Anlat anlat bitmez biliyorum. Ama anlatırken hem yoruluyor hem deşarj oluyor insan. Bana bölüm başkanı lisedeki kızının biyoloji dönem ödevini yaptırdı ya. Benim de vaktim yok bölümün işlerinden başımı kaldıramıyorum, buldum internetten birilerini verdim 50tl yazdırdım ödevi sonra kendim de biraz derledim topladım verdim hocaya bir de bir netten tablo bulmuştum renkli bunu da isterse ekler demiştim. Bir baktım onu da benim alt kidemimde olan genç asistana vermiş bir gün çocuk deli gibi uğraşıyor, arada bana soruyor bu ne şu ne diye. Hoca acil demiş buna, kan ter içinde kaldı bitirdi yazık; diyor ki niye hoca istedi bunu? ben de deyiverdim mi "o İlayda'nın dönem ödeviydi" diye çocuğun suratını görecektiniz. Yazık çok eziyet ediyorlardı ona. Bir gün hoca bizim hepimizi odasına çağırdı, sandalye kalmadı oturacak bu çocuk da oturuyordu hoca "utanmıyormusun oturmaya kıdemlin ayakta iken kalk ordan" bana da otur diyor Ben "estağfurrullah" dedim Hoca "ne estağfurrulahı sen onun kıdemlisisin kalkacak ayağa" diyor herkesin içinde. Ya birlikte yemek yiyoruz dirsek dirseğe çalışıyoruz.
Bu döngünün kırılması lazım ama zor çünkü kidemlinin üstünde de kidemli var o da stresli ve ne sinir kalıyor ne bir şey artık bozuluyor insan ve en üste de çıksanız bölüm başkanı da olsanız "ben buraya ne zorluklarla geldim bir başkası benim konumuma öyle kaymak gibi gelmesin" duygusu oluyor çünkü insan yaşadıklarını hazmedemiyor. Ya ben bölümde affedersiniz a.zıma s.çılmış stajyer geliyor saçma sapan bir istekte bulunuyor. Git diyorum "ne yaparsan yap beni bugün rahatsız etme çok işim var" Bozuluyor, bozuldu diye içimden bir de "oh olsun" diyorum. Benim babam vefat etti mezarına gittim baktım arkasındaki mezarda "Dr x y" diye birisini gömmüşler. Al dedim sonunda olacağımız bu başka ne olacak? Mezar taşıma doçent mi yazacaklar profesör mü yazacaklar benim? Babam düz bir lise mezunuydu o da çalıştı ama hiç kimseye üçkağıt yapmadı, kimsenin ayağını kaydırmadı. Hak yemedi. İş yaparken kimsenin kalbini kırmadı. İnsandı. Ben ölünce onun tırnağı olabilir miyim ki? dedim, Mezarıma Dr yazsalar ne olacak prof yazsalar ne olacak.
Ben en nihayet "burada geleceğimi görmüyorum" diye istifa ettim. Tabi çok eleştiri aldım çevremden ama sindi kendi hayallerimi yaşıyorum. Küçük bir sahil ilçesine taşındım, (bu arada evlendim de. İstifa etmeseydin hayatta evlenemezdim). Köy gibi bir yer burası. Burada kendim bağımsız olarak çeviri işleri yapıyorum, çoğunlukla tıbbi çeviriler yapıyorum, yine üniversitedeki başka bölümlerin hocaların veri analizlerini yapıyorum, makalelerini yayına hazırlama işlerini, sunumlarını vb hazırlıyorum. Burada haytapa bağlı bir hayvan derneğimiz var, bir sürü de kedi var, köpek var. Açıktan veterinerlik teknisyenliği bile okumayı düşündüm (veterinerlik yok) hayvanlara yardım etmek için. (siz de gelin buraya dermişim
) Siz de veterinerlik fakültesinde olduğunuz için hastalarınız da hayvanlardır. Eh onlarla olmak hocaların yanında olmaktan iyidir bence :) bir iyi yanı o. Sizin baktığınız hayvanlar iyileşiyorlar gidiyorlar bari bir cana faydanız oluyor. Bizim o da olmuyordu. Biz araştırma yapacağız verilerimiz yanlış, yöntemimiz yanlış... Söylüyorum, hoca benim önüme de A4 sayfası koyuyor (bunu herkese yapardı bir A4 anısı var herkesin) "buraya 3 tane olumlu cümle yaz mesela bugün hava güzel gibi. sen çok negatifsin" diyor bana. Yahu bilimsel bir çalışma yapmaya çalışıyoruz burada her türlü imkanımız var, emek ve zaman harcıyoruz canımız çıkıyor, bari doğru yapalım da doğru olsun, hayır yeter ki yayın çıksın, ismi yazılsın. Zaten bilim dışında her şey yapıyorduk hocanın evini boyamak, arabasını tamire götürmek ve köpeğini gezdirmek dahil.
Peki sizin yayın ve makale yapmanıza izin veriyorlar mı? En doğal hakkımız olmasına rağmen bizim hocalar izin vermiyordu illa kendileri yayinlayacak. Herşeyi biz yapıyorduk ama lütfedip, 4. 5. yazar olarak yazıyorlardı ismimiz eğer canları isterse. Arkadaşın tez makalesinde bile hoca ilk isim olarak kendini yazdırdı ya daha ne söyleyim. Size izin veriyorlarsa toplayın verilerinizi geçirin etik kuruldan ben veri analizlerini ve makaleyi hazırlarım size İngilizce olarak, gönderirsiniz bir kaç yayınınız olur. Bari siz tutunun, siz başarın, sizin gibi insanlığını yitirmemiş insanlar olsun akademik camiada, yoksa başka türlü döngü kırılmaz.