~ Aile içi acımasız ilkler

Laedri21

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
9 Nisan 2018
2
0
Merhaba, konuya nereden başlayacağımı bilemedim ve anlatmaya başlıyorum. Bir kız kardeşiniz olarak tavsiyelerinizi, olumlu olumsuz eleştirilerinizi, yol göstermenizi bekliyorum.

7 aylık evliyim. Eşimle aramızda 5 yaş var. İş bulana kadar evdeyim. Dün misafirlerimiz vardı. Bir gün öncesinde eşimle spor yapmıştık sahilde ve ikimizde sınırlarımızı çok zorladığımız için çok yorgunduk. Akşama doğru bir akrabamız eşiyle bizimle görüşmek istedi. Bana yardım edeceksen evde olalım, yoksa dışarı çıkalım ona göre karar ver, dedim. Evimize davet ettik. Sabah erken uyandık, ben uykuya devam etmek istedim. O istediği şey olmayınca uykuya devam edemedi ve ev toplamaya kalktı. Kısa bir süre sonra geldi, ben yapmam gerekenleri yaptıktan sonra dinlenicem bana sakın dokunma, sonra iş yapmıyosun falan diye kızma, dedi. Ev süpürülecek, eşyalar toplanacak, mutfak toplanacak, tuvalet banyo temizlenecek, kahvaltı hazırlanacak. O kendi eşyalarını topladı, ortalıktaki bir kaç eşyalarımı alıp yatak odasına attı. Ve işi bitmiş gibi yatağa gelip dinlenmek istediğimde bana dokunma diyor. Çıldırdım ya. Kan beynime sıçradı. Söylenmeye başladım direk. Sana güvenende kabahat, neden kabul ettim ki hata ben de, hep aynı şeyi yapıyorsun sen bana, yardım etmek bu kadar zor mu, resmen anlaşma yapıyorsun benimle. Ben sıkışıp şunu da yapsana diyeceğim sen de bana dokunma diyeceksin oh ne güzel dünya. Gibi ağzıma geleni söyledim. vE kavga başladı. O bana bir sürü laf söyledi ben ona söyledim. İkimizde sinir küpü olduk. Ben hırçınca iş yapmaya başladım. Onun o ara naptığını hatırlamıyorum. Durdum düşündüm misafir gelecek, bu yüzle onları karşılayamayız, sevdiğimiz insanlar mutlu olup tadını çıkartmak varken bugün böyle geçmesin diye düşünüp yanına gittim. Gel barışalım sarılalım dedim. Kendini geri çekti, sen bana neler dedin neler söyledin dedi. Sen de bana söyledin dedim. Fayda yok sinirli cevaplar verip olayı büyütmeyi seçti. Yine kavgaya devam. Banyoya girdi. O ara kendi kendime söylendim. Bütün işi kendim yapmaya karar verdim. Ve herkes gelip gidince kesinlikle onunla konuşmama kararı aldım kendimce. Çıktı giyinmiş kuşanmış yanıma geldi. Şunu yapayım mı bunu yapayım mı diye soruyor. Gurur yaptım bir kere, sen git otur ayaklarını uzat ben yaparım, demekten başka cevap vermiyorum.
Sinirlendi böyle davranıp durma bak yeter artık katlanamıyorum sınırlarımı zorlama benim, gibi şeyler söylüyor. Ben hala aynıyım her şeyi kendim yaparım modundayım. En son peşimden geldi karşıma dikildi. Sana bir saattir laf anlatmaya çalışıyorum anlamıyorsun, ben iş yapmıcam demiyorum, sadece yapılması gerekenleri yapıp bitirdikten sonra bana dokunma diyorum dinlemiyorsun anlamaya çalışmıyorsun beni. Hep yanlış anlıyorsun. Sen bana şunu yap diyip ben o işleri bitirdikten sonra bana dokunma diyorum, falan dedi. Sen böyle söylemiyorsun söylemek istediğin buysa bile bunu düzgünce söylemiyorsun hep aynı cümleyi tekrarlıyorsun, madem öyle canım bana yapmam gereken işleri söyle ben onları yapıp dinleneyim desene. Sen eşyalarını toplayıp şuraya yattın yapman gerekenler bittiği zaman bana dokunma sakın diyorsun. Dedim. Bu konuşma böyle inatla devam ederken, ilk defa boğazımdan tuttu. Sıkmadı, canım yanmadı, ama boğazımı tutmasının şokuyla çırpındım bırakması için sonra beni zorla omuzlarımdan tuttu, ben bırak diye bağırırken. O an sen bana bunu yaptın diye şoka girdim ve kabul edemiyordum. Beni bırakıp kendine duvara çarpıp zarar verdi. Kendine gel diye bağırdım. Başka neler dedim hatırlamıyorum. Gitmek istedim tuttu engelledi. Sonra gidersen benim olan her şeyi bırak ve git. Ama peşinden gelmeyeceğim. Ona göre git. Gitmeni istemiyorum kesinlikle istemiyorum, dedi. Gidicem burada duramam neler yaptığının farkında mısın dedim. Sen böyle böyle olursa giderim diye kafana koymuşsun en başından zaten, sen hep gitmeye niyetliymişsin, bu anı beklemişsin. Ama ben sana en başında söyledim. Aile arasında çok sinirlenince böyle şeyler olabilir, erkek karısını yola getirmek için biraz hırpalayabilir demiştim. Sen de kabul etmiştin. Beni çok zorladın. Dedi. Ben barışmak için yanına geldim beni reddettin. Evet kabul etmiştim ama yapacağına inanmıyordum. Kim eşinin boğazını sıkmasını kabul eder? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Sen kendini böyle mi savunacaksın? Yardım istedi yola getirmek için boğazını sıktım. Senin kızın olsa, eşi onun boğazını sıksa ve kızın sana gelse. Baba benim boğazımı sıktı dese, yola getirmek için yapmıştır kızım mı diyeceksin? Diye konuşamaya başladım. Haklısın dedi. Seni barışmak için geri çevirmemeliydim. Sarılmalıydım. Duşta düşünüp üzüldüm sonra telafi etmek için yanına geldim ama çok kötü davranıyordun bana. Özür dilerim, diye diye ağlamaya başladı. Yıllar önce biri bana bunu yaparsa çekip giderim diye söyledim kendime. Şimdi sen yaptın bunu gitmeliyim. Birinciye tamam ikinciye tamam ama üçüncüsünde beklemem yine giderim. Sen bana böyle davranamazsın. Dedim. Gitme diye ağladı, özür diledi yapmamalıydım dedi. Benden çok hıçkıra hıçkıra ağladı yüzüme bakamadı, susturamadım, gidemedim, kaldım. İkinciyi ne olursa olsun asla affetmeyeceğimi söyledim. Ona tamam deyip kendime ihanet ettim. Gün bittiğinde başımı yastığa koyunca ağlayarak uyuduk ikimizde. Sarılmak istedi, sarılamadım. Kolum kalkmadı. Yine de o sarıldı. İlaç gibi oldu sarılması ama ben yapamadım. Bu eller boğazımı sıktı düşüncesini atamadım kafamdan. Uyuyamadı kalktı namaz kıldı dua etti.

Tepki göstermek tavır koymak için yapmıyorum kesinlikle ama ölü gibiyim resmen. Ruhum çekildi sanki. Her şey anlamsız ve inandırıcı gelmiyor. Boşanmak istemiyorum. İnsanların yapamadın geri döndün lafları, ailemin üzülmesi, evlenmek için vazgeçtiklerim... Pes etmek istemiyorum. Kavga edecek tartışacak gücüm yok, ama ona sıcak olamıyorum. Olay çok taze. Şimdi ne yapmalıyım? Nasıl devam etmeliyim? Ona nasıl davranmalıyım? Bir anne nasihati gibi olursa çok sevinirim, çünkü ona anlatamıyorum.

Aklımda kalan konuşmaları anlattım. Okuduğunuz için teşekkür ederim şimdiden.
 
Keşke biraz özet geçseymişsin :110:
İkinizde inat edip damarınıza basmılsınız .
Erkekler böyle malesef ev işinde onlara güvenip plan yapılmaz. Uzatmayın ama o boğazdan tutma meselesi sakin bi zamanda laf sokma olarak geri dönmeli ve asla tekrarlanmayacağı net bir şekilde belirtilmeli
Misafir noldu bu arada
 
erkek karısını yola getirmek için biraz hırpalayabilir demiştim. Sen de kabul etmiştin.
Ben bunun üstüne daha laf edemiyorum. Yoldan çıkan karısı varsa almasaymış bu nasıl bir tabir ya. Üzgünüm ama bunu bana dese eşim soluğu anında mahkemede alırdım.
 
Kavganin bogaz sikma kismina kadar kesinlikle abartmissinz yani acikcasi sizi haksiz da gordum ama hic bir erkek karsindaki kadina siddet uygulamamali o konuda haklisinz yani ayrica erkek karisini yola getirmek icin hirpalayabilir demis siz de bunu kabul etmissiniz bir de diyorsunuz ki yapacagini dusunmedim adam zaten orda demis sana yaparim ben diye sen anlamamissin ki bu kadar basit sebepten yapan adam ilerde Allah korusun ama daha ciddi tartismalarda neler yapmaz..
 
Merhaba, konuya nereden başlayacağımı bilemedim ve anlatmaya başlıyorum. Bir kız kardeşiniz olarak tavsiyelerinizi, olumlu olumsuz eleştirilerinizi, yol göstermenizi bekliyorum.

7 aylık evliyim. Eşimle aramızda 5 yaş var. İş bulana kadar evdeyim. Dün misafirlerimiz vardı. Bir gün öncesinde eşimle spor yapmıştık sahilde ve ikimizde sınırlarımızı çok zorladığımız için çok yorgunduk. Akşama doğru bir akrabamız eşiyle bizimle görüşmek istedi. Bana yardım edeceksen evde olalım, yoksa dışarı çıkalım ona göre karar ver, dedim. Evimize davet ettik. Sabah erken uyandık, ben uykuya devam etmek istedim. O istediği şey olmayınca uykuya devam edemedi ve ev toplamaya kalktı. Kısa bir süre sonra geldi, ben yapmam gerekenleri yaptıktan sonra dinlenicem bana sakın dokunma, sonra iş yapmıyosun falan diye kızma, dedi. Ev süpürülecek, eşyalar toplanacak, mutfak toplanacak, tuvalet banyo temizlenecek, kahvaltı hazırlanacak. O kendi eşyalarını topladı, ortalıktaki bir kaç eşyalarımı alıp yatak odasına attı. Ve işi bitmiş gibi yatağa gelip dinlenmek istediğimde bana dokunma diyor. Çıldırdım ya. Kan beynime sıçradı. Söylenmeye başladım direk. Sana güvenende kabahat, neden kabul ettim ki hata ben de, hep aynı şeyi yapıyorsun sen bana, yardım etmek bu kadar zor mu, resmen anlaşma yapıyorsun benimle. Ben sıkışıp şunu da yapsana diyeceğim sen de bana dokunma diyeceksin oh ne güzel dünya. Gibi ağzıma geleni söyledim. vE kavga başladı. O bana bir sürü laf söyledi ben ona söyledim. İkimizde sinir küpü olduk. Ben hırçınca iş yapmaya başladım. Onun o ara naptığını hatırlamıyorum. Durdum düşündüm misafir gelecek, bu yüzle onları karşılayamayız, sevdiğimiz insanlar mutlu olup tadını çıkartmak varken bugün böyle geçmesin diye düşünüp yanına gittim. Gel barışalım sarılalım dedim. Kendini geri çekti, sen bana neler dedin neler söyledin dedi. Sen de bana söyledin dedim. Fayda yok sinirli cevaplar verip olayı büyütmeyi seçti. Yine kavgaya devam. Banyoya girdi. O ara kendi kendime söylendim. Bütün işi kendim yapmaya karar verdim. Ve herkes gelip gidince kesinlikle onunla konuşmama kararı aldım kendimce. Çıktı giyinmiş kuşanmış yanıma geldi. Şunu yapayım mı bunu yapayım mı diye soruyor. Gurur yaptım bir kere, sen git otur ayaklarını uzat ben yaparım, demekten başka cevap vermiyorum.
Sinirlendi böyle davranıp durma bak yeter artık katlanamıyorum sınırlarımı zorlama benim, gibi şeyler söylüyor. Ben hala aynıyım her şeyi kendim yaparım modundayım. En son peşimden geldi karşıma dikildi. Sana bir saattir laf anlatmaya çalışıyorum anlamıyorsun, ben iş yapmıcam demiyorum, sadece yapılması gerekenleri yapıp bitirdikten sonra bana dokunma diyorum dinlemiyorsun anlamaya çalışmıyorsun beni. Hep yanlış anlıyorsun. Sen bana şunu yap diyip ben o işleri bitirdikten sonra bana dokunma diyorum, falan dedi. Sen böyle söylemiyorsun söylemek istediğin buysa bile bunu düzgünce söylemiyorsun hep aynı cümleyi tekrarlıyorsun, madem öyle canım bana yapmam gereken işleri söyle ben onları yapıp dinleneyim desene. Sen eşyalarını toplayıp şuraya yattın yapman gerekenler bittiği zaman bana dokunma sakın diyorsun. Dedim. Bu konuşma böyle inatla devam ederken, ilk defa boğazımdan tuttu. Sıkmadı, canım yanmadı, ama boğazımı tutmasının şokuyla çırpındım bırakması için sonra beni zorla omuzlarımdan tuttu, ben bırak diye bağırırken. O an sen bana bunu yaptın diye şoka girdim ve kabul edemiyordum. Beni bırakıp kendine duvara çarpıp zarar verdi. Kendine gel diye bağırdım. Başka neler dedim hatırlamıyorum. Gitmek istedim tuttu engelledi. Sonra gidersen benim olan her şeyi bırak ve git. Ama peşinden gelmeyeceğim. Ona göre git. Gitmeni istemiyorum kesinlikle istemiyorum, dedi. Gidicem burada duramam neler yaptığının farkında mısın dedim. Sen böyle böyle olursa giderim diye kafana koymuşsun en başından zaten, sen hep gitmeye niyetliymişsin, bu anı beklemişsin. Ama ben sana en başında söyledim. Aile arasında çok sinirlenince böyle şeyler olabilir, erkek karısını yola getirmek için biraz hırpalayabilir demiştim. Sen de kabul etmiştin. Beni çok zorladın. Dedi. Ben barışmak için yanına geldim beni reddettin. Evet kabul etmiştim ama yapacağına inanmıyordum. Kim eşinin boğazını sıkmasını kabul eder? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Sen kendini böyle mi savunacaksın? Yardım istedi yola getirmek için boğazını sıktım. Senin kızın olsa, eşi onun boğazını sıksa ve kızın sana gelse. Baba benim boğazımı sıktı dese, yola getirmek için yapmıştır kızım mı diyeceksin? Diye konuşamaya başladım. Haklısın dedi. Seni barışmak için geri çevirmemeliydim. Sarılmalıydım. Duşta düşünüp üzüldüm sonra telafi etmek için yanına geldim ama çok kötü davranıyordun bana. Özür dilerim, diye diye ağlamaya başladı. Yıllar önce biri bana bunu yaparsa çekip giderim diye söyledim kendime. Şimdi sen yaptın bunu gitmeliyim. Birinciye tamam ikinciye tamam ama üçüncüsünde beklemem yine giderim. Sen bana böyle davranamazsın. Dedim. Gitme diye ağladı, özür diledi yapmamalıydım dedi. Benden çok hıçkıra hıçkıra ağladı yüzüme bakamadı, susturamadım, gidemedim, kaldım. İkinciyi ne olursa olsun asla affetmeyeceğimi söyledim. Ona tamam deyip kendime ihanet ettim. Gün bittiğinde başımı yastığa koyunca ağlayarak uyuduk ikimizde. Sarılmak istedi, sarılamadım. Kolum kalkmadı. Yine de o sarıldı. İlaç gibi oldu sarılması ama ben yapamadım. Bu eller boğazımı sıktı düşüncesini atamadım kafamdan. Uyuyamadı kalktı namaz kıldı dua etti.

Tepki göstermek tavır koymak için yapmıyorum kesinlikle ama ölü gibiyim resmen. Ruhum çekildi sanki. Her şey anlamsız ve inandırıcı gelmiyor. Boşanmak istemiyorum. İnsanların yapamadın geri döndün lafları, ailemin üzülmesi, evlenmek için vazgeçtiklerim... Pes etmek istemiyorum. Kavga edecek tartışacak gücüm yok, ama ona sıcak olamıyorum. Olay çok taze. Şimdi ne yapmalıyım? Nasıl devam etmeliyim? Ona nasıl davranmalıyım? Bir anne nasihati gibi olursa çok sevinirim, çünkü ona anlatamıyorum.

Aklımda kalan konuşmaları anlattım. Okuduğunuz için teşekkür ederim şimdiden.
Yuh olay nr hale gelmiş. Bigaz sikma olayimda haksiz tabiki ama ciddrn olaylari siz tirmandirmissiniz . Siz haksizsinız
 
olabilir

olsun sosyolojik tespitler yaparsınız kendi kafanızda tarihe bakmak da zor olmasa gerek
Tarihe bakmak zor değilse siz de yorum yazmadan önce bakın 🤗 ayrıca yorumunuz da baya sosyolojik tespit içeriyomuş hee. Sosyoloji profları yapamaz bu tespiti.

Lütfen aktif olmayan üyelerin bin yıllık konularını hortlatmayın.
 
Merhaba, konuya nereden başlayacağımı bilemedim ve anlatmaya başlıyorum. Bir kız kardeşiniz olarak tavsiyelerinizi, olumlu olumsuz eleştirilerinizi, yol göstermenizi bekliyorum.

7 aylık evliyim. Eşimle aramızda 5 yaş var. İş bulana kadar evdeyim. Dün misafirlerimiz vardı. Bir gün öncesinde eşimle spor yapmıştık sahilde ve ikimizde sınırlarımızı çok zorladığımız için çok yorgunduk. Akşama doğru bir akrabamız eşiyle bizimle görüşmek istedi. Bana yardım edeceksen evde olalım, yoksa dışarı çıkalım ona göre karar ver, dedim. Evimize davet ettik. Sabah erken uyandık, ben uykuya devam etmek istedim. O istediği şey olmayınca uykuya devam edemedi ve ev toplamaya kalktı. Kısa bir süre sonra geldi, ben yapmam gerekenleri yaptıktan sonra dinlenicem bana sakın dokunma, sonra iş yapmıyosun falan diye kızma, dedi. Ev süpürülecek, eşyalar toplanacak, mutfak toplanacak, tuvalet banyo temizlenecek, kahvaltı hazırlanacak. O kendi eşyalarını topladı, ortalıktaki bir kaç eşyalarımı alıp yatak odasına attı. Ve işi bitmiş gibi yatağa gelip dinlenmek istediğimde bana dokunma diyor. Çıldırdım ya. Kan beynime sıçradı. Söylenmeye başladım direk. Sana güvenende kabahat, neden kabul ettim ki hata ben de, hep aynı şeyi yapıyorsun sen bana, yardım etmek bu kadar zor mu, resmen anlaşma yapıyorsun benimle. Ben sıkışıp şunu da yapsana diyeceğim sen de bana dokunma diyeceksin oh ne güzel dünya. Gibi ağzıma geleni söyledim. vE kavga başladı. O bana bir sürü laf söyledi ben ona söyledim. İkimizde sinir küpü olduk. Ben hırçınca iş yapmaya başladım. Onun o ara naptığını hatırlamıyorum. Durdum düşündüm misafir gelecek, bu yüzle onları karşılayamayız, sevdiğimiz insanlar mutlu olup tadını çıkartmak varken bugün böyle geçmesin diye düşünüp yanına gittim. Gel barışalım sarılalım dedim. Kendini geri çekti, sen bana neler dedin neler söyledin dedi. Sen de bana söyledin dedim. Fayda yok sinirli cevaplar verip olayı büyütmeyi seçti. Yine kavgaya devam. Banyoya girdi. O ara kendi kendime söylendim. Bütün işi kendim yapmaya karar verdim. Ve herkes gelip gidince kesinlikle onunla konuşmama kararı aldım kendimce. Çıktı giyinmiş kuşanmış yanıma geldi. Şunu yapayım mı bunu yapayım mı diye soruyor. Gurur yaptım bir kere, sen git otur ayaklarını uzat ben yaparım, demekten başka cevap vermiyorum.
Sinirlendi böyle davranıp durma bak yeter artık katlanamıyorum sınırlarımı zorlama benim, gibi şeyler söylüyor. Ben hala aynıyım her şeyi kendim yaparım modundayım. En son peşimden geldi karşıma dikildi. Sana bir saattir laf anlatmaya çalışıyorum anlamıyorsun, ben iş yapmıcam demiyorum, sadece yapılması gerekenleri yapıp bitirdikten sonra bana dokunma diyorum dinlemiyorsun anlamaya çalışmıyorsun beni. Hep yanlış anlıyorsun. Sen bana şunu yap diyip ben o işleri bitirdikten sonra bana dokunma diyorum, falan dedi. Sen böyle söylemiyorsun söylemek istediğin buysa bile bunu düzgünce söylemiyorsun hep aynı cümleyi tekrarlıyorsun, madem öyle canım bana yapmam gereken işleri söyle ben onları yapıp dinleneyim desene. Sen eşyalarını toplayıp şuraya yattın yapman gerekenler bittiği zaman bana dokunma sakın diyorsun. Dedim. Bu konuşma böyle inatla devam ederken, ilk defa boğazımdan tuttu. Sıkmadı, canım yanmadı, ama boğazımı tutmasının şokuyla çırpındım bırakması için sonra beni zorla omuzlarımdan tuttu, ben bırak diye bağırırken. O an sen bana bunu yaptın diye şoka girdim ve kabul edemiyordum. Beni bırakıp kendine duvara çarpıp zarar verdi. Kendine gel diye bağırdım. Başka neler dedim hatırlamıyorum. Gitmek istedim tuttu engelledi. Sonra gidersen benim olan her şeyi bırak ve git. Ama peşinden gelmeyeceğim. Ona göre git. Gitmeni istemiyorum kesinlikle istemiyorum, dedi. Gidicem burada duramam neler yaptığının farkında mısın dedim. Sen böyle böyle olursa giderim diye kafana koymuşsun en başından zaten, sen hep gitmeye niyetliymişsin, bu anı beklemişsin. Ama ben sana en başında söyledim. Aile arasında çok sinirlenince böyle şeyler olabilir, erkek karısını yola getirmek için biraz hırpalayabilir demiştim. Sen de kabul etmiştin. Beni çok zorladın. Dedi. Ben barışmak için yanına geldim beni reddettin. Evet kabul etmiştim ama yapacağına inanmıyordum. Kim eşinin boğazını sıkmasını kabul eder? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Sen kendini böyle mi savunacaksın? Yardım istedi yola getirmek için boğazını sıktım. Senin kızın olsa, eşi onun boğazını sıksa ve kızın sana gelse. Baba benim boğazımı sıktı dese, yola getirmek için yapmıştır kızım mı diyeceksin? Diye konuşamaya başladım. Haklısın dedi. Seni barışmak için geri çevirmemeliydim. Sarılmalıydım. Duşta düşünüp üzüldüm sonra telafi etmek için yanına geldim ama çok kötü davranıyordun bana. Özür dilerim, diye diye ağlamaya başladı. Yıllar önce biri bana bunu yaparsa çekip giderim diye söyledim kendime. Şimdi sen yaptın bunu gitmeliyim. Birinciye tamam ikinciye tamam ama üçüncüsünde beklemem yine giderim. Sen bana böyle davranamazsın. Dedim. Gitme diye ağladı, özür diledi yapmamalıydım dedi. Benden çok hıçkıra hıçkıra ağladı yüzüme bakamadı, susturamadım, gidemedim, kaldım. İkinciyi ne olursa olsun asla affetmeyeceğimi söyledim. Ona tamam deyip kendime ihanet ettim. Gün bittiğinde başımı yastığa koyunca ağlayarak uyuduk ikimizde. Sarılmak istedi, sarılamadım. Kolum kalkmadı. Yine de o sarıldı. İlaç gibi oldu sarılması ama ben yapamadım. Bu eller boğazımı sıktı düşüncesini atamadım kafamdan. Uyuyamadı kalktı namaz kıldı dua etti.

Tepki göstermek tavır koymak için yapmıyorum kesinlikle ama ölü gibiyim resmen. Ruhum çekildi sanki. Her şey anlamsız ve inandırıcı gelmiyor. Boşanmak istemiyorum. İnsanların yapamadın geri döndün lafları, ailemin üzülmesi, evlenmek için vazgeçtiklerim... Pes etmek istemiyorum. Kavga edecek tartışacak gücüm yok, ama ona sıcak olamıyorum. Olay çok taze. Şimdi ne yapmalıyım? Nasıl devam etmeliyim? Ona nasıl davranmalıyım? Bir anne nasihati gibi olursa çok sevinirim, çünkü ona anlatamıyorum.

Aklımda kalan konuşmaları anlattım. Okuduğunuz için teşekkür ederim şimdiden.
evlenmek için nelerden vazgeçmiştiniz?
 
Bende şunları merak ediyorum hep ya, 4senedir aktif değil, kendilerini yıpratan olaylar yaşamışlar ama şuan ne yapıyorlar acaba? Boşandı mı? Çocukları mı oldu? Ayy ne gereksiz triplere girmişiz acemilikte, diyorlar mı acaba? Ay keşke bi yazsa, aklıma takılacak bişey faha uuufff
 
Bende şunları merak ediyorum hep ya, 4senedir aktif değil, kendilerini yıpratan olaylar yaşamışlar ama şuan ne yapıyorlar acaba? Boşandı mı? Çocukları mı oldu? Ayy ne gereksiz triplere girmişiz acemilikte, diyorlar mı acaba? Ay keşke bi yazsa, aklıma takılacak bişey faha uuufff
Ay bende konunun tarihini gördüğüm halde okudum şu an merak içindeyim.

Bence başka kavgalarda şiddet görmeye başladı ve yavaş yavaş normalleştirdiler bunu. Şimdi çocukları falan vardır. Öyle uydurdum yani bence olabilir.

Kızlar bu kadar eski konuları nerden buluyosunuz ya. Havvayla Ademin ilk kavgasına kadar gideceğiz bu hızla.
 
Ay bende konunun tarihini gördüğüm halde okudum şu an merak içindeyim.

Bence başka kavgalarda şiddet görmeye başladı ve yavaş yavaş normalleştirdiler bunu. Şimdi çocukları falan vardır. Öyle uydurdum yani bence olabilir.

Kızlar bu kadar eski konuları nerden buluyosunuz ya. Havvayla Ademin ilk kavgasına kadar gideceğiz bu hızla.
Bencede boşanmamışlardır
 
Merhaba, konuya nereden başlayacağımı bilemedim ve anlatmaya başlıyorum. Bir kız kardeşiniz olarak tavsiyelerinizi, olumlu olumsuz eleştirilerinizi, yol göstermenizi bekliyorum.

7 aylık evliyim. Eşimle aramızda 5 yaş var. İş bulana kadar evdeyim. Dün misafirlerimiz vardı. Bir gün öncesinde eşimle spor yapmıştık sahilde ve ikimizde sınırlarımızı çok zorladığımız için çok yorgunduk. Akşama doğru bir akrabamız eşiyle bizimle görüşmek istedi. Bana yardım edeceksen evde olalım, yoksa dışarı çıkalım ona göre karar ver, dedim. Evimize davet ettik. Sabah erken uyandık, ben uykuya devam etmek istedim. O istediği şey olmayınca uykuya devam edemedi ve ev toplamaya kalktı. Kısa bir süre sonra geldi, ben yapmam gerekenleri yaptıktan sonra dinlenicem bana sakın dokunma, sonra iş yapmıyosun falan diye kızma, dedi. Ev süpürülecek, eşyalar toplanacak, mutfak toplanacak, tuvalet banyo temizlenecek, kahvaltı hazırlanacak. O kendi eşyalarını topladı, ortalıktaki bir kaç eşyalarımı alıp yatak odasına attı. Ve işi bitmiş gibi yatağa gelip dinlenmek istediğimde bana dokunma diyor. Çıldırdım ya. Kan beynime sıçradı. Söylenmeye başladım direk. Sana güvenende kabahat, neden kabul ettim ki hata ben de, hep aynı şeyi yapıyorsun sen bana, yardım etmek bu kadar zor mu, resmen anlaşma yapıyorsun benimle. Ben sıkışıp şunu da yapsana diyeceğim sen de bana dokunma diyeceksin oh ne güzel dünya. Gibi ağzıma geleni söyledim. vE kavga başladı. O bana bir sürü laf söyledi ben ona söyledim. İkimizde sinir küpü olduk. Ben hırçınca iş yapmaya başladım. Onun o ara naptığını hatırlamıyorum. Durdum düşündüm misafir gelecek, bu yüzle onları karşılayamayız, sevdiğimiz insanlar mutlu olup tadını çıkartmak varken bugün böyle geçmesin diye düşünüp yanına gittim. Gel barışalım sarılalım dedim. Kendini geri çekti, sen bana neler dedin neler söyledin dedi. Sen de bana söyledin dedim. Fayda yok sinirli cevaplar verip olayı büyütmeyi seçti. Yine kavgaya devam. Banyoya girdi. O ara kendi kendime söylendim. Bütün işi kendim yapmaya karar verdim. Ve herkes gelip gidince kesinlikle onunla konuşmama kararı aldım kendimce. Çıktı giyinmiş kuşanmış yanıma geldi. Şunu yapayım mı bunu yapayım mı diye soruyor. Gurur yaptım bir kere, sen git otur ayaklarını uzat ben yaparım, demekten başka cevap vermiyorum.
Sinirlendi böyle davranıp durma bak yeter artık katlanamıyorum sınırlarımı zorlama benim, gibi şeyler söylüyor. Ben hala aynıyım her şeyi kendim yaparım modundayım. En son peşimden geldi karşıma dikildi. Sana bir saattir laf anlatmaya çalışıyorum anlamıyorsun, ben iş yapmıcam demiyorum, sadece yapılması gerekenleri yapıp bitirdikten sonra bana dokunma diyorum dinlemiyorsun anlamaya çalışmıyorsun beni. Hep yanlış anlıyorsun. Sen bana şunu yap diyip ben o işleri bitirdikten sonra bana dokunma diyorum, falan dedi. Sen böyle söylemiyorsun söylemek istediğin buysa bile bunu düzgünce söylemiyorsun hep aynı cümleyi tekrarlıyorsun, madem öyle canım bana yapmam gereken işleri söyle ben onları yapıp dinleneyim desene. Sen eşyalarını toplayıp şuraya yattın yapman gerekenler bittiği zaman bana dokunma sakın diyorsun. Dedim. Bu konuşma böyle inatla devam ederken, ilk defa boğazımdan tuttu. Sıkmadı, canım yanmadı, ama boğazımı tutmasının şokuyla çırpındım bırakması için sonra beni zorla omuzlarımdan tuttu, ben bırak diye bağırırken. O an sen bana bunu yaptın diye şoka girdim ve kabul edemiyordum. Beni bırakıp kendine duvara çarpıp zarar verdi. Kendine gel diye bağırdım. Başka neler dedim hatırlamıyorum. Gitmek istedim tuttu engelledi. Sonra gidersen benim olan her şeyi bırak ve git. Ama peşinden gelmeyeceğim. Ona göre git. Gitmeni istemiyorum kesinlikle istemiyorum, dedi. Gidicem burada duramam neler yaptığının farkında mısın dedim. Sen böyle böyle olursa giderim diye kafana koymuşsun en başından zaten, sen hep gitmeye niyetliymişsin, bu anı beklemişsin. Ama ben sana en başında söyledim. Aile arasında çok sinirlenince böyle şeyler olabilir, erkek karısını yola getirmek için biraz hırpalayabilir demiştim. Sen de kabul etmiştin. Beni çok zorladın. Dedi. Ben barışmak için yanına geldim beni reddettin. Evet kabul etmiştim ama yapacağına inanmıyordum. Kim eşinin boğazını sıkmasını kabul eder? Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Sen kendini böyle mi savunacaksın? Yardım istedi yola getirmek için boğazını sıktım. Senin kızın olsa, eşi onun boğazını sıksa ve kızın sana gelse. Baba benim boğazımı sıktı dese, yola getirmek için yapmıştır kızım mı diyeceksin? Diye konuşamaya başladım. Haklısın dedi. Seni barışmak için geri çevirmemeliydim. Sarılmalıydım. Duşta düşünüp üzüldüm sonra telafi etmek için yanına geldim ama çok kötü davranıyordun bana. Özür dilerim, diye diye ağlamaya başladı. Yıllar önce biri bana bunu yaparsa çekip giderim diye söyledim kendime. Şimdi sen yaptın bunu gitmeliyim. Birinciye tamam ikinciye tamam ama üçüncüsünde beklemem yine giderim. Sen bana böyle davranamazsın. Dedim. Gitme diye ağladı, özür diledi yapmamalıydım dedi. Benden çok hıçkıra hıçkıra ağladı yüzüme bakamadı, susturamadım, gidemedim, kaldım. İkinciyi ne olursa olsun asla affetmeyeceğimi söyledim. Ona tamam deyip kendime ihanet ettim. Gün bittiğinde başımı yastığa koyunca ağlayarak uyuduk ikimizde. Sarılmak istedi, sarılamadım. Kolum kalkmadı. Yine de o sarıldı. İlaç gibi oldu sarılması ama ben yapamadım. Bu eller boğazımı sıktı düşüncesini atamadım kafamdan. Uyuyamadı kalktı namaz kıldı dua etti.

Tepki göstermek tavır koymak için yapmıyorum kesinlikle ama ölü gibiyim resmen. Ruhum çekildi sanki. Her şey anlamsız ve inandırıcı gelmiyor. Boşanmak istemiyorum. İnsanların yapamadın geri döndün lafları, ailemin üzülmesi, evlenmek için vazgeçtiklerim... Pes etmek istemiyorum. Kavga edecek tartışacak gücüm yok, ama ona sıcak olamıyorum. Olay çok taze. Şimdi ne yapmalıyım? Nasıl devam etmeliyim? Ona nasıl davranmalıyım? Bir anne nasihati gibi olursa çok sevinirim, çünkü ona anlatamıyorum.

Aklımda kalan konuşmaları anlattım. Okuduğunuz için teşekkür ederim şimdiden.
cocuk yapmayin. ikinizde ayri ayri terapiste gidin once.
 
X