Şimdi anladığım kadarı iel doktor musunuz? MD yani? Tıpta asistanlıkta bu yaşadıklarınız az bile. Acayip bir stres ve kıdemli muhabetti olur ve sürekli siz onun da işini yapar ve bir de en ufak şeyde hocaya şikayet edilirsiniz. Şimdi eğer doktor değil sadece akademisyenseniz arkadaşınız artık postdoc olmuş ve dolayısı ile yine sizin konumunuz ondan farklı. Ancak bu onunla konuşarak halledebileceğiniz bir şey. Mobbing derken sizi izole etme, sürekli işle bıktırma değil bu. Siz zaten iki kişisiniz ve diğer kişi tek başına 4 yıl bunu çekmiş
Öncelikle akademisyenlik gerçekten çok yıpratıcı bir süreç çünkü malesef prof olmuş doç.olmuslar ama insanlıkları kendi donemlerindeki yaşadıklarından dolayı bitmiş.sistem çok yanlış bikere.ciddi haksızlıkların olduğu ortam oluyorken üstüne üstlük tıp alanındaki akademisyenligi düşünemiyorum.normal bir akademisyenin yaşadığı zorluğun 4 katı zor olduğunu düşünüyorum.Allah yardımcınız olsun.insallah ruh sağlığınızı kaybetmeden hayırlısıyla bu zorlukları aşarsınız.bana kalırsa ustlerle konuşmaktan ziyade diğer asistan arkadaşınızla konuşmalısınız ve bu durumu kendisine anlatmalı ve bir çözüm yolu sunmasını isteyin.bu arkadaşınız sonucta bu süreçte sizi çok incitmemis.son olayda ise artık basireti bağlanmış.kendisi ile iş bölümü yapmayı teklif edin ve yaşadığınız sürecin haksızlık olduğunu anlatın.sizi fircaladiginda keşke güçsüz durmasaydiniz.lutfen dışa açık olun ve anlamasalar dahi kendinizi,bulunduğunuz durumu izah edin.şunuda belirtmek isterim ki arkadaşınız sadece kendine çalışıyor ama siz resmen kliniği ayakta tutuyor topluma çalışıyorsunuz.sizin zahmetiniz daha kutsal.siz resmen pratik kazanıyorsunuz,sakın boşu boşuna orada durdugunuzu düşünmeyin.arkaasiniz yemek tariflerini ezberleyip teknik çalışırken siz işin mutfagina girip yemek yapıyorsunuz.isinizi sevmeye calisin.ilerde çok değerli bir akademisyen olduğunuzda sizde üstler gibi davranmayın.birde tavsiyem baktınız asistan arkadaşınızla uzlaşamazsanız ustlerle görüşmeyi ozamn düşünün derim
Öncelikle akademisyenlik gerçekten çok yıpratıcı bir süreç çünkü malesef prof olmuş doç.olmuslar ama insanlıkları kendi donemlerindeki yaşadıklarından dolayı bitmiş.sistem çok yanlış bikere.ciddi haksızlıkların olduğu ortam oluyorken üstüne üstlük tıp alanındaki akademisyenligi düşünemiyorum.normal bir akademisyenin yaşadığı zorluğun 4 katı zor olduğunu düşünüyorum.Allah yardımcınız olsun.insallah ruh sağlığınızı kaybetmeden hayırlısıyla bu zorlukları aşarsınız.bana kalırsa ustlerle konuşmaktan ziyade diğer asistan arkadaşınızla konuşmalısınız ve bu durumu kendisine anlatmalı ve bir çözüm yolu sunmasını isteyin.bu arkadaşınız sonucta bu süreçte sizi çok incitmemis.son olayda ise artık basireti bağlanmış.kendisi ile iş bölümü yapmayı teklif edin ve yaşadığınız sürecin haksızlık olduğunu anlatın.sizi fircaladiginda keşke güçsüz durmasaydiniz.lutfen dışa açık olun ve anlamasalar dahi kendinizi,bulunduğunuz durumu izah edin.şunuda belirtmek isterim ki arkadaşınız sadece kendine çalışıyor ama siz resmen kliniği ayakta tutuyor topluma çalışıyorsunuz.sizin zahmetiniz daha kutsal.siz resmen pratik kazanıyorsunuz,sakın boşu boşuna orada durdugunuzu düşünmeyin.arkaasiniz yemek tariflerini ezberleyip teknik çalışırken siz işin mutfagina girip yemek yapıyorsunuz.isinizi sevmeye calisin.ilerde çok değerli bir akademisyen olduğunuzda sizde üstler gibi davranmayın.birde tavsiyem baktınız asistan arkadaşınızla uzlaşamazsanız ustlerle görüşmeyi ozamn düşünün derim
çok doğru hocalara bir şey olmuyor olan asistanlara oluyor, onlara davul zurna saz, bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyor. Sınav mı var asistan düşünecek, her işlerini asistan halledecek. Üstüne bir de yorulacak, tez yazacak. Bizim aramızda da asla kötü olaylar olmadı, yaşanmadı, hep birbirimizi idare ettik, ancak şimdi böyle olması düşündürücü. Yine de konuşarak çözülmesi gereken durumlar.Sakın tartışma ve şikayet moduna girmeyin. Hafif tatlı sert, öneride bulunur gibi konuşabilirsiniz. Hocalar hep kendini düşünür ve siz yine ikiniz yalnız kalacaksınız.
akademisyenim.
O doktorasını verdiği gün eşitliğiniz bitti, artık alt-üst ilişkiniz var.
Öğretim görevlisi doktor kadrosu gelinceye kadar şu an yaptığı işleri yapar, kadrosu gelince o işler de size kalacak.
Maalesef üniversitede bu işler böyle yürür, bizim kürsüde de böyle. Aksaklık hocaların yapması gereken işleri yapmamayı hak görmesinden başlıyor, bunu da sizin itirazlarınız şikayetleriniz çözmeyecek. Acı ama gerçek bu.
Bence ilk önce arkadaşınızla konusup sıkıntılarınızı anlatın,dağ dağa küsmüş dağın haberi olmamıs mevzusuna dönmesin sonra suçlu siz olursunuz
Ben de araştırma görevlisiyim. Biz asistanlar arasında sorun yaşamasak da hocalar ile yaşıyoruz malesef insan yerine, meslektaş yerine konmuyoruz. Neyse ben aklıma gelen her yere şikayet ettim kıyametleri kopardım bir allahın kulu sesimi duymadı. Bilmiyorum ne yapacağız.
"Birçok şeyi kaldıramıyorum ve bu biraz da benim ses çıkaramamamdan içime atmamdan kaynaklanıyor"
Teşhisiniz doğru. Çözüm de bu cümlede saklı.
Ses çıkarmanızla belli bir yol alacağinızı düşünüyorum. İlk etapta yukarıya çıkan o kişiyle konuşmanızı tavsiye ederim, haksızlık olduğunu güzel bir dille konuşun. Adaletin olmadığı yerde haksızlıklar görülür şu an içinde bulunduğunuz rahatsızlık bunun göstergesi. Hakkınızı her bir şekilde arayın.
Sizi anlıyorum..akademisyenlik süresince yüzüp yüzüp kuyruğunda bırakan kimseleri duydum..tip alanında değil yalnız.hocasinin zulmünden ruh sagligini kaybedip depresyon tedavisi alani da duydum.en yakın arkadaşım akademisyen ve yıllardır bu mobbing ve haksızlıklara maruz kalıp neredeyse göğsünde kitle çıktı ameliyat oldu ve kansermi diye çok korktuk.neler yaşadı hassas duygusal iyi kalpli bir insandı,büyük buyuk insanların küçülmesine anlam veremiyordu.cok yıkıldı bırakmadı.şuanda tezini başarıyla verdi ama öğretim görevlisi oldu ama bu seferde başka üniversiteye sürdüler diyebilirim.davayı kazandı hala universite yönetimi umursamıyor.akademisyenligin zorluğunu oradan biliyorum.hala cektiriyorlar yani.universite yönetimini dava etti diye örümcekli pis kıyıda köşede kalmış bir odayı verdiler.odasini mis gibi yaptı ama hala yılmadı başaracağım diyor yaş geldi 35.yar.doç.olmak için gayret ediyor.olurda.ama yaşadığı zorlukları düşününce kendisine kıyamıyorum.keske öğretmenlik onu tatmin etseydi diyroum ama etmezdi biliyorum.size şunu sormak istiyorum.siz bu akademisyenligi bırakırsanız ne olur? Yani tus sınavına girip uzmanliginiz varmı? Kusura bakmayın çok anlamıyorum.yani pratisyen hekim olarak mı devam edeceksiniz o kısmı tam bilmiyorum.bide 4 yıldır kliniktesiniz madem tez,sunum v.s vermek için kaç yıl gerekli? Sizin şuanda hakikaten teziniz üzerine gayret ediyor olmanız gerekirdi.bence burada sizin hocanizda çok hatalı.acaba diğer arkadaş unvanını alınca mi size geçecek bilemedim? Bıraktığınız da herşey daha güzel olucaksa sizin sağlığınız herşeyden önemli diyorumYanıtınız için çok teşekkürler. Kendisiyle konuşmayı düşünüyorum. Bende de biraz pasif kalma olabiliyor, o an tepki veremeyip daha doğrusu normal cevap verip şok olup olay soğuduktan sonra ya da olaydan 1-2 dakika sonrasında şunu şunu da söyleseydim diyorum, bu özelliğimi hiç aşamadım, yenemedim. 4 senedir klinikte bifiil çalışıyorum hemen hemen her şeyi de öğrendim diyebilirim artık kendi işlerime bakmam lazım ya alta asistan gelecek ki gelmiyor kadro verilmiyor ya da ben bunları çözemeden gideceğim. Ben de şuanda önce diğer asistanla konuşup eğer işler çözülmezse diğer hocayla konuşma yönünde hemfikirim. Çözüleceği konusunda pek umudum yok ancak elimde geleni yapacağım.
Sizi anlıyorum..akademisyenlik süresince yüzüp yüzüp kuyruğunda bırakan kimseleri duydum..tip alanında değil yalnız.hocasinin zulmünden ruh sagligini kaybedip depresyon tedavisi alani da duydum.en yakın arkadaşım akademisyen ve yıllardır bu mobbing ve haksızlıklara maruz kalıp neredeyse göğsünde kitle çıktı ameliyat oldu ve kansermi diye çok korktuk.neler yaşadı hassas duygusal iyi kalpli bir insandı,büyük buyuk insanların küçülmesine anlam veremiyordu.cok yıkıldı bırakmadı.şuanda tezini başarıyla verdi ama öğretim görevlisi oldu ama bu seferde başka üniversiteye sürdüler diyebilirim.davayı kazandı hala universite yönetimi umursamıyor.akademisyenligin zorluğunu oradan biliyorum.hala cektiriyorlar yani.universite yönetimini dava etti diye örümcekli pis kıyıda köşede kalmış bir odayı verdiler.odasini mis gibi yaptı ama hala yılmadı başaracağım diyor yaş geldi 35.yar.doç.olmak için gayret ediyor.olurda.ama yaşadığı zorlukları düşününce kendisine kıyamıyorum.keske öğretmenlik onu tatmin etseydi diyroum ama etmezdi biliyorum.size şunu sormak istiyorum.siz bu akademisyenligi bırakırsanız ne olur? Yani tus sınavına girip uzmanliginiz varmı? Kusura bakmayın çok anlamıyorum.yani pratisyen hekim olarak mı devam edeceksiniz o kısmı tam bilmiyorum.bide 4 yıldır kliniktesiniz madem tez,sunum v.s vermek için kaç yıl gerekli? Sizin şuanda hakikaten teziniz üzerine gayret ediyor olmanız gerekirdi.bence burada sizin hocanizda çok hatalı.acaba diğer arkadaş unvanını alınca mi size geçecek bilemedim? Bıraktığınız da herşey daha güzel olucaksa sizin sağlığınız herşeyden önemli diyorum
Böyle giderse kendi tezinle vs ilgilenemeyeceğin için hoca olman çok geç olacak. Bende akademisyenim yaptığım angaryalardan doktorama zaman ayıramıyorum ama ben bizim kürsüde tek asistanım o yüzden yapabileceğim bir sey yok. Bence bölüm başkanı ile konuşup derdinizi anlatmalısınız yoksa psikolojiniz bozulacak belli ki.
Merhaba, tıp fakültelerindeki bu anlamsız ezme olayını bir türlü aklım ermiyor. Belki camia dışındayım o yüzden. Ama dışarıdan bakınca ben çok çektim benden sonra gelenler çekmesin diye düşünmek gerekmez mi? Ben olsam öyle yapardım. Birçok asistan sizin durumunuzda bunu farklı yerlerde birçok kez okudum. Süreci değiştirecek birşeyler yapmak gerekiyor ama bu kadar yerde sorun yaşanırken düzeltilmesi gereken nedir onu da bilmiyorum. Ben de diğerleri gibi önce iş arkadaşlarınızla anlaşma yoluna girmenizi önerecektim. Baktınız ki olmuyor o zaman bildirirsiniz üstlerinize . Dişli olmak , aşırı değil ama kararlı adımlarla hep aynı şeyi beklemek istediğinden vazgeçmemek sizi sonuca ulaştırır diye düşünüyorum. Umarım hayallerinizi gerçekleştirirsiniz. Sevgiyle kalın ❤
Yanıtınız için çok teşekkürler. Artık bana hayal olmaktan çıktı işkenceye dönüştü. Sevdiğim bir alanda, ilerde şunu yapacağım idealiyle başladığım bu meslekten soğuyorum. Neşesiz, tahammülsüz, somurtkan bir karaktere dönüşüyorum. Toplu bir şekilde ses çıkarıp hak aramadan bu akademideki sorunlar çözülecek gibi değil, birçoğu da bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığında olduğu için sen çırpınıp durduğunla kalıyorsun. Bu zamana kadar hep kararlı hep ufak tefek sorunlarda ayakta durup yola devam edebilme cesaretinde ve gücünde oldum ama herkesin dayandığı bir noktası var benim de o noktam çok yakın. Artık kaldıramayabilirim sanırım. BAkalım hayat ne gösterir, belki yarın yeniden bir güneş doğar. Teşekkür ederim desteğiniz için, siz de sevgiyle kalın.
Aslında bıraktığınız da yada birakmadiginizda ne gibi sorunlarla karşılaşacağınız bilincindesiniz.oncelikle bu çok güzel.aslinda gönlümden geçen şu ki mücadele edin ve bırakmayın.elbet o tezi bit şekilde vereceksiniz gibi..ama kar ve zarar olarak düşünün taşının..ruh sağlığınızın bukadar etkilenmesine çok üzüldüm.ne diyebilirim ki Allah yardımcınız olsun ve size bol sabır versin.hepsi geçecek ve bu günler sizin olgunlaşma adımınız olacak inşallah.sizin bölümümüzden alanınızda uzman olmuş kişilerle istişare edip öyle karar vermenizi öneririm.birde 6 ay gibi bir zaman belirleyin acele etmeyin.baktiniz olmuyor veteriner hekimliği önemli olduğu şehirlerde güzel bir klinik açıp kendi işinizin patronu olun.hakkinizda neyin hayırlı olup olmadığını gerçekten bilemeyiz.hic üzülmeyin canınızı sıkmayın inanın geçecek bu günler.Ben de birçok kez istifanın kıyısından döndüm, yapma etme eyleme o kadar emek harcadın başladığın işi yarım bırakma mizansenlerine maruz kalıyorum bunu dile getirdiğimde. Bir de ben bu kadroya hakkımla geldim, ÖYP programıyla, merkezi atamayla ales yds ve agno notumla tercih yaptım ve kazandım, hiç bilmediğim bir şehire batıdan göç ettim, kendi ayaklarımın üstünde duruyorum, burayı tercih etmeden önce cok düşündüm gitsem mi gitmesem mi diye çünkü akademisyenliğin ne kadar zor olabileceğini ben de lisanstayken asistan ablalarımdan hep dinledim,gördüm, zorluklarına şahit oldum. Gitme kararını sancılarla aldım. Ancak hiçbir şey sağlığımızdan önemli değil. Ben de gecen sene yoğun stresten dolayı tiroit problemi geçirdim, henüz doktor teşhisi olmasa da depresyon belirtileri yaşıyorum sanırım. Mizacım değişti. Kitap delisi insandım, kitaplarımın yanından bile geçemiyorum. İlgi duyduğum aktiviteler yitik, gidik. Pamuk şekeri yumuşaklığındayken, sinir katsayısı everestlerde gezen, her şeye tahammülsüz bir insana dönüştüm. Bu şekilde ben doçent olsam kime ne yazar, akıl sağlığı bozukken yayın ve çalışma nasıl yapılır. Benim de sonum antidepresanlar gibi duruyor çünkü bu sorunlar çözülecek gibi durmuyor. Ben bu arada veteriner hekimiyim ve klinik bilimlerdeyim. Burdan istifa edersem doktoram yarıda kalır, başladığım işi bitiremem belki biçoğu insanın gözünde "Şuna bak dayanamadı, gitti, başaramadı" ezikliğini görürürüm ama benim ruh halim kaldıracak gibi değil, herkesin her şeyi aynı oranda kaldırabilme imkanı da yok. Burdan istifa edersem, özel klinik açabilirim çünkü yeterli klinik bilgisine sahibim. Ancak bi yerde konfor alanlarımızı kırmaya da cesaret edemiyoruz. Burda ayın 15inde maaşın düzenli yatıyor neticede kamudasın, geçim derdin, kirayı ödedim ödeyemedim derdin olmuyor. Serbest piyasa riskli ve rakibin çok, işini iyi yaparsan 2-3 senede kazancı çok oluyor ama onun da yıpranması fazla. Avantaj ve dezavantajları iyi tartıp adım atabilmeyi çok istiyorum. Belli bi yaştan sonra özel sektöre adapte olabilmek de zorlaşıyor. Serbest piyasada kendi işin oluyor, patron da sen oluyosun, kendin için çalışıyosun sadece, kazancın da kendine batsan da kendine. Burda şimdiye kadar harcadığım emeğe ben milyarlar kazanmıştım ama o zaman da klinik tecrübem azdı. Hayırlısı bakalım, her şeyden önce bu sorunlarla başa cıkabilmek için ne gerekiyosa adım atmaya hazırım. Yazılanlar ve gelen destek yorumları beni buna sevk etti. Yanıtınız için çok çok teşekkür ederim. Çok iyi moral oldu bana.
ben de uzun yazıları okumayı hiç sevmem ama bunu sonuna kadar okudum. İnanın özet geçilecek bir konu değil, konu sahibi yine özet geçmiş bence. Ah bu akademideki sorunlar, anlatılamaz yaşanır...Akademisyen olunca konu da makale tadında oluyor sanırım ,
Okuyan biri özet geçsin pls.
Biliyorsunuz, sizin kadar olmasa da o da baskı altında. Yani stresten dolayı öyle ters konuşmuştur diye düşünüyorum.çok doğru hocalara bir şey olmuyor olan asistanlara oluyor, onlara davul zurna saz, bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyor. Sınav mı var asistan düşünecek, her işlerini asistan halledecek. Üstüne bir de yorulacak, tez yazacak. Bizim aramızda da asla kötü olaylar olmadı, yaşanmadı, hep birbirimizi idare ettik, ancak şimdi böyle olması düşündürücü. Yine de konuşarak çözülmesi gereken durumlar.