Canım ben kendimi bildim bileli planlı hareket eden, her zaman bir programı olan ve hedefi belli olan biriydim. Çocuğu bile artık eşim çok istiyor diye düşünmeye başlamıştım. Bu süreçte olmadığını görüp 2 sene boyunca uğraştık. Hiç bir sorunum olmadığı halde her ay yaşadığım yıkımları anlatamam. Hatta dedim ki Allahım ben bir yerde hata yaptım sen bana cezasını veriyorsun ne olur evlat hasretiyle sınama beni diye dualar ettim. Sonunda aldım eşyalarımı bu profesöre gittim. Dedimki açık açık konuşalım bende ve eşimde sorun olmadığını söyledikleri halde iki senedir hamile kalamadım. Yoksa sorun bende mi dedim. Muayene çok temizdi kistin bile yok dedi. Zaten adetlerimde düzenliydi. Senin çocuğunun olmaması imkansız dedi. Neden olmuyor diyincede bilmediğimiz bir sorun var dedi. Meğerse o bilmediğimiz sorun eşimdeymiş. Bu doktora direkt ben tüp bebek istiyorum dedim. Ne yeniden ilaç kullanma ne aşılama bu tedavileri istemiyorum dedim. Sonraki adetimde başladık iğnelere. İlk transferim sıkıntılı bir zamandaydı. Ağustos ayında ramazandı ve bana bakacak kimse yoktu. Buna rağmen operasyon geçirdim yumurtaları toplattırdım ve transfer yaptırdım. Ama ilaçların yan etkileri, operasyonun acıları, birinin bana bakmasının ihtiyacı, stresim ve psikolojim ilk transferimi başarısız kıldı. Nasıl yıkıldığımı anlatamam. Hayatımda ilk defa Allaha isyan ettim. "eğer yukarıda Allah varsa bir kuluna bu kadar eziyet etmezdi" diye ağladım ağladım kahrettim kendimi.
Ama bu darbe daha çok güçlendirdi beni. Psikolojimi düzelttim, inancımı yükselttim, acılarımı dindirdim ve 3 ay aradan sonra ikinci transfere karar verdim. Doktorum bana muayenehanesinde iki embriyo transfer edebilir miyim diye sordu. Biz gayet rahat tabi canım edelim dedik. Benim doktorum çoğul gebelikleri başarısızlık olarak görür hiç niyetli değildi. Trannsfer günü embriyoların durumuna bakalım karar veririz dedi. Ne zaman o masaya yattım o zaman dedi iki embriyo transfer ediyoruz diye. Tranferin 8. günü hamile olduğumu anladım testimde pozitif çıktı. 9. günü kan testi verdim değer yüksekti. Kesin ikisi de tuttu dedim. 5. hafta keseleri görmeye gittik ikizdi. Hayatımda büyük bir darbe yemiş gibi hissederek çıktım oradan. Ne de olsa insanoğlu nankör. Nasıl bakacağım, nasıl ilgileneceğim, ikisi fazla değil mi binbir soruyla çıktım muayenehaneden. Düşünsene hamileyim ve sevinmedim bile. Ama adam sorduğunda koy canım ne olacak diyordum. Allah razı gelmedi 6,5 haftalıkken kanamam oldu. Hastaneye gittim bebeklere baktılar. Bak keseler duruyor dedi doktor sırt sırta. Dedim kalbi atıyor mu? Birini gördüm yanıp sönüyordu. Dedim öteki atıyor mu? Baktı öteki de yaşıyor dedi. o anda dedim ki "bak istemedin öğrenince, ama ikisi için çoktaaann endişelenmeye başlamışsın." Hayatımda kaybetme duygusunu, çaresizliği, korkuyu o gün yaşadım ben. Çıktım sarıldım çocuklarıma. İkisini en iyi şekilde yaşatmak için yemin ettim kendime. Canım yavrularım.. Aklımın ucundan ikiz geçmezdi ama şu an öyle mutluyum ki anlatamam. Hatta şanslı olduklarını düşünüyorum. Hayata yalnız gelmiyorlar. Anne karnında bile iki taneler ve birbirlerinin farkındalar. Şimdi ikisiyle de özel konuşuyor özel ilgileniyorum ve her gün Allaha şükrediyorum evlatlarımı bana bağışladı diye.