Arkadaş kalmak istedi, bitti... Bu kadar kolay mıydı?

destroyEnjoy

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
2 Şubat 2012
77
7
Nasıl geldik buralara, nasıl değişti bu adam bu kadar... Deli divane aşık olan o erkek mi bu? Daha önce birkaç konu açmıştım burda ama hepsi ufak tefek sorunlardı. 1-2 blöf dışında ayrılmadık bile hiç. 28 mayıs onun doğumgünü, 17 nisan ise benimkiydi. doğumgününden 17 gün önce, 11 mayısta terk etti beni. aslında terk etmedi direkt, ama yol oraya çıktı. Uzaktaydı o, çok değil çok az kaldı mesafelerin bitmesine. tam 1 sene sabrettik. yazın beni görmeye gelcekti, gelmese bile eylülden itibaren aynı şehirde yaşayacaktık nihayet. ygs sonucu açıklandığından beri çok çökmüştü, çünkü iyi beklediğimiz sınav çok alakasızca kötü geldi. sadece 2 dersi beklediği gibi, diğer 2 ders kaydırmış gibiydi sonuç. ösym ye dilekçe verdi, hala cevap gelmedi. peşine düşmedi, çok sıkılmış artık ben ne zaman sorsam aşırı bıkkın ve rahat davrandı. bırak ben düşeyim bu işin peşine dedim, gerekirse dava açarız dedim, istemedi, ki daha önce bana tercih zamanı şifresini vermişti açıp bakmıştım, istesem tercihlerini bile değiştirebilirdim. şimdi şifresini vermemek için diretti. en sonunda pes ettim.


sınavının iyi geçtiğini düşündüğü için 1 hafta gezdi önce ankara ve sonra da istanbulu, yanıma geldi istanbula. görüştük ve çok eşsizdi benim için her anı kısıtlı olsa da.

daha önce cinsel içerikli ve karşılıklı düşüncelerimizi paylaştığımız sohbetlerimiz olmuştu, her şeyimizi biliyorduk gizli saklımız yoktu bu konuda. bana karşı tensel çekim hissettiğini de biliyordum, ama ben bunu bu kadar erken yapmak istemiyordum. o gelince onunla bir gece beraber uyuduk arkadaşında kaldık. iyi ki tek kalmadık, çok başka şeyler olabilirdi yoksa. ama sonra bana çok sitem etti neden olmadı, içimde çok ukte kaldın sen diye... ben her seferinde yatıştırdım onu daha ilerde çoook zamanlarımız olcak her şey zamanında ve yerinde güzel dedim. oralı olmadı. daha sonra telefonda da açtı bu konuyu, sen ben istemediğim sürece kendine dokunma, sadece ben dokunmak istiyorum dedi. normalde o kadar kolay kabul etmem ama tamam söz dedim, çok şaşırdı. sonra bi daha bu cinsellik konusu açılmadı. zaten konuşmuyorduk ki.


muhabbet kurulmaz biri olmuştu. eskiden her gün arardı, bi aydır haftada 1-2 ye düşmüştü. o en son konuşma dışındakiler de hep maksimum 5 dakikalık konuşmalardı ve birimiz kapatmak zorunda kalınca geri arama gereği bile duymadı. normalde aramasını beklediğim saatlerde aramadığından açamıyodum telefonu. uyku saatleri yine yer değiştirdiğinden gece de aramıyordu akşamları. sürekli üstüne geliyormuşum gibi hissettirdiği için ağzımdan çıkan her lafa dikkat etmeye başlamıştım. zaten çok konuşkan biri değilimdir, bir de durum bu haldeyken o sürekli susup durdu, anlatsana dedi, bense ne konuşcağımı bilemiyodum.

normalde futbolu severiz, tartışırız. canı çok sıkkın olduğundan off o konuyu açma diyodu. sınavını çalışmalarını sorsam, baskı yaptığımı hissettiren şeyler söylüyor ondan da sıkılıyordu. onu anlamamı bekliyordu bana hiçbir şey anlatmadan, arkadaşlarıyla kavga etmiş, sebebini anlatmadı dedikodu olmasın diye ama napabilirim ondan uzakta hiçbir şey bilmeden ona nasıl yakınlaşabilirim?

her neyse. o gün, galatasaray-fenerbahçe maçından önceki gün, akşamında aradı beni. odamda tektim. konuştuk epey. bana şiirler okudu ama öyle romantik olanlardan değil. ne zaman hayatında ters giden bişe olsa şiir yazar. epeydir yazmıyordu, yine yazmaya başlayınca hem sevindim hem üzüldüm. okuduğu şeyler çok depresifti. neler düşündüğümü sordu, söyledim hem iyi hem kötü bunları yazman dedim. böyle hissetmene üzülüyorum dedim. üzülcek bişe yok ki dedi, güldü. ama ben ise o an sessizce ağlıyordum, belli etmedim.

sonra cümle aralarında bana ismimle hitap etti. irem... dedi. efendim dedim. bişe söylemedi. ben ne zamandır bana karşı ismimi kullanmıyorsun dedim. sonra ne diyeceği varsa sustu demedi bişe. o an aklımdan tartışırken birbirinin ismini söyleyen çiftler geçti...

havadan sudan konularla geçti muhabbetimiz 2 saat. ancak konuşma boyunca dikkatimi çeken bişe vardı. biz normalde çok iyi dost olan iki sevgili gibiydik, mesafe yoktur aramızda kanka misali de takılırız öyle hitap bile ederiz kardeş, hacı falan diye... ancak bunun bir dozajı ve üslubu vardı her zaman. bu seferki konuşmada arkadaşım diye hitap edip durdu bana. sürekli arkadaşlık vurgusu yaptı. en başta bişe demedim. sonra tam telefonu kapatmaya yakınken dayanamadım neden ısrarla bana arkadaşım biz arkadaşız arkadaş değil miyiz deyip duruyosun dedim. şu an hala emin değilim iyi ki demiş miyim... ben demesem şu an ayrılmayacaktık ama belki de er geç olcaktı bu son.

biz arkadaş değil miyiz diye neden söyleyip duruyosun dedim. değil miyiz ki dedi. öyleyiz, arkadaşız aynı zamanda ama arkadaştan öteyiz, daha fazlasıyız dedim. sonrasında, kıvırmaya başladı. neden, arkadaş olsak olmuyor mu daha iyi değil mi? gibi şeyler söyledi ben dondum kaldım. ağlamaya başladım. irem... dedi. evet ismimle hitabını doğru bilmiştim, ortada bir sorun vardı. lütfen şimdi ağlama yoksa bu konuyu konuşamıcaz dedi. zor da olsa biraz sakin kalmaya çalıştım. ama yavaşça ağlıyordum hala.

anlıyordum, sorumluluklardan kaçmak istiyordu, beni belki bi yük olarak görüyordu. şu sıralar arkadaşlarıyla da kavgalı zaten. 10 yıllık kankasıyla konuşmuyor. dedim çok kolay değil mi kaç yıllık kankana bile sırt çevirebildin sen. alakasız yok, o mevzu başka diye geçiştirdi.


arkadaş olmamızın iyiliğini anlatmaya koyuldu, ben lafını böldüm. sen beni seviyor musun? dedim. seviyorum ,ama bi arkadaş gibi sevsem... dedi. sadece bir arkadaş gibi mi? dedim. evet deyip anlatmaya koyuldu yine ama ben ondan sonrasını dinleyemedim bile. çünkü sadece benim ne kadar iyi biri olduğumu, ilerde beni üzeceğini eninde sonunda biteceğini beni yarı yolda bırakmak istemediğini, benim gibi değerli bir insanı kaybetmek istemediğini o yüzden beni hayatından çıkartmak istemediğini anlatıp durdu. kendisi insan kaybetmeye dayanayamayan biri, yani tamamen bencillikten bu hareketi de. daha önce buna benzer bir konu açıldığında ben söylemiştim biterse arkadaş falan kalamam ya hep ya hiçtir benim için diye... bunu bile bile benimle arkadaş olarak devam etmek istediğini söyledi.

ortada hiçbir sebep yokken neden böyle yaptığını anlamıyorum tam da benim final sınavlarımdan önce. onun lys sınavından önce. bari hepsini atlatsaydık... yolumuzu ona göre çizseydik ya? ki daha önce kader bizi bir araya getirmese bile bırakmam ben seni dedi ben aynı şehirde olmalıyız diyince. neler neler, ne sözler... hepsi yalan mıydı? bilemiyorum.


benim aklıma gelen şeylerden biri, daha önce benimle evlenmek istediğini fakat benim ailemi karşıma almamı istemediğini bunun için savaşması gereken son bir savaş olduğunu söylemişti. ben tıp fakültesinde okuyorum. biliyorsunuz, doktor kızların evleneceği birinin statüsünün de iyi olmasını bekliyor herkes. ben de öyle olsun isterim ama ille de şöyle böyle zengin olcak diye bişe olmadı asla aklımda. sadece onun seveceği, birlikte hayat kurabileceğimiz ve geçinebilceğimiz bir meslek edindirmek istedim ona. sınava tekrar girmesinin de en büyük sebebi benim. yoksa neresi gelirse oraya gitcekti umursamadan. şimdi sınav dönemi bitmeden beni bırakıp gidiyor... sizce benim yanımda ezik kalacağını mı düşündü, kazanamayacağını düşünüp? beni taşıyamayacak olması mı sebep? ben seninle her şeye varım, mutsuz bile olsak yanımda ol demişken nasıl oluyor da pes edip bırakabiliyor?

benden izin istedi, son bir şey sorabiir miyim dedi peki dedim. ben seni arayabilir miyim bir arkadaş gibi haberleşebilir miyiz dedi vs... hayır diyeceğimi bile bile! hayır dedim, benim için ya varsındır ya yoksundur. zaten yanımda değildin, yokken hiç olmak mı istiyorsun? benim için mümkün değil bu dedim. ilerde ben istanbula gelince görüşmeyecek miyiz dedi. onu bilemem o günleri ama şu an için bu imkansız seninle kesinlikle görüşmek istemiyorum bundan eminim dedim. canımın yanacağını anlamış olmalı sonuçta karşısında tüm savunmamı bir yana atıp ağladım bağırdım zırladım... buna rağmen biraz ısrar etti. Buraya dikkat kızlar!!! bu arada neden onunla görüşeyim ki, başka arkadaş mı kalmadı? ben ona o kadar emek veriyorduysam bi sebebi var, şimdi neden boş yere zamanımı çalıp kafamı karıştırmak istiyor olaylar soğumadan? Ben içimden ne geliyorsa söyledim o an, hiç bir şey hissetmiyorsun değil mi artık dedim, çok güzel soğutabildin kendini. saydım tüm sitemlerimi. telefonu kapatırken bilgisayarı açtım sesini duydu. kapatıyorsun galiba dedi. evet artık beni benimle bırak dedim. seni seninle bırakmıyorum ki dedi. nasıl yani dedim. bilgisayarınlasın hehe dedi salak. espri yapıp ortamı yumuşatmaya çalıştı birkaç kez, iyice sinirlendim. ben hoşçakal elveda dedim kapatırken, öyle deme hiç sevmiyorum bi daha görüşmeyecek miyiz dedi hala ısrarla! ben görüşmek falan istemiyorum dedim. kendine iyi bak ufaklık dedi bana. ben senden 41 gün büyüğüm dedim dalga geçti sen mi büyüksün, ben daha olgunum gibisinden. ki aynı yaştayız! tamam sen büyük ol dedim ama bana artık ufaklık falan diyemezsin o hakkını kaybettin dedim. hoşçakal deme bana deyince "git artık, allah yolunu açık etsin demekten başka bişe gelmiyor içimden" dedim. sonra öyle bitti işte.....

onu unutmak için bana yolladığı kitabı, mektubu, vesikalık fotoğrafı, sms leri, bilgisayarımdaki fotoğrafları teker teker yok ettim ama hala bitmedi o kadar çoklar ki... ilk gün ağlama krizlerine girip rezil oldum birkaç kişiye. sonraki gün bitti işte deyip normale döndüğüme inandırdım kendimi. ama ders çalışmam gerek ve ben çalışamıyorum. dün tüm gün 2 saat bile çalışamadım ve ailem bu durumu bilmiyor, bütünlemelere kalırsam her şey ortaya çıkıcak diye korkuyorum. dün yine ağladım birdenbire aklıma bir şey gelince... sanki tüm ağlamam gerekenlere ağlayıp kurtulmalıymış gibi hissediyorum, her şarkı başka bir yerden vuruyor beni zaten. nasıl olcak bilmiyorum.




ahh bu arada söylemeyi unutuyordum. maç demiştim, galatasaray-fenerbahçe şampiyonluk maçı. ondan önceki gün oldu bunlar. ikimizde gs lıydık ama dediğim gibi epeydir futbol konuşturmuyodu bana. maçın olduğu gece gs yendi. ben mutluydum kafam iyi kötü dağılmıştı. odamda otururken o aradı annesinin telefonundan yine, kendi hattı kapalı olduğundan. ben arayamıyorum o yüzden zaten hiç onu. EVET ARADI BENİ, ÜSTELİK ARAMA BENİ DEDİĞİM HALDE. her neyse. aradı, birkaç kez çaldı telefon, sonra tavrımı anlasın diye meşgule verdim. ne yapmaya çalıştığını anlamadım. yarım saat sonra mesaj atmış, şampiyonluğu kutlamak için aradım, iyi geceler diye. aynı mesajı 2 kere atmış birer dakika arayla. cevap vermedim. ne yüzle beni arayabiliyor? normal kankasıymışım gibi onunla mı oturup kutlayacağım şampiyonluğu içim kan ağlarken?


ondan beri de hiçbir haber almıyorum o'ndan. ne internetten ne telefondan. bi yandan eğer bana karşı sevgisi bittiyse bitsin, bitmeli diyorum, ama bir yandan da bana dönsün yaptığı hataları anlayıp eskisi gibi sevsin istiyorum çünkü o kadar emek verdik ki o kadar başkaydık ki, biz asla bırakmayacaktık bitmeyecekti hani? bundan sonra nasıl bir tavır almalıyım nasıl devam edeceğim hayatıma? okuyanlara teşekkürler, tavsiyelerinizi yorumlarınızı bekliyorum çok ihtiyacım var lütfen kızlar... çok sağolun. :KK43:
 
Son düzenleme:
Canım öncelikle çok üzüldüğümü belirteyim,ama bir yandan sevindiğimi de.:26: Zor şeyler yaşıyorsun,zor bir dönemden geçiyorsun ama okumaya başladım anda anladım bu ilişkinin bir sonu olmayacağını.:18:Sınav,uzaklık vs.bunlar hep bahane tatlım,senden istediğini alamamış,arkadaş kalalım edelim diye de kılıf uyduruyor şimdi.:KK20: Emin ol geçecek bu günler.Sabret ve asla ona dönme.:KK14:
 
uzaklık zordur yaşamayan bilemez . cok seversin sabredersin ama öyle anlar olur ki bu anlar özellikle sorun yaşadıgın zamanlardır yani bunalımda oldugun dönemlerdir karsı taraftan sogudugunu zannedersin . erkek arkadasına aynen böyle olmuş . bu zor döneminde senden sogudugunu sanmış . eger onu kazanmak istiyorsan yapman gereken tek şey ona seni tamamen kaybettiğini düşündürtmek . bi süre sonra kendine gelecektir. ve emin ol pişman olacaktır . kendini sık ve onun kafasını dinlemesini sagla . zaten aynı şehre gelince büyük ihtimal barışacaksınız ...
 
Nasıl geldik buralara, nasıl değişti bu adam bu kadar... Deli divane aşık olan o erkek mi bu? Daha önce birkaç konu açmıştım burda ama hepsi ufak tefek sorunlardı. 1-2 blöf dışında ayrılmadık bile hiç. 28 mayıs onun doğumgünü, 17 nisan ise benimkiydi. doğumgününden 17 gün önce, 11 mayısta terk etti beni. aslında terk etmedi direkt, ama yol oraya çıktı. Uzaktaydı o, çok değil çok az kaldı mesafelerin bitmesine. tam 1 sene sabrettik. yazın beni görmeye gelcekti, gelmese bile eylülden itibaren aynı şehirde yaşayacaktık nihayet. ygs sonucu açıklandığından beri çok çökmüştü, çünkü iyi beklediğimiz sınav çok alakasızca kötü geldi. sadece 2 dersi beklediği gibi, diğer 2 ders kaydırmış gibiydi sonuç. ösym ye dilekçe verdi, hala cevap gelmedi. peşine düşmedi, çok sıkılmış artık ben ne zaman sorsam aşırı bıkkın ve rahat davrandı. bırak ben düşeyim bu işin peşine dedim, gerekirse dava açarız dedim, istemedi, ki daha önce bana tercih zamanı şifresini vermişti açıp bakmıştım, istesem tercihlerini bile değiştirebilirdim. şimdi şifresini vermemek için diretti. en sonunda pes ettim.


sınavının iyi geçtiğini düşündüğü için 1 hafta gezdi önce ankara ve sonra da istanbulu, yanıma geldi istanbula. görüştük ve çok eşsizdi benim için her anı kısıtlı olsa da.

daha önce cinsel içerikli ve karşılıklı düşüncelerimizi paylaştığımız sohbetlerimiz olmuştu, her şeyimizi biliyorduk gizli saklımız yoktu bu konuda. bana karşı tensel çekim hissettiğini de biliyordum, ama ben bunu bu kadar erken yapmak istemiyordum. o gelince onunla bir gece beraber uyuduk arkadaşında kaldık. iyi ki tek kalmadık, çok başka şeyler olabilirdi yoksa. ama sonra bana çok sitem etti neden olmadı, içimde çok ukte kaldın sen diye... ben her seferinde yatıştırdım onu daha ilerde çoook zamanlarımız olcak her şey zamanında ve yerinde güzel dedim. oralı olmadı. daha sonra telefonda da açtı bu konuyu, sen ben istemediğim sürece kendine dokunma, sadece ben dokunmak istiyorum dedi. normalde o kadar kolay kabul etmem ama tamam söz dedim, çok şaşırdı. sonra bi daha bu cinsellik konusu açılmadı. zaten konuşmuyorduk ki.


muhabbet kurulmaz biri olmuştu. eskiden her gün arardı, bi aydır haftada 1-2 ye düşmüştü. o en son konuşma dışındakiler de hep maksimum 5 dakikalık konuşmalardı ve birimiz kapatmak zorunda kalınca geri arama gereği bile duymadı. normalde aramasını beklediğim saatlerde aramadığından açamıyodum telefonu. uyku saatleri yine yer değiştirdiğinden gece de aramıyordu akşamları. sürekli üstüne geliyormuşum gibi hissettirdiği için ağzımdan çıkan her lafa dikkat etmeye başlamıştım. zaten çok konuşkan biri değilimdir, bir de durum bu haldeyken o sürekli susup durdu, anlatsana dedi, bense ne konuşcağımı bilemiyodum.

normalde futbolu severiz, tartışırız. canı çok sıkkın olduğundan off o konuyu açma diyodu. sınavını çalışmalarını sorsam, baskı yaptığımı hissettiren şeyler söylüyor ondan da sıkılıyordu. onu anlamamı bekliyordu bana hiçbir şey anlatmadan, arkadaşlarıyla kavga etmiş, sebebini anlatmadı dedikodu olmasın diye ama napabilirim ondan uzakta hiçbir şey bilmeden ona nasıl yakınlaşabilirim?

her neyse. o gün, galatasaray-fenerbahçe maçından önceki gün, akşamında aradı beni. odamda tektim. konuştuk epey. bana şiirler okudu ama öyle romantik olanlardan değil. ne zaman hayatında ters giden bişe olsa şiir yazar. epeydir yazmıyordu, yine yazmaya başlayınca hem sevindim hem üzüldüm. okuduğu şeyler çok depresifti. neler düşündüğümü sordu, söyledim hem iyi hem kötü bunları yazman dedim. böyle hissetmene üzülüyorum dedim. üzülcek bişe yok ki dedi, güldü. ama ben ise o an sessizce ağlıyordum, belli etmedim.

sonra cümle aralarında bana ismimle hitap etti. irem... dedi. efendim dedim. bişe söylemedi. ben ne zamandır bana karşı ismimi kullanmıyorsun dedim. sonra ne diyeceği varsa sustu demedi bişe. o an aklımdan tartışırken birbirinin ismini söyleyen çiftler geçti...

havadan sudan konularla geçti muhabbetimiz 2 saat. ancak konuşma boyunca dikkatimi çeken bişe vardı. biz normalde çok iyi dost olan iki sevgili gibiydik, mesafe yoktur aramızda kanka misali de takılırız öyle hitap bile ederiz kardeş, hacı falan diye... ancak bunun bir dozajı ve üslubu vardı her zaman. bu seferki konuşmada arkadaşım diye hitap edip durdu bana. sürekli arkadaşlık vurgusu yaptı. en başta bişe demedim. sonra tam telefonu kapatmaya yakınken dayanamadım neden ısrarla bana arkadaşım biz arkadaşız arkadaş değil miyiz deyip duruyosun dedim. şu an hala emin değilim iyi ki demiş miyim... ben demesem şu an ayrılmayacaktık ama belki de er geç olcaktı bu son.

biz arkadaş değil miyiz diye neden söyleyip duruyosun dedim. değil miyiz ki dedi. öyleyiz, arkadaşız aynı zamanda ama arkadaştan öteyiz, daha fazlasıyız dedim. sonrasında, kıvırmaya başladı. neden, arkadaş olsak olmuyor mu daha iyi değil mi? gibi şeyler söyledi ben dondum kaldım. ağlamaya başladım. irem... dedi. evet ismimle hitabını doğru bilmiştim, ortada bir sorun vardı. lütfen şimdi ağlama yoksa bu konuyu konuşamıcaz dedi. zor da olsa biraz sakin kalmaya çalıştım. ama yavaşça ağlıyordum hala.

anlıyordum, sorumluluklardan kaçmak istiyordu, beni belki bi yük olarak görüyordu. şu sıralar arkadaşlarıyla da kavgalı zaten. 10 yıllık kankasıyla konuşmuyor. dedim çok kolay değil mi kaç yıllık kankana bile sırt çevirebildin sen. alakasız yok, o mevzu başka diye geçiştirdi.


arkadaş olmamızın iyiliğini anlatmaya koyuldu, ben lafını böldüm. sen beni seviyor musun? dedim. seviyorum ,ama bi arkadaş gibi sevsem... dedi. sadece bir arkadaş gibi mi? dedim. evet deyip anlatmaya koyuldu yine ama ben ondan sonrasını dinleyemedim bile. çünkü sadece benim ne kadar iyi biri olduğumu, ilerde beni üzeceğini eninde sonunda biteceğini beni yarı yolda bırakmak istemediğini, benim gibi değerli bir insanı kaybetmek istemediğini o yüzden beni hayatından çıkartmak istemediğini anlatıp durdu. kendisi insan kaybetmeye dayanayamayan biri, yani tamamen bencillikten bu hareketi de. daha önce buna benzer bir konu açıldığında ben söylemiştim biterse arkadaş falan kalamam ya hep ya hiçtir benim için diye... bunu bile bile benimle arkadaş olarak devam etmek istediğini söyledi.

ortada hiçbir sebep yokken neden böyle yaptığını anlamıyorum tam da benim final sınavlarımdan önce. onun lys sınavından önce. bari hepsini atlatsaydık... yolumuzu ona göre çizseydik ya? ki daha önce kader bizi bir araya getirmese bile bırakmam ben seni dedi ben aynı şehirde olmalıyız diyince. neler neler, ne sözler... hepsi yalan mıydı? bilemiyorum.


benim aklıma gelen şeylerden biri, daha önce benimle evlenmek istediğini fakat benim ailemi karşıma almamı istemediğini bunun için savaşması gereken son bir savaş olduğunu söylemişti. ben tıp fakültesinde okuyorum. biliyorsunuz, doktor kızların evleneceği birinin statüsünün de iyi olmasını bekliyor herkes. ben de öyle olsun isterim ama ille de şöyle böyle zengin olcak diye bişe olmadı asla aklımda. sadece onun seveceği, birlikte hayat kurabileceğimiz ve geçinebilceğimiz bir meslek edindirmek istedim ona. sınava tekrar girmesinin de en büyük sebebi benim. yoksa neresi gelirse oraya gitcekti umursamadan. şimdi sınav dönemi bitmeden beni bırakıp gidiyor... sizce benim yanımda ezik kalacağını mı düşündü, kazanamayacağını düşünüp? beni taşıyamayacak olması mı sebep? ben seninle her şeye varım, mutsuz bile olsak yanımda ol demişken nasıl oluyor da pes edip bırakabiliyor?

benden izin istedi, son bir şey sorabiir miyim dedi peki dedim. ben seni arayabilir miyim bir arkadaş gibi haberleşebilir miyiz dedi vs... hayır diyeceğimi bile bile! hayır dedim, benim için ya varsındır ya yoksundur. zaten yanımda değildin, yokken hiç olmak mı istiyorsun? benim için mümkün değil bu dedim. ilerde ben istanbula gelince görüşmeyecek miyiz dedi. onu bilemem o günleri ama şu an için bu imkansız seninle kesinlikle görüşmek istemiyorum bundan eminim dedim. canımın yanacağını anlamış olmalı sonuçta karşısında tüm savunmamı bir yana atıp ağladım bağırdım zırladım... buna rağmen biraz ısrar etti. Buraya dikkat kızlar!!! bu arada neden onunla görüşeyim ki, başka arkadaş mı kalmadı? ben ona o kadar emek veriyorduysam bi sebebi var, şimdi neden boş yere zamanımı çalıp kafamı karıştırmak istiyor olaylar soğumadan? Ben içimden ne geliyorsa söyledim o an, hiç bir şey hissetmiyorsun değil mi artık dedim, çok güzel soğutabildin kendini. saydım tüm sitemlerimi. telefonu kapatırken bilgisayarı açtım sesini duydu. kapatıyorsun galiba dedi. evet artık beni benimle bırak dedim. seni seninle bırakmıyorum ki dedi. nasıl yani dedim. bilgisayarınlasın hehe dedi salak. espri yapıp ortamı yumuşatmaya çalıştı birkaç kez, iyice sinirlendim. ben hoşçakal elveda dedim kapatırken, öyle deme hiç sevmiyorum bi daha görüşmeyecek miyiz dedi hala ısrarla! ben görüşmek falan istemiyorum dedim. kendine iyi bak ufaklık dedi bana. ben senden 41 gün büyüğüm dedim dalga geçti sen mi büyüksün, ben daha olgunum gibisinden. ki aynı yaştayız! tamam sen büyük ol dedim ama bana artık ufaklık falan diyemezsin o hakkını kaybettin dedim. hoşçakal deme bana deyince "git artık, allah yolunu açık etsin demekten başka bişe gelmiyor içimden" dedim. sonra öyle bitti işte.....

onu unutmak için bana yolladığı kitabı, mektubu, vesikalık fotoğrafı, sms leri, bilgisayarımdaki fotoğrafları teker teker yok ettim ama hala bitmedi o kadar çoklar ki... ilk gün ağlama krizlerine girip rezil oldum birkaç kişiye. sonraki gün bitti işte deyip normale döndüğüme inandırdım kendimi. ama ders çalışmam gerek ve ben çalışamıyorum. dün tüm gün 2 saat bile çalışamadım ve ailem bu durumu bilmiyor, bütünlemelere kalırsam her şey ortaya çıkıcak diye korkuyorum. dün yine ağladım birdenbire aklıma bir şey gelince... sanki tüm ağlamam gerekenlere ağlayıp kurtulmalıymış gibi hissediyorum, her şarkı başka bir yerden vuruyor beni zaten. nasıl olcak bilmiyorum.




ahh bu arada söylemeyi unutuyordum. maç demiştim, galatasaray-fenerbahçe şampiyonluk maçı. ondan önceki gün oldu bunlar. ikimizde gs lıydık ama dediğim gibi epeydir futbol konuşturmuyodu bana. maçın olduğu gece gs yendi. ben mutluydum kafam iyi kötü dağılmıştı. odamda otururken o aradı annesinin telefonundan yine, kendi hattı kapalı olduğundan. ben arayamıyorum o yüzden zaten hiç onu. EVET ARADI BENİ, ÜSTELİK ARAMA BENİ DEDİĞİM HALDE. her neyse. aradı, birkaç kez çaldı telefon, sonra tavrımı anlasın diye meşgule verdim. ne yapmaya çalıştığını anlamadım. yarım saat sonra mesaj atmış, şampiyonluğu kutlamak için aradım, iyi geceler diye. aynı mesajı 2 kere atmış birer dakika arayla. cevap vermedim. ne yüzle beni arayabiliyor? normal kankasıymışım gibi onunla mı oturup kutlayacağım şampiyonluğu içim kan ağlarken?


ondan beri de hiçbir haber almıyorum o'ndan. ne internetten ne telefondan. bi yandan eğer bana karşı sevgisi bittiyse bitsin, bitmeli diyorum, ama bir yandan da bana dönsün yaptığı hataları anlayıp eskisi gibi sevsin istiyorum çünkü o kadar emek verdik ki o kadar başkaydık ki, biz asla bırakmayacaktık bitmeyecekti hani? bundan sonra nasıl bir tavır almalıyım nasıl devam edeceğim hayatıma? okuyanlara teşekkürler, tavsiyelerinizi yorumlarınızı bekliyorum çok ihtiyacım var lütfen kızlar... çok sağolun. :KK43:



Ne kadar bencil bir erkek.. evet cok bencil ve dusuncesizki sana senin final sınavlarımdan önce gelip bogle bir sey demezsi..
bence aklini basina topla, kocaman bir tip ogrencisisin bogle aptal birisi icin aglayip sizlamaya zamanin yok.. biran once derslerine hedeflen..
onunla arkadas kalamayacagini demekle en dogrusunu yapmissin! adam belki banbaska pilanlari vardi.. beraber olmak istemis ve sen kolay bir kiz olmadigini belirtmissin.. kezin bunlarinda bir payi vardir..
bence okulundan geride kalmak ve aci cekmek istemiyorsan.. biran once aklindan cikar bunu.. kocaman tip ogrencisisin ayni zamanda icinde hic bir kotuluk yok boyle bir kiza erkekmi kalmadi.. simdi cok hasasizsin hic bir seyi, kimseyi dusunemiyorsun ama senin karsina daha iyi birisi cikacagindan eminim. Herzaman derim, sanada diyecegim.. allahin sevdigi bir kulmussunki bu iliski olmamis. Hayirli bir sey olsaydi mutlaka askiniz devam ederdi.. bence hic israr etme yoksa kendini yakarsin....
 
aklım karmakarışık, neler olup bitebilir hiçbir fikrim yok. döner mi, dönmez mi inanın bilmiyorum... unutmuşum bi de şu sözünü, bana seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum demişti. bir demet tiyatrodan alıntı yaparak.:KK59:
 
ama sonra bana çok sitem etti neden olmadı, içimde çok ukte kaldın sen diye... ben her seferinde yatıştırdım onu daha ilerde çoook zamanlarımız olcak her şey zamanında ve yerinde güzel dedim. oralı olmadı. daha sonra telefonda da açtı bu konuyu, sen ben istemediğim sürece kendine dokunma, sadece ben dokunmak istiyorum dedi. normalde o kadar kolay kabul etmem ama tamam söz dedim, çok şaşırdı. sonra bi daha bu cinsellik konusu açılmadı. zaten konuşmuyorduk ki.

unutmuşum bi de şu sözünü, bana seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum demişti. bir demet tiyatrodan alıntı yaparak.:KK59:



Sizden soğumuş, bunu alıntısıyla da açıkça söylemiş zaten, cinsellik vesilesiyle ilişki bitmeden son bir heyecan yaşamak istemiş. Eğer kabul etseydiniz o heyecanla bir süre daha devam edecekti ama yine bitecekti.

Kabul etmediğiniz ama kesin bir dille de reddetmediğiniz için arkadaş adı altında görüşmeye devam etmek istiyor, maksat iletişim devam etsin. Nasıl olsa arkadaş olarak görüşmenin size ne kadar ağır geldiğini, onun sadece sevgilisi olmayı istediğinizi siz de belirtmişsiniz "Biz arkadaştan çok daha fazlasıyız" diyerek... Bu durumda sizin sevginizden emin, zayıf, duygusal bir anınızda sizinle beraber olma umudu var...

Erkeklerin sevdikleri kadınları cinsel yönden arzulaması hata değil, insan sevdiğine dokunmak ister ama ilişki sorumluluğundan, ortak yarınlardan vazgeçtikten sonra bunu talep etmek sadece o kadını kullanmaktır. O, bunu ilişkinin sekteye uğradığı, neredeyse sonlandığı dönemde dillendirerek hislerinin masum olmadığını ortaya koymuş ve bu saatten sonra görüşmeniz sadece onun "belki olur" fikrine hizmet etmeye yarar. Doğru yoldasınız, onunla iletişim kurmak size zarar verecek, iyi bir kariyer sizi bekliyor, sizi, yarınlarınızı hak eden biriyle bu yolda yürümeye devam edersiniz umarım...
 
ne kadar sacma bi insan ya ustune basa basa arkadas kalalim diye tutturmus. bu ara kafasi karismis ya da sevgisi azalmistir muhtemelen.
ayrica kendini cok olgun zannediyor arkadas:) su tutumlari olgunluksa olelim biz ya.
bence bittigi iyi olmus canim cunku cok sacmalamis artik.sen sakin sinavlarini birakma,ben biraktim kaldim derslerden sen sakin birakma. degmiyor, su an nasil toparlayacagim diye dusunuyorum.
sakin onu arama kaldirma bi taraflarini. defolsun gitsin ya boylesi.
emin ol sen kendin gibi kariyer sahibi ve mantik sahibi birini hakediyosundur,uzme tatli canini.
allah yardimcin olsun.
(bu arada su kardes,haci olayi aynen bizde de vardi.hep merak ederdim kardes diyenler var midir diye ve tabi ki lackalastirmadan dedigin gibi.)
 
oku oku başım dondü..

bak ben özet yazayım arkadaşım..

ona yer dar gelmiş.. senıde şimdiden dert sahıbı yapmışkı uzun uzun yazmışsın..

bı yuzunu yıka bı bismillah de şükret..

ne arkadaşlar var ona mı kalmış bunca sıkıntıdan sonra sana arkadaşlık etmek:KK4:

daha neler..kendı vicdanı için sana abilik mı yapcak türkçe mealı bu yanı:KK47:
 
Bulmuş da doktoru bunuyor.Sen tıp fakültesinden bir doktor adayı bulursun,yada meslek hayatında..O da bunu duyup kahrolur.Şimdi kafası karışık ya.Son pişmalık fayda etmez.
 
bencilce davranmış seni bırakarak anladığım tüm dertler üst üste binmiş belki ilişkiyi yürütmek bile ona dert geldi ve aklınca bitirdi ve arkadaş kalma konusu sen bu konuda haklısın yani arkadaş olmamakla yani çünkü senin canın daha çok yanar acırdı bundan emin olabilirsin ayrıca iyi ki cinsellik yönün de istekleri olmamış şimdi daha da çok üzülüyor olurdun şarkılar anılar yaşanmışlıklar her şey onu hatırlatır sana unutmak kelimesi basit ama bunu gerçekleştirek kolay değilir zaman alır sen bu zamanı dilerim ki kolay atlatırsın canım.
 
canımm bu erkeklern hepsi bencil hayatımın en buyuk kazıgını en cok sevdigimmden yedimm hiç bişey demeden çekip gitti bu sene üniversiteye basladıı ordann biriini buldu diye tahmin ediyorummm hiç bişey demeden çekip gitmesi daha cok koyuyorr benle bi oyuncak gibi oynamaya devam ediyo faceden falan ekledii direk atladım tabii biliyoya sevdigimii deli gibi baktım ılıskısı var yazıo megerseee ilsksni göstermek için eklemss sonradan sildii tabii ama aranızda cinsel anlamda bişe olmamasıdaa daha ii bak ole bişe olsa daha çok uzulecektın belkideee, yani bu saatten sonra okadar yaralndım okadar kırıldımkii baska birisi gelsee ölsee aşkından ynede güvenmemm erkekler seytanın arka bacagııı hiç kolay degil amaa acı ceke ceke unutmaya calısıcamm :KK43:
 
Siz öyle birini bulursun diyorsunuz da, hiç kimseyi istemiyorum artık, hiçbir erkekle uğraşmak istemiyorum zaten saflığımı belli edliyorum hep :KK43: başına çalsın sözde sevgisini de, çoktan içinde ölmüşse bazı şeyler, geri getirmek çok zor bunu anladım. atalarımızın da dediği gibi, "ölüyü çok yıkarsan ya osurur ya s.çarmış"


Çok kahır çektim bu yaşta, dertleriyle dertlendim, ona hep yardımcı olmaya çalıştım. elime ne geçti, koca bir hiç! ikizler burcuydu, sürekli çok değişiyordu, bi anı bi anı tutmuyodu en sonunda bambaşka yüzlerini gösterdi. sevmek yetmiyormuş anlamak istemiyorsa.

Allah tüm iyi niyetlileri iyilerle karşılaştırsın. Herkese gönlüne göre versin. Dualarınızı esirgemeyin lütfen, oldukça zor bir dönemden geçiyorum...
 
Yazını okurken hemen her satırında helal olsun kıza dedim,helal olsun kardeşim,gerekeni söylemiş ve olması gereken şekilde davranmışsın.Güçlü bir kızsın,altından kalkacaksın,sadece biraz zaman...
 
Canım benin çok hoşsun.''Zaten saflığımı belli ediyorum hep''Aynı benim gibiymişsin.Ne yapacaz bu saflığı bilmem:)Ben de hemşireyim bu arada,ikimiz de sağlıkçıyız.Hiç umutsuz olma,yaşın daha küçük,sen mesleğine sarıl,güzel(ama zor) bir mesleğin var.Güzel şeyler yaşamak için Allah ömür verirse daha vaktin var,hemen umudunu kesme,okul arkadaşlarına şans vermeyi unutma:KK34:Abla tavsiyesi,oysa benim için artık çok geç,treni kaçırdım..
 
Son düzenleme:
Seninle cinsellik yaşayamadığında içimde kaldın ne demek yaa, arkana bile bakma arkadaşım tepkini sert bir şekilde ifade etmekle en doğrusunu yapmışsın. Başkasını bulmuştur ikinizi birarada götürmeyi vicdanına yedirememiştir ayrılmıştır bu kadar basit bence durum. Dua et ki ayrılmak istediğini söylemiş ya söylemeseydi seni kandırsaydı
 
Yazını okurken hemen her satırında helal olsun kıza dedim,helal olsun kardeşim,gerekeni söylemiş ve olması gereken şekilde davranmışsın.Güçlü bir kızsın,altından kalkacaksın,sadece biraz zaman...

ahh inanmıyorum çok teşekkür ederim canım benim ya çok sağol gerçekten :) ben kendimden pek emin olamamıştım bu tepkilerimi verirken aslında. nerde yanlış yaptığımı düşünüp durmuştum. ama asla kendime ters düşecek bişe yapmadım. şimdi yorumlarınızı okudukça görüyorum bazı gerçekleri... suçu kendimde aradım ama her şey bizim elimizde değil, bizim istediğimiz gibi bakmıyor erkekler. zamana çok ihtiyacım var, değişime de. bakalım iyi şeyler getirir umarım zaman...
 
Canım benin çok hoşsun.''Zaten saflığımı belli ediyorum hep''Aynı benim gibiymişsin.Ne yapacaz bu saflığı bilmem:)Ben de hemşireyim bu arada,ikimiz de sağlıkçıyız.Hiç umutsuz olma,yaşın daha küçük,sen mesleğine sarıl,güzel(ama zor) bir mesleğin var.Güzel şeyler yaşamak için Allah ömür verirse daha vaktin var,hemen umudunu kesme,okul arkadaşlarına şans vermeyi unutma:KK34:Abla tavsiyesi,oysa benim için artık çok geç,treni kaçırdım..

teşekkür ederim :) saf olmak aslında kötü değil. ben hiç öyle taktik uygulayan, erkekleri kendine çeken tiplerden olamadım, bünyeme ters benim. Hepimiz için zaman var ömrümüz boyunca hiçbir şey için geç değil, nelerle karşılaşacağımızı kimse bilemez, bu sizin için de geçerli :) Ama Bu olaylardan sonra nasıl güvenirim insanlara bilmiyorum. Zaten çekingen biriyimdir, daha da ketum olmaktan korkuyorum :KK43:
 
Seninle cinsellik yaşayamadığında içimde kaldın ne demek yaa, arkana bile bakma arkadaşım tepkini sert bir şekilde ifade etmekle en doğrusunu yapmışsın. Başkasını bulmuştur ikinizi birarada götürmeyi vicdanına yedirememiştir ayrılmıştır bu kadar basit bence durum. Dua et ki ayrılmak istediğini söylemiş ya söylemeseydi seni kandırsaydı

Arkadaş kalalım derken ben araya girdim "birisi var di mi" demeye getirdim, güldü, saçmalama ne alakası var her ihtimali düşünmüştüm ama bunu diyeceğin aklıma gelmezdi falan dedi. ama hiiiç umrumda değil birisi olmasa ne yazar bu saatten sonra. bitanesiydim, bana nasıl davrandı gördük :KK43:
 
ben burda güçlüyüm diye inandırmaya çalışıyorum kendimi ama aslında değilim :KK43: ben onun bana ulaşması için her yolu kapattım, arama görüşmek istemiyorum da dedim; tamam sen biliyorsun mailimi numaramı ne zaman istersen... dedi. ama çok canım yanıyor beni nasıl bu kadar kolay unutabiliyor? hala hiçbir çabası olmadı ulaşmak için... beni araması için yapabileceğim bir şey yok mu? aklımda o kadar çok soru işareti var ki. bu belirsizlik beni öldürüyor, 4 ay boyunca onu mu bekleyeceğim belki yüzyüze görüşürüz de hislerini anlar diye?

sigaradan nefret ettiğim halde onun içtiği sigaradan içtim dün ve bugün. sonra kendimden nefret ettim bunu yaptığım için. çöpe attım yarım paketi. karnıma sancılar giriyor, öylece bakıyorum etrafa, duvarlara belki hayatta hiçbir şey zevk vermiyor saçmasapan çikolata yesem bile. hala ders çalışamıyorum adam akıllı. benim uzun vadeli zamana değil şu an hemen bir çözüme ihtiyacım var. kıymetimi anlasın istiyorum aslında ama... sizce ona ulaşmalı mıyım, ne diyeceğimi bile bilmiyorum...
 
ben burda güçlüyüm diye inandırmaya çalışıyorum kendimi ama aslında değilim :KK43: ben onun bana ulaşması için her yolu kapattım, arama görüşmek istemiyorum da dedim; tamam sen biliyorsun mailimi numaramı ne zaman istersen... dedi. ama çok canım yanıyor beni nasıl bu kadar kolay unutabiliyor? hala hiçbir çabası olmadı ulaşmak için... beni araması için yapabileceğim bir şey yok mu? aklımda o kadar çok soru işareti var ki. bu belirsizlik beni öldürüyor, 4 ay boyunca onu mu bekleyeceğim belki yüzyüze görüşürüz de hislerini anlar diye?

sigaradan nefret ettiğim halde onun içtiği sigaradan içtim dün ve bugün. sonra kendimden nefret ettim bunu yaptığım için. çöpe attım yarım paketi. karnıma sancılar giriyor, öylece bakıyorum etrafa, duvarlara belki hayatta hiçbir şey zevk vermiyor saçmasapan çikolata yesem bile. hala ders çalışamıyorum adam akıllı. benim uzun vadeli zamana değil şu an hemen bir çözüme ihtiyacım var. kıymetimi anlasın istiyorum aslında ama... sizce ona ulaşmalı mıyım, ne diyeceğimi bile bilmiyorum...

Arasan ne olacakki canım seni arkadaşı olarak görecek o, ama sen onu sevmeye devam edeceksin. Tekrar başa dönme bu kadar kararlı bir şekilde arkadaşız diyebildiğine göre o seni sevgili olarak silmiş bence. Acını anlıyorum ama geçecek sabredersen göreceksin birgün aklına bile gelmediğini.
 
X