Adıvar'dan Seçmeler

Adivar

Guru
Kayıtlı Üye
27 Haziran 2007
6.169
49
Adamın biri askere gitmiş iki
çocuğu varmış,eve dönmüş bir
bakmış masada
3 çocuk!
Bağırıp çağırmaya başlamış:
-Aboo..Ula!Bu çocuk nerden çıkmıştır?
Bizim iki çocuğumuz vardı,
bu çocuk benim değildir !!!
diye...
Karısı gayet sakin :
-Eee sana baba mı diyir?
Oturmuş yoğurdunu yiyir!
sırnaşık şey​
 
yaani şimdi çocuk komşunun oğlu öyle dimii :))
güzelmiş kesin bayburtludur bunlar yiyir filan:)
 
sevgili edda artık komşunun oğlumu,
yoksa dostundan mı yaptı bu kadın bilemem ama
adamın direk verdiği tepkiye aldığı cevap iyi yaniii
Bizim iki çocuğumuz vardı,
bu çocuk benim değildir !!!
diye...
Karısı gayet sakin :
-Eee sana baba mı diyir?
Oturmuş yoğurdunu yiyir
 
gerdek
Düğün gecesi kayınpeder damatla dalga geçiyormuş:

Bakalım demiş, aslanlar gibi bu gece mi gerdeğe gireceksin yoksa fareler gibi ertesi geceyi mi bekleyeceksin?
Damat sırıtarak cevap vermiş:
Ben tilki gibiyimdir efendim, dün gece girdim
 
Oynak koltuktan yere oturup okuyunuz..

biiiir,ikiiii,üüüüüüüç,
okumaya başla..

Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi.
Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı çocuklardan biri şoföre parayı uzattı
- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?

Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel yiine girecekken minibüs geldi.
Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp,
-'Bir Monte Carlo' dedim!
Adam birkaç saniye yüzüme bakıp,
- 'Abi bu Bakırköy'e gider'diye cevap verdi!
İşte o an benim ve şoförün bittiği andır.

Yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili surcer;
- Musait bi yerde iner misiniz? Şöför :
- Niye sen mi kullancan

Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle taksim'e dogru gidiyoruz. Adamın biri
Besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?? Bizim soför olaya hakim:
-Tabi abi ayıp ettin.al götür. senden kıymetli mi

Ankara'da, cok sıcak bir gunde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle
-"Şöfeer bey klimayı acar mısınız cok sıcak olduu" demisti.
Pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı acıp acıp kapatmaya basladı)
 
Adam, luks erkek kuaforunde oturmuş bir yandan sakal traşı yapılırken bir yandan da elleri manikürlenmektedir.
Manikürü yapan sarışın fıstık adamın ilgisini çekmekte gecikmez.
- Güzelim, bu gece benimle çıkmaya ne dersin?
Kız gülümser ;
- Özur dilerim ama ben evliyim.
- Boş versene!!! der adam ve :
- Seninkine telefon et bu gece işin çıktığını eve gelemeyeceğini söyle!
- İstersen sen söyle, şu anda seni traş ediyor.
 
New York`tan Los Angeles`e giden ucakta cingoz bir avukat ile sarisin aptal gorunuslu bir hanim yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanimla yakinlasmak hem de hosca vakit gecirmek icin bir oyun teklif ediyor. Kabul gorunce oyunu anlatiyor:

-Size bir soru soracagim, cevabi bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksiniz bilemezsem ben size 50 dolar verecegim.

Ve ilk soruyu soruyor:

-Ay ile dunya arasindaki uzaklik ne kadardir?

Kadin tek soz soylemeden cantasindan 5 dolar cikarip adama uzatmis.

Soru sorma sirasi sarisina gelmis:

-Tepeye 3 ayakla tirmanip 4 ayakla asagi inen sey nedir?

Adam dakikalarca dusunmus... Yaniti bulamamis... Cuzdanindan 50 dolar cikarip kadina uzatmis. Kadin parayi kibarca alip cantasina koyarken avukat merakla sormus:

-Cevap ne?

Kadin tek kelime etmeden cantasini acmis ve 5 dolar cikarip adama uzatmis...
 
Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polisi görünce kaçabileceğini düşünüp basmış gaza.
Ancak polisi atlatamayacağını anlayınca, pes edip çekmiş kenara.Polis arabasından inmiş.
Bezgin, kızgın ve de küskün bir sesle:
- Bana bak, çok yorgunum, üstelik keyfim de kaçık. Mantıklı bir özür söyle yoksa yaktım çıranı!
Kısa bir ara ve Sürücü:
- Karım geçen ay bir polisle kaçtı. Aynada sizin aracınızı görünce, kaçtığı polis, onu bana geri getiriyor sandım...
 
keeekeeemeee

Kekeme bir adam bir gün Tophane'de bir at ölüsüne rastlamis. Polisi aramis:
-Iiiiiii iiiiiiyi gügügünler...Bubububrarada bir aaaat öölüsüü Var....
polis:Nerede?.. demis
Kekeme: Totototototo...tooop......
Polis: Topkapi'da mi? demis.
Kekeme: Haaayir.....
Polis: Aman be! demis ve çat diye kapatmis.
Biraz sonra kekeme tekrar aramis:
-Iiiyi günleleler...Buburaradada bibir at ölülüsü vaaar...
Polis: Nerede kardesim? demis.
Kekeme: Tooooooop... tototop....top...
Polis: Topkapi'da mi? demis.
Kekeme:Hahahaaayir...
Polis: Yeter be! deyip,tekrar kekemenin y|üzüne kapatmis.
Ayni konusma 9 defa geçmis aralarinda,ayni sekilde biterek...
Kekeme aramayi birakmis.Polis Oh! Be.... diye rahatlamis.
Iki saat sonra telefon çalmis.Polis açmis.Karsida bir ses:
iiiiiyiyi gügünleler..buburada bibir aaat ölüsü vavar...
Polis: Nerede?...diye sormus.
Kekeme: Tooooo....toootoop...top..top...
Polis: Topkapi'da mi,kardesim? demis.
-eee evv evvveeettt orrraaayyyaaa gggööööttttüüürrrrdddüüüm.
 
hapis cezası

Kadın, gece yarısı yanından kaybolan kocasını bulmak için kalkar. Evde yalnızlık içinde, aşağıdan bir ses duyar. Aşağı iner ve tekrar dinlemeye başlar, ama kocasını bulamaz.
Biraz daha aramak için aşağı depo'ya iner, orda kocasını dizleri üstüne çökmüş, duvara dönmüş ağladığını görür... Ve merakla sorar:
- "Kocacığım, neyin var, ne oldu ?" Kocası:
- "Hatırlıyor musun, Baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu, ya evlenirsin yada 20 yıl hapis çekersin."... Kadın şaşırarak:
- "Eeee ne oldu?" Adam:
- "Bugün, hapisten çıkmış olacaktımm"
 
sarışın kız
Bir sarısın, bir kızıl ve bir esmer kız yanmakta olan bir binanın çatısında mahsur kalmışlar. itfaiye hemen olay mahalline gelmiş, gerekli cihazları cıkarmışlar.Catıdan atlayanları tutmak icin yanlarında getirdikleri carşafı tuttuktan sonra, çatıya doğru seslenmişler;
"Atla. Bu tek sanşımız".
Esmer olan kız çatının kenarına kadar gelmiş ve kendisini aşağıya bırakmış. Tam çarşafa gelirken, itfaiyeciler birden çarşafı kenara çekmişler. Esmer kız domates salçası gibi yere yapışmış.
Itfaiyeciler tekrar catıya seslenmişler;
"Hadi atla. Yoksa kurtulamayacaksın." Kızıl saçlı aşağıya bağırmış;
"Atlamam. Biraz once yaptığınız gibi çarşafı çekersiniz siz".
İtfaiyeciler; "Hayır, çekmeyiz. Biz sadece esmerler icin bunu yaparız". Boyle söylenince, kızıl saçlı da kendisini çatıdan aşagıya bırakmış. Itfaiyeciler esmer kızda oldugu gibi yine aniden çarşafı kenara çekince, kızıl saclı da elmalı kek gibi yere serilmiş.
Çatıda sadece sarışın kalmış. itfaiyeciler daha once de yaptıkları gibi;
"Atla, atla. Yoksa yanarak oleceksin".
Sarışın; "Kesinlikle atlamam. İki arkadaşım atladığında çarşafı çektiniz. Ben atlarken de çekersiniz".
itfaiyeciler; "Kesinlikle cekmeyecegiz. Söz veriyoruz".
Sarışın kız; "Bakın, sizin çarşafı çekmeyeceğinize güvenemiyorum. şimdi çarşafı yere bırakın ve etrafından çekilin...
 
şöfor ve rahip

Hidayet ölünce cennetin kapısında kuyruğa girer. Hemen önünde
bekleyen adam Peder dir. Kapıda bir melek beklemektedir. Melek Peder e sorar:
- Hiç günahın var mı Peder ?
- Aziz melek ben rahiptim. Tüm hayatım boyunca hep tanrıma dua
ettim. Karıma ve çocuklarıma sadık kaldım. İnsanlara ve hayvanlara
hep yardım ettim.
- Melek : Çok iyi bunları biliyorduk zaten al sana cennetin gümüş
anahtarı der ve sonra Hidayet'e döner. Senin hiç günahın var mı
Hidayet?
- Hidayet : Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik
yapardım. Tanrıya dua etmedim açıkçası, inancım da zayıftı ve bir
günahım vardı. Çok sert ve hızlı otobüs kullanırdım.
- Melek Hidayet'e döner ve bunu da biliyoruz. Çok iyi al sana
cennetin altın anahtarı...
- Peder bu olaya sinirlenir. Ben hayatımı tanrıya adadım siz de
gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz haksızlık değil mi ?

- Melek gülerek.. "Sen vaaz verirken herkes uyuyordu, ama
Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu...
__________________
 
emniyet kemeri

Polis,köprü çıkışında çewirdiği aracın şöförunü tebrik etmiş:
-Kemer taktığnız için 50 milyon lira ile ödüllendirildiniz!
Adam duruma anlam wermeye çalışırken polis sormuş:
-Bu parayla napmayı düşünüosunus?
Şöför gayet ciddi:
-Artık bir ehliyet alırım abi!
Yan koltukda oturan kadın atlamış:
-Dİnleme bu adamı memur bey;içince hep bole saçmalar!
Arka koltukda kestiren yolcu:
- Ben size çalıntı arabayla fazla uzağa gitmeden yakalanırız dememişmiydim?
We bagajdan gelen bir ses:
-Yunanistan sınırına mı geldik?!!
 
bedavadır

BÜYÜK CÂMİLERDEN birinin avlusunda düzenlenen kitap fuarına gelen emekli öğretmen, aşırı fiyatlarından ötürü kitap alamayan öğrencileri görünce hayırlı bir iş yapmaya karar vermiş. Ve eşinden dostundan topladığı kitapları bedava dağıtmak için, onları bir masa üstüne sermiş. Daha sonra da, avludaki hattatlardan birine yazdırdığı, "Bedavadır, bir tane seçip alın" levhasını iliştirmiş kitapların yanına.

On beş dakika içinde tüm kitaplar tükenmiş. Gençler birer tane seçip gitmişler. Tabi ona bol bol dua ederek...

Öğretmen, içini ferahlatan bu işi fuar boyunca yapmaya karar vermiş ve namaz saati gelince câmiye girmiş.

Ramazan olduğu için, içerisi ana baba günü gibiymiş. Öğretmen farz namazını eda ettikten sonra, bir de kaza kılıp çıkmış dışarı. Çıkmış ama, millet kapı ağzında mosmor.

Merak edip sormuş ne olduğunu.

Câminin müezzini, derinden bir ahhh!.. çekip:

— "Sorma birader!." demiş. "Bunca yıllık müezzinim, böyle bir şey görmedim. Câmiden belki yüz tane ayakkabı almışlar. Üstelik de en yeni olanları."

Emekli öğretmen, bir ayakkabının yarım maaşına denk olduğunu bildiği için, büyük bir acı duymuş bu olaydan. Bir "lâ havle" çekerek:

— İnşallah bulurlar, diye atılmış. Rahatlarlar o zaman.

Müezzin:

— "Zannetmiyorum!." demiş. Ama ayakkabılığın üzerine "Bedavadır, bir tane seçip alın" yazısını koyan adamı bulup dövdüklerinde, eminim ki rahatlayacaklardır
 
aksi kadın
Adam karısıyla arabada giderken polis sirenini duymuş, hemen sağa çekmiş ve
polis gelmiş:

"Buyrun memur bey?"
"Beyefendi direksiyon başındayken cep telefonuyla konuşuyordunuz
"Yok efendim sadece bip yaptı, ben de şarjı mi bitiyor diye baktım"

Karisi lafa atlamış:
"Aaa yapma hayatim. yarim saattir ortağınla iş görüşmesi yapıyordun
telefonda"

Adam karısına tip tip bakarken polis yine sormuş:
"Beyefendi emniyet kemerinizi neden takmıyorsunuz???"
"Memur bey takmıştım ama sizin geldiğinizi görünce durduktan sonra çözdüm"
Karisi yine atlamış: "Aman sekerim sen de o kemeri hayatında bir kere taktın
mi acaba...."

Adam kadına bir tane patlatmamak için kendini zor tutarken; polis bu sefer
de arabayı incelemeye başlamış vee... -"Beyefendi bakar misiniz sağ
sinyaliniz de kırık"

"Aaaa.. kırık mi?? Sabah yola çıkarken kontrol ettim kırık diildi... yolda
oldu galiba, hiç de fark etmedik"

Karisi çenesini tutamamış yine:
"Amma da attın kocacım, sana 3 haftadır söylüyorum artık su kırık sinyalin
icabına baktır diye....."

Adam en sonunda dayanamamış bağırmış:
"BANA BAK SEN SUSUCAK MISIN ÇAKICAM SIMDI SURATININ ORTASINA!!"

Polis kadına sormuş: "Hanımefendi esiniz size hep böyle mi davranır?"

Kadın cevap vermiş:
"Yok canim....sadece alkollü olduğu zaman
 
sayahat

Lüks transatlantik, bir gezi turu için Çanakkale


Boğazı ndan açıldı. Tam yol

gidiyordu artık.


Bir ara, geminin alt koridorlarında tekir kedi, sarman kediye rastladı.



- Yahu, dedi, sen yolculuk sevmezdin. Nerden çıktı bu gezi durup dururken?



- Sorma, dedi sarman. Midemden biraz rahatsızım da tedaviye gidiyorum.



- Geçmiş olsun. Nereye?



Sarman cevap verir:



- Kanarya Adaları na!…
 
küçük bir kusur


Minik kız elinde karnesiyle evden içeri girmiş. Karnesini babasına göstermiş. Babası bir bakmış baştan aşağı pekiyi, bir iki tane de iyi var, ama öğretmen karnenin altına şöyle bi not düşmüş:


- "Çok akıllı ve yetenekli bir çocuk fakat bir kusuru var, derste çok konuşuyor. Buna nasıl son verebileceğimiz hakkında fikirlerim var, en kısa zamanda siz velisiyle de paylaşmak istiyorum"

Baba bunun üzerine karneyi imzalamış ve öğretmenin görüşlerinin altına kendi de bi not düşmüş:

"Lütfen paylaşalım, çünkü işe yararsa ben de annesinde uyguluyacağım.."
 
iyi avukat

Avukatın biri ölür ve öte tarafa geçer. Cennetin kapısında sorgu meleği avukatın günahlarını dinlemeye baslar:
1) Çevreyi kirleten büyük bir şirketi, suçlu olduklarını bildiğim halde savundum ve beraat ettirdim.
2) Bir seri cinayet katilini, yüksek ücret ödediği için savundum ve idamdan kurtardım.
3) Birçok müşterimden fahiş fiyat aldım.
4) Parası olmayan kadınları savunmak için onlara seks teklif ettim. ve liste uzadıkça uzar gider.
Melek, "bitti mi?" diye sorunca avukat telaşla atılır, "evet! yanlız bir dakika! bu
arada yaptığım iyilikler ne olacak?".
Bunun üzerine Melek bir süre düşünür,
"hmm dur bir bakalım. Bir tarihte dilencinin birine yüzbin lira vermişsin."avukat sevinir, "evet! evet!", "hmmm" der melek, "bir başka
tarihte de boyacı çocuğa ikiyüzbin lira
bahşiş vermişsin..." avukat yüzünde büyük bir sırıtmayla cevap verir,evet! tabii ki!" Melek, yanında duran yardımcısına döner ve söyle söyler, bu herife üçyüzbin lirasını verin ve derhal cehenneme atın!" !!!
 
Bush'u yakalamışlar

Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır. Bir süre sonra arabasının yan camına birisinin tıkladığını görür ve camını açar.
-Ne var, ne olmuş acaba ozur
-Teroristler Bush'u yakaladılar.........
Eğer 1 milyar dolar verilmezse, üstüne benzin dokup yakacaklarmış.
-Haa şimdi anladım bu trafiği...
-Ya işte onun için, herkesten biraz yardım topluyoruz
-insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?
-Valla yaklaşık olarak 5 'er litre ...!!
 
kız yurduna eleman

Kız yurduna eleman arandığını öğrenen, askerden de yeni gelmiş işsiz bir genç, yurdun müdiresine başvurur.

Müdire hanım, gelen genci şöyle bir süzdükten, kısaca da dinledikten sonra, başlamış anlatmaya.

- Bak delikanlı, seni gözüm tuttu. Yalnız yapacağın işi de bir anlatayım kararını ona göre ver.

Sabah 6 civarında kalkıp kaloriferi yakacak, ortalığı paspaslayacak, sonra da kızların kahvaltılarını hazırlamaya başlayacaksın. Kızlar 08.00 civarında yurtdan ayrılırlar. Sen ardın dan, bardakları ve kahvaltı tabaklarını yıkayıp, kızların odalarına gidecek ve oraları paspaslayıp, çöpleri toplayacaksın.

Öğleyin bir grubun yemek servisini yapacak ardından da yurdun bazı alış-verişlerini tamamlayacaksın. 15.00-17.00 arası serbestsin. Saat 17.00 civarı kızların akşam yemeği hazırlığına başlayacak 19.00-20.00 arası servislerini yapıp, 21.00'de bulaşıkları tamamlayacaksın. 21.00'den sonra, sabaha kadar yine serbestsin.

Yaşları 18-20 arasında değişen ve sayısı da 100 civarında olan genç kızların kaldığı yurtta, gün boyu olmanın heyecanını yaşayan, bir yandan hayaller kurarken, diğer yandan da, Müdire Hanımın anlattıklarını ilgi ile dinleyen genç, sonunda biraz merak biraz da heyecanla sormuş:

- Affedersiniz bir şey daha öğrenebilir miyim...?

- Tabii, buyrun...

- Şeyy... Ücret ne kadar acaba...?

- Ayda net 250 milyon lira...

Bunu duyan genç, morali bozulmuş bir şekilde boynunu büküp, kapıya doğru yönelince, Müdire hanım dayanamayıp sormuş:

- Ne oldu delikanlı, ücrette bir sorun mu var..?

- Evet efendim var. Benim için ayda 250 milyon lira çok. Ben her ay 250 milyon lirayı veremem..!
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…