Ben de cok cok az bir miktar para ile geciniyorum. Birkac yontemim var, isinize yarar belki. Oncelikle maasimi alinca odemelerimi yaparim ve mutfak-market masrafimi bir kenara koyarim. Geriye findik kabugunu dolduracak kadar bir para kalir. onu da sosyal hayatim icin ayiririm. kuafore gitmem, sacimi kendim kinayla boyarim (herkese tavsiye ederim, cunku beyazlar azaliyor, kimyasal degil, saci besliyor), saclarima bakim icin de kaliteli bir urun aldim bir seferligine, onunla bakimini yapiyorum. yilda bir de uclarindan kestiriyorum; ayda, en azindan iki ayda bir uclarindan aldirmak gerekir de imkamlarim bu kadar...
dus jeli, sivi sabun gibi seylere alerjim var, en az kimyasal icerenlerini aliyorum, ya da kalip sabun. yuz temizleyici, yuz kremi vb aldigimda da la roche ya da avene kullaniyorum, bu tur markalara bir kere cok para veriyorum belki ama cok uzun sure dayaniyorlar. parfum vs de oyle.
aliskanlik edindim, arastirma programlarini ve bagimsiz test yapan kuruluslari takip ediyorum, pahali olan ve kaliteli sandigimiz her seyin aslinda pazarlama tuzagi oldugunu anladim. alisverisimi bu tur verilere gore yapiyorum. hem ekonomik hem de daha az zararli urunleri kullaniyorum boylelikle.
kiyafet alisverisimi yilda iki kere yapiyorum. neye ihtiyacim varsa liste yapip ona gore kenara para koyuyorum oncesinde. birbirlerine uyumlu ve her zaman giyebilecegim seyler aliyorum. kiyafette kalitesiz bir sey aldigimi hic hatirlamiyorum. her kusak bir terzi vardi ailemizde, kumastan, dikiminden az cok anliyorum. uzun sure dayanacak giysiler aliyorum. ve yururken, otururken kalkarken hep dikkat ediyorum. ayakkabim, cantam eskimesin diye ozen gosteririm. boylelikle uzun sure dayaniyor kiyafetlerim. oyle 10 cantam yok, bir canta fazlasiyla yetiyor. toplam 7 citf ayakkabim var, eskiyenini yeniliyorum o kadar.
Market masrafima gelince, yalniz kalmaya basladiktan sonra bir miktar belirledim, her yil 100 kusurluk bir artis yapiyorum. Oncelikle temel, et sut peynir sebze meyve ihtiyacimi beslenme piramidine gore cikardim, tutari ikiye katladim. tum market harcamami bu miktara gore yapiyorum. Deterjanim, sabunum, wc kagidi, el havlusu vs hepsi icinde. Yerel olmayan hicbir sey yemiyorum, sebze meyve takvimini yanimda bulunduruyorum, turfanda hicbir sey yemiyorum. yerli gidalar hem daha ucuza geliyor, hem yerel ekonomi gucleniyor, hem daha doga dostu; cunku lojistik masrafi ve yarattigi hava kirliligi olmuyor. pestisit iceren hicbir sebze meyve tuketmiyorum bu arada. ve kucuk marketlere ve direk ureticiye yoneliyorum. ciftciden gidip kendim aliyorum sebzemi, yumurtami da gunluk aliyorum yine. manavlarin daha ucuz oldugunu farkettim bu arada. cunku buyuk marketlerde, her seyi bir seferde almak istedigimiz icin, zamanimiz kisitli oldugu icin vb nedenleri gozonune alip, 5 kurus 10 kurus artistan cekinmiyorlar, biz de ayni urunu sirf iki magaza yapmayalim diye daha pahaliya aliyoruz. ben kasaba, manava yoneliyorum, inanin aradaki fark cok fazla olabiliyor bazen. ustelik sizi taniyan kasap arada indirim yapiyor, 3-5 kurusun hesabini yapmiyor. hem iki sohbet oluyor ayakustu, hal hatir soruyorsunuz, kasap bir tarif veriyor, manav sunu da deneyin diyor. kisacasi daha keyifli ve daha ucuz, daha taze.
ben bu sekilde hayatimi daha keyifli hale getirdim. ihtiyacim olmayan hicbir seyi almiyorum, hele ki bedenime zarar verecek zararli yiyeceklerden tamamen uzaklastim. hiiic de canim istemiyor hormonlu cilek ya da iyonize edilmis karides. nutella yemiyorum, yerli bal yiyorum. muz dahi yemiyorum yerel degilse. nicin ben taaa ekvatordan gelmis ananas yiyeyim? boyle boyle hem daha saglikli oldum hem hayat daha ucuz oldu.
bir de indirimleri kacirmiyorum. ornegin kullandigim bulasik deterjani indirime mi girmis, 3-5 paket aliyorum. makarna mi indirimde, 7 paket. kahve mi dusmus, hemen, iki dis macunu alana 3uncusu bedava ise ben 4 aliyorum vs. ve haftada bir kere market alisverisi, hemen hemen her gun de manav kasap alisverisi yapiyorum. marketlerde insan ihtiyaci olmayan bircok seyi almaya meyilli. tonlarca arastirma yapiyorlar nasil daha fazla tukettirebiliriz diye. tuzaklarina dusmuyorum, liste yapip gidiyorum, ihtiyacim olmayani almiyorum. bu arada evde ekmek yapiyorum, hem cok ucuza geliyor, hem temiz hem taze. pizza hamurumu kendim yapiyorum. limon salatalik dilimleyip suyumu oyle iciyorum canim degisik icecek isterse, canim tatli atistirmalik mi istedi, bademli bir kurabiye, tuzlu mu istedi, ceviz, peynirli kanepe vs. benim yasadigim yerde ne yetisiyorsa onu yiyorum isin ozu, hem ucuz hem saglikli. ve kendimi terbiye etmeyi ogrendim.
sosyal hayatim icin de, ya da eglenmek oyalanmak icin, kitaba yatirim yapiyorum, ya da cizgi romanlara. ya da muzedir, konserdir bilet parasi. bir etkinlik yaptigimda bir ay yetiyor o bana. geri kalan bos vaktimde doga yuruyusu yapiyorum, satranc oynuyorum, piknik yapyiorum vs vs.
bazen bloglari takip ediyorum, cok cocukla, tek maasla nasil yasanilir, tek maasla mortgage nasil odenir vb. okuyorum kendi hayatimda uygulayabilecegim sekilde tuyolar ediniyorum, modifiye ediyorum vs. ekonomik yasamak bir meziyet oldu neredeyse, ama biraz zaman aliyor. televizyon izleyecegime, bunlara vakit ayiriyorum ben de...
unutmayin, ekonominin kucugu olmaz.
herkese kolay gelsin