Çok uzun zamandır takip ediyorum konunu. Abedatacığım, deliler gibi aşık olduğum bir erkek arkadaşım vardı.Değil gün dakika ayrı kalamazdı benden. Yalvarırdım artık gelme diye. O derece. Yani evimizi bile babası almış bu ev senin kızım demişti. Oda oda hayal doldurmuştuk beş dakika içerisinde her köşesini. Birgün öyle pat diye bunu sen istedin,sen hak ettin bunu,ben seni sevmiyorum dedi telefonda. Tamam dedim. Sağol, dürüst davrandığın için. Bir daha aramadım, aranmadım... Aradan kocaman bir 7 sene geçti. Bir yıl yıkıldım. İçimden güçlüyüm ya kimseye göstermeden. Sonrasında Allah'ıma bin şükür ki eşimi tanıdım. Yaralarımıza üfledik birbirimizin. Sardık sarmaladık... Aşkım oldu o benim. Hatta herşeyim :))) Ama yıllar sonra öğrendim ki Deniz beni ortak bir arkadaşımızın bir yalanı yüzünden terk etmişti beni.Onu kabullenememesi yüzünden.Öğrendim ki sabahlara kadar şişe kırmış evin duvarlarında. Ağlamış... Ama açıp bana gerçeği sorma gereksinimi duymamış... İlk duyduğumda keşki dedim keşki gitseydim yatsaydım kapısında.Öğrenseydim herşeyi. Anlatsaydım gerçeği. Bıraksaydım bir kenara gururu. Çok farklı olabilirdi ikimiz içinde herşey. Ama sonra düşündüm de iyi ki gitmemişim... İyi ki bana en ufak bir iftirada sırtını dönebilecek bir adamla olmamışım ben. İyi ki eşimi tanımışım. Aşkım yapmışım. Şimdi bana ben kendimden çok güveniyorum sana diyen bir eşim var benim. Gözlerinde kaybolduğum. Nefesinde huzur bulduğum. O mu? O hala bekar... Ortak bir arkadaşımıza anlatmış zaten olanları ondan öğrendim.Benimle ilgili ark.söylediği yalanı duyunca intikam almak istemiş aklınca benden. Gitmiş eski kız arkadaşının yanına.Onun yanında aramış beni.Şimdi ben ömrümün en büyük hatasını yaptım diyormuş...Çok kötü dedi arkadaşım.Aldığı nefes sensin.Çok özlüyor seni.Görsen eski deniz değil artık o, bambaşka biri... O hayatını kurdu. Hak etti bu mutluluğu diyormuş. Kurdum dedim arkadaşıma çooookk şükür. Dünyaya bir daha gelsem bir daha bir daha evlenmeyi isteyeceğim bir eşim, dünyalar yakışıklısıda bir oğlum var benim...Umudunu kaybetme sende cnm. Eğer, içinden aramak geliyorsa ara. Dinleyeceksin beni yok öyle kaçmak diye bağır. Taciz et çık karşıma delikanlı gibi dök eteğindeki taşları de. Öyle kesilmez evliliğin bileti geleceksin anlatacaksın paşalar gibi de. Baktın gelmiyor at bir mail. Anlat yüreğindekileri tek tek... Yine mi olmuyor. Çek elini ayağını cnm üzerinden. Görüntünle oyna. İnadına çok keyifli davran kurumda. Çok bakımlı. Karşılaşırsan eğer gözlerinin taa içine bakarak kendinden emin bir günaydın de gülümseyerek hızla uzaklaş yanından sanki kaile almıyormuşsun onu gibi. Bitmiş sende gibi. Bak nasıl değişecek tavırları sen bile inanamayacaksın...
Ben atlattım hepsini.Sadece Candan Erçetin'in şarkısını duyduğumda tuhaf oluyorum...
beni özlüyormuşsun öyle diyorlar
kıs kıs gülüyormuş tuzak kuranlar
sense besleyerek yalnızlığını
kabul ediyormuşsun aldattığını
beni soracak olursan hayli kırgınım
kırgınlık bir yana bir de şaşkınım
tek tek anlayarak hatalarımı
sevmeye çalışıyorum yalnızlığımı
işte ben böyle bir hal içindeyim
aslında derin keder içindeyim
bazen bilmeyerek ne yaptığımı
iyi kötü güzel çirkin her biçimdeyim
bazen isyan edip yalnızlığıma
sana karşı ince bir sitem içindeyim