Ailem Canımı Çok Yakıyor :-'(

dertli_simge

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
12 Aralık 2011
116
32
48
Ankara
merhaba kızlar, ben buraya yeni üye oldum. ailem beni çok üzüyor, bunaltıyor. bunları sizinle paylaşmak istiyorum. biraz uzun yazıcam, lütfen okuyun çünkü tavsiyelerinize çok ihtiyacım var.

aslında nerden başlasam bilemiyorum; öncelikle bu sabah yaşadığım olayı anlatayım. bize bugün bir misafir gelmesi sözkonusu oldu. bunlar bizimkilerin aile dostu, benim yaşımda da bir kızları var, ismi figen. bu kız beni çocukken çok küçümser, aşağılardı. benden üstün yanı olduğu için falan değil, zevkine yapardı bunu. ben küçükken, yani ortaokul ve lise yıllarında çok çekingen, pasif, sessiz, hakkını savunamayan bir çocuktum. o zamanlar bunun bilincinde değildim, ama şimdi anlıyorum ki sosyal fobiden muzdaripmişim. sessiz sakin, kimseye zararı olmayan biri olmama rağmen durduk yere bana sataşanlar çok olurdu. bense içim kan ağlamasına rağmen içime atardım. bir de kolay arkadaş edinemeyen bir özelliğim vardı. bu durum benim çocukluk ve ilkgençlik yıllarıma ait içimde bir yaradır. ben misafirler niye geliyor diye aileme biraz sitem ettim, "ben çok yoğunum bu aralar, çalışmam lazım" filan dedim ama gerçek sebep içimdeki bu yaraydı. figen denen bu kızı görmeyi istemiyordum. aslında ailem de farkında bunun, çünkü küçükken figenlerin evine gitmemek için kırk takla atardım, çünkü ne zaman gitsek figen eve birkaç arkadaşını çağırır beni küçümsemeye çalışırdı. ama bunu doğrudan "salak, manyak" şeklinde hakaret ederek değil de imalı laflar söylemek, kıkırdamak, kahkaha atmak suretiyle yapardı. ben anneme figen beni küçümsemeye çalışıyor, götürme desem de yine de götürürdü.

ben sabah niye misafir kabul ettiniz diye sitem edince, babam "figen seni çok merak ediyormuş, 'simge'yi mutlaka görmeliyim ne de olsa çocukluğumuz beraber geçti' diyormuş" laflarını üstüne basa basa imalı bir vurgu ve tonlamayla söyledi, bir yandan da gülüyordu. o an canım çok yandı, elim ayağım sinirden titremeye başladı. münakaşa ettik. annem de münakaşaya katıldı. bu arada yanlışlıkla bir su bardağını yere düşürdüm, bardak kırıldı. annem de bardağı bilinçli kırdığımı sanıp bana bağırdı. hem de ne diyerek bağırdı biliyor musunuz, lisedeyken bana takılan onur kırıcı bir lakap vardı, o lakabı 4-5 defa yüzüme haykırdı. beynimden vurulmuşa döndüm!!! ayrıca üstüme yürüdü, saçlarımdan çekti, ittirip kaktırdı.

kızlar, yukarda demiştim ya ben sessiz bir çocuktum, sataşan çok olurdu diye.. lisede okurken bana gıcık olan bir arkadaş grubu onur kırıcı bir lakap takmıştı bana. inanın kimseye bir zararım yoktu, niye üstüme geldiklerini anlayamıyordum. bunları kafaya takmamak için kendimi derslerime veriyordum ama ne zaman beni görseler o lakabı yüzüme söyleyip kahkahalar atıyorlardı. hakkımı arayamadım, içime attım bunları. akşam yatağa yatmadan önce sessiz sessiz ağlardım hep. ama annem birgün farkedince söyledim, böylece babam da duruma müdahil oldu. öğretmenlerle filan konuştu, neticesinde beni daha az rahatsız etmeye başladılar. tam kurtuldum derken bir de ne göreyim, bu sefer aynı lakabı babam bana evde söylemeye, beni o lakapla çağırmaya başlamış!! "baba yapma" dedim dinlemedi. gülerek filan söylüyordu bu lakabı bana, kendince şaka yapıyordu belki ama bir baba evladının üzüldüğünü bile bile nasıl bu kadar zalim olabilir?? babamdan gördükçe annem ve kardeşim de beni o lakapla çağırmaya başladılar. ben de daha hırçın bir çocuk oldum bunun üzüntüsüyle. bir de dışarda ağzını açamayan, pasif bir çocuk olarak evde patladım ben de.

yine bu sabahki olaya dönüyorum. ben işe gitmek için dışarı çıkarken babam da benimle geldi. yolda münakaşa ettik. tartışma esnasında bana "kızım, senin sosyal çevren sıfır" dedi!! tekrar beynimden vurulmuşa döndüm. tamam, çok arkadaşım yok ama bunun yüzüme bu şekilde söylenmesi, üstüne üstlük babamın gülerek bunu söylemesi resmen yüreğimi dağladı.

esasında ailem, küçüklükten beri içe kapanık, sessiz, kolay arkadaş edinemeyen bir çocuk olduğumun farkındaydı. bunlardan dolayı beni suçlayıp canımı acıtmak kolaylarına geliyor, ama sonuçta beni onlar yetiştirdi. beni bir pedagoğa, psikoloğa götürebilirlerdi; bu sorunuma daha sevecen ve şefkatli bir şekilde yaklaşabilirlerdi; en azından beni aşağılamasalardı, dalga geçmeselerdi.. inanın küçüklükten bu yana bu konudaki en çok dalgayı annem ve babam geçti: "sen pısırıksın", "sen asosyalsin", "üst kat komşumuzun kızı mehtap'ın onlarca arkadaşı var, sen arkadaşsızsın" deyip durdular. benim zaten düşük olan özgüvenimi yerle bir ettiler. lisede takılan onur kırıcı lakabı dillerine pelesenk ettiler. şimdi de babam karşıma geçmiş bana ne hakla "senin sosyal çevren sıfır" diyebiliyor???

ailem beni oldum olası küçümsedi, birşey başaramayacağıma inandı. bilinçaltımdaki bu acı birikim de beni kendimi onlara karşı kanıtlamaya zorladı. üni.yi kazanamazsın dediler, türkiye'nin en iyi üni.lerinden birini kazandım ve başarıyla bitirdim. "iş bulamayacaksın, işsiz kalacaksın, başımıza dert oldun" dediler iyi bir yere işe girdim. "koca bulamayacaksın, evde kaldın, kim bakar sana" dediler, bir süre önce işyerinden biriyle sözlendim. şimdi de "arkadaşın yok, sosyal çevren yok" diyorlar. işe başladığımdan bu yana 2-3 arkadaş edindim. o ortaokul ve lise yıllarındaki sosyal fobiyi yavaş yavaş atmaya çalışıyorum, tabi bu çok kolay olmuyor çünkü bütün o yaşadıklarım içime dert olmuş, yara olmuş. ama iş hayatına başladığımdan bu yana biraz da olsa özgüvenim arttı. ama annem arkadaşlarıma da kusur buluyor, neymiş benden 2 yaş küçükmüş. yahu, insan illaki aynı yaştakilerle mi arkadaş olmak zorunda? ne yapsan tamam demiyorlar, küçümseyecek yeni noktalar buluyorlar.

ama olan bana oldu. en güzel yıllarım sosyal fobi ve aile baskısıyla heba oldu. mesela ben 25 yaşına kadar kimseyle çıkmadım, çünkü ailem şiddetle karşıydı. üni.yi ailemden farklı bir şehirde okumuş olmama rağmen, üni.de de erkek arkadaşım olmadı, pasiflik öyle yer etmiş bende!! bazı kızlar aile baskısı gördükçe bilenir, inadına yapacaklarını gizli kapaklı yaparlar ya, ben maalesef o kızlardan olamadım, baskılar karşısında sindikçe sindim. üni. yıllarında çıkma teklifi eden üç kişi olmuştu ama ben utançtan cevap bile verememiştim bu tekliflere!!! şimdi çok pişmanım, keşke üni. yıllarında bir ilişki yaşasaydım diyorum. çünkü şu anki özel hayatımda bunun sıkıntılarını yaşıyorum, sözlümle bir dargın bir barışık ilişki yürütüyorum. ama ben 25 yıl boyunca ilişki nedir bilmedim ki, ailem yasak etti bana, annem "erkekler kötü niyetlidir, tecavüze uğrarsan hayatın mahvolur"u zihnime kazıdı!!!

şimdi yine hayatım kötü gidiyor. yirmi sekiz yaşıma merdiven dayamış durumdayım. üni. yıllarını doya doya yaşayamadığım için, bari gençliğin bu son demlerini gezerek, eğlenerek geçireyim diyorum ama ailem huzur vermiyor. akşam eve biraz geç gitsem hırgür çıkarıyorlar. hatta bir keresinde, işyerinden bir arkadaşla günübirlik kırıkkale'ye gezmeye gitmiştik. akşam eve döndüğümde babam bana şiddet uygulamaya çalışmıştı. yirmi sekiz yaşına merdiven dayamış, ekonomik özgürlüğü olan bir birey olarak bu muamelelere maruz kalmaya dayanamıyorum artık, çok gücüme gidiyor :'( bir de şu çelişkiye bakın: babam bir yandan sosyal çevren sıfır diyor, ama edindiğim arkadaşlarla gezmeye gidince "kızımın arkadaşları var" diye sevineceği yerde gelip bana saldırıyor!!!! evde huzurum yok. imalı, aşağılayıcı, küçümseyen laflara maruz kalıp durmaktan bıktım. psikolojim altüst oldu. intiharın eşiğine geldiğim zaman bile oldu. kızlar, nolur bana yardım edin, nolur bir akıl verin, nasıl başedeceğim bu aileyle?? huzursuzluk dolu günlerle gençliğim eriyor, psikolojim daha kötüye gidiyor. ayrı eve çıksam diyorum, hatta aileme bunu ima da ettim ama bu sefer de manevi tehdit uyguluyorlar: "ayrı eve çıkarsan bizi unutursun" diyorlar!! ben ne yapacağım??? :'(
 
insanın en yakını ailesi olabildiği gb en büyük zararı da ailesi verebiliyor bazen
çok üzüldüm inan, benim de ailemle ilişkilerim pek sağlıklı değildi umudu evlilikte gördüm ama hayatımın hatasını yapmışım şimdi de kendi hayatımı planlamaya uğraşıyorum, ailemde artık yanımda ya neye yarar en güzel yıllar heba olup gitmiş... öyle iyi anlıyorum ki seni

canım benim sana önereceğim çözüm çok radikal olacak belki ama inan bana en kesin çözüm de bu olacak;
1-önce psikolojik destek al,
2-madem ekonomik özgürlüğün var bu yaşananları bahane edip evini ayırmanı öneririm, inan en sağlıklısı bu.

bu tür aileler kendi çocuğuna düşman gb davranır, hatasını kollar durur, asla takdir etmez hep yanlışları görür
çok yazık
 
Baştan sona okudum içim acıdı,okudukça gözümde film gibi canlandı herşey ..Akıl istiyorsunuz ama ablacığım ben size ne kadar akıl verebilirim sizin gibi üniversite bitirmiş iyi bir işi olan etkin,olgun bir bireye benim akıl vermek haddim değil en başta.

Aileniz size bu ilgiyi alakayı göstermemiş olabilir her çocuk şanslı değil.Ama siz onlar beni doktora götürmedi,onlar benim özgüvenimi daha da aşağı çekerek beni üzdüler demek yerine.Artık ayaklarının üzerinde duran bi kadın olduğunuzun farkında olun.Bunu tek başına yapamazsınız kesinlikle psikoloğa gidin ekonomik özgürlüğü olan bir kadın olarak bu iyiliği kendinize yapın ve erkek arkadaşınız,dostlarınız bazen aileden daha değerli gelir aslında zaman zamanda öyle olur fakat siz olgunlaştıkça anne babanız yaşlandıkça herşey daha başka olur.Anne babanızın karşısına geçip büyüdüğünüzü farkettirin,sorular sorun neden böyle yaptıklarını ? Belkide sormuşsunuzdur.Bence tek sorun onlar sizin büyüdüğünüzün farkında değil :) İnşallah farkında varırlar :) Kendinizi geliştirmek ve sosyal çevre edinmek adına çalışma hayatına girmek gerçekten çok güzel dostlar kazandırıyor ve herşeyi unutturuyor bende staj yaparken farkettim bunu,kurslara katılmak ( dans,hobi kursları vs ) kendinizi mutlu edecek şeyler yapın.Ve Lütfen psikoloji,psikiyatri yardımı alın.Bu arada azminizden dolayı sizi tebrik ediyorum.Sözlünüzle ve arkadaşınızla mutlu,sağlıklı günler diliyorum.
 
Son düzenleme:
çok üzüldüm yaaa.28 yaşındasın.annen baban bile olsa bu yaşta kimse sana böyle davranmamalı.
 
Son düzenleme:
canim inan cok uzuldum.. malesef aileni degistiremeyeceksin bu mumkun degil.. bence tek cikis yolu evden ayrilmak. madem ekonomik ozgurlugun var kucuk bir studyo daire kiralayabilirsin kendine. caktirmadan esya icin para biriktirip, sonra evi bulup cikarsin. sonra da ailenle mesafeli bir sekilde gorusmeye devam edersin.. tabi istiyorsan.
veya sozlun ile evlilik planlariniz varsa bir sure daha bu duruma katlanacaksin.. duymazliktan geleceksin, ne derlerse he deyip susacaksin.. bir sure boyle gececek malesef
ama gercekten cok cok uzuldum yasadiklarini okuyunca..
 
.Zor günler geçirsende bence kendini yetiştirmişsin.İçinde bulundugun durumun ve sana verilen zararların farkındasın...Bence en önemlisi bu...

Sözlüne hiç erkk arkadaşın olmadığını o yüzden erkklerle iletişim konusunda seni anlamasını yardımcı olmasını isteyebilirsin:

Ailene gelince demekki ailen senin kadar yetiştirememiş kendini onları bu saatten sonra deiştrmeye uğraşma bence sen kendi hayatına bak.Kendini kurtarmaya bak ..Bir laf söylediklerinde ağzının payını ver ama münakaşaya girme sadece sözlerine karşılık ver o kadar

Giden gitmiş geçen gemiş bundan sonrasını kurtarmaya bak derim bn

Sözlünü gerçekten seviyorsan ona yogunlas mutlu bir yuva kurmaya çalış
İnsana en büyük zararı en yakınındakiler veriyor ne yazık ki

Allah yardımcın olsunnn..
 
Allah yardımcınız olsun, çok zor bir durum..

Okuduğum üzere, yaşınız da olgun, azarlanacak yaşta değilsiniz. Tabii ki bu herşeyi daha da zor kabullenmenize sebep oluyordur.
Akıl vermek gibi bir durum söz konusu değil, zira bu durumda gerçekten nasıl bir akıl verilir bilemiyorum..

Fakat size söyleyebileceğim tek sey, sizi bu sıkıntıdan uzak tutacak ne varsa ona dört elle sarılmalısınız.
Kimse asosyal olmak zorunda değil, asosyal de değildir. Bence istedikten sonra çevrenizi yenileyip arkadaşlar edinebilirsiniz.

Dostluk kurmak kolay degildir, olmamalıdır da. Ama gezip, eğlenip, bir şeyler paylaşabilecek arkadaşlıklar kurmak çok zor değildir.
Sizin yerinizde olmadığım için fazla büyük konuşmak istemiyorum, ama kendinizi bir şekilde bu dertlerden uzak tutmaya gayret etmelisiniz.

Umarım herşey gönlünüzce olur.
 
Ablacım yazdıklarınızı okuyunca gözlerim doldu çünkü ben de sizinle hemen hemen aynı şeyleri yaşadım.Siz ne kadar güzel ünv. bitirmişsiniz işiniz var benim o da yok.Aileler bazen çocuklarına destek olmak yerine köstek oluyorlar ,çocuğun ailesine karşı ne kadar üzerinde hak varsa ailenin de çocuğuna karşı üzerinde sorumlulukları vereceği hesaplar var.Ben Allah'a havale etmekten başka bir çare bulamadım.Akarabalarınızla(teyze,dayı,amca) ilişkileriniz nasıl bilmiyorum ama onları kendi anne babanız yerine de koyabilirsiniz.Ben annemden görmediğim sevgiyi şefkati ilgiyi yengemden gördüm....En basitinden bir örnek veriyim size geçen sene sınava girdim stresten ilk sınavda hiçbişey yapamamıştım annem bana destek olmak yerine onu rezil ettiğimi,gerizekalı olduğumu,hiçbi işe yaramayacağımı hatta üniversitenin kapısından bile geçemeyeceğimi söyleyip durdu taa ki 2.sınava kadar 2.sınavda da yüksek puan aldım tüm mühendislikler ,öğretmenlikler geliyordu gitmek istedim bu sefer de annem izin vermedi neymiş bilmem kimin kızı tıp'ta okuyomuş bi onun kadar olamamışım,bilmem kim odtü'de okuyomuş onlar gitmiş ben gerizekalıymışım vs.vs. Ve yaşıtım birinin bende eve gelmesini istemiyorum çünkü geldğinde (kim gelirse gelsin istisnasız) herkesin önünde küçük düşürmeye çalışıyor,gamze çok dağınık,gamze bu senede kazanamaz,gamze çalışsada yapamaz geç anlıyo çabuk unutuyo,gamze bile yaptıysa siz kesin yaparsınız ,.....Boşverin ablacım takmayın kafanıza diyeceğim ama hemeh hemen aynı şeyleri yaşadığım için biliyorum takılmayacak gibi değil.Benim şimdi tek temennim bulunduğum şehirden uzak bir yerde ünv.kazanmak ,sizinde ekonomik özgürlüğünüz varmış ne güzel ayrı eve çıksanız bi bahane bulup(işyerinize daha yakın bi ev bulmak gibi)belki daha az görşürsünüz.Allah yardımcınız olsun ..
 

Özgüven dediğin şey kazanılabilen bir şey. Bence özgüvensiz felan değilsin. Karşımda üniversite mezunu kendi ayakları üstünde dimdik duran kendini yetiştirmiş bir bayan gördüm ben. Lisede yaşadığın olaylara takılmışsın ama bakalım sana o şekilde davrananlar mutlu oldu mu? Seni aşağılayanlar hayatlarında en az bir kez aşağılandılar ve bu durumu yaşayacaklar buna emin olabilirsin. Ben bizzat tanık oldum. Ayrıca şimdi yolda karşılaşsan saçlarını savurup yanlarından geçecek durumda değilmisin o kızların? En önemlisi de budur Benim çok sevdiğim bir söz var " Geçmişte yaşamamız istenseydi gözlerimiz ensemizde olurdu" diye. Biz hep ileriye dönük yaşayacağız. Sen aşağılanacak bir durumda değilsin ki. Geçmişte aldığın yaralar nedeniyle sen kendini böyle bir piskolojiye sokmuşsun. Ama aşacaksın merak etme.
 
Son düzenleme:
28 yasindaki kiza ailenin ne yaptiklari nede dedikleri hic hos degil...seni hala kucuk kizlari olarak görüyorlar herhalde konuyu ilk oyunca seni 17 18 yaslarinsda sandim
28 yasindasin ve bardak kirdin diye hala annen dövüyor seni :44:
 


hiç bir çözümü yok ayrı eve çıkacaksın .ama yazdıklarından anladığım kadarıyla sen bunu yapmaya şu anlattıklarınla bıle razı değilsin...hem senı sopalasınlar hem lakap taksınlar hemde ayrı eve cıkarsan bizi unutursun...bak bak bencıllığe bak
paranada ortak oluyorlar mı?eğer öyleyse paranı alamamaktan korkuyorlardır

unutayım ya ne olacak böyle aıle olmaz olsun..

ne vermişlerde de ne ıstıyorlar?

ayrı eve çık arkadaşım ailen psikopat kusura bakma
yanı unut onları ne olacak merak etme ilerde barışırsınız onlarda ayaklarını denk almayı öğrenirler..


ha bu dedıklerım sana zor gelir orası ayrı ben babam bana hakaret ettı diye babama şu an küsüm konuşmuyorum ne oluyor bılıyor musun her hafta arıyor ama açmıyorum ya gider tedavı olur ya da benı göremez...

bu arada bende 24 yaşındayım ve çocuklarına değer vermeyen insanlara tahammulum yok bu işkenceyi daha fazla çektirme evini ayır..
 
yaşadıklarını çok iyi anlıyorum özellikle bu sosyallik konusunda. benim anne babam da bana sosyal değilsin der ama bir arkadaş toplantısı oldu mu gittiğimde de annem bin tane laf sayar. daha az önce kavga ettik telefonda. 6 ayda bir defa yanlarına gittiğim bir arkadaş grubuna -ki akrabamız olurlar ve benden başka tüm sülaledeki kuzenleri de çağırdılar- gidecem diye arayıp kızdı. en son 6 ay gittiğimde yine böyle yapmıştı ve ben resmen sinirden ağlar bir halde gitmiştim o davete de. ve ben de 25 yaşındayım, üniversiteyi 4 yıl önce bitirdim ve 3 senedir iş sahibiyim güya.

kafalar aynı olunca maalesef birşey yapamıyoruz. bu defa geçen sefer gibi susamadım ama ben de kızdım anneme. bunu yapmamam gerek biliyorum ama insanın sabrını son noktasına kadar zorluyorlar. her laf açıldığında asosyalsin deyip sonrada bu tarz şeylere izin vermemek ne demek? sosyallik için ne yapmamı istiyorlar ki? ..pfff anlatınca yeniden sinirlendim =/

neyse diyeceğim o ki sıkma canını. sen ne yapsan da yaranamazsın. ben de nişanlıyım ve inşallah yakın zamanda evden ayrılacam. tek tesellim o. kendi hayatımızı kurunca artık karışamayacaklardır inşallah. maalesef senin için de tek çıkış noktası bu...
 
Son düzenleme:

Canım cevabın için tşk.ler.. Evet, ilkgençlik yıllarında yaşadığım bu olaylar bende büyük yaralar açtı, beni çok kötü etkiledi çünkü lise yılları bir insanın kişiliğinin temellerinin atıldığı en önemli dönemdir... İçimde o kadar derin bir yara olmuş ki, bugün bile biri benimle biraz imalı bir şekilde konuşsa "acaba benle dalga mı geçiyor" diye moralim hemen bozuluyor, saatlerce düşünüyorum, resmen kendime dert ediyorum. Hiç tanımadığım bir topluluğun içine girdiğim zaman ya bir hata yaparsam da rezil olursam, benle dalga geçerlerse korkusundan kasılıyorum, rahat olamıyorum, kendimi ifade edemiyorum, çok düşük bir ses tonuyla konuşuyorum, böyle olunca da kimse beni sallamıyor, arkadaş edinemiyorum :'( . Ama biliyor musun dediğin aynen oldu; mesela Figen denen o kız hayalini kurduğu şeylerin yakınından bile geçemedi! Lisedeyken benle dalga geçen o kızlar hayatta başarılı olamadılar! Şimdi ise bunlar utanmadan benimle diyalog kurmaya çalışıyorlar; mesela facebook'tan mesaj yolluyorlar, arkadaş olmak istiyorlar, sırnaşıyorlar ama cevap bile vermiyorum hayatımın en güzel yıllarını mahveden bu vahşilere!!!
 
Son düzenleme:

Canım, cevap verdiğin için tşk.ler. Bu erkek arkadaş konusu içimde bir derttir, bunları pek kolay anlatamıyorum. Birşey paylaşmak istiyorum: annem bazen komşuların veya akrabaların 20-21 yaşındaki kızlarından "ahmet amcanın kızı çok büyümüş, şu üni.yi kazanmış" modunda bahseder. Bu kızlardan bahsederken bazen erkek arkadaşları olduğunu da anlatır. Ama bunu öyle bir şekilde söylüyor ki, öyle bir vurgu ve tonlamayla anlatıyor ki, bahis konusu kızı takdir ettiği, bu durumun hoşuna gittiği, "helal olsun kıza erkek arkadaşı var" diye düşündüğü belli oluyor. Bir gün yine annem ballandıra ballandıra 20 yaşındaki bir aile dostumuzun kızının bir erkekle çıktığından bahsetti. Sonra da dedi ki "senin o yaşta erkek arkadaşın yoktu"!! Ben çok sinirlendim, tepki gösterdim. Düşünün, bana yıllar boyunca erkek arkadaşım olmasın diye psikolojik baskı uyguladılar. Üni.yi kazandığım yıl, kayıtlar için bir uzak akrabamızın evinde kaldığımızda annem uzak akrabamıza "abla, ani baskınlar ver bizim kıza" dedi!!! O an nasıl utandığımı anlatamam. Düğüne giderdik mesela, annem "erkeklerle dansetme, sakın haaa erkeklerle dansetme" diye beni azarlar masadan kalkmama izin vermezdi, sanki tüm erkeklerin derdi de benle dansetmekmiş gibi!!! Bazen de erkek arkadaşım olmasını ima ettiğimde annem beni hemen sustururdu: "Başlatma beni, senin erkek arkadaşın filan olamaz!"

Neyse, ben anneme tepki gösterince, "siz bana baskı uyguladınız, erkek arkadaşım olmadıysa sizin yüzünüzden" diye çıkışınca annem ne dese beğenirsiniz: "Üni.'deyken sen de bulsaydın erkek arkadaş, biz senin başında mıydık"!!! İnanamadım bu cevaba, beynimden vurulmuşa döndüm, yüreğim sancıdı! Bana yıllar boyunca ailemin uyguladığı baskının beni pasifleştirmesinin, özgüvenimin yerlerde sürün(dürül)mesinin, erkeklerle konuşmak konusunda utan(dırıl)mamın hiç bir önemi yok yani annemin gözünde; üni.yi ailemden uzakta okudum ya, anneme göre 1 günde gitmesi gerekiyordu yılların biriktirdiği tüm bu olumsuz özelliklerin!!! Bomboş geçti üni. yıllarım bu yüzden. Üni.deyken bir arkadaş grubum da yoktu. Çok istedim aslında bir arkadaş grubum olmasını ama bu özgüvensizliğim, çekingenliğim yüzünden olamadı maalesef. Ben de kendimi derslerime verdim. Okulu iyi bir şekilde bitirdim, yabancı dil öğrendim. Ama bu yaşayamadığım üni. yılları içimde ukde olarak kaldı :'(

Sözlümle ilişkim konusu da sancılı, iki ileri bir geri diye bir tabir vardır ya, ilişki aynen öyle gidiyor. Bir dargın bir barışık ilişki yürütmeye çalışıyoruz, bazen çok zor ve sancılı dönemler geçiriyoruz. İlişki yaşamayışımın, erkekleri tanımayışımın eksikliğini çok hissediyorum. Ailem sözlümle ilişkime de karışıyor. Annem ilişkim konusunda benden devamlı bişiler öğrenmeye çalışıyor, üstüme çok geliyor. Bazen sözlümle kavga etmiş oluyoruz, annem bunu anlayınca kavga nedenini öğrenmek için beni öyle bir zorluyor ki, sırf bu yüzden sinir krizlerine girdiğim oldu :'( "Anne üstüme gelme, anlatmak istemiyorum benim özel hayatım" diyorum dinlemiyor. Babam da aynı şekilde ilişkime müdahil olmaya çalışıyor. Benim mahremiyetime, özelime hiç saygıları yok :'( Bazen odamda skype üzerinden sözlümle konuşurken annem kulak kabartıyor, sonra da onun söylediği bir sözden beni hesaba çekiyor. Mesela bir keresinde sözlüm skype'da "seni çirkin" dedi ama bunu şaka olarak söylüyor, ben de ona sensin çirkin diyorum, gülüşüyoruz. Aramızda bir şaka sadece. Ama annem çirkin dediğini duyunca ciddiye aldı, "anne şaka yapıyor" diyorum anlamıyor, "sana çirkin dedi, seni çirkin olarak görüyor, değer vermiyor sana" deyip duruyor, bütün gün (hatta bütün hafta!!) bunu diline pelesenk ediyor!!! O kadar yoruldum ki devamlı kendimi anlatmaya çalışmaktan, o kadar bıktım ki bu devamlı savunma içinde olma halinden :'(
 
Son düzenleme:

Cevap için çok tşk. ederim. Arkadaş konusunda maalesef sıkıntılar yaşıyorum. Özgüvensiz ve çekingen olduğum için üni.deyken arkadaş grubum olmamıştı. Şimdi işyerinden 2-3 arkadaş edindim, ama onların geçmişten gelen bir arkadaş ortamları var. Mesela bazen benim içim içime sığmıyor, sinemaya tiyatroya falan gitmek istiyorum, bu arkadaşlardan birini arayıp sinemaya gidelim mi diye soruyorum, "canım çok isterdim, ama arkadaşlarla konsere gideceğiz" diyor. Yani hepsinin dışarda bir arkadaş grubu olduğu için onlarla devamlı birarada olamıyorum. Benim de canım sıkılıyor bu duruma, düştüğüm hale çok üzülüyorum. Maalesef belli bir yaştan sonra arkadaş edinmek çok zor. Arkadaş edinsen bile edinilen o arkadaşların önceliği de daha önceki arkadaşları oluyor :'( Ben de bu durumda, bu yaşadığım duruma kahrederek çoğu haftasonu kös kös evde oturuyorum, "gençliğim çürüyor böyle" diye üzülüyorum. Bir de ben gezmeyi çok seven bir insanımdır; böyle olunca üzüntüm daha da artıyor. Sinema, tiyaro, konser vb. etkinliklere tek başına gitmeye utanıyorum, bir de oraya arkadaş gruplarıyla gelmiş gülen ve eğlenen insanları görünce kendimi çok kötü hissediyorum :'(

Yeni arkadaşlar edinmeyi o kadar çok istiyorum ki, ama nerden başlayacağımı bilemiyorum. Konuya cevap verenlerden kurslara katılmamı tavsiye edenler olmuş; aslında ben de düşünüyorum bunu. Ama şöyle birşey var, ben geçen sene bir kursa katılmıştım, fakat bir arkadaşlık ortamı oluşmamıştı. Yani kursa gelenlerle muhabbet vb. illaki oldu, ama "dışarda birşeyler yapma" şeklinde devamı gelmedi, tanıdıklıktan öteye geçilmedi. Yine öyle olursa diye endişeleniyorum ama öte yandan da "ya bu sefer farklı olursa" sorusu beynimi kemiriyor.
 
ay canım benim ya gel bi sarayım seni kıyamam ya vallahi çok üzüldüm ağzım açık okudum gel omzumda ağla bende çok ağlardım geceleri kimse bilmez nedenlerini.sen yalnız ağlama olur mu .. bana ulaş ben dinlerim seni
 
dertli simge canım seni çok ama çok iyi anlıyorum.Ben de senin gibi 28 ime merdiven dayamış biriyim.insanların üzerime yüklediği tüm zorluklara rağmen ayakta durdum okudum ve 6 senedir işim var.Ama maalesef atlatamıyorum bazı şeyleri.Yapamıyorum.
Daha ilkokul ve ortaokulda arkadaşlarımdan gördüğüm muamele benim hayatımda hala etkilerini gösteriyor,asla unutulmuyor.Ortaokulda suskunluğumla dalga geçmeleri,insan yerine koymamalarıyla karşılaştım.Hatta ilkokulda,sınıftaki kız arkadaşımın bana bıçak zoruyla yemek yedirmesine maruz kalmışlığım var.Kim bana ne yapmış gidip söylemezdim,içime atardım.Hep susardım.Annem sabahın köründe işe giderdi akşama kadar ne anne ne baba görürdüm.Oturduğum sokakta 10 tane av köpeğinden başka bi canlı yoktu.Arkadaşım da olmadı.
Evimize yaşını başını almış aile dostları gelirdi.Bu niye böyle yabani kimseyle konuşmuyo derlerdi.Yabani yabani yabani...
Bu kızın dili varmı diye sorarlardı.Bigün anneme gidip dilimi çıkarıp "anne benim dilim var" demişim.Bütün gün ne anne ne baba ne kardeş ne arkadaş var.
Çocuk gibi oynamak yok elime bezi alıp lavaboları temizlerdim.Bahçeyi süpürürdüm.Anne yok baba yok kimse yok.
Bindebir evimize gelebilen akrabalarım giderken beni orada tek bıraktıkları için ağlayarak giderlerdi.Şimdi bile teyzem anlatırken ağlar.Yavrum yalnızdı oralarda der.
İlkokul bitince evimizi daha merkezi biyere taşıdık ama ben hala çocukluğumun etkisini atlatamamıştım.Hala susuyordum.Liseye başlayınca çok yakın bir arkadaşım oldu.O beni biraz açtı diyebilirim.Daha sosyal oldum.En azından tenefüslerde dışarı çıkıyordum artık.
Bu benim için büyük gelişmeydi.
Lisedeyken bir kardeşim oldu.Bi tanıdık evimize gelmişti.nooldu yoksa kıskanıyomusun deyip gülüştüklerini unutamam,evet kıskanıyodum.
O ilgiyi ben hiçbir zaman görmedim görmeyecektim çünkü.Babam da gülüyordu "miniiikkelebek yabaninin tekiydi" diye benden bahsedip gülmeye devam ettiler.O gece ağlayarak uyudum.Sonraki geceler de tabi.
Lise 2 de çok büyük bir aşkın içinde buldum kendimi.Annem mezhep farkı olduğundan dolayı kesinlikle karşı çıkıyordu.Üzerime bile yürümüştü bu yüzden.Ama ben onu çok seviyordum.Okuldan gelip dışarı çıkmak istediğimde beni ağlatıyordu,evi temizledin mi nereye gidiyorsun sen diye azarlıyordu.Kendisi işten ayrılmıştı,kardeşimi alıp akşama kadar geziyordu ben hem okuldan sonra temizlik yapıyor hem okuyordum.Derslerimden zayıf notlar alıyordum.
Komşular,şu kızı çalıştırma geziyosun kıza temizlik yaptırıyosun derdi.Annem de "yapsın öğrensin evlenince kim yapıcak" diyordu.
Ben ne zaman dışarı çıkmak istesem elime bezi veriyordu.Sonra kapıyı suratıma kapatıp surat beş karış yoluyodu beni.
Kardeşimi severken içerden sesi geliyordu,ben yerleri silerken ağlıyordum.
Bi gün erkek arkadaşımla buluştuk,eve yarım saat geç geldim diye arayıp beddua etti bana.Minibüse koşarken ayağımı burktum,yürüyemiyordum ama korkudan koşmak zorunda kaldım.Eve gittim evde tanımadığım misafirler vardı.Bana o halimle topallaya topallaya çay servisi yaptırıyordu.Misafir kadın kızım otur biz doldururuz dedi.Annem gayet mutluydu.Erkek arkadaşımı o kadar çok seviyordum ama duygularım o kadar içimde kalıyordu ki aşkım bile demeye utanıyordum,seni seviyorum demek zaten mümkün değildi benim için.hep yanlış anlaşılmalardan aramız bozuluyordu çünkü benim iletişim sıkıntım vardı.Zaten 6 sene süren aşkımızı da annem için feda etmiştim.Hala içim acır.
Üniversite sınavı için dershaneye giderken "sen salaksın beceremezsin" lafları edilmeye başladı.Ama ben deli gibi çalışıyordum hem de dersaneden gelince temizlik yapıyordum.Kazanıp mutlaka şehir dışına gidecektim.Küçük bi not kağıdına " kendime söz veriyorum mutlaka bu sınavı kazanıp şehir dışına gideceğim" yazmıştım.O kağıdı hala saklarım.Okula gittim hayatımın en güzel günlerini de orada yaşadım.Beni seven ve sevdiğim arkadaşlarım oldu.
Ama işe başlayınca kişiliksiz bir bayan yine beni eski halime çevirmeye başlamıştı.O da 2 sene bana işkenceden sonra başka yere defolup gitti.

Şimdi yaşadıklarım aklıma geldikçe bazen ağlarım.Evlendim,eşim ailemin tanıdığı birinin oğlu.Bi iyi bi kötü gidiyoruz.
Annemi babamı sorarsan şimdi kıymetli oldum.Geleyim temizliğini yapayım,beraber dışarı çıkalım,haftada bir görüyorum seni vb gibi sitemli laflar duyuyorum.Ona çok kırgınım ve hep öyle olacağım biliyorum.

Çok özür dilerim senin konunda abartıp bu kadar derdimi döktüğüm için ama anlattıklarını okurken kendimi okur gibi oldum ve gözlerim dolu dolu.Sana tavsiye veremiyorum ama dert ortağın olurum.. şu an sadece ağlamak istiyorum.
Henüz anne değilim ama bi gün anne olursam çocuğumun kendine güvenmesi ve kendini önemli olduğunu hissetmesi için elimden geleni yapacağım.onu herşeyde destekleyeceğim.Hatasını yüzüne vurarak değil doğru yolu göstererek ilerlemesini sağlayacağım.
neyse artık yazdıkça yazmak geliyor içimden ama durmalıyım
kendine iyi bak canım.sevgiler.
 
insanin cocukken acilan yaralari cok zor iyilesiyor. Benim de ailemle ilgili daha farkli yaralarim var. Az once actigim konudan okuyabilirsiniz.

Benim sana tavsiyem radikal bir karar olur belki ama ayri eve cikman olabilir. Olsun seninle gorusmezseler de gorusmesinler. Sen de kendini toparlamak zorundasin. inan o kadar iyi gelecek ki sana bu..

Anlamsiz sıkıntilari stresleri yasamadigi zaman insan daha iyi hissediyo kendini. Daha iyi iyilestiriyosun yaralarini. Simdi surekli sana seni uzen seyleri hatirlatiyorlar.

Seninle gorusmeyecegiz bizi unut deseler de unutamazlar. Merak etme. 1-2 sene gorusmezler en fazla. Sonra duzelirsiniz.
 
cnm cok cekmissin ailenden ama artik 28 yasinda calisan kendi parasini kazanan bir bayansin. nekadar aci versede nekadar istemesende bazi zaman ailene karsi gelmek zorundasin. sen bu yasina kadar hic ailenin sözünden cikmamissin ama bundan sonra hayatina az da olsa karismamalari lazim. eger cok üstüne geliyorsalar oturup konus gerekiyorsa sesini yükselt ve kendine güvendigini ve ezik (kusura bakma lütfen) olmadigini göster. sen hayatta cok basarili olmussun senin gibi kizlari olduguna dua etsinler bence.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…