Aşık olmamanız gereken birine aşık oldunuz mu?

Bu sanırım aşk değil hayranlık aşk olacak olsa bu kadar mantıklı düşünemezdin.Eminim aynı ortamda bulunmasan farklı insanlar tanısan geçecek bunu yapamıyorsanda adamın eksik yanlarına odaklan hayatın getirdiği eksiklikler değil kişisel eksiklikler gözünde büyüttüğünü küçült.
 
Kelebekleri nasıl zehirleriz bilmiyorum. Ama zehirlemezsek ve içimizde açan çiçeklerde vals yaparlarsa ne olacak biliyorum. Bundan 10 yıl sonra bir gece rüyanda onunla çok mutlu olduğunu görerek uyanacaksın. Yatakta oturup hay (küfür ekle) 10 yıl oldu , lanet olsun daha ne kadar göreceğim böyle diyeceksin. Nereden biliyorum? Geçen ay yaşadım. 33 yaşında, evli, çocuklu ve eşimle mutluyum. Ama o lanet kelebekler 1.5 sene serbest bırakınca beynime dahi girdi.

Kendin demişsin olmaz diye. Olmayacak o zaman. Gözden ırak gönülden ırak şansın yok. O zaman tek çaren yeni erkeklerle takılıp flörtleşeceksin. Biri kapacak seni onda kalacaksın. İlgin dağıldıkça bir gün bir çılgınlık edip seni sevdiğimi söylesem hissin de azalacak 😊
 
Merhaba sevgili KK sakinleri,

Neden ingilizce konu başlığı, bu ne şimdi diyeceksiniz, haklısınız ama şarkının sözleri böyle. :p Aşık olmamanız gereken birine aşık oldunuz mu diye soruyor şair, ben de soruyorum. Sorumun cevabına da uyuz oluyorum çünkü olmaz öyle şey diye aylardır verdiğim iç savaş neticesinde geldiğimiz noktada malesef oldum. :oops:

Neden olmaz kısmının altını hiç açmayacağım çünkü bu kısım için kafam gayet net ve berrak, olmaz. Ne içimde ne dışımda olmazı oldurmaya ilişkin soyut ya da somut hiçbir çabam yok, olmayacak da. Bu kendime olur mu ki acaba diye bahaneler üretmek amacıyla açılmış bi konu değil özetle. :KK12:

Peki neden konu açtın diyeceksiniz? Çünkü hiç böyle bi şey hissetmiyormuşum gibi iç dünyamda olanları yok saymaya çalıştım olmadı, alt tarafı hormonlar ve hayranlık geçer herhalde diye küçümsedim o da olmadı. Kabullenmeyip inkar mekanizması çalıştırdıkça daha da kötüye gidiyor her sey. O nedenle hem dedim ki bir toplulukla paylaşayım, böylece konuyu içimden atmış olayım, hem de biraz kafa dağıtma önerisi alayım.

Nasıl anlatayım, içimde kelebekler uçuşuyo, papatyalar yeşeriyo adamın bi gülüşüne. :KK36:Ama benim papatyaların kafasını koparasım, kelebekleri sapanla avlayasım var. :bicak:

Birlikte olduğumuz zamanlarda bazen hiçbir şey yok, her şey çok normal ama sonra bi an geliyo yer kayıyo ayağımın altından. Ama nasıl güzel kayıyo, düşüyomuşum gibi değil de uçuyomuşum gibi. Çevremde kim varsa onları da sürükleyesim geliyo peşimden gökyüzüne, herkes çok mutlu olsun istiyorum, herkese her şeye şebelek bi enerjiyle yaklaşıyorum o varken. Bu neyin kafası diye soracak yorum sahibeleri olacaktır, haklılar. Aşkın bende bir miktar kafa yaptığı doğrudur. :KK73:

Ama işte dedim ya aşık olmamam gereken birine aşığım. O nedenle yukarıda saydığım duygular bi yandan enerji getirirken bi yandan bütün enerjimi sömürüyorlar. Konuyu içimde tuttukça iki uçta savrulduğumu fark ettim, o nedenle dedim ki sizinle paylaşayım.

Şimdi normal bi zamanda bi başkası açsa bu konuyu ilginizi dağıtın, bu güzel enerjiyi size fayda saglayacak alanlara yönlendirin, hayatınızın diğer yönlerine/hayatınızdaki diğer insanlara ağırlık verin, yeni duygular canlandıracak işler ve insanlarla vaktinizi daha verimli doldurun vs. derdim ben.

Ama pandemi sağolsun sosyal ilişkiler ve aktiviteler askıda, uzun süreli buluşmalar, gönlünce gezip eğlenmeler, aktivitelere katılıp yeni bi şeyler ögrenmeler/yeni insanlar tanımalar, dolu dolu enerji attığım egzersizler başka baharlara kaldı. İş hayatı bile donuklastı, çözmesi zevkli, takip ederken hırslandığım, başarınca tatmin olduğum tüm işler de duruldu.

Belki biraz da bu durum ve boşluk hissi yüzünden böyle bilemiyorum ama bu aralar kalbimi doğru dürüst attıran, yaşıyorum ben ya dedirten bi bu adama karşı hissettiklerim kaldı sanki. Ama onları da hissetmek istemiyorum ben.

Finale gelirsek, çıkarın beni bu kuyudan sevgili kk sakinleri. İçimdeki kelebekleri zehirleyelim,:KK62: ya da yazık benim kelebeklerime zehirlemeyelim. Ama kandıralım onları, kafalarını karıştıralım, bu adamı unutsunlar başka şeyler için kanat çırpsınlar. :confused:Nasıl dagıtılır bu duygular fikirlerinizi bekliyorum.

Not : Tek tek yorum sahibelerinden alıntı yapsam kaybolacak aralarda diye konuya ekleme yapayım dedim. Sebebini söylemedim çünkü sebebin sonuca bir etkisi yok. Acaba diyebileceğimiz bir durum yok yani ortada. O nedenle olur mu olmaz mı diye bi soru yok, bana yardım ederken sizin de kafanızda olmasın, direk olumsuz seçenekten yolumuza devam edelim diye bahsetmiyorum hiç sebebinden, bahsetmeyeceğim de.

Sadece yeni sorulara mahal vermemek adına iki konuya açıklık getireyim birincisi tamamen görmezden gelip iletişimimi kesebileceğim biri değil. Yoksa şimdiye elli kere Türk usulü teknolijik tedavi yöntemi olarak fişi çekmiş, ayaklarımı totoma vura vura kaçmıştım. Kaç canını kurtar yavrum demeyin o yüzden.

İkinci olarak ilk akla gelen soru işaretini aradan çıkarayım, adam evli değil. Ama olmazlık seviyesi olarak kıyaslayabilirsiniz. Yani evli biriyle ne kadar olmazsa bu adamla da o kadar olmaz benim için.

Buradan sonrasında sebep aramayın sonuca bakalım nolur, kelebek zehirliyoduk en son.

Not 2: Madem anlatmadan olmayacak neden olmaz kısmını anlatayım özetle. Olmaz çünkü adamla hayatın tamamen farklı evrelerindeyiz. Yaş olarak uygun değiliz, konum olarak uygun değiliz, hepsini geçtim, o bi evlilik geçirip boşanmış ve küçük bir çocuğu var, ben düz bekar yirmilerinin ortasında hayatını yeni kurmaya çalışan bi insanım. Özetle onun çoktan aştığı denizlerin kıyılarına ben daha yeni varıyorum ben. Onun bilgisi de, tecrübesi de, böyle bi ilişkiden doğabilecek problemler de 5e katlar beni.

Tüm bunlara rağmen ben bu adamla bi bağ kurmak için çabalar, başarırsam da bu durumların hepsiyle baş ederim diyenler de olabilir. Ama ben edemem biliyorum. Benim için uygun ya da doğru değil. Zaten bu nedenle baştan sebep belirtmedim. Çünkü herkesin kendine göre olmaz bu iş dediği bi an var, sebepler farklı olsa da sonuç değişmiyo neticede. Neyi kaldırırız neyi kaldıramayız biliyoruz bi yerde. Ben bu adamı kaldıramam mesela. Ki o beni nerede görür hiç bilmiyorum. Malesef olmaz yani özetle.

Aşk cok baska bir duygu ya. Kelebekleri neden öldüresin senelere sonra niye keske diyesin :) Aşık oldun diye evlenmen sart degil ki. Eger duygularina karşılık bulursan dibine kadar yaşa sonra baktın iş evliliğe gidiyor ayrılırsın :KK53: zaten askin ömrü 2 küsür sene degil miydi. Aşkın azaldıkça ilk karisida demek ki bu yuzden bosamis deyip gercek yuzunu gorup zaten sogursun adamdan :)
 
Merhaba sevgili KK sakinleri,

Neden ingilizce konu başlığı, bu ne şimdi diyeceksiniz, haklısınız ama şarkının sözleri böyle. :p Aşık olmamanız gereken birine aşık oldunuz mu diye soruyor şair, ben de soruyorum. Sorumun cevabına da uyuz oluyorum çünkü olmaz öyle şey diye aylardır verdiğim iç savaş neticesinde geldiğimiz noktada malesef oldum. :oops:

Neden olmaz kısmının altını hiç açmayacağım çünkü bu kısım için kafam gayet net ve berrak, olmaz. Ne içimde ne dışımda olmazı oldurmaya ilişkin soyut ya da somut hiçbir çabam yok, olmayacak da. Bu kendime olur mu ki acaba diye bahaneler üretmek amacıyla açılmış bi konu değil özetle. :KK12:

Peki neden konu açtın diyeceksiniz? Çünkü hiç böyle bi şey hissetmiyormuşum gibi iç dünyamda olanları yok saymaya çalıştım olmadı, alt tarafı hormonlar ve hayranlık geçer herhalde diye küçümsedim o da olmadı. Kabullenmeyip inkar mekanizması çalıştırdıkça daha da kötüye gidiyor her sey. O nedenle hem dedim ki bir toplulukla paylaşayım, böylece konuyu içimden atmış olayım, hem de biraz kafa dağıtma önerisi alayım.

Nasıl anlatayım, içimde kelebekler uçuşuyo, papatyalar yeşeriyo adamın bi gülüşüne. :KK36:Ama benim papatyaların kafasını koparasım, kelebekleri sapanla avlayasım var. :bicak:

Birlikte olduğumuz zamanlarda bazen hiçbir şey yok, her şey çok normal ama sonra bi an geliyo yer kayıyo ayağımın altından. Ama nasıl güzel kayıyo, düşüyomuşum gibi değil de uçuyomuşum gibi. Çevremde kim varsa onları da sürükleyesim geliyo peşimden gökyüzüne, herkes çok mutlu olsun istiyorum, herkese her şeye şebelek bi enerjiyle yaklaşıyorum o varken. Bu neyin kafası diye soracak yorum sahibeleri olacaktır, haklılar. Aşkın bende bir miktar kafa yaptığı doğrudur. :KK73:

Ama işte dedim ya aşık olmamam gereken birine aşığım. O nedenle yukarıda saydığım duygular bi yandan enerji getirirken bi yandan bütün enerjimi sömürüyorlar. Konuyu içimde tuttukça iki uçta savrulduğumu fark ettim, o nedenle dedim ki sizinle paylaşayım.

Şimdi normal bi zamanda bi başkası açsa bu konuyu ilginizi dağıtın, bu güzel enerjiyi size fayda saglayacak alanlara yönlendirin, hayatınızın diğer yönlerine/hayatınızdaki diğer insanlara ağırlık verin, yeni duygular canlandıracak işler ve insanlarla vaktinizi daha verimli doldurun vs. derdim ben.

Ama pandemi sağolsun sosyal ilişkiler ve aktiviteler askıda, uzun süreli buluşmalar, gönlünce gezip eğlenmeler, aktivitelere katılıp yeni bi şeyler ögrenmeler/yeni insanlar tanımalar, dolu dolu enerji attığım egzersizler başka baharlara kaldı. İş hayatı bile donuklastı, çözmesi zevkli, takip ederken hırslandığım, başarınca tatmin olduğum tüm işler de duruldu.

Belki biraz da bu durum ve boşluk hissi yüzünden böyle bilemiyorum ama bu aralar kalbimi doğru dürüst attıran, yaşıyorum ben ya dedirten bi bu adama karşı hissettiklerim kaldı sanki. Ama onları da hissetmek istemiyorum ben.

Finale gelirsek, çıkarın beni bu kuyudan sevgili kk sakinleri. İçimdeki kelebekleri zehirleyelim,:KK62: ya da yazık benim kelebeklerime zehirlemeyelim. Ama kandıralım onları, kafalarını karıştıralım, bu adamı unutsunlar başka şeyler için kanat çırpsınlar. :confused:Nasıl dagıtılır bu duygular fikirlerinizi bekliyorum.

Not : Tek tek yorum sahibelerinden alıntı yapsam kaybolacak aralarda diye konuya ekleme yapayım dedim. Sebebini söylemedim çünkü sebebin sonuca bir etkisi yok. Acaba diyebileceğimiz bir durum yok yani ortada. O nedenle olur mu olmaz mı diye bi soru yok, bana yardım ederken sizin de kafanızda olmasın, direk olumsuz seçenekten yolumuza devam edelim diye bahsetmiyorum hiç sebebinden, bahsetmeyeceğim de.

Sadece yeni sorulara mahal vermemek adına iki konuya açıklık getireyim birincisi tamamen görmezden gelip iletişimimi kesebileceğim biri değil. Yoksa şimdiye elli kere Türk usulü teknolijik tedavi yöntemi olarak fişi çekmiş, ayaklarımı totoma vura vura kaçmıştım. Kaç canını kurtar yavrum demeyin o yüzden.

İkinci olarak ilk akla gelen soru işaretini aradan çıkarayım, adam evli değil. Ama olmazlık seviyesi olarak kıyaslayabilirsiniz. Yani evli biriyle ne kadar olmazsa bu adamla da o kadar olmaz benim için.

Buradan sonrasında sebep aramayın sonuca bakalım nolur, kelebek zehirliyoduk en son.

Not 2: Madem anlatmadan olmayacak neden olmaz kısmını anlatayım özetle. Olmaz çünkü adamla hayatın tamamen farklı evrelerindeyiz. Yaş olarak uygun değiliz, konum olarak uygun değiliz, hepsini geçtim, o bi evlilik geçirip boşanmış ve küçük bir çocuğu var, ben düz bekar yirmilerinin ortasında hayatını yeni kurmaya çalışan bi insanım. Özetle onun çoktan aştığı denizlerin kıyılarına ben daha yeni varıyorum ben. Onun bilgisi de, tecrübesi de, böyle bi ilişkiden doğabilecek problemler de 5e katlar beni.

Tüm bunlara rağmen ben bu adamla bi bağ kurmak için çabalar, başarırsam da bu durumların hepsiyle baş ederim diyenler de olabilir. Ama ben edemem biliyorum. Benim için uygun ya da doğru değil. Zaten bu nedenle baştan sebep belirtmedim. Çünkü herkesin kendine göre olmaz bu iş dediği bi an var, sebepler farklı olsa da sonuç değişmiyo neticede. Neyi kaldırırız neyi kaldıramayız biliyoruz bi yerde. Ben bu adamı kaldıramam mesela. Ki o beni nerede görür hiç bilmiyorum. Malesef olmaz yani özetle.
Büyük ihtimalle canınız roman yazmak istedi ama ben böyle dallanıp budaklandırarak anlatınca dinleyemiyorum da okuyamıyorum da( gerçek bir roman değilse).Eminim bunca paragraf aslında iki üç cümlelik bir şey bile değil.Zaten sonunda özetle olmaz demişsiniz.O zaman hayırlısı olmayacak şeye yorum yapmaya gerek yok 😂
 
Ahhhh o muazzam toyluk, bende çok fazla sayılmam ama artık değilim toylukta bedenim 30 una yaklasmakta . 20 lı yaşlarımın başında aşık olduğum bir pilotu hatırlattı bana.
40 45 li yaşlarda aşk acısını atlatan bendeniz, aklında kalanları ilişkisi varken yapamadıklarını yapmaya koyuldu, kitaplara sardı hayallere daldı, hâlâ bir enerjisi vardı neşe saçardı ama bunu fark etmek imkansızdı paraşüt eğitimi almaya karar kıldı. Atlayacaktı nasılsa düşmüştü hiç beklemediği dağlardan yere çakılmıştı bu sefer tekrar uçmalıydı, hayat bu şekilde devam edemezdi. Eğitim verecek olan 40 -45 lı yaşlarda zayıf ama spor yaptığı ıçin kesinlikle fit bir vücudu olan hatta pekta âlâ genclere tas cikartacak bir fizige sahip pek eğlenceli görünmeyen donuk suratlı pilot kıyafetli adam yaklaştı. Boyunu ve kilonu söyle dedi boyumu söylemiştim ama kilomdan emin değildim içeri geçip tartıldıktan sonra bilgilerimi deftere yazdığı sırada yüzüne baktım elmacık kemikleri güzel yüz hatları keskindi adem elması çıkıntılı bi adamdı gençken kesinlikle çok yakışıklı görünüyordur diye düşündüm. Depresyondan yeni çıkmış olmanın vermiş olduğu olgunlukla iki suratsız yan yana yürüdük önce temel eğitimlerden başladı eğitim açık alanda olduğu için kurum içerisinde ki herkesi görebiliyorsunuz. Daha genç olan en azından benim yaşlarım için daha uygun başka bir hoca geçerken
-sen devralmak istermisin diye sordu , oh be dedim o kendini beğenmiş donuk suratlı ile çalışmaktansa en azından sohbet edebileceğim biri ile çalışırım, üstelik daha eğlenceli birine benziyor.
Tabiki portakalsuyuu bisey istesin artık olmamak için geçerli bir sebep o sırada kurum müdürü geldi ileri yaşlı tonton beyaz pamuk tenli , bu kadar kendini beğenmiş donuk suratlının içinde daha pozitif bir enerjisi var sanırım o da benden o enerjiyi aldı.
-Sen devam et daha tecrubelisin anlaşılan kızımız uçmaya çok hevesli görünüyor bence daha cok gelir dediğinde,
Yarı sessiz bir biçimde ben fazla çakıldığım için uçmayı öğrenmem lazım demiş bulundum. Bunu bu kadar ani sekilde soylemis oldugum için pişmanlıkla kaşlarımı çatıp o anın şoku ile başımı sallayarak öne eğdiğimi yerdeki çimenleri izleyip aferin portakalsuyuu diye iç sesimle küfürleşmemi hatırlıyorum. O gün rüzgar uygun olmadığı için kimse uçmadı ertesi gün bi daha geldim kurum havası bana iyi geliyordu beklerken kitap okuyabildigim sessiz bi yer üstelik açık alan.
Yanıma geldi bu günde rüzgar uygun değil dedi aniden
Olsun ben öğrenmem gerekenleri öğreneyim dedim belki rüzgar düzelir dedim.
Suratıma ben bu cahille napacam der gibi avel avel baktı
Tabi o zamanlar bilmiyordum ama rüzgar öyle düzelen bisey değilmiş günlük hava durumuna bakıp karar veriyorlarmış
Tabi bunu bilmediğim için kendinden emin bir şekilde önden ders alanına geçtim.
Günler bu şekilde devam etti haftanın iki üç günü gidiyordum ama havalar o dönem pek güzel olmadığı için atlayış yapamadım.
Gittiğim okulu ayrıldığım erkek arkadaşım o okulda diye yazmıştım ilk senelerim hep onunla gectigi için bir sosyal çevrem yoktu yurdumu sevmiyordum kendimi iyi hissettiğim tek yer paraşüt eğitimi aldığım kurumdu kitap okuyup kafamı dağıtıyordum. Yeteri kadar uzun sure icime kapanmıştım zaten kapalı bir ortamda daha kalmak istemiyordum.

Bir gün okul çıkışı kuruma giderken farklı sınıflarda olduğumuz bi arkadaşım ile karşılaştım ayak üstü sohbet ederken bende gelebilirmiyim dedi korkak bir çocuktu yükseklikten pek hazetmedigini yol boyunca sorduğu sorulardan anladım araba kullanırken bana bakması beni rahatsız ediyordu ama bunu art niyetle yapmadığını biliyordum. Kuruma gelince hocamla göz göze geldik.
Hocama alışmıştım soğuk bi adamdı ama en azından gereksiz sohbeti yoktu lakayıt değildi rahatsız edici bakışları yoktu az konuşur ama söylediği sözler etkilerdi. Ama bi tarafım hala uyuz olurdu ona. Birlikte geldigim arkadasa kurumu gezdirdim sonra hocalar ile tanıştırdım ve tabiki yol boyunca bana sorduğu sıkıcı soruları hocamada sormaya başladı. Bir ara göz göze geldik nerden buldun der gibi baktı. Gülememek için kendimi zor tutup dudaklarımı dişlerimin arasına geçirip başımı öne eğdim bir müddet bu şekil devam edip artık hocayı kurtarmam gerektiğine karar kıldım ve ben acıktım diye ortaya attım. Tabiki çocuk bu teklifi geri cevirmeyecekti kalksak mı dedim onunla yemek yiyeceğimi sandığı için hemen kabul etti arabaya binince yurtta yemek istediğimi yorgun olduğumu söyleyip beni yurda bırakmasını rica ettim bidahaki gelişinde ben getireyim yine seni bende atlamak istiyorum dedi tabi deyip kestim. Ama yanımda birine ebeveynlik etmek istemiyordum çünkü fazla korkuyor çok soru soruyor ve huzurlu ortamımı elimden alıyordu neden bilmiyorum ama hocamın onun benim erkek arkadaşım olduğunu düşünmesini istemedim. Ertesi gün kitabımı kurumda unuttuğum için tek gittim kafeteryaya uğradım kitabımı alıp tam çıkacakken arkadan erkek arkadaşın çok geveze sana uygun değil bence diye bi ses duydum. Sesin kime ait oldugunu biliyordum özel hayatlarımızla ilgili hiç konuşmamıştık üstelik kimseye bu hakkı vermezdim garip olan kimsenin özel hayatına burnunu sokan bi adama benzemiyor oluşuydu duraksayıp döndüm. Normalde bu tarz konularda açıklama yapma gereği duymam ama bu sefer nedensiz açıklama yapmak istedim ama sadece o benim erkek arkadaşım değil demekle yetindim. Sanırım cevabim onu tatmin etmişti kahve içer mısın diye sordu. Sanki sorduğu soru kahve değildi de yemeğe çıkacaktık o kahveyi içmem için bilmem gerekenler vardı ve birden siz evlimisiniz diye sordum afallamistı ama soruyu neden sordugum aşikardı boşandık dedi ve kahvesini doldurdu ve birtanede bana.
Belkide yalan söylüyordur dedim. Ama bunu öğrenebileceğim hiç bir yer yoktu sosyal medya kullanmıyordu gereksiz buluyordu. Diğer genç öğrenciler ile hiç iletişimi yoktu bana da sadece kahve getirirdi hiç bir öğrencisi ile kolay kolay aynı masada oturmazdı ben hariç bende kahve içip kitap okurdum o da kahvesini içip konuşmazdı zaten. Kurumun arka tarafını merak edip dolanmaya başladım doğum yapmış anne ve yavru köpekleri gördüm çok güzellerdi çimene çöküp anneyi ve yavruları sevdim bir zaman sonra genç olan hoca geldi beni hocan gönderdi anne köpek varmış yavruları için saldırıyormuş seni alayım diye gönderdi ama sen bayağı kaynaşmışsın dedi. Benim için birini göndermiş olması güzeldi ama sonra durup burası bir kurum tabiki öğrencilerinin başına bisey gelsin istemez dedim. Her yaptığı şeyi kendime çıkarımda neden bulunuyorum neler oluyor bana diyordum. Hayatıma aldığım aptal çocuk çocuk insanlardan çok sıkılmıştım hele ki anne kuzusu bi adam için onca yol tepip bu şehirde onun yüzünden kalmam okulumu buraya yazmam aptal çocuksu triplerin ardından bu olgun adam beni etkiliyor olamazdı değil mi. Tabiki olamazdı aramızda 20 yaş Vardı hep olgun olan ben böyle bir hataya düşemezdim. Belkide hata değildi belkide artık olgun birini istiyordum olamazdı tabiki ailem ne derdi hem statülerimiz çok farklıydı ne diyordum ben adamın bundan haberi bile yoktu tam bunlara dalmışken
Ben seni gönderdim portakalsuyunuu al diye oturmuş köpek mı seviyorsunuz diye bi sese irkildim. Portakalsuyuu kendini alıştırmış hocam dedi o kendini alıştırmakta yetenekli zaten dedi hocam.
Bense dusunduklerimin üstüne gelince sanki zihnimi okumuş gibi utandım eve düşündüklerimden haberi yoktu ama ben utanıyordum aynı zamanda git gide daha çekici hale geliyordu bu adam.
Tekrar masanın olduğu yere geldik genç olan yeni öğrencileri karşılamaya gidince yakışıklı çocuk değil mi dedi. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam ?? Evet yakışıklı ama tipim değil dedim gülüp senin tipik neymiş dedi ilk defa gülüyordu gülünce bayağı sempatikmis yahu adam. En azindan olgun olmali dedim sohetimiz derinlesti gelip gitmlerim sıklaştı ama Hem resmi hemde eğlenceli sohbetlerimiz oluyordu takı bir öğrencinin sende öğrenci mısın hocayla çok samimisin hiç belli olmuyor öğrencileri ile çok konusmaz diyene kadar. Orda kestim herşeyi gitmeyi bıraktım çünkü belli ki fazla ilerlemisti muhabeetimiz ama ben onu kaldiramazdim o benden cok üstte idi hem statü olarak hem yaa olarak bi şeylerim ona ters gelicekti isin garip tarafi birden kesince diger iliskilerimde ki gibi aci da vermedi dönüp baktığımda güzel bir anısı var bende kelebeklerim şimdi eşim için ucuyo ama kimse için bunu söylemembu adam için söylerim ki iyi ki tanımışım guzel yerde bitti bence
Güzel bir aşk hikayesi okudum. 🙃
 
Bu sanırım aşk değil hayranlık aşk olacak olsa bu kadar mantıklı düşünemezdin.Eminim aynı ortamda bulunmasan farklı insanlar tanısan geçecek bunu yapamıyorsanda adamın eksik yanlarına odaklan hayatın getirdiği eksiklikler değil kişisel eksiklikler gözünde büyüttüğünü küçült.
Belki de öyle haklısınız. Adam genel olarak da çevresinde saygınlık ve hayranlık uyandıran biri zaten, git gide daha yakın çalışmaya başlayınca ister istemez en çok ben etkilendim bu halinden belki de. Biraz nefes alıp uzakan bakabilsem daha iyi gelecek bence de ama olayın iş yerinde olması ve pandemi beni mahvetti bu konuda :bicak:

Odak noktamı adamın negatif özelliklerine kaydırmayı, hatta diger yorum sahibelerinin tavsiyesiyle sizin tavsiyenizi birleştirip bunları yazmayı deneyecegim. :mapus:
 
Aşk cok baska bir duygu ya. Kelebekleri neden öldüresin senelere sonra niye keske diyesin :) Aşık oldun diye evlenmen sart degil ki. Eger duygularina karşılık bulursan dibine kadar yaşa sonra baktın iş evliliğe gidiyor ayrılırsın :KK53: zaten askin ömrü 2 küsür sene degil miydi. Aşkın azaldıkça ilk karisida demek ki bu yuzden bosamis deyip gercek yuzunu gorup zaten sogursun adamdan :)
Öldürmek biraz zalimce oldu bence de, kalkış izinlerini iptal etmeye çalışıyorum diyelim. İkinci bi emre kadar havalanmak yasak onlara, otursunlar. :p

Diger kısma gelince kendim kaşındım biliyorum :bicak: İçimden geldiği gibi coşkulu coşkulu yazdım öyle. :KK36: E ortalıkta objektif bi imkansızlık da yok (konuyu ilk açtığımda sebep belirtmedigimden gay miymiş yazanlar olmuştu :KK70:) Durum böyle olunca siz ve başka yorum sahibeleri bu duygular boşa gitmesin diye düşünüp işin oluruna da bakıyolar haklı olarak.

Ama buraya konu açacak duruma gelene kadar zaten çok düşündüm ben bu konu üzerine, her seyi tek tek yazıp sizlerin vaktinden de çalmak istemiyorum ama tüm koşulları toplayıp kendi karakterimi de düşündüğümde gerçekten olmaz. :110:

Yine de ponçik yorumunuza çok teşekkür ederim. :KK5:
 
Büyük ihtimalle canınız roman yazmak istedi ama ben böyle dallanıp budaklandırarak anlatınca dinleyemiyorum da okuyamıyorum da( gerçek bir roman değilse).Eminim bunca paragraf aslında iki üç cümlelik bir şey bile değil.Zaten sonunda özetle olmaz demişsiniz.O zaman hayırlısı olmayacak şeye yorum yapmaya gerek yok 😂
Yok yahu, roman kim ben kim :bicak:Aslında daha çok kafamı dağıtmak istedim. Daha doğrusu kafam dağınık aşktan, toplayamıyorum, dedim ki ben ne haldeysem yazdıklarım da o halde olsun :confused:

Okumayı keyifli bulup benimle aynı duyguları yaşayanlar da olmus, bacım asıl derdin ne onu yazsana bu ne böyle diyenler de. Herkes de kendine göre haklı, bi şey diyemiyorum. :KK33:

Olmayacak şeye yorum yapmayabilirsiniz tabi ama nasıl olmayacağı kısmına yorum yapmak isterseniz konuyu ben size tek cümleye indireyim, "İlgimizi düşünmek istemediğimiz ve yoğun duygular hissettiğimiz için de düşünmeyi bırakamadığımız birinden uzaklaştırmak için neler yapabiliriz?" Konu bu özetle. Yorum yapmak istemezseniz de canınızın sağlığı ne diyeyim Hoppa
 
Yok yahu, roman kim ben kim :bicak:Aslında daha çok kafamı dağıtmak istedim. Daha doğrusu kafam dağınık aşktan, toplayamıyorum, dedim ki ben ne haldeysem yazdıklarım da o halde olsun :confused:

Okumayı keyifli bulup benimle aynı duyguları yaşayanlar da olmus, bacım asıl derdin ne onu yazsana bu ne böyle diyenler de. Herkes de kendine göre haklı, bi şey diyemiyorum. :KK33:

Olmayacak şeye yorum yapmayabilirsiniz tabi ama nasıl olmayacağı kısmına yorum yapmak isterseniz konuyu ben size tek cümleye indireyim, "İlgimizi düşünmek istemediğimiz ve yoğun duygular hissettiğimiz için de düşünmeyi bırakamadığımız birinden uzaklaştırmak için neler yapabiliriz?" Konu bu özetle. Yorum yapmak istemezseniz de canınızın sağlığı ne diyeyim Hoppa
Bence duygularını yaşa.Bence herkes böyle bir şey illa yaşamıştır bunu yaşamak da güzel🥰
 
Konu çok uzundu vallahi birsürü işim var çoluk çömbelek ancak gece fırsat bulursam okuyabilirim😊
Ama konu başlıģına istinaden evet olmamam gereken birine aşık olmuştum 16 yaşımda. 2 sene sürdü haberi bile olmadı. Onun bakış açısına göre çocuktum zaten. Konuşurken hep "abim" diye hitap ederdi. 2 senenin sonunda 30 yaşında vefat etti. Hâlâ aklıma geldikçe kalbimin kıyısında köşesinde bir yer sızlıyor.
 
Önerilerle dolu şahane bi yorum olmuş, teşekkür ederim. "İlk günlerde online eğitimler, seminerler vsvs
Ama farkettim ki bu beni daha da çıkmaza sokuyo
Çünkü öğrendiklerimi uygulayabileceğim ve motive olabileceğim bir çalışma alanına sahip değilim..." demişsiniz. Bu tam olarak bana da oldu. Hep bi hazırlık var ama hiç harekete gecemiyosun koşullar sebebiyle. Hal böyle olunca degerlendiremedigim potansiyeller görür oldum her tarafta. Acaba bu adamda da durum bu mu diye düsünüyorum bazen :KK64:Bir de @peynirlirecel de demiş ya pandemi sebebiyle sürekli aynı kişilerle görüşmenin , sıkışan sosyal hayatın etkisi olabilir diye.

Bu duyguların başlangıcındaki etkiler bunlar değil belki ama beni bu kadar yoran bi hale gelmesinin en büyük sebeplerinden biri sizin ve peynirin anlattığı bu durumlar sanırım.

Benim son bi kaç yılın ilişkilerini bi masaya yatırmam, ben içe dönmem gerekiyor ama bakalım ne zaman bulacağım o cesareti. :bicak:
Selamlar tekrar☺️
Bana kalırsa yaşanan ve hissedilen hiç bir şey sebepsiz değil... Şu an yaşadığın içsel sıkıntının, belki de sana hayrı dokunacak uzun vadede , kimbilir...

En önemlisi kendine kulak vermen...
Bizler alışılmış öğretilerle yetiştirilen çocuklarız, her daim önce başkalarını düşünmeye kodlanıyoruz...
Sonra da kendimizi hep erteleyip arkaya atmaya alışıyoruz...
Benim en büyük sorunlarımdan biri buydu mesela...
Önce başkaları ( sevdiğim yakınlarım tabii o kadar da abartmıyorum😂😂😂)
Şimdi yavaş yavaş değiştirmeye düzeltmeye çalışıyorum...
Kendine kulak verip, onu duymayı başarabilirsen, eminim sana en doğru yolu gösterecektir😊🙏🏻🙏🏻🧿
 
Bu duygulardan kurtulmak için bu olayı bir sonuca bağlamanız lazım. Kendinizi kandırmaktan bahsetmiyorum, beyin maalesef küçük numaralara kanmıyor ve zamanla size olur olmadık zamanlarda hatırlatma yapıp alakasız, değişik rüyalar olarak sunabilir bu hislerinizi. Sonuca bağlanınca beyin de bitiriyor ve artık o konu kapanıyor. Ama nasıl sonuca bağlarsınız onu bilemem. Ben duygularımı açmış, reddedilmiştim. İki gün ağladım iki sene hissettiğim aşk için ama sonra tık diye kesildi her şey, birkaç ay sonra aşık oldum tekrar. 🙈
 
Hayır olmadım , yanlış insanlara duyulan anlık ufak ilgilerim oldu sadece .

Fark da aşık olunca bunların ufak saçma ilgiler olduğunu anlayabiliyor olmak .
 
ben hep aşık olmamam gereken insanlara aşık oldum maalesef.
Tavsiye veremeyeceğim.
Size verilen tavsiyelerden kopya çekmeye geldim :)
 
Bu duygulardan kurtulmak için bu olayı bir sonuca bağlamanız lazım. Kendinizi kandırmaktan bahsetmiyorum, beyin maalesef küçük numaralara kanmıyor ve zamanla size olur olmadık zamanlarda hatırlatma yapıp alakasız, değişik rüyalar olarak sunabilir bu hislerinizi. Sonuca bağlanınca beyin de bitiriyor ve artık o konu kapanıyor. Ama nasıl sonuca bağlarsınız onu bilemem. Ben duygularımı açmış, reddedilmiştim. İki gün ağladım iki sene hissettiğim aşk için ama sonra tık diye kesildi her şey, birkaç ay sonra aşık oldum tekrar. 🙈
Aslında kesinlikle katılıyorum. Eğer içimdeki kelebeklerin efendisi olan beyefendi işyerimde olmasaydı bu kadar olumsuz yaklaşmazdım belki. En kötü "olmaz ama dur bakalım hiç mi olmaz, uygulamalı olarak görelim der:KK36:" iyi kötü bi adım atardım. Bi yere bağlanmış olurdu böylece, hani derler ya içimde ukte kalmazdı.

Ama adam zaten olmaz, çalıştığım yerde hiç olmaz. :KK12:Kendi kendime işyerimi dar etmek, huzursuz olacağım bi ortam yaratmak istemiyorum, bi de pandemi döneminde üstelik. Mutsuzluktan yeni iş aranacak zaman bu zaman değil. Aşk kredi ödemiyor malesef :110: Başka şekilde de nasıl sonuca bağlarım ben de bilmiyorum:KK64:
 
X