- 30 Ocak 2014
- 4.518
- 6.352
-
- Konu Sahibi gibigibiyim
- #381
Ve anladım ki bu tedaviler (1'i hariç hiçbirisi transfere ulaşmayan tedaviler), benim hormonlarımı ciddi derecede bozdu ve peşini bıraktığımda değerlerim de düzeldi.. Ve gebeliklerimin biri hariç tamamı doğal yolla gerçekleşti. Ben de o tarihten sonra sadece vitamin kullanmaya ve en azından gebelik oluşursa sorun yaşamamaya karar verdim.. Tabiki beklentimi düşük tutarak :) Şu an da ümidimi kaybetmemiş ama bu uğurda da hendini harap etmeye çalışmayan biriyim.. Galiba kendimi kabullenmeye bıraktım.. ve hayatımın geri kalanı için şükrediyorum.. Herşey kısmet , hayatın getireceklerine de getirmeyeceklerine de şükürler olsunSiz yine de aklınıza gelirsem arada bana da dualarınızı eksik etmeyin.. Hepinize
Mutlaka araştıracağım canım çok teşekkür ederimDr. Ayşegül Çoruhlu yu takip etmeni öneririm . Tavsiyelerini uygulayan bayanlar bazen şu kadar yıl sonra hamile kaldım diye yorum yazıyorlar. Kadın doğum doktoru değil kendisi ama vücudu ve hormonları yeniliyor dediklerini yaparsan. Kim bilir belki senin içinde faydalı olur.
Onun dışında burası imtihan dünyası isteyenin olmaz istemeyen korunarak hamile kalır... Hepsi bir sınav.. Sınavımızı kabullenip bunlarla mutlu olmak önemli olan.
Teşekkür ederim çok sevgilerHala istemenin sebebi olacak olmasındandır...
Umarım bir bebeğiniz olur. Kabullenerek en doğrusunu yapmışsınız sadece akışa bırakın kabullenin. Çünkü diğeri size zarar verir.
Iyi haberlerinizi alırız inşallah hakkınızda hayırlısı olsun
Hikayeniz bana umut oldu ve kocaman gülümsettiBu başlığı görünce annem aklıma geldi ve girip okuyup biraz destek olabilirim diye düşündüm. Öncelikle ben 12 sene sonra doğan “mucize” bebeğim. :) Annem ve babam 12 yıl boyunca benim doğmam için çabalamışlar. Bu süreçte bir çocuk düşürmüş annem. Bir sürü hormon, ilaç vs. Ve annem 50 kilodan 90 kiloya kadar çıkmış bu süreçte. Daha sonra bu işin peşini bırakmaya karar vermişler. Belli bir süre sonra son bir kez denemeye karar verip bir doktora daha gitmişler ve doktor bütün bu ilaçları hormonları bırakıp biraz baş başa tatile çıkmalarını biraz moral olarak toparlanmalarını önermiş. Çünkü annemin bir yumurtalığı çok çok az çalışıyormuş ve artık çocuk olma ihtimalının çoook düşük seviyede olduğunu konuşmuşlar. Bizimkiler de uzun uzun düşündükten sonra evlat edinmek için başvuruda bulunmuşlar. Arada bir kaç ay sonra annem doktora kontrola gitmiş ve hamile olduğunu öğrenmiş...Ve ben doğduktan sonra annem menepoza girdi yaşı 30iken üstelik. Şimdi hala çocuk yuvalarını ziyaret ederiz hepsine yeni kıyafetler,oyuncaklar,kitaplar hediye ediyoruz. Masraflarını üstelenebildiğimiz bir kaç çocuk oluyor. O yüzden demem o ki bazen bazı şeyler hiç beklenmedik anda ve stressizken daha kolay oluyor. Umarım biraz olsun sizi iyi hissettirebilmişimdir ve anne olmak isteyen herkese belki umut olabilirim. :)
Siz konuyu biraz eksik okumuşsunuz sanırım ve beni de tanımadığınız için böyle bir yorum yapmış olabilirsiniz diye düşünüyorum. O yüzden size kısa bir özet geçmek istiyorum.. Ben hayatta mutlu olmanın tek koşulunun evlenmek ve çocuk yapmak olduğunu düşünen birisi değilim. Ben zaten mutluyum, hiç evlenmeden önce de mutluydum, önceki eşimden ayrıldığımda da mutluydum, bugün de mutluyum.. Bir mesleğim var, bir ailem var, birçok dostum var, kedilerim var, sokakta büyüttüğüm dostlarım var, bir çok başarım var, hedeflerim ve ulaştığım/ulaşamadığım birçok hayalim var ve bence bunlardan da önemlisi bu dünyayı çirkinleştiren bir çok şeye karşı direnişlerim, ve bu dünyayı daha güzel biyer yapabilmek için çabalarım var. Bekarken ya da eski eşimle evliyken bir çocuğum olsun düşüncem hiç olmadı.. Ne zaman ki eşimi tanıdım ve onunla hayatımı birleştirdim (34 yaşımda evlendim) içimde bir annelik duygusu uyandı.. Bunu anlamanızı beklemiyorum tabiki ama bu konuda keskin fikirlere sahip olmamanızı tavsiye ederim.. Çünkü ben de bilemezdim bi gün anaç bi ruha sahip olabileceğimi ama oluyor işte.. Bu hayatta yapmak istediğiniz şeyler arasına, hem de gelip başköşeye oturan bir "ben bu dünyaya kendimden/bizden bir parça bırakmak istiyorum" dürtüsü giriveriyor birden hayatınıza,bizim gibi kötülüklere direnen, bizim gibi doğruları yapmaya çalışan, bizim gibi üretken, bizim gibi içinde iyilik besleyen birini bırakmak istiyorum geride.. Ha tabiki hayatta istediğimiz herşey malesef olamıyor ama olması için çabalamak ve birşeyler yapmak da zaten bizim üstümüze düşen değil mi? Emin olun ki o tedavilere harcadığımız paralardan -ki öyle büyük paralar harcamış değiliz- katbekat fazlasını öksüzlere de, sokak hayvanlarına da, gezmeye tozmaya da,iyi/kötü gerekli/gereksiz bi çok şeye de harcıyoruz. Tıpkı sizin yaşamanız için gerekli olan herşeye harcadığınız gibi.. O yüzden bu tarz hayat derslerini vermeniz gereken doğru kişi ben değilim. Benim için dünyanın sonu sadece öldüğüm gündür. Yaşamayı, gezmeyi, tozmayı, gülmeyi, sevmeyi, sarılmayı da sandığınızdan çok daha fazla severim.. Merhaba ben gibigibiyim.. tanıştığımıza memnun oldum.. Sevgiler..Hayatta mutlu olmanın koşulu evlenmek ve çocuk yapmak olmamalı. Bunları yapmadan da mutlu olan insanlar var. Coook daha önemli şeyler var hayatta. Sevdikleriniz yanınızda olsun, sağlıklı olun herşeyden önce . Bu kadar körü körüne anne olma isteği bana bazen bencilce geliyor. Sırf anne olmak istediginiz için bir çocuk dünyaya getireceksiniz. Belki o çocuk böyle bir dünyaya gelmek istemiyor. Mesela bana sorsalardı doğmak istemezdim :)
Ayrıca tedavi için harcadığınız onca parayla kim bilir kaç öksüz doyururdunuz.
Hayata, sevdiklerinize, eşinize sarılın. Yasayın yaa. Var olanlarla mutlu olun. Gezin tozun. Neden kendinizi bu kadar yıpratıyorsunuz. Mutluluk hormonları fazlasıyla etkiliyor. Biraz gevşeyin farkı göreceksiniz
Ben bekarım, belki ben de anne olamayacağım. Napalım yani dünyanın sonu mu? Tek derdimiz bu olsun. Ortada bir problem varsa çözmeye çalışın, çözemiyorsaniz problem etmeyin
Bence siz de beni iyi anlamamışsınız. Tamam çabalayın ama çabalarınıza rağmen olmuyorsa dert etmeyin, kendinizi üzmeyin diyorum. Madem mutlu olmayı biliyorsunuz artık bu sizin için dert olmamalı ve bunu kabullenmelisiniz belki. Kimseye ders verdiğim falan yok. Sadece kendi fikirlerim, hayata bakış açım. Anne olmak istemenizi anlıyorum, olmayınca neden kendinizi bu kadar yıprattığınızı anlamıyorum. Belki bir gün anlarımSiz konuyu biraz eksik okumuşsunuz sanırım ve beni de tanımadığınız için böyle bir yorum yapmış olabilirsiniz diye düşünüyorum. O yüzden size kısa bir özet geçmek istiyorum.. Ben hayatta mutlu olmanın tek koşulunun evlenmek ve çocuk yapmak olduğunu düşünen birisi değilim. Ben zaten mutluyum, hiç evlenmeden önce de mutluydum, önceki eşimden ayrıldığımda da mutluydum, bugün de mutluyum.. Bir mesleğim var, bir ailem var, birçok dostum var, kedilerim var, sokakta büyüttüğüm dostlarım var, bir çok başarım var, hedeflerim ve ulaştığım/ulaşamadığım birçok hayalim var ve bence bunlardan da önemlisi bu dünyayı çirkinleştiren bir çok şeye karşı direnişlerim, ve bu dünyayı daha güzel biyer yapabilmek için çabalarım var. Bekarken ya da eski eşimle evliyken bir çocuğum olsun düşüncem hiç olmadı.. Ne zaman ki eşimi tanıdım ve onunla hayatımı birleştirdim (34 yaşımda evlendim) içimde bir annelik duygusu uyandı.. Bunu anlamanızı beklemiyorum tabiki ama bu konuda keskin fikirlere sahip olmamanızı tavsiye ederim.. Çünkü ben de bilemezdim bi gün anaç bi ruha sahip olabileceğimi ama oluyor işte.. Bu hayatta yapmak istediğiniz şeyler arasına, hem de gelip başköşeye oturan bir "ben bu dünyaya kendimden/bizden bir parça bırakmak istiyorum" dürtüsü giriveriyor birden hayatınıza,bizim gibi kötülüklere direnen, bizim gibi doğruları yapmaya çalışan, bizim gibi üretken, bizim gibi içinde iyilik besleyen birini bırakmak istiyorum geride.. Ha tabiki hayatta istediğimiz herşey malesef olamıyor ama olması için çabalamak ve birşeyler yapmak da zaten bizim üstümüze düşen değil mi? Emin olun ki o tedavilere harcadığımız paralardan -ki öyle büyük paralar harcamış değiliz- katbekat fazlasını öksüzlere de, sokak hayvanlarına da, gezmeye tozmaya da,iyi/kötü gerekli/gereksiz bi çok şeye de harcıyoruz. Tıpkı sizin yaşamanız için gerekli olan herşeye harcadığınız gibi.. O yüzden bu tarz hayat derslerini vermeniz gereken doğru kişi ben değilim. Benim için dünyanın sonu sadece öldüğüm gündür. Yaşamayı, gezmeyi, tozmayı, gülmeyi, sevmeyi, sarılmayı da sandığınızdan çok daha fazla severim.. Merhaba ben gibigibiyim.. tanıştığımıza memnun oldum.. Sevgiler..
Ben sizi gayet iyi anlıyorum kötü bir niyetiniz olmadığının farkındayım, mesajınızda hayat dersi olarak nitelediğim kısım "o tedavilere harcanan parayla vs.." kısmıydı, o sebeple size kendimi biraz da olsa tanıtma ihtiyacı hissettim beni yanlış anlamayın.. saplantıları olan bir insan olmadığımı, hayatıma devam ettiğimi vs. anlatmaya çalıştım. Siz umarım böyle bir yoksunluğu hiçbir zaman yaşamaz ve anlamazsınız. Sadece yanlış anlaşılmak istemiyorum ben o yüzden bu kadar kendimi ifade etmeye çalışma çabam da.. Bu istek öyle herhangi birşeyi istemek gibi bişey değil, hayatta istediğim ama olmayan çok şey var, herkes gibi,sizin gibi.. Aslında hayat felsefemiz de aynı "bir sorunu çözemiyorsan onunla yaşamayı öğren", hep de öyle yaptım ben her konuda.. ama bu konu başka.. bu konu öyle bişey değil.. malesef ki değil.. keşke öyle olabilseydi.. Ben de üzülmemek, yıpranmamak elbette isterdim ama beceremiyor işte bazen insan.. Yine de fikirleriniz için teşekkür ederimBence siz de beni iyi anlamamışsınız. Tamam çabalayın ama çabalarınıza rağmen olmuyorsa dert etmeyin, kendinizi üzmeyin diyorum. Madem mutlu olmayı biliyorsunuz artık bu sizin için dert olmamalı ve bunu kabullenmelisiniz belki. Kimseye ders verdiğim falan yok. Sadece kendi fikirlerim, hayata bakış açım. Anne olmak istemenizi anlıyorum, olmayınca neden kendinizi bu kadar yıprattığınızı anlamıyorum. Belki bir gün anlarım
İnşallah herşey dilediğiniz gibi olur. Bazen tam vazgeçip akışına bıraktığınız zaman, hiç ummadığınız anda gerceklesiveriyor hayaller. Benim de bazı problemlerim var. Şimdiden kendimi hazırladım ama evlenince hisler değişiyor olabilir. Kim bilir belki bir gün ben de böyle bir başlık açabilirim. Güçlü ve mutlu olmanız dileğiyle:)Ben sizi gayet iyi anlıyorum kötü bir niyetiniz olmadığının farkındayım, mesajınızda hayat dersi olarak nitelediğim kısım "o tedavilere harcanan parayla vs.." kısmıydı, o sebeple size kendimi biraz da olsa tanıtma ihtiyacı hissettim beni yanlış anlamayın.. saplantıları olan bir insan olmadığımı, hayatıma devam ettiğimi vs. anlatmaya çalıştım. Siz umarım böyle bir yoksunluğu hiçbir zaman yaşamaz ve anlamazsınız. Sadece yanlış anlaşılmak istemiyorum ben o yüzden bu kadar kendimi ifade etmeye çalışma çabam da.. Bu istek öyle herhangi birşeyi istemek gibi bişey değil, hayatta istediğim ama olmayan çok şey var, herkes gibi,sizin gibi.. Aslında hayat felsefemiz de aynı "bir sorunu çözemiyorsan onunla yaşamayı öğren", hep de öyle yaptım ben her konuda.. ama bu konu başka.. bu konu öyle bişey değil.. malesef ki değil.. keşke öyle olabilseydi.. Ben de üzülmemek, yıpranmamak elbette isterdim ama beceremiyor işte bazen insan.. Yine de fikirleriniz için teşekkür ederim
Hanımlar selam.. Başlıktan da anlaşılacağı üzere dert belli, derman hemcinslerimde :) Lafı biraz uzatacağım çünkü bu konu çözümcül cevaplar alabilmem açısından benim için çok önemli.. Şimdiden güzel gözlerinizi benim için yorduğunuz için çok teşekkür ederim.
37 yaşındayım 3 yıllık evliyim.. Bu süreçte 1'i tüp bebek ve ikiz gebelik olmak suretiyle 3 gebelik,4 bebek kaybım var.. Hepsi de 8-10. haftalarda kalp atımı alınamaması veya durması şeklinde kürtajla sonlandı.. Bunun dışında 2 tane de transfere bile ulaşamayan tüp bebek denemem daha var.. Sonuncusu henüz yeni gerçekleşti embriyolarım 3.güne bile ulaşamadı tedavim iptal oldu.. Ve artık sıfır küsür AMH değeriyle kaliteli yumurta oluşturamıyo vücudum, doktorlar için kırmızı çizgiyim, tedavi şansı en düşük neredeyse imkansız hasta gurubundayım.
Son 2,5 yılımı hastaneler,doktorlar,iğneler,ilaçlar,avuç avuç vitaminler, bitkisel kürler, 2 histeroskopi, 3 kürtaj, 2 rahim filmi, 3 OPU, akupunktur, yüzlerce kan testleri, genetik testler, ilaçlar, hamile kalma taktikleri, kutularca yumurtlama testleri, kutularca gebelik testleri, umut, gözyaşları..gözyaşları..umutsuzluk..umut.. ve yeniden yeniden benzer süreçlerle geçirdim (geçirdik)..
Sunuç itibariyle çok yorgun ve umutsuzum artık.. Aslında umutsuz da değilim de sorun şu ki bu umut beni öldürecek diye korkuyorum.. Eşim artık tedavi olmak istemiyo zaten biz böyle mutluyuz falan diyo, benim çok yıprandığımı düşünüyo, gel vazgeçelim artık bu sevdadan diyo.. haklısın diyorum ki haklı da.. ama gel gör ki şu umuduma anlatamıyorum artık bittiğini.. Kabullenemiyorum anne olamama fikrini,hayatıma devam edemiyorum, her planımın içinde "ya bebek olursa" var, evimizi ilk aldığımız günden beri bebek odası yaparız diye kafamda tasarladığım o boş odaya eşim spor aletleri koydu diye üzülüyorum mesela içten içe.. tatil planı bile yaparken aklımda hep o düşünce, regl dönemim yaklaşınca elimi karnıma koymalarım beni hasta ediyo artık.. istemiyorum böyle olmak, devam etmek istiyorum.. çocuksuzluk fikriyle devam etmek istiyorum.. neden yapamıyorum?? Bitti artık işte neden bitiremiyorum ben
Siz nasıl yaptınız?? Nasıl bu fikre kalbinizi alıştırdınız? Nasıl vazgeçtiniz? Ya da gerçekten vazgeçebildiniz mi? Eminim benim durumumda olan binlerce kadın var burda da.. Nolur bana bi yol gösterin ben artık kendime, kalbime söz geçiremiyorum, hayatıma devam ediyo gibiyim ama edemiyorum, dışımdan normalim, içim yana yana bitti artık, kimseye belli etmemeye çalışıyorum takmıyo gibi gözüküyorum dışardan, kendimi bile bazen öyle zannediyorum "hah" diyorum "evet işte istediğim kadın profili bu güçlü kadın, oldum ben artık tamam" diyorum, sonra birden bi duş sırasında, bi yalnız kaldığımda, başka bi hemcinsimin hikayesi haberlerde karşıma çıktığında bir hıçkırık nöbeti, bir boğaz düğümlenmesi, böğüre böğüre ağlama isteği..ölüyorum.. içimde bişey ölüyo.. yaşamayan bi yerim var sanki onu hayata döndüremiyorum.. Bana anlatın nolur.. nasıl bu hislerle başa çıktığınızı anlatın bana, ne bileyim bi kitap önerin, bişey diyin, daha önce denilmemiş bişey diyin bana nolur
Not: Evlat edinme önerisinde bulunan arkadaşlarım için bir ekleme yapmak istiyorum.. Bu konuyu çok düşündüm ve çok araştırdım eşimle de çok konuştum.. Kendince gerekçelerle istemiyo, zaten o istemezken benim zorumla olursa ilerde o çocuk da üzülebilir diye korkumdan çok da fazla ısrarcı olamıyorum bu konuda.. Hiçbi günahsızın günahına girmek istemiyorum.. Malesef eşim donasyon ve evlat edinme fikrine tamamen karşı
GÜNCELLEME : 02/05/2019
Arkadaşlar konu hortlamışken ben de yazayım gelişmeleri; Konuyu açma amacım zaten bu durumu kabullenip (bu durum derken içimdeki yoğun içgüdüden bahsediyorum, kadın olmamakla veya bu açıdan eksik hissetmekle ilgili değil bazı arkadaşlarımın anladığı gibi) , yoluma bu içgüdüyü kontrol altına alarak devam etmek için sizlerden yardım istemekti. Burada okuduklarım, hepiniz bana tecrübelerinizle, gördüklerinizle destek oldunuz öncelikle teşekkür ederim
O zamanlardan beri herşeyi bıraktım (doktor,tedavi,kürler,vitaminler,gün takipleri falan), Sürpriz bir şekilde tam da 10 kasım 2018 de yine hamile olduğumu öğrendim ama değerim düşüktü.. 1 Hafta kadar sonra da değerim tamamen düştü ve kimyasal düşük gerçekleşti. Artık gerçekten üzülemedim bile.. Hatta düşükten 1 ay sonraki doktor kontrolümde FSH değerimin normale döndüğünü öğrenerek sevindiğimi bile söyleyebilirim :) Ve anladım ki bu tedaviler (1'i hariç hiçbirisi transfere ulaşmayan tedaviler), benim hormonlarımı ciddi derecede bozdu ve peşini bıraktığımda değerlerim de düzeldi.. Ve gebeliklerimin biri hariç tamamı doğal yolla gerçekleşti. Ben de o tarihten sonra sadece vitamin kullanmaya ve en azından gebelik oluşursa sorun yaşamamaya karar verdim.. Tabiki beklentimi düşük tutarak :) Şu an da ümidimi kaybetmemiş ama bu uğurda da hendini harap etmeye çalışmayan biriyim.. Galiba kendimi kabullenmeye bıraktım.. ve hayatımın geri kalanı için şükrediyorum.. Herşey kısmet , hayatın getireceklerine de getirmeyeceklerine de şükürler olsunSiz yine de aklınıza gelirsem arada bana da dualarınızı eksik etmeyin.. Hepinize çok sevgiler
Anne olmak için illa doğurmak mı gerekiyor, sıca bir ortama anneye aileye ihtiyacı olan binlerce çocuk var onlardan birini evlat yerine koyup annelik yapsanız olmaz mı, beni sakın yanlış anlamayın gerçekten bu konular bu ara çoğaldı anne olmak için yanıp tutasanlar için söylüyorum illa doğurmak mı gerekiyor
Çok doğru evlenemeyip anne olamayanlarda var hem onların böyle şansı da yok eşler birbirini ikna ederse evlatlık almak güzel bir seçenekbenim eşim de baştan istemiyordu. Ve çok işe giderken ağladığımı hatırlıyorum. Hep kafadında soru işaretleri vardı. Ya bırakır giderse ya sevemezsem ben de son güne kadar hep şunu düşündüm ve söyledim.ben bu konuda kararlıyım ister bu yolda benimle gelirsin ister gelmezsin. O çocuk benim olduğunda iyisiyle kötüsüyle yanında olacağım. Başvurduk yine aynı soru işaretleri vardı takiii imzamızı atıp kızımızı alana kadar o gün bile kesin kararlımısın dedim imza attığında bile bu soruyu sormuştum.Ama inan hepsi çoook boşmuş o üzüntü ve gözyaşlarımın şimdi kızım diyor dünyam diyor. Şimdi yazarken bile gözlerim doluyor. Ve hep diyor hamile kalsan da doğacak çocuk asla kızımın yerini tutamaz.canından can gidiyor. Örnek aileleri gösterin eşinize canlı resimde vs. İkna etmeye çalışın inanın gün gelecek size teşekkür edecek bu kararınız için. Bu yoldan vazgeçmeyin derim ben ve benim gibi çok aile arkadaşım var hepsi hergün şükrediyor. Birgün geldiğinde yaşlandığınızda demeyin keşke yapsaydım şartları zorlayın anne babalığı tadın.
Tek dediğimiz şey iyiki tedavilerimiz olumsuz olmuş yoksa kızımızla yollarımız nasıl birleşecekti. Bir zamanlar dua ettiğimize şimdi şükrediyoruz. Çok yazdım ama gerçekten bu konuda düşünün kararlı olun. Daha nasıl anlatayımki. ANNE OLMAK İMKANSIZ DEĞİL ♥
Merhaba kizlar ben de 2yil 3 aylik evliyim hic hamile kalmadimartik umudumu kayb ettim beklemiyorum yalnızca ruyalarimda mutluyum cogu zaman ruyamda bebek bakiyorum falan iwte☹
Çok doğru evlenemeyip anne olamayanlarda var hem onların böyle şansı da yok eşler birbirini ikna ederse evlatlık almak güzel bir seçenek
Çok sevindim sizin adınıza bekarlar koruyucu aile olarak mı yoksa evlat edinebiliyor mu .evlenemeyen de evlat edinebiliyor :)
Başlığı okuduğumda hemen evlat edinme önerisinde bulunasim geldi. Anne olmak için illa dogurmak gerekmiyor her kadın ztn ic güdüleri dolayısı ile doğuştan anne. Konu sahibi inşallah tekrar düşünür bu secenegibenim eşim de baştan istemiyordu. Ve çok işe giderken ağladığımı hatırlıyorum. Hep kafadında soru işaretleri vardı. Ya bırakır giderse ya sevemezsem ben de son güne kadar hep şunu düşündüm ve söyledim.ben bu konuda kararlıyım ister bu yolda benimle gelirsin ister gelmezsin. O çocuk benim olduğunda iyisiyle kötüsüyle yanında olacağım. Başvurduk yine aynı soru işaretleri vardı takiii imzamızı atıp kızımızı alana kadar o gün bile kesin kararlımısın dedim imza attığında bile bu soruyu sormuştum.Ama inan hepsi çoook boşmuş o üzüntü ve gözyaşlarımın şimdi kızım diyor dünyam diyor. Şimdi yazarken bile gözlerim doluyor. Ve hep diyor hamile kalsan da doğacak çocuk asla kızımın yerini tutamaz.canından can gidiyor. Örnek aileleri gösterin eşinize canlı resimde vs. İkna etmeye çalışın inanın gün gelecek size teşekkür edecek bu kararınız için. Bu yoldan vazgeçmeyin derim ben ve benim gibi çok aile arkadaşım var hepsi hergün şükrediyor. Birgün geldiğinde yaşlandığınızda demeyin keşke yapsaydım şartları zorlayın anne babalığı tadın.
Tek dediğimiz şey iyiki tedavilerimiz olumsuz olmuş yoksa kızımızla yollarımız nasıl birleşecekti. Bir zamanlar dua ettiğimize şimdi şükrediyoruz. Çok yazdım ama gerçekten bu konuda düşünün kararlı olun. Daha nasıl anlatayımki. ANNE OLMAK İMKANSIZ DEĞİL ♥
Selam, ben de 39 yaşındayım 3 senelik evliyim. Biz de deniyoruz. Ben akışına bıraktım. Evlat edinme konusunda da aynı durumdayız :) Eşim pek yanaşmayacak gibi. Bir yandan ben de korkuyorum evlat edinmekten. Angelina Jolie style değişik değişik mi alsam diyorum bazen de :)Hanımlar selam.. Başlıktan da anlaşılacağı üzere dert belli, derman hemcinslerimde :) Lafı biraz uzatacağım çünkü bu konu çözümcül cevaplar alabilmem açısından benim için çok önemli.. Şimdiden güzel gözlerinizi benim için yorduğunuz için çok teşekkür ederim.
37 yaşındayım 3 yıllık evliyim.. Bu süreçte 1'i tüp bebek ve ikiz gebelik olmak suretiyle 3 gebelik,4 bebek kaybım var.. Hepsi de 8-10. haftalarda kalp atımı alınamaması veya durması şeklinde kürtajla sonlandı.. Bunun dışında 2 tane de transfere bile ulaşamayan tüp bebek denemem daha var.. Sonuncusu henüz yeni gerçekleşti embriyolarım 3.güne bile ulaşamadı tedavim iptal oldu.. Ve artık sıfır küsür AMH değeriyle kaliteli yumurta oluşturamıyo vücudum, doktorlar için kırmızı çizgiyim, tedavi şansı en düşük neredeyse imkansız hasta gurubundayım.
Son 2,5 yılımı hastaneler,doktorlar,iğneler,ilaçlar,avuç avuç vitaminler, bitkisel kürler, 2 histeroskopi, 3 kürtaj, 2 rahim filmi, 3 OPU, akupunktur, yüzlerce kan testleri, genetik testler, ilaçlar, hamile kalma taktikleri, kutularca yumurtlama testleri, kutularca gebelik testleri, umut, gözyaşları..gözyaşları..umutsuzluk..umut.. ve yeniden yeniden benzer süreçlerle geçirdim (geçirdik)..
Sunuç itibariyle çok yorgun ve umutsuzum artık.. Aslında umutsuz da değilim de sorun şu ki bu umut beni öldürecek diye korkuyorum.. Eşim artık tedavi olmak istemiyo zaten biz böyle mutluyuz falan diyo, benim çok yıprandığımı düşünüyo, gel vazgeçelim artık bu sevdadan diyo.. haklısın diyorum ki haklı da.. ama gel gör ki şu umuduma anlatamıyorum artık bittiğini.. Kabullenemiyorum anne olamama fikrini,hayatıma devam edemiyorum, her planımın içinde "ya bebek olursa" var, evimizi ilk aldığımız günden beri bebek odası yaparız diye kafamda tasarladığım o boş odaya eşim spor aletleri koydu diye üzülüyorum mesela içten içe.. tatil planı bile yaparken aklımda hep o düşünce, regl dönemim yaklaşınca elimi karnıma koymalarım beni hasta ediyo artık.. istemiyorum böyle olmak, devam etmek istiyorum.. çocuksuzluk fikriyle devam etmek istiyorum.. neden yapamıyorum?? Bitti artık işte neden bitiremiyorum ben
Siz nasıl yaptınız?? Nasıl bu fikre kalbinizi alıştırdınız? Nasıl vazgeçtiniz? Ya da gerçekten vazgeçebildiniz mi? Eminim benim durumumda olan binlerce kadın var burda da.. Nolur bana bi yol gösterin ben artık kendime, kalbime söz geçiremiyorum, hayatıma devam ediyo gibiyim ama edemiyorum, dışımdan normalim, içim yana yana bitti artık, kimseye belli etmemeye çalışıyorum takmıyo gibi gözüküyorum dışardan, kendimi bile bazen öyle zannediyorum "hah" diyorum "evet işte istediğim kadın profili bu güçlü kadın, oldum ben artık tamam" diyorum, sonra birden bi duş sırasında, bi yalnız kaldığımda, başka bi hemcinsimin hikayesi haberlerde karşıma çıktığında bir hıçkırık nöbeti, bir boğaz düğümlenmesi, böğüre böğüre ağlama isteği..ölüyorum.. içimde bişey ölüyo.. yaşamayan bi yerim var sanki onu hayata döndüremiyorum.. Bana anlatın nolur.. nasıl bu hislerle başa çıktığınızı anlatın bana, ne bileyim bi kitap önerin, bişey diyin, daha önce denilmemiş bişey diyin bana nolur
Not: Evlat edinme önerisinde bulunan arkadaşlarım için bir ekleme yapmak istiyorum.. Bu konuyu çok düşündüm ve çok araştırdım eşimle de çok konuştum.. Kendince gerekçelerle istemiyo, zaten o istemezken benim zorumla olursa ilerde o çocuk da üzülebilir diye korkumdan çok da fazla ısrarcı olamıyorum bu konuda.. Hiçbi günahsızın günahına girmek istemiyorum.. Malesef eşim donasyon ve evlat edinme fikrine tamamen karşı
GÜNCELLEME : 02/05/2019
Arkadaşlar konu hortlamışken ben de yazayım gelişmeleri; Konuyu açma amacım zaten bu durumu kabullenip (bu durum derken içimdeki yoğun içgüdüden bahsediyorum, kadın olmamakla veya bu açıdan eksik hissetmekle ilgili değil bazı arkadaşlarımın anladığı gibi) , yoluma bu içgüdüyü kontrol altına alarak devam etmek için sizlerden yardım istemekti. Burada okuduklarım, hepiniz bana tecrübelerinizle, gördüklerinizle destek oldunuz öncelikle teşekkür ederim
O zamanlardan beri herşeyi bıraktım (doktor,tedavi,kürler,vitaminler,gün takipleri falan), Sürpriz bir şekilde tam da 10 kasım 2018 de yine hamile olduğumu öğrendim ama değerim düşüktü.. 1 Hafta kadar sonra da değerim tamamen düştü ve kimyasal düşük gerçekleşti. Artık gerçekten üzülemedim bile.. Hatta düşükten 1 ay sonraki doktor kontrolümde FSH değerimin normale döndüğünü öğrenerek sevindiğimi bile söyleyebilirim :) Ve anladım ki bu tedaviler (1'i hariç hiçbirisi transfere ulaşmayan tedaviler), benim hormonlarımı ciddi derecede bozdu ve peşini bıraktığımda değerlerim de düzeldi.. Ve gebeliklerimin biri hariç tamamı doğal yolla gerçekleşti. Ben de o tarihten sonra sadece vitamin kullanmaya ve en azından gebelik oluşursa sorun yaşamamaya karar verdim.. Tabiki beklentimi düşük tutarak :) Şu an da ümidimi kaybetmemiş ama bu uğurda da hendini harap etmeye çalışmayan biriyim.. Galiba kendimi kabullenmeye bıraktım.. ve hayatımın geri kalanı için şükrediyorum.. Herşey kısmet , hayatın getireceklerine de getirmeyeceklerine de şükürler olsunSiz yine de aklınıza gelirsem arada bana da dualarınızı eksik etmeyin.. Hepinize çok sevgiler