Anne Olduğuma Çok Pişmanım

Lohusa psikolojisi maalesef insanın beynine öyle ele geçiriyor ki yas sürecine giriyorsun benim 6 sene sonra oldu çok istedik sorsan bana ilk zamanlar o kadar zorlandım ki oturup bebeğe sitemleyerek ağladım neden susmuyorsun diye sonra onun ne suçu var ona niye bağırıyorum diye tekrar ağladım insan doğumdan önceki hayatını özlediği için böyle yas tutarmış o yüzden lohusa deniyor şuan bizimki yavaş yavaş uyku düzeni olsun oyun oynama evresi olsun düzene giriyor öyle oldukça enerji geliyor o enerji geldikçe hayata daha pozitif bakmaya başlıyorsun o sana nasıl alışmaya çalışıyor sende ona alışmaya çalışıyorsun ve evet sana tepki verdikçe o an unutuyorsun ama tekrar ağlama krizine girince yine sinir boşalması yaşayabiliyorsun çok off artık yeter dediğimi bilirim ama akabinde kendimi napıyorsun kendine gel diye telkinlediğimi biliyorum hayaller kurmayı deneyebilirsin çocuğunla gelecekte neler yapabilceğinin hayallerini öyle videolar var özendirici onları izleyebilirsin geçtiğini göreceksin artık yavaş yavaş kendini adapte etmeye başlayacaksın

Yorumunuzu okumak iyi hissettirdi teşekkür ediyorum ❣️
 
Trt'de bir çifti izlemiştim, kadın ve eşi 6 yıl boyunca çocuk olması için uğraşıp tüp bebek tedavisi yaptırıyor, en son kadın hamile kalıyor, çok mutlu oluyorlar. Fakat çocuk doğunca işler değişiyor. Anne çocuğu yanında istemiyor, ona verilince çok rahatsız oluyor. Doktora gidince öğreniyorlar ki bu lohusa depresyonu.

Sevgili kadınlar, belki siz şanslıydınız. Ağır bir lohusalık geçirmediniz ama bu kimseyi yargılama hakkı vermiyor. Eski insanlar lohusa 40 gün yalnız bırakılmaz diye boşuna dememiş. .
 
yeğenimin biri kolikti ama ne kolik. asla ama asla susmazdı. sesi de çok yüksekti. ağlarken küçücük bebek ortalığı yıkıyordu. uyumuyordu. 1 hafta kaldım kardeşimde. 8.günün şafağında bildiğin şafak operasyonuyla kaçtım. evet kaçtım ve evime döndüm. bana ne nasıl yaptıysan kendin bak dedim. koca kadın. 30 yaşında ana olduysa herhalde göze almıştır zorlukları. çok çocuk bakasım olsa yapar yapar bakardım dedim.

aşırı zor bir şey çocuk bakmak. psikolojinizin bozulması çok normal. geçiyor ama geçene kadar neler neler yaşanıyor.
Ama yine de ısrarla yapmaya devam edeceğiz.çünkü evlat sevgisi gibisi yok.😁
 
En yakın arkadaşımın da çocuğu olmuyor. Ama en büyük destekçilerimden birisi o. Ve ben de onun en büyük destekçisiyim. İnsanlar bunu anlamıyor. Kimisi için çocuk sahibi olamamak imtihanken kimisi için çocuk sahibi olmak imtihan
Haklısın kimisi için koca imtihandan kimisi için koca bulamamak imtihan.bir koca bir de çocuğun zaten varlığı bir dert yokluğu yara.😁
 
5 seneden sonra tüp bebek ile gebeyim zaman zaman daha doğmadan banada oluyor kısıtlanmışlık hissi geliyor çünkü eşimle baya aktif bir hayatımız vardı şuan sadece yürüyüş, kafe oturmaları ,sinema gibi şeyler yapabiliyoruz en fazla benimde annem 5 aydır yanımızda şimdiden kahvaltı temizlik hiç bir iş yaptırmıyor Allah razı olsun ama yinede çoğu zaman boğuluyorum sonra pişman oluyorum çok zor bir dönem tek temennim yaz gelmesi biraz psikolojimizi rahatlatacak gibi sende yeni atlatmışsın daha doğumu inan çok normal hayatın değişiyor tamamen Allah yardımcısı olsun tüm gebelerin ve annelerin 😟 kendini suçlu hissetme zamana bırak yaz gelsin biraz yürüyüşler yap yalnız vakit geçir bebeğinle alışmana yardımcı olur bence annelerimizin desteği çok iyi ama onlara güvenerek bunu aşamayız gibi
 
Çocuktan sonra hayat zaten tepetaklak oluyor. Hiç mi duymadınız veya şahit olmadınız? Bir de psikolojik danışmandınız sanırım. İlginç. Çok da negatif ve saldırgansınız. Size destek verilebilecekken kendiniz saldırıya geçmişsiniz. Şu olmayan suçlamalara karşı teyakkuza geçmeyi bırakın ilkin.

Başıma gelse ben de geçmişimi özlerim ama bebeğe suçlu muamelesi yapmam. Eşiniz niye ortalıkta yok? Eve olabildiğince erken gelip o da ilgilensin. Siz çileyi çekerken onun uzakta kalması, ileride daha az hatta hiç sorumluluk almasına yol açar.

Birkaç aya kolik zamanı geçer. Sonra keyifli vakit geçireceğiniz zamanlar gelecek. 2-3 yaşa kadar yapışık gibi sizle yaşar ama bu süreçte genelde karşılıklı yapışıklık (!) yaşayanlar ileride daha iyi ilişkilerin yaşamasına vesile oluyor. Güvenli bağlanmanın gelişmesi için biraz feragat edeceksiniz ama bir ömür belki de tadına varacaksınız.

Kan değerlerinizde düşüşlük varsa o da sizi agresif ve depresif yapıyordur. İhmal etmeyin.
 
Çocuktan sonra hayat zaten tepetaklak oluyor. Hiç mi duymadınız veya şahit olmadınız? Bir de psikolojik danışmandınız sanırım. İlginç. Çok da negatif ve saldırgansınız. Size destek verilebilecekken kendiniz saldırıya geçmişsiniz. Şu olmayan suçlamalara karşı teyakkuza geçmeyi bırakın ilkin.

Başıma gelse ben de geçmişimi özlerim ama bebeğe suçlu muamelesi yapmam. Eşiniz niye ortalıkta yok? Eve olabildiğince erken gelip o da ilgilensin. Siz çileyi çekerken onun uzakta kalması, ileride daha az hatta hiç sorumluluk almasına yol açar.

Birkaç aya kolik zamanı geçer. Sonra keyifli vakit geçireceğiniz zamanlar gelecek. 2-3 yaşa kadar yapışık gibi sizle yaşar ama bu süreçte genelde karşılıklı yapışıklık (!) yaşayanlar ileride daha iyi ilişkilerin yaşamasına vesile oluyor. Güvenli bağlanmanın gelişmesi için biraz feragat edeceksiniz ama bir ömür belki de tadına varacaksınız.

Kan değerlerinizde düşüşlük varsa o da sizi agresif ve depresif yapıyordur. İhmal etmeyin.

Bebeğimi hiçbir zaman suçlamadım. Onun ne suçu var ki.
 
Musibet kelimesini de imtihan olarak kullanmak istedim. Bebeğine zarar vermiş veya 53 gündür bir kere bağırmış değilim. Sürekli ondan özür diliyorum mesela. Eğer çok olumsuz düşüncelerim varsa anneannesine veriyorum ki kötü duygularımdan çok etkilenmesin diye. Ama insanlar çok yargılayıcı maalesef. Teşekkür ediyor destekleriniz için 🥺🥺

Ben sizi biraz anladım galiba. Pisikojik olarak çocuk yapacak yada bakacak olgunluğa gelmeden anne olmuşsunuz buda doğal olarak çocuğu benimsemenize engel oluyor. Yenide anne olmuşsunuz bunuda etkisi var tabi. Birde bazı kadınlar 32-40 yaş arasında ancak anneliğe hazır hale geliyor.
 
Bebeğim 1 ay küvözde kaldı tek isteğim ona sağlıklı bir şekilde kavuşmaktı 1 ayım ağlamakla geçti buna rağmen ben de hep eski hayatımı özledim çünkü eski hayatımda ağlayacak sürekli bişey olur mu diye düşünecek bir bebek yoktu.
Şimdi 18 aylık, hala fırsat verilse eski hayatıma döner miydim diye sorgularım. Ama her anne şimdi sorsalar asla geriye dönmem diyor 🙂
Ama şöyle söyleyim en gereksiz şey her gün bebeğimle ilgili sürekli bir şeylere takılmak oldu, şunu yaptı bunu yapamadı şurası şöyle bir şeyi mi var gibi. Doktora sorar yine ikna olmazdım. Bunlar çok gereksiz yere stres yaratıyor. Şimdi olsa böyle yapmam diyeceğim hala yeni şeyler bulup yaptığım oluyor ama azaldı 😊
Bir de evet eskisi gibi özgürlük yok yine de siz daha yolun başındasınız havalar da iyi olacak dışarı çıkacaksınız biz her fırsatta bebeğimizi de
alıp dışarı çıktık.
Ben ilk başta tek başıma 2 aylıkken bebek arabasını süremiyorum dış kapıyı açıp çıkamıyorum kapı çok ağır diye ağlamıştım o kadar bir cesaretsizlik çok şükür kısa sürede aştım 😄
Kabullenme ve alışma süreci oluyor daha çok küçük sizin ki. Ben bile bebek 1.5 yaşa gelmiş artık hala evet kabul ediyorum bu benim yeni hayatım diyorum sonra birden çok aşırı yorulduğum günlerde sorgularken buluyorum kendimi.
çok güzel o bebeğin sizden bir şeyler öğrendiğini, bir kelimesi bir hareketiyle sizi taklit ettiğini göreceksiniz daha. Ben kitap okumaya çok önem veriyordum önceleri bebeğim çabuk sıkılıyordu şimdi sürekli kitap alıp yanıma geldiği dönemler geldi çok mutlu oluyorum . Bitiriyorum yenisini getiriyor sürekli . Bu normal hareket bile benim için çok özel geliyor belki bir başkası için çok basit bir olay.
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Bence destek almalısınız. Lohusa depresyonu olabilir. Uzun da sürebilir bu durum. O sebeple kendi kendine geçmesini beklemeden destek almanizi öneririm. Annenizin bulunması büyük şans sizin için. Bence de bu süreci yalnız atlatmaktan iyidir. Kolaylıklar dilerim .
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Keşke esınız ıcınde olsa gebe kalmasaydınız. Aklınızı kullanabılseydınız. Üzüldüm bebek ve sızın adınıza.
 
Bebeğimi hiçbir zaman suçlamadım. Onun ne suçu var ki.
Bence sizin hayalinizdeki gibi olmadı annelik, belki görmüşsünüzdür instagramda, benim defalarca karşıma çıktı. Lohusalığın aslında bir yas süreci olabileceği temalı şeyler..eski kendinizin yasını tutuyor olabilirsiniz..Siz de bilirsiniz yas sürecinin aşamalarını. En az hasarla çıkmaya bakın bu süreçten. Çünkü şu an temel güven-güvensizlik döneminde de bir birey var hayatınızda artık.
 
Ben sizi biraz anladım galiba. Pisikojik olarak çocuk yapacak yada bakacak olgunluğa gelmeden anne olmuşsunuz buda doğal olarak çocuğu benimsemenize engel oluyor. Yenide anne olmuşsunuz bunuda etkisi var tabi. Birde bazı kadınlar 32-40 yaş arasında ancak anneliğe hazır hale geliyor.

Psikoloğumla yaptığımız çalışmada bu duygunun bana nesiller öncesinden aktarıldığını söyledi zaten. Annem de anneannem de çocukken ağır sorumluluklar almış. O yüzden çocukluğunu yaşayamamış. Ben de aynı hisleri yaşıyorum istemeden. Ama bana ait değilmiş bu hisler. Değişik karmaşık bir durum
 
Hiç anne olmadım. Bir çocuğum yok. Yeni bir çocuğa uyum sağlamak elbette zordur. Bebeğiniz kolikmiş birde, burda okuduğum kadarıyla çok zorlayıcı olabiliyormuş. Çevremde de birçok akrabam, kardeşim vs hamile oldu, bebeğini doğurdu. Çok zorlandılar, lohusa depresyonuna da girdi. Asla küçümsemiyorum. ama “musibet” demeniz bana kalırsa hiç hoş olmamış. Dünyadan bir haber küçücük bir canlı için kullanılmayacak bir kelime zannımca.
Ne üzücü o Dünyadan bihaber bebek için Annesi ona Müsibet diyor. Burda böyle ifade etmiş. Allah bilir çocuğun yanında daha neler diyor:(
Bu lohusa sendromunun ötesinde bir şey kesinlikle bebeğin huzuru için tedavi olmalı.
 
Back