geri vurdu. "Bak Handan, iste bunu biz yapamayiz senin icin ancak sen yapabilirsin, durdurmalisin bedenini, tepkisiz hale getirmelisin" deyisini gozumle gormus, kulagimla duymus tum bilincimle anlamistim. Ikinci kez icime uzattiklari tupun ucunda uc embriyom vardi. Ekranda yuzlerini de gosterdiler transfer etmeden. Benimle kalmalarini istiyorsam yolcularin yolunu acmaliydim. Ve tum calkantilarimi durdurdum. Ultrasonunddan geri firlatilmadiklarini izleyebildim ancak bu kadarla kalir miydi.
"Garantisi yok Handan, bakarsin kiyiya yanasmis bile olsalar geri atilabilirler, 48 saat icinde tutunma imkanlari var ama ilk saatlerde tutunma sanslari daha kuvvetli, biz ve sen elimizden geleni yaptik, gerisi Allahindoganin (nasil dusunuyorsan...) taktiri" diyerek yolculadi beni.
Bu ilk hamileligimde, 10 gun icinde hamilelik testininden olumlu cevap geldi, 10 haftalik oldugunda klinikce verilen %2 olasiliga ragmen ucu de tutunmuslardi bana. Ama asil sinavlar hamilelikte basladi demek isterim. Eger basinda kendinize yenilirseniz hamilelikle bitmiyor asil sinavlar sonrasinda geliyor demek isterim.
alıntı...