Eminim ki negatif etkileri vardır ama konunun başından sona okuduğum yorumlarda ve çevremde gördüğüm kadarıyla duygu durum bozukluğu yaşayan insanların bir şekilde hayata adapte olabildiklerini görüyorum kardeşinin bunu seçmemesi niye büşra ya vicdanen yük olmalı bunu anlayamıyorum ortada zihinsel engelli ya da hayatsal fonksiyonlarını idare edemeyen bir çocuk yok . Şimdiden iki ev bir ev olaylarına girmnin ne manası var?
Kardeşi 22 yaşlarında değil mi?
Bu yaşlar hastalığın en alevli yaşandığı yaşlardır ortak olarak. Ani ataklarla sınanabilir insan ve bunun tekrar gelişinden korkar.
Siz çevrenizde gözlemlemişsiniz iki kişide dışarıdan, ben bizzat tip 1 hızlı döngülü bipolar hastasıyım ve %40 engelim var. Buradaki yorumlarıma bakınız, dengesiz, mantıksız, akıldan uzak bir tanesini bulup çıkarabilirseniz üyelik iptali yaparım. Ancak 21 yaşındayken bunu iddia edemezdim. İlk ataklarımı yaşamıştım ve korkuyordum tekrar aynı hale düşeceğim, rezil olacağım diye ve bu korku beni sosyal olarak pasifize ediyordu, kabuğuma çekiliyordum.
Büşra anlatmış ki:
Kardeşimi dil kursuna yazdırdılar, ilk gününden ağlayarak bıraktı.
Annem diyor ki kardeşin yalnız, hiç arkadaşı yok, senin arkadaş çevrene girsin.
Bakın bunlar ipucu. Bu kız sosyal olarak kendini geri çektiği "Ya yine atak yaşarsam herkesi kendime baktırırsam" diye korktuğu bir süreçte ki bipoların tedavi sürecinde -kendinizi zorlayarak sosyalleşin, yalnızlaştırmayın- diye üstüne basıla basıla söylenir. Çünkü hastalar böyle bir süreçten illaki geçerler, bir süre kendilerini ürkek bir ceylan gibi yuvalarına kapatma eğilimindedirler, kendilerinden korkarlar, hayatı algılama biçimleri atak sonrası değişmiştir, bir sorgulama süreci yaşarlar.
Ben zannetmiyorum ki Büşra oturdu, kardeşi ile abla-kardeş neler hissettiklerine dair samimi sohbetler gerçekleştirebildiler. Çünkü Büşra'nın her lafının altı, kız kardeşinin hastalığının ardına sığındığı, onunla kendini acındırdığı ve aslında öyle olmadığı o kadar kötü bir durum yaşamadığı yönünde. Bunun sohbetinin gerçekleştiğini zannetmiyorum, Büşra kardeşini damgalayıp geçmeyi tercih etmiş gibi görünüyor bana.
"Kursa yazdırdılar ama o ağladı, sıkıya geldi kaçtı ama evlenmeyi biliyor"
Belki de artık kardeşi, evliliği, "Normal hayata" tutunabileceği ve denenmemiş diğer yol olarak görüyor. Belki de "Yapayalnız mı kalacağım, yine atak geçirirsem yanımda kimler olacak?" diye korkuyor ve kendisini her şartta kabul edebilecek bir hayat arkadaşı istiyor?
Ha bana sorarsanız, 22 yaşında bipolar hastası biri, evlilikte acele etmemeli, kendine biraz daha zaman tanımalı. Ama ben bu konuların "Aile" olup abla, kardeş, anne heps beraber konuşulduğu, sarıp sarmalandığı bir ortam olduğunu düşünmüyorum Büşra'ların evinde nitekim burada Büşra'ya bakıyorum, kardeşinin ailesi değil sanki ezeli düşmanı gibi yazıyor.