Aşık olmamanız gereken birine aşık oldunuz mu?

insan kendini tanır. bende mesela bekar olsam çocuklu adamla yapamam.
yapabilen var çokça hem burada hem çevremde cidden saygı duyuyorum hatta geçen biri konu açmıştı adamın çocuğu vardı olur mu minvalinde. bende asla olur mu diye bir soru bile oluşmaz net olmaz. o sebeple seni anladım anladım da kendine ettiğin eziyeti anlamadım. beynin olmaz diyorsa takıl işte platonik bitecek elbet bir süre sonra.
 
Ahhhh o muazzam toyluk, bende çok fazla sayılmam ama artık değilim toylukta bedenim 30 una yaklasmakta . 20 lı yaşlarımın başında aşık olduğum bir pilotu hatırlattı bana.
40 45 li yaşlarda aşk acısını atlatan bendeniz, aklında kalanları ilişkisi varken yapamadıklarını yapmaya koyuldu, kitaplara sardı hayallere daldı, hâlâ bir enerjisi vardı neşe saçardı ama bunu fark etmek imkansızdı paraşüt eğitimi almaya karar kıldı. Atlayacaktı nasılsa düşmüştü hiç beklemediği dağlardan yere çakılmıştı bu sefer tekrar uçmalıydı, hayat bu şekilde devam edemezdi. Eğitim verecek olan 40 -45 lı yaşlarda zayıf ama spor yaptığı ıçin kesinlikle fit bir vücudu olan hatta pekta âlâ genclere tas cikartacak bir fizige sahip pek eğlenceli görünmeyen donuk suratlı pilot kıyafetli adam yaklaştı. Boyunu ve kilonu söyle dedi boyumu söylemiştim ama kilomdan emin değildim içeri geçip tartıldıktan sonra bilgilerimi deftere yazdığı sırada yüzüne baktım elmacık kemikleri güzel yüz hatları keskindi adem elması çıkıntılı bi adamdı gençken kesinlikle çok yakışıklı görünüyordur diye düşündüm. Depresyondan yeni çıkmış olmanın vermiş olduğu olgunlukla iki suratsız yan yana yürüdük önce temel eğitimlerden başladı eğitim açık alanda olduğu için kurum içerisinde ki herkesi görebiliyorsunuz. Daha genç olan en azından benim yaşlarım için daha uygun başka bir hoca geçerken
-sen devralmak istermisin diye sordu , oh be dedim o kendini beğenmiş donuk suratlı ile çalışmaktansa en azından sohbet edebileceğim biri ile çalışırım, üstelik daha eğlenceli birine benziyor.
Tabiki portakalsuyuu bisey istesin artık olmamak için geçerli bir sebep o sırada kurum müdürü geldi ileri yaşlı tonton beyaz pamuk tenli , bu kadar kendini beğenmiş donuk suratlının içinde daha pozitif bir enerjisi var sanırım o da benden o enerjiyi aldı.
-Sen devam et daha tecrubelisin anlaşılan kızımız uçmaya çok hevesli görünüyor bence daha cok gelir dediğinde,
Yarı sessiz bir biçimde ben fazla çakıldığım için uçmayı öğrenmem lazım demiş bulundum. Bunu bu kadar ani sekilde soylemis oldugum için pişmanlıkla kaşlarımı çatıp o anın şoku ile başımı sallayarak öne eğdiğimi yerdeki çimenleri izleyip aferin portakalsuyuu diye iç sesimle küfürleşmemi hatırlıyorum. O gün rüzgar uygun olmadığı için kimse uçmadı ertesi gün bi daha geldim kurum havası bana iyi geliyordu beklerken kitap okuyabildigim sessiz bi yer üstelik açık alan.
Yanıma geldi bu günde rüzgar uygun değil dedi aniden
Olsun ben öğrenmem gerekenleri öğreneyim dedim belki rüzgar düzelir dedim.
Suratıma ben bu cahille napacam der gibi avel avel baktı
Tabi o zamanlar bilmiyordum ama rüzgar öyle düzelen bisey değilmiş günlük hava durumuna bakıp karar veriyorlarmış
Tabi bunu bilmediğim için kendinden emin bir şekilde önden ders alanına geçtim.
Günler bu şekilde devam etti haftanın iki üç günü gidiyordum ama havalar o dönem pek güzel olmadığı için atlayış yapamadım.
Gittiğim okulu ayrıldığım erkek arkadaşım o okulda diye yazmıştım ilk senelerim hep onunla gectigi için bir sosyal çevrem yoktu yurdumu sevmiyordum kendimi iyi hissettiğim tek yer paraşüt eğitimi aldığım kurumdu kitap okuyup kafamı dağıtıyordum. Yeteri kadar uzun sure icime kapanmıştım zaten kapalı bir ortamda daha kalmak istemiyordum.

Bir gün okul çıkışı kuruma giderken farklı sınıflarda olduğumuz bi arkadaşım ile karşılaştım ayak üstü sohbet ederken bende gelebilirmiyim dedi korkak bir çocuktu yükseklikten pek hazetmedigini yol boyunca sorduğu sorulardan anladım araba kullanırken bana bakması beni rahatsız ediyordu ama bunu art niyetle yapmadığını biliyordum. Kuruma gelince hocamla göz göze geldik.
Hocama alışmıştım soğuk bi adamdı ama en azından gereksiz sohbeti yoktu lakayıt değildi rahatsız edici bakışları yoktu az konuşur ama söylediği sözler etkilerdi. Ama bi tarafım hala uyuz olurdu ona. Birlikte geldigim arkadasa kurumu gezdirdim sonra hocalar ile tanıştırdım ve tabiki yol boyunca bana sorduğu sıkıcı soruları hocamada sormaya başladı. Bir ara göz göze geldik nerden buldun der gibi baktı. Gülememek için kendimi zor tutup dudaklarımı dişlerimin arasına geçirip başımı öne eğdim bir müddet bu şekil devam edip artık hocayı kurtarmam gerektiğine karar kıldım ve ben acıktım diye ortaya attım. Tabiki çocuk bu teklifi geri cevirmeyecekti kalksak mı dedim onunla yemek yiyeceğimi sandığı için hemen kabul etti arabaya binince yurtta yemek istediğimi yorgun olduğumu söyleyip beni yurda bırakmasını rica ettim bidahaki gelişinde ben getireyim yine seni bende atlamak istiyorum dedi tabi deyip kestim. Ama yanımda birine ebeveynlik etmek istemiyordum çünkü fazla korkuyor çok soru soruyor ve huzurlu ortamımı elimden alıyordu neden bilmiyorum ama hocamın onun benim erkek arkadaşım olduğunu düşünmesini istemedim. Ertesi gün kitabımı kurumda unuttuğum için tek gittim kafeteryaya uğradım kitabımı alıp tam çıkacakken arkadan erkek arkadaşın çok geveze sana uygun değil bence diye bi ses duydum. Sesin kime ait oldugunu biliyordum özel hayatlarımızla ilgili hiç konuşmamıştık üstelik kimseye bu hakkı vermezdim garip olan kimsenin özel hayatına burnunu sokan bi adama benzemiyor oluşuydu duraksayıp döndüm. Normalde bu tarz konularda açıklama yapma gereği duymam ama bu sefer nedensiz açıklama yapmak istedim ama sadece o benim erkek arkadaşım değil demekle yetindim. Sanırım cevabim onu tatmin etmişti kahve içer mısın diye sordu. Sanki sorduğu soru kahve değildi de yemeğe çıkacaktık o kahveyi içmem için bilmem gerekenler vardı ve birden siz evlimisiniz diye sordum afallamistı ama soruyu neden sordugum aşikardı boşandık dedi ve kahvesini doldurdu ve birtanede bana.
Belkide yalan söylüyordur dedim. Ama bunu öğrenebileceğim hiç bir yer yoktu sosyal medya kullanmıyordu gereksiz buluyordu. Diğer genç öğrenciler ile hiç iletişimi yoktu bana da sadece kahve getirirdi hiç bir öğrencisi ile kolay kolay aynı masada oturmazdı ben hariç bende kahve içip kitap okurdum o da kahvesini içip konuşmazdı zaten. Kurumun arka tarafını merak edip dolanmaya başladım doğum yapmış anne ve yavru köpekleri gördüm çok güzellerdi çimene çöküp anneyi ve yavruları sevdim bir zaman sonra genç olan hoca geldi beni hocan gönderdi anne köpek varmış yavruları için saldırıyormuş seni alayım diye gönderdi ama sen bayağı kaynaşmışsın dedi. Benim için birini göndermiş olması güzeldi ama sonra durup burası bir kurum tabiki öğrencilerinin başına bisey gelsin istemez dedim. Her yaptığı şeyi kendime çıkarımda neden bulunuyorum neler oluyor bana diyordum. Hayatıma aldığım aptal çocuk çocuk insanlardan çok sıkılmıştım hele ki anne kuzusu bi adam için onca yol tepip bu şehirde onun yüzünden kalmam okulumu buraya yazmam aptal çocuksu triplerin ardından bu olgun adam beni etkiliyor olamazdı değil mi. Tabiki olamazdı aramızda 20 yaş Vardı hep olgun olan ben böyle bir hataya düşemezdim. Belkide hata değildi belkide artık olgun birini istiyordum olamazdı tabiki ailem ne derdi hem statülerimiz çok farklıydı ne diyordum ben adamın bundan haberi bile yoktu tam bunlara dalmışken
Ben seni gönderdim portakalsuyunuu al diye oturmuş köpek mı seviyorsunuz diye bi sese irkildim. Portakalsuyuu kendini alıştırmış hocam dedi o kendini alıştırmakta yetenekli zaten dedi hocam.
Bense dusunduklerimin üstüne gelince sanki zihnimi okumuş gibi utandım eve düşündüklerimden haberi yoktu ama ben utanıyordum aynı zamanda git gide daha çekici hale geliyordu bu adam.
Tekrar masanın olduğu yere geldik genç olan yeni öğrencileri karşılamaya gidince yakışıklı çocuk değil mi dedi. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam ?? Evet yakışıklı ama tipim değil dedim gülüp senin tipik neymiş dedi ilk defa gülüyordu gülünce bayağı sempatikmis yahu adam. En azindan olgun olmali dedim sohetimiz derinlesti gelip gitmlerim sıklaştı ama Hem resmi hemde eğlenceli sohbetlerimiz oluyordu takı bir öğrencinin sende öğrenci mısın hocayla çok samimisin hiç belli olmuyor öğrencileri ile çok konusmaz diyene kadar. Orda kestim herşeyi gitmeyi bıraktım çünkü belli ki fazla ilerlemisti muhabeetimiz ama ben onu kaldiramazdim o benden cok üstte idi hem statü olarak hem yaa olarak bi şeylerim ona ters gelicekti isin garip tarafi birden kesince diger iliskilerimde ki gibi aci da vermedi dönüp baktığımda güzel bir anısı var bende kelebeklerim şimdi eşim için ucuyo ama kimse için bunu söylemembu adam için söylerim ki iyi ki tanımışım guzel yerde bitti bence
 
En doğrusunu yapıyorsun konu sahibi, böyle devam et. Daha çok gençsin senin şimdi en büyük yatırımı kendine yapman gerekiyor. Boşanmak tabii ki doğal ama adamın hem çocuğu var hem de senden büyük. Hiçkimse bu kadar büyük risk almaya değmez. Eğer buradan etkilenirim diyorsan konunu kapattır derim, şu an doğru yoldasın. Aklını bulandırma sakın.
 
Yorar yormasına ama içinde doğru olanı yaptığın hissi varsa o yorgunluğa değer sonunda. Afferin bana be falan dersin.

Ha bende sıkıntı yok, girdiğim yanlış yoldan 4.5 sene önce döndüm ve boşadım herşey yolunda :))

Hayatta şimdi yaşadığın gibi ikilemler oluyor, bir süre o akıl-kalp çatışmasının burukluğunu da yaşarsın ama geçer gider merak etme.
Çok haklısınız. Daha önce bi başkası için yazmıştım burada, yanlış aşktan zamanında dönersen sadece kalbin kırılır. Zamanında dönemesen sadece kalbinle kalmaz, daha fazlası kırılır diye. Yalan söyleyemem kalbim kırılıyo şimdi bu halime ama sonunda aferin Lady bunu da ucuz atlattın diyecegim sanırım.

Sizin için de işlerin yolunda olmasına çok sevindim, ilk yorumunuz içime sokunmuştu gerçekten, rahatladım şimdi iyiyim dediğinizde :KK5:
 
bu tarz hislerin o anki duygu durumumuzun etkisinde ya da duygu sistemimizdeki bir kacaktan icimize sizdigini dusunuyorum. sonra da bu imkansizlik virusu bizi kemirip gereksiz sekilde hayatimizdan saatler gunler hatta aylar caliyor. duygusal olarak ne kadar guclusunuz bilmiyorum ama sanki kendinizi imkansiz olduguna ikna etmeye calistikca o imkansizligin yarattigi cekimi de guclendiriyorsunuz. aslinda karsinizdaki kisi sizin icin mukemmel ya da hayatinizin aski degil ama bu ikilem sizi boyle dusunmeye sevkediyor gibi. bilemiyorum acaba bu savasi birakip deneyerek aslinda size uygun birisi olmadigini gorseniz daha mi az zaman kaybedersiniz. tam tersi yada belki de gercekten hayatinizin aski sizi cok mutlu edecek birini kesfedersiniz bu deneyimin sonunda yine kazanan siz olursunuz. cunku mutluysaniz o bahsettiginiz bahaneler sadece hayatinizin gercekeleri olarak kabul gorur.
Birine "imkansız" sıfatı yükledikten sonra insan kendini Aşkı Memnunun son bölümlerinde kademeli olarak deliren Bihter pozisyonunda buluyo o bi gerçek :KK53:

Mümkün olduğunca imkansız olarak bakmamaya çalışıyorum o yüzden. Bu konuyu açma sebebim bi noktada da o. Aynı konuyu sadece kendi kendime düşünüp bi yere varamadıkça gelen imkansızlık ve çekim hissinden kurtulmak istedim. Hem de o ya da bu sebepten herkesin unutmak istediği birileri illa ki oluyo bu hayatta, unutanlar nasıl unutmuş onu dinlerim biraz, başka hikayeler beni kendiminkinden uzaklaştırır dedim :KK33:
 
Carpe diem :KK200: yaşayın ya illa ciddi düşünmek zorunda mısınız, gittiği yere kadar gitsin.
Placere diyorum ama, Nullo Modo diyorum, Porfavor diyorum. :stop: Carpe diem e ayak uydurayım derken neden Latinceden İspanyolcaya döndünüz bi anda diyeceksiniz, ona da Google translate buraya kadar yetti diyorum :KK70:
 
insan kendini tanır. bende mesela bekar olsam çocuklu adamla yapamam.
yapabilen var çokça hem burada hem çevremde cidden saygı duyuyorum hatta geçen biri konu açmıştı adamın çocuğu vardı olur mu minvalinde. bende asla olur mu diye bir soru bile oluşmaz net olmaz. o sebeple seni anladım anladım da kendine ettiğin eziyeti anlamadım. beynin olmaz diyorsa takıl işte platonik bitecek elbet bir süre sonra.
Aynen bu düşüncedeyim, yapabilene çokça saygı ve hürmet duymakla beraber bende asla olur mu diye bir soru bile oluşmaz net olmaz.

Kendime ettiğim eziyetin sebebi ise nasıl desem, kelebeklerim gözlerimden taşmak istiyolar çünkü. Adamla geçirdiğimiz tüm vakitlerde iç düyam temsili;

Love You Happy GIF - LoveYou Happy Anime - Discover & Share GIFsSmiling Thinking GIF - Smiling Thinking Happy - Discover & Share GIFs

Bunu dışarıya yansıtmamaya, daha dogrusu adama yansıtmamaya çalışmaktan çok yoruldum. Genele yayıp işimi daha hevesle yapmaya, molalarımda daha konum olarak bana yakın insanlarla şirin şebelek vakit geçirmeye çalışıyorum bozuntuya vermemek için, millet de Lady nin bugün keyfi diye düşünüyor. Aklı höt diyor ama kalbi halayda diye düşünecek halleri yok tabi :KK53: (biraz da anadoludan ezgilerle duygularımızı ifade edelim)
 
Konu sahibi evli değil ama en az o kadar olmaz diyor. Sanırım 1.derece akraba bu kadar imkansız olur ki bu da hoş bir durum olmaz. O zaman karşı taraf kardeşi gibi görüyordur konu sahibini. Başka da aklıma birşey gelmiyor.
Ayy benim geliyor:rolleyes:
Ablasinin nisanlisi olmasin,evli degil ama olabilitesi de yoksaaa o_O
Olmaz o olmaz ablan ne yapar seni,hic yakisik alir mi ciks=/
 
Merhaba sevgili KK sakinleri,

Neden ingilizce konu başlığı, bu ne şimdi diyeceksiniz, haklısınız ama şarkının sözleri böyle. :p Aşık olmamanız gereken birine aşık oldunuz mu diye soruyor şair, ben de soruyorum. Sorumun cevabına da uyuz oluyorum çünkü olmaz öyle şey diye aylardır verdiğim iç savaş neticesinde geldiğimiz noktada malesef oldum. :oops:

Neden olmaz kısmının altını hiç açmayacağım çünkü bu kısım için kafam gayet net ve berrak, olmaz. Ne içimde ne dışımda olmazı oldurmaya ilişkin soyut ya da somut hiçbir çabam yok, olmayacak da. Bu kendime olur mu ki acaba diye bahaneler üretmek amacıyla açılmış bi konu değil özetle. :KK12:

Peki neden konu açtın diyeceksiniz? Çünkü hiç böyle bi şey hissetmiyormuşum gibi iç dünyamda olanları yok saymaya çalıştım olmadı, alt tarafı hormonlar ve hayranlık geçer herhalde diye küçümsedim o da olmadı. Kabullenmeyip inkar mekanizması çalıştırdıkça daha da kötüye gidiyor her sey. O nedenle hem dedim ki bir toplulukla paylaşayım, böylece konuyu içimden atmış olayım, hem de biraz kafa dağıtma önerisi alayım.

Nasıl anlatayım, içimde kelebekler uçuşuyo, papatyalar yeşeriyo adamın bi gülüşüne. :KK36:Ama benim papatyaların kafasını koparasım, kelebekleri sapanla avlayasım var. :bicak:

Birlikte olduğumuz zamanlarda bazen hiçbir şey yok, her şey çok normal ama sonra bi an geliyo yer kayıyo ayağımın altından. Ama nasıl güzel kayıyo, düşüyomuşum gibi değil de uçuyomuşum gibi. Çevremde kim varsa onları da sürükleyesim geliyo peşimden gökyüzüne, herkes çok mutlu olsun istiyorum, herkese her şeye şebelek bi enerjiyle yaklaşıyorum o varken. Bu neyin kafası diye soracak yorum sahibeleri olacaktır, haklılar. Aşkın bende bir miktar kafa yaptığı doğrudur. :KK73:

Ama işte dedim ya aşık olmamam gereken birine aşığım. O nedenle yukarıda saydığım duygular bi yandan enerji getirirken bi yandan bütün enerjimi sömürüyorlar. Konuyu içimde tuttukça iki uçta savrulduğumu fark ettim, o nedenle dedim ki sizinle paylaşayım.

Şimdi normal bi zamanda bi başkası açsa bu konuyu ilginizi dağıtın, bu güzel enerjiyi size fayda saglayacak alanlara yönlendirin, hayatınızın diğer yönlerine/hayatınızdaki diğer insanlara ağırlık verin, yeni duygular canlandıracak işler ve insanlarla vaktinizi daha verimli doldurun vs. derdim ben.

Ama pandemi sağolsun sosyal ilişkiler ve aktiviteler askıda, uzun süreli buluşmalar, gönlünce gezip eğlenmeler, aktivitelere katılıp yeni bi şeyler ögrenmeler/yeni insanlar tanımalar, dolu dolu enerji attığım egzersizler başka baharlara kaldı. İş hayatı bile donuklastı, çözmesi zevkli, takip ederken hırslandığım, başarınca tatmin olduğum tüm işler de duruldu.

Belki biraz da bu durum ve boşluk hissi yüzünden böyle bilemiyorum ama bu aralar kalbimi doğru dürüst attıran, yaşıyorum ben ya dedirten bi bu adama karşı hissettiklerim kaldı sanki. Ama onları da hissetmek istemiyorum ben.

Finale gelirsek, çıkarın beni bu kuyudan sevgili kk sakinleri. İçimdeki kelebekleri zehirleyelim,:KK62: ya da yazık benim kelebeklerime zehirlemeyelim. Ama kandıralım onları, kafalarını karıştıralım, bu adamı unutsunlar başka şeyler için kanat çırpsınlar. :confused:Nasıl dagıtılır bu duygular fikirlerinizi bekliyorum.

Not : Tek tek yorum sahibelerinden alıntı yapsam kaybolacak aralarda diye konuya ekleme yapayım dedim. Sebebini söylemedim çünkü sebebin sonuca bir etkisi yok. Acaba diyebileceğimiz bir durum yok yani ortada. O nedenle olur mu olmaz mı diye bi soru yok, bana yardım ederken sizin de kafanızda olmasın, direk olumsuz seçenekten yolumuza devam edelim diye bahsetmiyorum hiç sebebinden, bahsetmeyeceğim de.

Sadece yeni sorulara mahal vermemek adına iki konuya açıklık getireyim birincisi tamamen görmezden gelip iletişimimi kesebileceğim biri değil. Yoksa şimdiye elli kere Türk usulü teknolijik tedavi yöntemi olarak fişi çekmiş, ayaklarımı totoma vura vura kaçmıştım. Kaç canını kurtar yavrum demeyin o yüzden.

İkinci olarak ilk akla gelen soru işaretini aradan çıkarayım, adam evli değil. Ama olmazlık seviyesi olarak kıyaslayabilirsiniz. Yani evli biriyle ne kadar olmazsa bu adamla da o kadar olmaz benim için.

Buradan sonrasında sebep aramayın sonuca bakalım nolur, kelebek zehirliyoduk en son.

Not 2: Madem anlatmadan olmayacak neden olmaz kısmını anlatayım özetle. Olmaz çünkü adamla hayatın tamamen farklı evrelerindeyiz. Yaş olarak uygun değiliz, konum olarak uygun değiliz, hepsini geçtim, o bi evlilik geçirip boşanmış ve küçük bir çocuğu var, ben düz bekar yirmilerinin ortasında hayatını yeni kurmaya çalışan bi insanım. Özetle onun çoktan aştığı denizlerin kıyılarına ben daha yeni varıyorum ben. Onun bilgisi de, tecrübesi de, böyle bi ilişkiden doğabilecek problemler de 5e katlar beni.

Tüm bunlara rağmen ben bu adamla bi bağ kurmak için çabalar, başarırsam da bu durumların hepsiyle baş ederim diyenler de olabilir. Ama ben edemem biliyorum. Benim için uygun ya da doğru değil. Zaten bu nedenle baştan sebep belirtmedim. Çünkü herkesin kendine göre olmaz bu iş dediği bi an var, sebepler farklı olsa da sonuç değişmiyo neticede. Neyi kaldırırız neyi kaldıramayız biliyoruz bi yerde. Ben bu adamı kaldıramam mesela. Ki o beni nerede görür hiç bilmiyorum. Malesef olmaz yani özetle.
Hepsini okuyamadım atlayarak okudum kafam karıştı valla :olamaz:
 
Ayy benim geliyor:rolleyes:
Ablasinin nisanlisi olmasin,evli degil ama olabilitesi de yoksaaa o_O
Olmaz o olmaz ablan ne yapar seni,hic yakisik alir mi ciks=/
yukarıda açıkladı canım niye olamayacağını. Öyle birşey değilmiş. Evlenip ayrılmış, çocuğu olan ve yaş farkı olan biriymiş.
Oo yok ya olmaz,ben razi degilim:işsiz:
 
Hayır olmadım. Aşkın mantıktan veya hormonlardan bağımsız olduğunu düşünmüyorum. Adamı cekici buluyorsunuzdur, huyları hoşunuza gidiyordur.
 
Aynen bu düşüncedeyim, yapabilene çokça saygı ve hürmet duymakla beraber bende asla olur mu diye bir soru bile oluşmaz net olmaz.

Kendime ettiğim eziyetin sebebi ise nasıl desem, kelebeklerim gözlerimden taşmak istiyolar çünkü. Adamla geçirdiğimiz tüm vakitlerde iç düyam temsili;

Love You Happy GIF - LoveYou Happy Anime - Discover & Share GIFsSmiling Thinking GIF - Smiling Thinking Happy - Discover & Share GIFs

Bunu dışarıya yansıtmamaya, daha dogrusu adama yansıtmamaya çalışmaktan çok yoruldum. Genele yayıp işimi daha hevesle yapmaya, molalarımda daha konum olarak bana yakın insanlarla şirin şebelek vakit geçirmeye çalışıyorum bozuntuya vermemek için, millet de Lady nin bugün keyfi diye düşünüyor. Aklı höt diyor ama kalbi halayda diye düşünecek halleri yok tabi :KK53: (biraz da anadoludan ezgilerle duygularımızı ifade edelim)

kendini nikah masasında bulmaktan mı korkuyorsun?
yaşayıp geçsen olmuyor mu? valla hala anlamadım :))
zamansa mevzu e böyle de boş geçiyor.
adam da ışık yok diyorsan zaten yapacak bir şey yok.
 
kendini nikah masasında bulmaktan mı korkuyorsun?
yaşayıp geçsen olmuyor mu? valla hala anlamadım :))
zamansa mevzu e böyle de boş geçiyor.
adam da ışık yok diyorsan zaten yapacak bir şey yok.
Ben anlıyo muyum ki ne anlattığımı :confused: Hakikaten bazen ben şapşallaşıyorum galiba. Dram az geldi suyundan da koy modundayım. Hayır duruma bakmışım, vermişim bi karar, yay zamana uygula geç işte. Sizin ilk yorumunuzda dediginiz gibi kelebekler yorulana kadar kendi halinde takıl olsun bitsin. :KK37:
 
Ben anlıyo muyum ki ne anlattığımı :confused: Hakikaten bazen ben şapşallaşıyorum galiba. Dram az geldi suyundan da koy modundayım. Hayır duruma bakmışım, vermişim bi karar, yay zamana uygula geç işte. Sizin ilk yorumunuzda dediginiz gibi kelebekler yorulana kadar kendi halinde takıl olsun bitsin. :KK37:
Insan icinde olduğu seyi her zaman tam anlatamayabiliyor kuşum. Ammaaaa ben seni taniyor biliyor ve bu ise birkac ay sure veriyorum. Sonra yine "ulan bilmemkim vardi hatırlıyor musun ehi ehi ay ne asiktim yaa" diye geyigini yapacağız
 
Ahhhh o muazzam toyluk, bende çok fazla sayılmam ama artık değilim toylukta bedenim 30 una yaklasmakta . 20 lı yaşlarımın başında aşık olduğum bir pilotu hatırlattı bana.
40 45 li yaşlarda aşk acısını atlatan bendeniz, aklında kalanları ilişkisi varken yapamadıklarını yapmaya koyuldu, kitaplara sardı hayallere daldı, hâlâ bir enerjisi vardı neşe saçardı ama bunu fark etmek imkansızdı paraşüt eğitimi almaya karar kıldı. Atlayacaktı nasılsa düşmüştü hiç beklemediği dağlardan yere çakılmıştı bu sefer tekrar uçmalıydı, hayat bu şekilde devam edemezdi. Eğitim verecek olan 40 -45 lı yaşlarda zayıf ama spor yaptığı ıçin kesinlikle fit bir vücudu olan hatta pekta âlâ genclere tas cikartacak bir fizige sahip pek eğlenceli görünmeyen donuk suratlı pilot kıyafetli adam yaklaştı. Boyunu ve kilonu söyle dedi boyumu söylemiştim ama kilomdan emin değildim içeri geçip tartıldıktan sonra bilgilerimi deftere yazdığı sırada yüzüne baktım elmacık kemikleri güzel yüz hatları keskindi adem elması çıkıntılı bi adamdı gençken kesinlikle çok yakışıklı görünüyordur diye düşündüm. Depresyondan yeni çıkmış olmanın vermiş olduğu olgunlukla iki suratsız yan yana yürüdük önce temel eğitimlerden başladı eğitim açık alanda olduğu için kurum içerisinde ki herkesi görebiliyorsunuz. Daha genç olan en azından benim yaşlarım için daha uygun başka bir hoca geçerken
-sen devralmak istermisin diye sordu , oh be dedim o kendini beğenmiş donuk suratlı ile çalışmaktansa en azından sohbet edebileceğim biri ile çalışırım, üstelik daha eğlenceli birine benziyor.
Tabiki portakalsuyuu bisey istesin artık olmamak için geçerli bir sebep o sırada kurum müdürü geldi ileri yaşlı tonton beyaz pamuk tenli , bu kadar kendini beğenmiş donuk suratlının içinde daha pozitif bir enerjisi var sanırım o da benden o enerjiyi aldı.
-Sen devam et daha tecrubelisin anlaşılan kızımız uçmaya çok hevesli görünüyor bence daha cok gelir dediğinde,
Yarı sessiz bir biçimde ben fazla çakıldığım için uçmayı öğrenmem lazım demiş bulundum. Bunu bu kadar ani sekilde soylemis oldugum için pişmanlıkla kaşlarımı çatıp o anın şoku ile başımı sallayarak öne eğdiğimi yerdeki çimenleri izleyip aferin portakalsuyuu diye iç sesimle küfürleşmemi hatırlıyorum. O gün rüzgar uygun olmadığı için kimse uçmadı ertesi gün bi daha geldim kurum havası bana iyi geliyordu beklerken kitap okuyabildigim sessiz bi yer üstelik açık alan.
Yanıma geldi bu günde rüzgar uygun değil dedi aniden
Olsun ben öğrenmem gerekenleri öğreneyim dedim belki rüzgar düzelir dedim.
Suratıma ben bu cahille napacam der gibi avel avel baktı
Tabi o zamanlar bilmiyordum ama rüzgar öyle düzelen bisey değilmiş günlük hava durumuna bakıp karar veriyorlarmış
Tabi bunu bilmediğim için kendinden emin bir şekilde önden ders alanına geçtim.
Günler bu şekilde devam etti haftanın iki üç günü gidiyordum ama havalar o dönem pek güzel olmadığı için atlayış yapamadım.
Gittiğim okulu ayrıldığım erkek arkadaşım o okulda diye yazmıştım ilk senelerim hep onunla gectigi için bir sosyal çevrem yoktu yurdumu sevmiyordum kendimi iyi hissettiğim tek yer paraşüt eğitimi aldığım kurumdu kitap okuyup kafamı dağıtıyordum. Yeteri kadar uzun sure icime kapanmıştım zaten kapalı bir ortamda daha kalmak istemiyordum.

Bir gün okul çıkışı kuruma giderken farklı sınıflarda olduğumuz bi arkadaşım ile karşılaştım ayak üstü sohbet ederken bende gelebilirmiyim dedi korkak bir çocuktu yükseklikten pek hazetmedigini yol boyunca sorduğu sorulardan anladım araba kullanırken bana bakması beni rahatsız ediyordu ama bunu art niyetle yapmadığını biliyordum. Kuruma gelince hocamla göz göze geldik.
Hocama alışmıştım soğuk bi adamdı ama en azından gereksiz sohbeti yoktu lakayıt değildi rahatsız edici bakışları yoktu az konuşur ama söylediği sözler etkilerdi. Ama bi tarafım hala uyuz olurdu ona. Birlikte geldigim arkadasa kurumu gezdirdim sonra hocalar ile tanıştırdım ve tabiki yol boyunca bana sorduğu sıkıcı soruları hocamada sormaya başladı. Bir ara göz göze geldik nerden buldun der gibi baktı. Gülememek için kendimi zor tutup dudaklarımı dişlerimin arasına geçirip başımı öne eğdim bir müddet bu şekil devam edip artık hocayı kurtarmam gerektiğine karar kıldım ve ben acıktım diye ortaya attım. Tabiki çocuk bu teklifi geri cevirmeyecekti kalksak mı dedim onunla yemek yiyeceğimi sandığı için hemen kabul etti arabaya binince yurtta yemek istediğimi yorgun olduğumu söyleyip beni yurda bırakmasını rica ettim bidahaki gelişinde ben getireyim yine seni bende atlamak istiyorum dedi tabi deyip kestim. Ama yanımda birine ebeveynlik etmek istemiyordum çünkü fazla korkuyor çok soru soruyor ve huzurlu ortamımı elimden alıyordu neden bilmiyorum ama hocamın onun benim erkek arkadaşım olduğunu düşünmesini istemedim. Ertesi gün kitabımı kurumda unuttuğum için tek gittim kafeteryaya uğradım kitabımı alıp tam çıkacakken arkadan erkek arkadaşın çok geveze sana uygun değil bence diye bi ses duydum. Sesin kime ait oldugunu biliyordum özel hayatlarımızla ilgili hiç konuşmamıştık üstelik kimseye bu hakkı vermezdim garip olan kimsenin özel hayatına burnunu sokan bi adama benzemiyor oluşuydu duraksayıp döndüm. Normalde bu tarz konularda açıklama yapma gereği duymam ama bu sefer nedensiz açıklama yapmak istedim ama sadece o benim erkek arkadaşım değil demekle yetindim. Sanırım cevabim onu tatmin etmişti kahve içer mısın diye sordu. Sanki sorduğu soru kahve değildi de yemeğe çıkacaktık o kahveyi içmem için bilmem gerekenler vardı ve birden siz evlimisiniz diye sordum afallamistı ama soruyu neden sordugum aşikardı boşandık dedi ve kahvesini doldurdu ve birtanede bana.
Belkide yalan söylüyordur dedim. Ama bunu öğrenebileceğim hiç bir yer yoktu sosyal medya kullanmıyordu gereksiz buluyordu. Diğer genç öğrenciler ile hiç iletişimi yoktu bana da sadece kahve getirirdi hiç bir öğrencisi ile kolay kolay aynı masada oturmazdı ben hariç bende kahve içip kitap okurdum o da kahvesini içip konuşmazdı zaten. Kurumun arka tarafını merak edip dolanmaya başladım doğum yapmış anne ve yavru köpekleri gördüm çok güzellerdi çimene çöküp anneyi ve yavruları sevdim bir zaman sonra genç olan hoca geldi beni hocan gönderdi anne köpek varmış yavruları için saldırıyormuş seni alayım diye gönderdi ama sen bayağı kaynaşmışsın dedi. Benim için birini göndermiş olması güzeldi ama sonra durup burası bir kurum tabiki öğrencilerinin başına bisey gelsin istemez dedim. Her yaptığı şeyi kendime çıkarımda neden bulunuyorum neler oluyor bana diyordum. Hayatıma aldığım aptal çocuk çocuk insanlardan çok sıkılmıştım hele ki anne kuzusu bi adam için onca yol tepip bu şehirde onun yüzünden kalmam okulumu buraya yazmam aptal çocuksu triplerin ardından bu olgun adam beni etkiliyor olamazdı değil mi. Tabiki olamazdı aramızda 20 yaş Vardı hep olgun olan ben böyle bir hataya düşemezdim. Belkide hata değildi belkide artık olgun birini istiyordum olamazdı tabiki ailem ne derdi hem statülerimiz çok farklıydı ne diyordum ben adamın bundan haberi bile yoktu tam bunlara dalmışken
Ben seni gönderdim portakalsuyunuu al diye oturmuş köpek mı seviyorsunuz diye bi sese irkildim. Portakalsuyuu kendini alıştırmış hocam dedi o kendini alıştırmakta yetenekli zaten dedi hocam.
Bense dusunduklerimin üstüne gelince sanki zihnimi okumuş gibi utandım eve düşündüklerimden haberi yoktu ama ben utanıyordum aynı zamanda git gide daha çekici hale geliyordu bu adam.
Tekrar masanın olduğu yere geldik genç olan yeni öğrencileri karşılamaya gidince yakışıklı çocuk değil mi dedi. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam ?? Evet yakışıklı ama tipim değil dedim gülüp senin tipik neymiş dedi ilk defa gülüyordu gülünce bayağı sempatikmis yahu adam. En azindan olgun olmali dedim sohetimiz derinlesti gelip gitmlerim sıklaştı ama Hem resmi hemde eğlenceli sohbetlerimiz oluyordu takı bir öğrencinin sende öğrenci mısın hocayla çok samimisin hiç belli olmuyor öğrencileri ile çok konusmaz diyene kadar. Orda kestim herşeyi gitmeyi bıraktım çünkü belli ki fazla ilerlemisti muhabeetimiz ama ben onu kaldiramazdim o benden cok üstte idi hem statü olarak hem yaa olarak bi şeylerim ona ters gelicekti isin garip tarafi birden kesince diger iliskilerimde ki gibi aci da vermedi dönüp baktığımda güzel bir anısı var bende kelebeklerim şimdi eşim için ucuyo ama kimse için bunu söylemembu adam için söylerim ki iyi ki tanımışım guzel yerde bitti bence
Gülümseyerek okudum. Güzel bi flört anısı, bi hoşluk olarak kalmış hayatınızda. :KK36: Darısı başıma.
 
Ben anlıyo muyum ki ne anlattığımı :confused: Hakikaten bazen ben şapşallaşıyorum galiba. Dram az geldi suyundan da koy modundayım. Hayır duruma bakmışım, vermişim bi karar, yay zamana uygula geç işte. Sizin ilk yorumunuzda dediginiz gibi kelebekler yorulana kadar kendi halinde takıl olsun bitsin. :KK37:

ya ister takıl kendi halinde ister yaşa geç..
ilk yorumum adamı evli düşündüğüm içindi. bak alternatifte ekledim şimdi:))
hayır bir çentik eksik fazla ne farkedecek.
aklında duracağına midende dursun :dondurma:
 
Merhaba sevgili KK sakinleri,

Neden ingilizce konu başlığı, bu ne şimdi diyeceksiniz, haklısınız ama şarkının sözleri böyle. :p Aşık olmamanız gereken birine aşık oldunuz mu diye soruyor şair, ben de soruyorum. Sorumun cevabına da uyuz oluyorum çünkü olmaz öyle şey diye aylardır verdiğim iç savaş neticesinde geldiğimiz noktada malesef oldum. :oops:

Neden olmaz kısmının altını hiç açmayacağım çünkü bu kısım için kafam gayet net ve berrak, olmaz. Ne içimde ne dışımda olmazı oldurmaya ilişkin soyut ya da somut hiçbir çabam yok, olmayacak da. Bu kendime olur mu ki acaba diye bahaneler üretmek amacıyla açılmış bi konu değil özetle. :KK12:

Peki neden konu açtın diyeceksiniz? Çünkü hiç böyle bi şey hissetmiyormuşum gibi iç dünyamda olanları yok saymaya çalıştım olmadı, alt tarafı hormonlar ve hayranlık geçer herhalde diye küçümsedim o da olmadı. Kabullenmeyip inkar mekanizması çalıştırdıkça daha da kötüye gidiyor her sey. O nedenle hem dedim ki bir toplulukla paylaşayım, böylece konuyu içimden atmış olayım, hem de biraz kafa dağıtma önerisi alayım.

Nasıl anlatayım, içimde kelebekler uçuşuyo, papatyalar yeşeriyo adamın bi gülüşüne. :KK36:Ama benim papatyaların kafasını koparasım, kelebekleri sapanla avlayasım var. :bicak:

Birlikte olduğumuz zamanlarda bazen hiçbir şey yok, her şey çok normal ama sonra bi an geliyo yer kayıyo ayağımın altından. Ama nasıl güzel kayıyo, düşüyomuşum gibi değil de uçuyomuşum gibi. Çevremde kim varsa onları da sürükleyesim geliyo peşimden gökyüzüne, herkes çok mutlu olsun istiyorum, herkese her şeye şebelek bi enerjiyle yaklaşıyorum o varken. Bu neyin kafası diye soracak yorum sahibeleri olacaktır, haklılar. Aşkın bende bir miktar kafa yaptığı doğrudur. :KK73:

Ama işte dedim ya aşık olmamam gereken birine aşığım. O nedenle yukarıda saydığım duygular bi yandan enerji getirirken bi yandan bütün enerjimi sömürüyorlar. Konuyu içimde tuttukça iki uçta savrulduğumu fark ettim, o nedenle dedim ki sizinle paylaşayım.

Şimdi normal bi zamanda bi başkası açsa bu konuyu ilginizi dağıtın, bu güzel enerjiyi size fayda saglayacak alanlara yönlendirin, hayatınızın diğer yönlerine/hayatınızdaki diğer insanlara ağırlık verin, yeni duygular canlandıracak işler ve insanlarla vaktinizi daha verimli doldurun vs. derdim ben.

Ama pandemi sağolsun sosyal ilişkiler ve aktiviteler askıda, uzun süreli buluşmalar, gönlünce gezip eğlenmeler, aktivitelere katılıp yeni bi şeyler ögrenmeler/yeni insanlar tanımalar, dolu dolu enerji attığım egzersizler başka baharlara kaldı. İş hayatı bile donuklastı, çözmesi zevkli, takip ederken hırslandığım, başarınca tatmin olduğum tüm işler de duruldu.

Belki biraz da bu durum ve boşluk hissi yüzünden böyle bilemiyorum ama bu aralar kalbimi doğru dürüst attıran, yaşıyorum ben ya dedirten bi bu adama karşı hissettiklerim kaldı sanki. Ama onları da hissetmek istemiyorum ben.

Finale gelirsek, çıkarın beni bu kuyudan sevgili kk sakinleri. İçimdeki kelebekleri zehirleyelim,:KK62: ya da yazık benim kelebeklerime zehirlemeyelim. Ama kandıralım onları, kafalarını karıştıralım, bu adamı unutsunlar başka şeyler için kanat çırpsınlar. :confused:Nasıl dagıtılır bu duygular fikirlerinizi bekliyorum.

Not : Tek tek yorum sahibelerinden alıntı yapsam kaybolacak aralarda diye konuya ekleme yapayım dedim. Sebebini söylemedim çünkü sebebin sonuca bir etkisi yok. Acaba diyebileceğimiz bir durum yok yani ortada. O nedenle olur mu olmaz mı diye bi soru yok, bana yardım ederken sizin de kafanızda olmasın, direk olumsuz seçenekten yolumuza devam edelim diye bahsetmiyorum hiç sebebinden, bahsetmeyeceğim de.

Sadece yeni sorulara mahal vermemek adına iki konuya açıklık getireyim birincisi tamamen görmezden gelip iletişimimi kesebileceğim biri değil. Yoksa şimdiye elli kere Türk usulü teknolijik tedavi yöntemi olarak fişi çekmiş, ayaklarımı totoma vura vura kaçmıştım. Kaç canını kurtar yavrum demeyin o yüzden.

İkinci olarak ilk akla gelen soru işaretini aradan çıkarayım, adam evli değil. Ama olmazlık seviyesi olarak kıyaslayabilirsiniz. Yani evli biriyle ne kadar olmazsa bu adamla da o kadar olmaz benim için.

Buradan sonrasında sebep aramayın sonuca bakalım nolur, kelebek zehirliyoduk en son.

Not 2: Madem anlatmadan olmayacak neden olmaz kısmını anlatayım özetle. Olmaz çünkü adamla hayatın tamamen farklı evrelerindeyiz. Yaş olarak uygun değiliz, konum olarak uygun değiliz, hepsini geçtim, o bi evlilik geçirip boşanmış ve küçük bir çocuğu var, ben düz bekar yirmilerinin ortasında hayatını yeni kurmaya çalışan bi insanım. Özetle onun çoktan aştığı denizlerin kıyılarına ben daha yeni varıyorum ben. Onun bilgisi de, tecrübesi de, böyle bi ilişkiden doğabilecek problemler de 5e katlar beni.

Tüm bunlara rağmen ben bu adamla bi bağ kurmak için çabalar, başarırsam da bu durumların hepsiyle baş ederim diyenler de olabilir. Ama ben edemem biliyorum. Benim için uygun ya da doğru değil. Zaten bu nedenle baştan sebep belirtmedim. Çünkü herkesin kendine göre olmaz bu iş dediği bi an var, sebepler farklı olsa da sonuç değişmiyo neticede. Neyi kaldırırız neyi kaldıramayız biliyoruz bi yerde. Ben bu adamı kaldıramam mesela. Ki o beni nerede görür hiç bilmiyorum. Malesef olmaz yani özetle.
Kafanızı karıştırmak için çabası varmı peki yani onda da bu duygular olduğunun belirtisi ?
 
Merhaba sevgili KK sakinleri,

Neden ingilizce konu başlığı, bu ne şimdi diyeceksiniz, haklısınız ama şarkının sözleri böyle. :p Aşık olmamanız gereken birine aşık oldunuz mu diye soruyor şair, ben de soruyorum. Sorumun cevabına da uyuz oluyorum çünkü olmaz öyle şey diye aylardır verdiğim iç savaş neticesinde geldiğimiz noktada malesef oldum. :oops:

Neden olmaz kısmının altını hiç açmayacağım çünkü bu kısım için kafam gayet net ve berrak, olmaz. Ne içimde ne dışımda olmazı oldurmaya ilişkin soyut ya da somut hiçbir çabam yok, olmayacak da. Bu kendime olur mu ki acaba diye bahaneler üretmek amacıyla açılmış bi konu değil özetle. :KK12:

Peki neden konu açtın diyeceksiniz? Çünkü hiç böyle bi şey hissetmiyormuşum gibi iç dünyamda olanları yok saymaya çalıştım olmadı, alt tarafı hormonlar ve hayranlık geçer herhalde diye küçümsedim o da olmadı. Kabullenmeyip inkar mekanizması çalıştırdıkça daha da kötüye gidiyor her sey. O nedenle hem dedim ki bir toplulukla paylaşayım, böylece konuyu içimden atmış olayım, hem de biraz kafa dağıtma önerisi alayım.

Nasıl anlatayım, içimde kelebekler uçuşuyo, papatyalar yeşeriyo adamın bi gülüşüne. :KK36:Ama benim papatyaların kafasını koparasım, kelebekleri sapanla avlayasım var. :bicak:

Birlikte olduğumuz zamanlarda bazen hiçbir şey yok, her şey çok normal ama sonra bi an geliyo yer kayıyo ayağımın altından. Ama nasıl güzel kayıyo, düşüyomuşum gibi değil de uçuyomuşum gibi. Çevremde kim varsa onları da sürükleyesim geliyo peşimden gökyüzüne, herkes çok mutlu olsun istiyorum, herkese her şeye şebelek bi enerjiyle yaklaşıyorum o varken. Bu neyin kafası diye soracak yorum sahibeleri olacaktır, haklılar. Aşkın bende bir miktar kafa yaptığı doğrudur. :KK73:

Ama işte dedim ya aşık olmamam gereken birine aşığım. O nedenle yukarıda saydığım duygular bi yandan enerji getirirken bi yandan bütün enerjimi sömürüyorlar. Konuyu içimde tuttukça iki uçta savrulduğumu fark ettim, o nedenle dedim ki sizinle paylaşayım.

Şimdi normal bi zamanda bi başkası açsa bu konuyu ilginizi dağıtın, bu güzel enerjiyi size fayda saglayacak alanlara yönlendirin, hayatınızın diğer yönlerine/hayatınızdaki diğer insanlara ağırlık verin, yeni duygular canlandıracak işler ve insanlarla vaktinizi daha verimli doldurun vs. derdim ben.

Ama pandemi sağolsun sosyal ilişkiler ve aktiviteler askıda, uzun süreli buluşmalar, gönlünce gezip eğlenmeler, aktivitelere katılıp yeni bi şeyler ögrenmeler/yeni insanlar tanımalar, dolu dolu enerji attığım egzersizler başka baharlara kaldı. İş hayatı bile donuklastı, çözmesi zevkli, takip ederken hırslandığım, başarınca tatmin olduğum tüm işler de duruldu.

Belki biraz da bu durum ve boşluk hissi yüzünden böyle bilemiyorum ama bu aralar kalbimi doğru dürüst attıran, yaşıyorum ben ya dedirten bi bu adama karşı hissettiklerim kaldı sanki. Ama onları da hissetmek istemiyorum ben.

Finale gelirsek, çıkarın beni bu kuyudan sevgili kk sakinleri. İçimdeki kelebekleri zehirleyelim,:KK62: ya da yazık benim kelebeklerime zehirlemeyelim. Ama kandıralım onları, kafalarını karıştıralım, bu adamı unutsunlar başka şeyler için kanat çırpsınlar. :confused:Nasıl dagıtılır bu duygular fikirlerinizi bekliyorum.

Not : Tek tek yorum sahibelerinden alıntı yapsam kaybolacak aralarda diye konuya ekleme yapayım dedim. Sebebini söylemedim çünkü sebebin sonuca bir etkisi yok. Acaba diyebileceğimiz bir durum yok yani ortada. O nedenle olur mu olmaz mı diye bi soru yok, bana yardım ederken sizin de kafanızda olmasın, direk olumsuz seçenekten yolumuza devam edelim diye bahsetmiyorum hiç sebebinden, bahsetmeyeceğim de.

Sadece yeni sorulara mahal vermemek adına iki konuya açıklık getireyim birincisi tamamen görmezden gelip iletişimimi kesebileceğim biri değil. Yoksa şimdiye elli kere Türk usulü teknolijik tedavi yöntemi olarak fişi çekmiş, ayaklarımı totoma vura vura kaçmıştım. Kaç canını kurtar yavrum demeyin o yüzden.

İkinci olarak ilk akla gelen soru işaretini aradan çıkarayım, adam evli değil. Ama olmazlık seviyesi olarak kıyaslayabilirsiniz. Yani evli biriyle ne kadar olmazsa bu adamla da o kadar olmaz benim için.

Buradan sonrasında sebep aramayın sonuca bakalım nolur, kelebek zehirliyoduk en son.

Not 2: Madem anlatmadan olmayacak neden olmaz kısmını anlatayım özetle. Olmaz çünkü adamla hayatın tamamen farklı evrelerindeyiz. Yaş olarak uygun değiliz, konum olarak uygun değiliz, hepsini geçtim, o bi evlilik geçirip boşanmış ve küçük bir çocuğu var, ben düz bekar yirmilerinin ortasında hayatını yeni kurmaya çalışan bi insanım. Özetle onun çoktan aştığı denizlerin kıyılarına ben daha yeni varıyorum ben. Onun bilgisi de, tecrübesi de, böyle bi ilişkiden doğabilecek problemler de 5e katlar beni.

Tüm bunlara rağmen ben bu adamla bi bağ kurmak için çabalar, başarırsam da bu durumların hepsiyle baş ederim diyenler de olabilir. Ama ben edemem biliyorum. Benim için uygun ya da doğru değil. Zaten bu nedenle baştan sebep belirtmedim. Çünkü herkesin kendine göre olmaz bu iş dediği bi an var, sebepler farklı olsa da sonuç değişmiyo neticede. Neyi kaldırırız neyi kaldıramayız biliyoruz bi yerde. Ben bu adamı kaldıramam mesela. Ki o beni nerede görür hiç bilmiyorum. Malesef olmaz yani özetle.
Canım konunu sonuna kadar okudum ama bu adam içime sinmedi yine sen bilirsinde ben hiç aşık olmadım görücü usülü evlendim ama kocamı çok seviyorum bence en güzel aşk sevmektir onu kaybetmekten korkmaktir 😊😊😊
 
X