ben acikcasi sosyal bir insan degilim, çok nadir cikayimda bi arkadasimla oturayim dedigim zamanlar olur.Söylediklerinize katılıyorum. Biz Türkiye’de yaşarken de şartlarımız bir çok insana göre fena değildi. Dediğiniz gibi insanın başına her yerde her şey gelebilir ama başınıza bir iş geldiğinde hukukun, yasaların sizi koruyacağını, hakkınızın yenmeyeceğini bilmek bile insana müthiş bir güven hissettiriyor. Ayrıca kaliteli yaşam da cabası. Benim Türkiye’de yapmak için bir sürü bütçe ayırdığım hobilerime burada ücretsiz bir şekilde erişebiliyorum. Evet vergiler yüksek, mesela sağlık sigortası vs inanılmaz pahalı ama ben bu durumdan şikayetçi değilim. Çünkü biliyorum ki verdiğim her kuruş, konfor, güvenlik, temiz yaşam açısından geri dönüyor bana. En basiti gıdanın bile kalitelisine erişim çok daha kolay Türkiye’ye göre. Ben burada yurtdışını övmüyorum. Elbette zorlukları da var. Mesela Türkiye’deki o hareketli yaşama alıştıysanız Avrupa size her anlamda çok sıkıcı gelecektir. Sosyallik anlayışınız, arkadaşlarımla bir cafede oturayım saatlerce sohbet edeyim ise burada çok ciddi zorlanırsınız. İnsanlar bana çok mekanik geliyor mesela. İşe gittiğimde sabah “günaydın” akşam ise “iyi akşamlar” dışında tek kelime etmiyoruz bazen. Ama dediğim gibi artılarını eksilerini kendi yaşam stilinize göre siz düşünüp, karar vereceksiniz. Benim ve çocuğum için artılarının daha fazla olduğunu düşündüğümden ben mutluyum. Bu arada ben Almanya’da yaşamıyorum. Ama genel olarak üç aşağı beş yukarı aynı oluyor.
zaten bu gidisle ulkeden biz cikacagiz baskalaei kalackBen de gidecek yer ariyorumay herkes gitmek istiyor.
benim gönlüm isviçrede ama onlarda bizi almiyoAllah gönlünüze göre versin arkadaşım.
Ben büyük ülke seçmeyeceğim,kalabalık istedem Türkiyede var zaten. Az nüfuslu, mümkün olduğu kadar kırsal bölgeli,Türklerin de çok olduğu bir yer. Benzer şekilde Bosna Hersek,Arnavutluk,Makedonya,Sırbistan ve Karadağ da değerlendirilebilir. İş kurup veya ev alıp uzun süreli oturum almak mümkün.
İnşallah gönlünüze göre bir yer olur ama İsviçre için de almıyorlar diye düşünmeyin. Alanınız bilmiyorum ama iş ilanlarını inceleyin ve dil şartını da yerine getirirseniz alırlarbenim gönlüm isviçrede ama onlarda bizi almiyo
bir ara macaristana kafayi takmistim bilemiyorum cok kararsizim allah hepimizin gonlune gore versin insallah
söylediklerinizi az-çok biliyorum ama Türkiye'den iş bularak ya da iş aramak üzere gelen çiftler bu imkanlardan hiçbirine sahip değilFinlandiya da dogup büyüdüm ve su an üniveristeyi ayni sekilde Finlandiya da okuyorum. Kardeslerim de ayni sekilde, aylik olarak (ailemizle yasamamiza ragmen) devletten burs aliyoruz. Bir dönem annem ve babam restoranlarini kapatip issiz kalmislardi, devlet 2 yil boyunca bize bakti, hem kiramizi ödedi hem aylik yardimlarda bulundu. Not ortalamami belli bir düzeyde tutup yillik istenen puani (credit) tamamladigim zaman okul tek sefer de olsa "aferin" harcligi olarak 500€ veriyor. Üc senelik egitim hayatimda bu vesileyle her yil 500€ almaya hak kazandim. Yazin okul bitince issiz kalirsam sosyale basvuruyorum, ihtiyacim olan parayi hesapliyorlar ve yaz icin bana "harclik" veriyorlar. Ve daha saymadigim pek cok sey. Türkiye ile arada olan o ucurumu görmeniz icin anlatiyorum.
Tabiiki de bunlardan faydalanabilmek icin ilk önce belli bi süre ülke de yasamak gerekiyor. Ama o süreyi gectikten sonra, ülkenin herkese, yerli veya yabanci olduguna dikkat etmeksizin sagladigi imkanlardan bahsetmek istedim.söylediklerinizi az-çok biliyorum ama Türkiye'den iş bularak ya da iş aramak üzere gelen çiftler bu imkanlardan hiçbirine sahip değil
ortalama 5 sene de sahip olmayacaklar. daha üstü dil durumuna maaş skalasına vs bağlı.
orda doğmuş olanların ve iltica ile gidenlerin durumu farklı -ilticacılara da devlet bakıyor
ama buradan sonradan gidenler mesela kirayı tam ödüyor.
mesala almanyada oranın vatandaşı olan kişinin belediyeye başvurup bana ev ver deme şansı var
belediye de sıraya alıyor yer gösteriyor
kuzenim münihte 600 euro ödüyor en en az 100 m2, ama banliyösünde (5-6 senedir oturuyor)
babası 30 senedir münihin merkezinde oturuyor
ben daha bu yaz, başka bir şehirde (yine baveryada) ev aradım geçici süre için. ve tabii ki ev yok.
mecbur üniversitenin gösterdiği yerde kaldım
ama o evlerden birini ben şimdi tutacak olsam ilkinde 1500 ikincisine 2000 isterlerdi en az
çünkü ben sosyal yardım alamam. buradan gidecek olan çift de alamaz. sadece çocuk parası alırlar.
ayrıca benim gibi dışarıdan gelmiş çok kişinin hostellerde, airbnb'de filan kaldığı bir yerde kaldım. üniversiteden ayarlayarak geldiğim için baya güzel düşünmüşsün yoksa ortada kalırdın dedi iş arkadaşlarım.
ukrayna-rusya meselesi almanyada hem evleri hem kreşleri hem dil kurslarını tıka basa doldurmuş (ben daha önce toplam 5 sene filan yaşadım almanyada, dilim var, c2 ingilizcem de var, geçmişten bilgim de var ama bu ukrayna meselesinden sonra ilk kez bu yaz gittim)
neyse kısacası gittikten sonra çocukları size benzer şekilde ileride BAFÖG filan alır tabi ki
ama bu çift orada belli bir süre yaşayıp düzen kurana kadar herhangi bir birikim yapamaz. birikimi geçtim tatile gidip gelseler yeter.
bir de öğretmenlere diploma denkliği veriyorlar ama mesleki denklik çok çok zor. biraz ingilizcecilerin şansı var.
o yüzden genelde öğretmenler anaokulu öğretmenliği yapıypr (almanyada öğretmenlik hele hele lise öğretmenliği 2 ayrı alan diplması gerektiriyor. çoğu eyalet tek branşlı türkiye diplomalarını mesleki denk saymıyor)
ama anaokulu öğrenmenliği, diğer okul öğretmenliklerinden ayrı, başka bir meslek olarak değerlendiriliyor. tr'de matematik, tarih vs. öğretmeni olup orada anaokulunda öğretmenlik yapan epey kişi tanıyorum...
küçük yerlerde kira az, evet.
ama her 2 kişiye iş bulacak küçük şehir de az.
ona kalırsa doğusunda da kiralar az almanyanın gidip leipzig'e yerleşseniz 500-600 euroya ev bulma şansı bile olur. ama iş yok. eee ne anladık?
iltica bambaşka bir şeyTabiiki de bunlardan faydalanabilmek icin ilk önce belli bi süre ülke de yasamak gerekiyor. Ama o süreyi gectikten sonra, ülkenin herkese, yerli veya yabanci olduguna dikkat etmeksizin sagladigi imkanlardan bahsetmek istedim.
Ama zaten Türkiye'den kalkip sonradan iltica edecek olanlarin bunlari hesap etmesi gerekir. Hicbir ülke oraya yerlestigin gibi sana bütün imkanlarimizdan nasiplen demez. Burada is kisinin kendisinde bitiyor. Zaten hazirda yapilabilecek bir ise bakilmamissa, belli basli planlar yoksa gelince cok zor günler gecirilecegi mechul. Ama ben zaten yazarken bir baska cevabimda Hollanda'ya gitmek isteyen bir arkadasimin üzerinden örnek vermistim. Kendisi de saglikci bir kizdi, hemsireydi, Hollanda'da kendi belgesinin gecerli oldugunu arastirmalari sonucu anlamis ve orada ise girebilmek icin ne yapabilecegine bakiyordu. Ülkenin istedigi sey de en azindan ingilizce bilmesiymis (diplomasinin disinda). Zaten bu sartlarda gelen insanin, aylik belli basli bir maasi olacaksa, simdilik faydalanabilecegi sosyal yardimlari dusunmesi gerekmez bence. Calisarak (cok zengin olamasalar bile) Türkiyeden daha iyi sartlarda yasayacaklarini dusunuyorum ben. Sonrasinda, belli bir süre gectikten sonra zaten herkes gibi onlar da bazi seylerden faydalanmaya baslayacaklar.
6 ay?Sağlıkçıyım demişsiniz tam olarak hangi alanda uzmansınız bilmiyorum ancak Almanya'nın sağlıkçı arayışı çok.
Dil şartına gelecek olursak, şart yok deseler dahi en kötü A2 seviyesi Almanca bekliyorlar.
Bugün gidelim deseniz dahi başvurusu, evrağı, vizesi en en az 6 ay sürer. Bir an önce bir kursa başlasanız biraz çabayla rahatlıkla o seviyelere gelebilirsiniz.
Sizin Mavi Karta başvurunuz sayesinde de eşiniz ve çocuğunuz Aile Birleşimi yapmaya gerek kalmadan direk vizelerini/oturumlarını alıp sizinle aynı anda gelebiliyor ve çalışma iznine de sahip oluyor.
Eşinizin mesleğini yapabilmesi tabi daha zor, denklik gerekir, bunları uzmanlara danışmanız lazım. Yine tabi Almanca çok daha ileri olmalı ancak öncesi ve gittikten sonrası eğitimle halledilebilinir ya da Ausbildung imkanı ile farklı meslek öğrenilebilinir.
Dogru kelimeyi kullanmamisim, yurt disinda olusuma baglayin, bazen böyle oluyoriltica bambaşka bir şey
burada söz konusu olan nitelikli işçi göçü. iş bularak ya da aramak üzere gitmek.
Siz tekstil işi yapıyordunuz değil mi? Çoğu tekstil ürünü Türkiye'den gidiyor, o alanda güzel işler yapılabilir diye düşünüyorum bende.Bulgaristan benim favorim şimdilik
İmkan yaratmaya çalışıyorum,iş kurmak ve yerleşmek için.
almanya da brezilyadan bi sürü hasta bakıcı almış. şili ve kolombiyadan da bi sürü temizlik işçisi, taşeron şirketler sözleşmeli alıp 2-3 sene çalıştırıp gönderiyormuş temizlik işçilerini. eskiden hep alman olurdu temizlikçi kadınlar. bilemedin SSCB ülkelerinden olurdu bu yaz bol bol latin gördüm mesela.Firdevs Yoreoglu , hemsireler icin suan Danimarkaya gelmek daha kolay. Dil zorunlulugu yok. Iran dan birsuru hemsire geldi. Dil suan ikinci Planda gibi birsey.
estagfurullah kusurluk bir konu yok sadece bu konular tr'de biraz kafaları karıştırıyor.Dogru kelimeyi kullanmamisim, yurt disinda olusuma baglayin, bazen böyle oluyor
Evet tekstil ve hediyelik eşya konusunda güzel işler yapılabilir. Bir de restoran kafe işletmeciliği iyi olur,çünkü hizmet sektöründe ciddi açıklar var Avrupada. Hakkımızda hayırlısı olsun hepimizin ,ne diyelim. Çabalamaksa dünyanın her yanında çabalayacağız nasıl olsa.Siz tekstil işi yapıyordunuz değil mi? Çoğu tekstil ürünü Türkiye'den gidiyor, o alanda güzel işler yapılabilir diye düşünüyorum bende.
Münih öyle abartıldığı kadar bir sanayi şehri değildirBen sanayi şehri olduğu için Münih’teki kirayı yazdım. Etilerle asla alakası yok. Zaten şehir dışındaki evin fiyatını yazdım, ucuzu bu yani. Şehir merkezinde 3500 euro. Numbeo’dan merak ettiğiniz şehirlerdeki yaşam masraflarına bakabilirsiniz. Türkiye’de de gidip Yozgat kırsalına bakarsak ucuza ev buluruz ama iş imkanları kısıtlı.
Öğretmenler için de denklik şartları eyaletlere göre değişiyor.Eşiniz sanırım fırsat kartından bahsediyor; onun için belli şartlar size puan sağlıyor. 30 yaşından küçük olmak, dil bilmek üniversite mezunu olmak vs. Öğretmenlik denkliği alamaz sanırım çünkü burada öğretmenler 2 alanda uzman oluyormuş okuduklarimdan anladığım. Ama siz rahat bir sekulde denklik alabilirsiniz tek yapmanız gereken Almanca kasmak ama ciddi düşünüyorsaniz burada bır staj yapıyorsunuz kendi meseleignizi yapabiliyorsunuz. İnsan hayatını etkileyen meslekler inşaat sağlık gibi denklik gerekiyor internetteb üniversite bölümün denkligini alabiliyor musunuz bir kna bakın. Taşınma süreci zor maalesef; gerçekten iyi bir motivasyon istiyor. Çocuk için değer mi değer ama bizde çocuk planı gündeme geldiğinde taşındık
Yani Avrupa bitmiş yeğen muhabbetleri cidden boş, hiç yapmam. Doğru değil çünkü. Ama TR de yaşayan hiç bir akrabam yada tanıdığımada gelmesi için ön ayak olmam. O topa girmem. Çocuklarının eğitimi için soranlar oldu, seve seve desteklerim, şehir, okul araştırırım bilgi toplarım ama vize alması için istek yollamam, rica etseler geri çeviririm. Kendi çabası ile gelene kapımı açarım bir süreliğine, yer yurt ayarlayana kadar fakat ben kimseye gel ben sana kefil olurum demem. Bu işler iyi olur Allahtan, kötü olur kuldan bilinir. Dertsiz başı ağırtmaya, iyiken kötü olmaya hiç gerek yok o yüzdenAvrupa'da yaşayan Türkler arasında özellikle Türklerin popülasyonunun Almanya'ya nazaran daha az olduğu bölgelerde birbirlerine karşı derin bir güvensizlik var. Özellikle son yıllardaki siyasi kutuplaşmalar ve getirdiği güvensizlikten sonra mevzu bahis yeni birileri ile tanışmak olduğunda Türkler ile tanışmaktan imtina ettiğimi fark ettim. Dürüst olmak gerekirse siyasi olarak benim gibi düşünmeyen birisi ile arkadaş olmamayı tercih ediyorum.
Diğer yandan yurtdışında yaşayan Türkler birbirileri ile çoktan iş yaptı ve kazıklarını da güzelce yedikleri için de bir geri durma hali var.
Bu durum, anladığım kadarıyla kendi memleketimizdeki insanlar için de geçerli. Üstelik Almanya bir yakınının sana sponsor olarak vize sahibi yapabileceği ülkelerdeki akrabalar da "gelme, yeğenim. ekonomi çok bozdu" diyor. Ekonominin en çok silkelendiği kuzey Avrupa'da yaşıyorum. Hayır, dedikleri kadar bozmadı ve evet, çakal akrabalarınız sırf konfor alanları bozulur korkusu ile sponsorluk istememeniz için size yalan söylüyor.
Bu biraz gereksiz derecede dürüst bir konuşma olacak. Avrupa genellikle nitelikli çalışan almanın peşinde. Zira kendi ülkesindeki vasızsızı istihdam etmek işine geliyor. Ya da kendi vasıfsızlarının dahi burun kıvırdığı epey niteliksiz işler kalıyor. Şayet bu denli vasıfsız bir işte çalışmak istemiyorsanız yapmanız gereken "ben bu ülkeye hangi vasfımla katkıda bulunacağım?" sorusunu sormak.
şu anda yeni ev tutmak isteyen, ülkeye yeni göçmüş birinin 100 m2 hadi warm olmasın kalt olsun ama aidatlar dahil 500 euroya ev tutabileceği şehri merak ettim gerçekten.... neresiyse oraya gidelim.Münih öyle abartıldığı kadar bir sanayi şehri değildir
BMW gibi büyük firmalar var evet ama öyle nice şehirler var almanyada
Münih kozmopolit bir şehirdir, Istanbul gibi. Gezilcek görülcek yerler çok ama iş sahası adına ilk akla gelen şehir değildir, dolayısıyla münihdeki kira bedeli bir kıstas değil.
Biz nispeten daha küçük bir şehirde yaşıyoruz, iş sahası oldukça geniş, eğitim kalitesi yüksek
müstakil ev almak veya yaptırmak oldukça kolay, kiralık daireler ise 100-120 metre kare 500-600 civarı, bunun içinde garaj, çöp, su aidatlarıda dahil
İşci Maaşları ise ortalama 1800-2500€ arası, tek kişi çalışsa bile çok rahat geçiniliyor senede 2-3 kez tatil yapılır. Ki bizler Üni mezunu çalışanlar tabiki çok daha yüksek maaşlar kazanıyoruz.
Büyük kızım TR den gelir gelmez direk Gymnasiuma başladı, evet zorlandı özellikle dil sorununa ikinci yabancı dil eklenince ama kimse tarafından dışlanmadı tam aksine hep destek verildi kendini yabacı hissetmesin diye uğraşıldı. Küçük kızımın da seneye inşallah Gymnasiuma gitmesi için uğraşiyoruz. Tabii benim burda okumuş olmam büyük avantaj. Çocukları ona göre yönlendiriyorum, derslerini destekliyorum ve özel ders aldırıyorum. Hedefimiz Gymnasium sonrası Üni.
Ha Gymnasiuma gitmeseler bile sorun değil, Hauptschuleyi bitiren bir çocuk bile yükselip Üniversiteyi okuyabilir ilerleyen zamanda.
Sizin arkabalarınız bunu değerlendirememiş ama onlar azınlık, kalmadı pek. Herkes çocuğunun okuması veya iyi bir meslek edinmesi için çabalıyor. Bizim sülalede okumamış sayısı çok az, herkes iyi kötü biryerleri bitirdi ve iyi pozisyonlarda çalışıyor
Benim bu yazdıklarım yeni göç etmiş birisi için değildir. Yeni göç etmiş veya işi olmayan birine ev hemen hemen kimse vermez almanyada malesef.şu anda yeni ev tutmak isteyen, ülkeye yeni göçmüş birinin 100 m2 hadi warm olmasın kalt olsun ama aidatlar dahil 500 euroya ev tutabileceği şehri merak ettim gerçekten.... neresiyse oraya gidelim.
zira münihte filan değil 120 bin nüfuslu, sanayi şehri de olmayan bir şehirde yeni göçmüş (1 sene oldu), 1 çocuklu (aynı buradaki çift gibi) bir arkadaşım 80 m2 ev için 1100 € veriyor. (karı koca üniversite mezunu, kız doktora yapıyor, eşinin diplomasını saymadıkları için kalifiye olmayan bir işte çalışıyor) kız işe gitmek için 2 otobüs kullanıyor. merkezde değil evi de. hani çıkmak istese de bakıyor da daha uygun ev yok zaten.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?