Artık ben de evlenmek istiyorum ama olmuyor,var mı benim gibisi?

merhaba kızlar
ben de sizin gibi mutsuz tayfasındanım ve artık ben de inanmıyorum olacağına. alıştır diyorum kendime maalesef ki o da hiç kolay değil
 
merhaba kızlar
ben de sizin gibi mutsuz tayfasındanım ve artık ben de inanmıyorum olacağına. alıştır diyorum kendime maalesef ki o da hiç kolay değil
aaa daha nelerrr,sen duymadın galiba her tencerenin bi kapağı vardır diye :)
 
Pırıl pırıl ütülü giysili, misler gibi parfüm kokulu, saçları
taralı, dişleri fırçalanmış adamı / kadını sevmek kolaydır.
Aslında
aşk, aynı insanı, sabahın körü uykudan uyandırdığındaki en sinirli hali
ile de kabul edebilmek, aynı tuvaleti bir dakika arayla
kullanabilmek, diz yapmış pijamalarla kanepede yastıklara sarılıp sızmışken
bile şefkatle okşayabilmektir.
Buna katlanamayanlar zaten âşık değillerdir.
Bu durumda evlilik hoşlandığın insana karşı olan duygularını
öldürüyor diyebiliriz.
Zira âşıksan, aynı havayı solumak bile zevk
verir. Hep beraber olmak istersin. Banyodan gelen su sesi bile onun evde
olduğunun işaretidir ve huzur verir.
Ütülediğin gömleğin ona ne kadar
çok yakışacağını düşünürsün. Pişirdiğin yemeği ne çok seveceğini
hayal edersin. Bin tane ayakkabısı varken bin birinciye sahip
olmaktan mutlu olacak diye, istediğin gömleği satın almaktan
vazgeçersin.
Zamanla almaktan çok, bir şeyler vermekten mutluluk duyduğunu
keşfedersin. Eğer kadın evlilikte ikinize yemek pişirecek,
dolabı düzenleyip ütüyü yapacak bir anne olacak görülüyorsa, o
kadının saçlarının hiç yağlanmadığı ve adamın geceleri terlemediği
düşünülüyorsa, asla kavga edilmeyecek ve lavabo tamir
edilirken dahi gülüşüp öpüşülecek zannediliyorsa zaten beklenti bir
evlilik değil, bir amerikan filmini yaşamaktır.
Bu hayallerle yola
çıkıldığında, damat ilk gece gelinin saçlarından onbin firkete
sökmeye çalıştığında, gelin ise damat firketeleri çıkaramayıp
“s….m böyle kuaförü” diye söylendiğinde zaten evlilik sandıkları şey
çatırdamaya başlayacaktır. Evlilik; sadece aşk değildir.
Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak hesaba sahip mudilik,
ayrı kökenlerin birleşmesi, başı hatırlanmayan bir akrabalık
ilişkisidir. Aşk bu ilişkide tutkuyu sağlar ama zaten tek başına ayakta
tutamaz.

Âşıksanız ateşli sevişmeler yaşarsınız ama kış akşamları evde
konyak içip geyik yapamayabilirsiniz. Hala canınız sıkıldığında onu
değil de annenizi arıyorsanız, yalan olmuştur o evlilik.

Aşk evlilikte gider gelir. Halıya kola döktüğünde aşk biter,
ama o, halıyı temizleyebilirse gene aşık olunur.
O aradaki sinir
evresini aşabilenler ellinci yıla kadeh kaldıranlardır. Tahammül
edemeyenler ise ikinci evlilikten sonra artık evliliğin yalan
olduğuna inanacaklardır.

Zafer, direnenlerin olur.

Alıntı
 
Kızlar ya aynı sorun bende de var Ben 32 yaşındayım, daha evlenemedim çok istiyorum evlenmeyi, 3 senelik erkek arkadaşımdan da yeni ayrıldım bu sebepten çünkü kesinlikle evlenmek istemiyo. Ben napıcam ya evden işe, işten eve kimseylen tanışamıyorum. Sevmediğim biri var benle evlenmek isteyen, ama ben zerre bişey hissetmiyrm ona karşı onla mı evlensem yoksa evlilik ajansı gibi şeyler varmış onlara mı başvursam sizce?
 
arkadaşlar konuyu görünce bende katıldım direk bende sizin gibiyim evlenmek geçiyor içimden etrafımdaki yaşıtlarım bir bir evlendi çünkü onları görünce özeniyor insan ama ben ömrüm boyunca evlenemicem çünkü engelliyim yürürken aksıyorum ve kimden hoşlandığsam olmadı ve bu beni çok üzüyor sanrırım ömrümün sonuna kadar başkaslarının bana acımasıyla geçecek ömrüm
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…