• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

AÇILIN HANIMLAR BEN GELDİM

Teşekkürler, böyle anlaşılmış olduğumu hissettiğimde mutlu oluyorum. Her insan farklıdır, her insan farklı bir dünya. Onu olduğu gibi kabul etmek ,saygı duymak gerekir. Mesela ilişki ilerlese ben ondan araç kullanmayı öğretmesini rica ederdim. Çok da hoşuma giderdi. Ama şu durumda, ödevini yapmayınca annesi tarafından azarlanan çocuk gibi hissettim kendimi.
Bir de daha ilk buluşmada böyle tavsiyeler vermek falan çok hadsizce ya. Ne münasebet yani. İlişkiniz ilerlese, sizi yakından tanıyan biri olsa ya verdali gel istersen sana araba kullanmayı öğreteyim, kullanmazsan da ehliyet alırsın işine yarar belki vs dese bu kabul edilebilir bir durum. Ama sanki bu gereklilikmiş ve buna sahip olmadığınız için eksikmişsiniz gibi konuşması itici. Haklısınız yani diyorum ya ben de sizin gibi hissederdim.
İşiniz konusunda da aynı mesele tavsiye istememişsiniz ki mesleğiniz Hakkında size yönlendirme yapıyor.
Ha sohbet esnasında ya ben de işimden memnun değilim deseydiniz o da ya aslında bir danışmanlık ofisi açabilirsin falan dese bu da kabul edilebilir.
Ben gözlemleriniz ve hissiyatınızın doğru olduğuna inanıyorum bu gibi küçük meseleleri bir başkasına anlatınca offff sen de çok küçük şeylere takılıyorsun diyorlar ama böyle şeyler bence çok önemli ve itti mi itiyor. İlk buluşmada böyle yorumlar yapan insan ilişkinin 5. Ayında neler der bilemiyorum
 
Hikayenizi okurken sizin yorumlarınızı okumadan aynı şeyleri düşündüğümüzü gördüm 😄 Ne kadar doğru bilemem ama ben de aynı sizin gibi düşünürdüm. Çünkü insanların karakteri bu küçük davranışların ardında gizlidir.
Daha ilk görüşmede bu şekilde yaptığınızın aksine fikir verip sanki hayatınızda eksik, tamamlanması gereken yerler varmış gibi hissettirmiş. Bir ilişkide tabi ki fikir verilebilir tavsiyelerde bulunulabilir, hatta siz akıl danışırsınız bazen ama henüz yeni tanışırken ne münasebet derler adama :)
Fakat törpülenemeyecek bir davranış değil biraz daha tanımaya çalışın, sınırlarınızı çizersiniz zaten siz de.
Anlaşılmak mutlu etti, teşekkürler :) İşte belli bir yaştan sonra da insanın bazı temel dinamiklerinin törpülenemeyeceğini düşünüyorum. Adam 33 yaşında. Artık karakteri oturmuş. Ya olduğu gibi kabul etmeli ya da kabul etmemeli :)
 
Ben art niyet göremedim açıkçası. Kendi ilgi alanlarına istinaden sizinle ortak noktası var mı diye sormuş olabilir. Örneğin, siz “spor yapmayı severim” deseydiniz “aaa harika, birlikte yaparız” diyebilirdi. Siz sevmediğinizi belirtince de orta yolu bulmaya çalışmış gibi.

sanırım bahsettiği konularda karşısındakinin aktif bir kadın olmasını istiyor. (Bu arada Bazı emojilere ben de ayar oluyorum bu arada.)

ayrıca, konuyu anlatış tarzınıza ve düzgün cümle yapılarınıza hayran kaldım. Tebrik ederim 👏🏻
 
Bir de daha ilk buluşmada böyle tavsiyeler vermek falan çok hadsizce ya. Ne münasebet yani. İlişkiniz ilerlese, sizi yakından tanıyan biri olsa ya verdali gel istersen sana araba kullanmayı öğreteyim, kullanmazsan da ehliyet alırsın işine yarar belki vs dese bu kabul edilebilir bir durum. Ama sanki bu gereklilikmiş ve buna sahip olmadığınız için eksikmişsiniz gibi konuşması itici. Haklısınız yani diyorum ya ben de sizin gibi hissederdim.
İşiniz konusunda da aynı mesele tavsiye istememişsiniz ki mesleğiniz Hakkında size yönlendirme yapıyor.
Ha sohbet esnasında ya ben de işimden memnun değilim deseydiniz o da ya aslında bir danışmanlık ofisi açabilirsin falan dese bu da kabul edilebilir.
Ben gözlemleriniz ve hissiyatınızın doğru olduğuna inanıyorum bu gibi küçük meseleleri bir başkasına anlatınca offff sen de çok küçük şeylere takılıyorsun diyorlar ama böyle şeyler bence çok önemli ve itti mi itiyor. İlk buluşmada böyle yorumlar yapan insan ilişkinin 5. Ayında neler der bilemiyorum
Teşekkür ederim bunları yazan benmişim gibi hissettim :) İşte bu teklifler bana zamansız geldi. Zamansız olması da düşündürücü kısımdı.
 
Herkes abarttigini dusunmus ama ben oyle dusunmuyorum. Icine sinmeyen, oturmayan, seni dusunmeye sevk eden birseyler varsa ortada bir sorun var demektir. Iliskinin baslarinda goz ardi etmelerimiz yuzunden bosanmalar, ayriliklar oluyor cogunlukla. Goz kirpma emojisini ben de cok sevmem, ozellikle gereksiz kullanilmasi beni irrite eder.
Spor ile ugrasabilir ama bunun psikolojik baski gibi empoze edilmesini ben de sevmem. Siz de mesela ona psikolojik kitap okumayi seviyor musun? Kisisel gelisimin icin kisisel gelisim kitaplari okuman lazim, olmadi bak simdi falan deseydiniz bakalim o ne hissedecekti.
Araba kullanmaman sizii ilgilendirir. Gereginden fazla onu ilgilendirneyen konulara girip baski yapmis bence. Ilkokul cocugu gibi bana akil verilmesinden ben de hoslanmam. Bunlari ben de dusunebilirim, onun aklina ihtiyacim yok diye de dusunurum. Dahasi dayatma hic hosuma gitmez. Sevgi ozgurlestirir insani kolelestirmez. Iliskinin baslarinda daha tanima asamasinda dogru durust tanimadan etmeden hemen dayatmalara girilmesi bence karsi tarafin ego problemleri oldugunu ya da kendini ezik gorup bu sekilde uste cikmaya calistigini gosterir. Siz daha iyi bilirsiniz.
Bir de sizli bizli konustigunuza gore iliski daha cok yeni. Daha bu kadar yeni bir iliskide simdiden baslamis akil hocaligina, elestirilere...
 
Merhaba KK’nın akıllı kadınları !:KK24:

Uzun zamandır konu açmıyordum. Sebebi ziyaretim hayırlı bir iş :KK53: Arkadaşlar biriyle tanıştık. Henüz çok yeni. Sadece bir kez yüz yüze görüşme imkanımız oldu. Covit-19 kısıtlamaları olunca tekrar bir araya gelemedik. Görüşmede hoş bir frekans yakalandık. Uzatmadan sadede gelmek istiyorum. Şimdi aklımı kurcalayan birkaç dialoğumuz oldu. Belki çok küçük detaylar emin olamadım. (Ama şeytan ayrıntıda gizlidir değil mi? ) Sizlere bir danışayım istedim.

İlk hadise şöyle gelişti: Beyefendi, spor eğitimi almış. Şimdi bunu mesleki olarak icra etmiyor. Kendi işini kurmuş vs. Ama spor ,hayatında hala aktif olarak mevcut. Kendisi spordan muhabbet açtı. Benim sporla aramın nasıl olduğunu sordu? Ben de sporun hayatımda sadece düzenli yürüyüşten ibaret olduğunu söyledim. Spora ilgi duymadığımı ,sportif bir faaliyette kendimi bulmadığımı ifade ettim. Sonra o olur mu öyle şey, spor hayatın vazgeçilmezidir. Siz çok uzak kalmışsınız. Zamanla sevebilirsiniz. Benle bir tenis oynasanız fikriniz değişir falan gibi bir sürü ifade kullandı. Ben de spora gereksiz gözüyle bakmadığımı ancak ilgi alanlarımın içinde olmadığını , yapsam bile görev icabı olduğunu ifade ettim. Spor sağlıklı yaşam için gerekli; ancak buna ilgi duymak ayrı bir mevzu.

İkinci hadise de şöyle gelişti: Beyefendi bu kez araç kullanıp kullanmadığımı, ehliyetimin olup olmadığını sordu. Ehliyetimin olmadığını ifade ettim. Neden almadığımı sordu. Yani araç alacak durumum olunca alırım diye düşündüm , belki biraz da erteledim dedim. Aaa işte olur mu, neden almamışım, babam bana neden öğretmemiş, gibi ifadeler sarf etti. Neyse ben size öğreteyime bağladı olayı. Ben bir şey demedim. Ondan böyle bir talebim olmadan onun teklif etmesinden de hoşlanmadım.

Üçüncü hadise de şöyle gelişti: Ben psikolojik danışmanım. Ve bir eğitim kurumunda çalışıyorum. İş hayatımın zorluklarından falan bahsederken bana “Aslında siz kendinize bir ofis açıp, danışmanlık yapabilirsiniz.” dedi. Bunun zaten ilerisi için planlarımın arasında olduğundan bahsettim. Bunu bana ona sormadan söylemesi bana akıl verme gibi geldi, rahatsız oldum.

Evet geleyim bu hadiselerde beni rahatsız eden noktalara. Fark ettiyseniz üç hadisenin de ortak noktaları var. Beyefendi bana kendi doğrularını ya da düşüncelerini dayatmaya çalışıyor. Ya da ben böyle hissettim diyeyim. Düşünceleri benmerkezci gibi geldi bana. Karşısında yargılanmış ve eksik hissettim kendimi. (Oysa ki ne güzel meziyetlerim var benim.) Benlik sınırlarımın ihlal edildiğini hissettim. Sonuçta ben neye ilgim olup olmadığımı bilecek yaştayım. Aksinin dayatılması canımı sıktı, kızdım. Beni yönetmeye, akıl vermeye, üzerimde üstünlük kurmaya çalıştığını düşünüyorum.

İnsanlar elbette farklı fikirlere ,yardıma ihtiyaç duyarlar. Şu an benim sizin fikirlerinize ihtiyaç duyduğum gibi. Ama bu yardımı ben istemediğim halde sunmaya çalışması ,haddini bilmemezlik; karşındakine saygı duymamazlık gibi geliyor bana.

Diyeceksiniz ki neden ona bu davranışlarından rahatsızlık duyduğunu ifade etmedin. Çünkü özgür bir ortamda ,kendini kısıtlamadan ortaya koymasını istedim. Ki onu daha doğru bir şekilde tanıyabileyim. Eğer bundan rahatsız olduğumu fark ederse kontrollü davranabilirdi.


Son olarak, göz kırpan emojiye gıcık olan bir ben miyim ? Yazı dilinde kullanıyor ara ara. Mesela "Nasılsın?" diyecekken bile göz kırpma emojisi kullanıyor. Nedense bana itici geliyor. Bu emojininin bendeki yansıması cool görünme çabası ya da ukalalık. Belki kur yapma da olabilir. Bu konuda da fikir beyan etmenizi rica ederek yazımı sonlandırıyorum. :KK52:
Açıkçası ben anladım sizi ve hak da verdim. Sadece şu 3 numaralı olayda pek art niyet olmayabilir diye düşündüm çünkü onun öncesinde siz iş hayatınızın zorluklarından bahsetmişsiniz. Belki kendince daha rahat bi ortamda çalışma önerisi sunmak istedi. Ama şu da var ki bu üç olayı birlikte düşününce üçüncü olaydaki tavrı da rahatsız edici olabilir. Adamda şu var sanki "en güzel ve mantıklı olan benim yaşam tarzım, o yüzden yanımdaki kadın da ben neyi seversem onu sevmeli, ben neyi mantıklı bulursam onu yapmalı". Çok ben merkezli bence de. Ben de olsam kendimi eksik hissederdim. Sanki alttan alta sizi kafasındaki muhteşem figüre benzetmek için uğraşıyo gibi sezdim.
 
merhaba,

burada rastladığım en zeki kadınlardan birisiniz, ne zamandır kendini bu kadar iyi ifade eden bir üyeye rastlamamıştım.

hislerinizde tamamen haklı olduğunuzu düşünüyorum, aslında aklınızın takılması da olayı doğru değerlendirdiğinizi gösteriyor kişisel fikrim, çoğu kişinin dikkat bile etmeyeceği noktaları görebilmişsiniz. bence sizi tahmin ettiğim kadarıyla öz güvenli, kendinden emin bir kadın olarak gördü ve özellikle yapmadığınız şeylere odaklanarak ( ehliyet özel ofis gibi) size üstünlük kurmaya çalışıyor. karşısında kendinden emin olmayan bir kadın olsa bunları gündeme getirmek yerine daha farklı ve şefkatlı davranırdı, en azından spor yapmıyor musun ben sana sevdiririm gibi daha sempatik cümleler kurabilirdi fakat amacı bu değil. sizden hoşlanmış, fakat sizi gözünde büyütmüş (yanlış anlamayın yani kendini sizden aşağı konumlandırıyor olarak söylüyorum) bu şekilde de siz kendinizden şüphe edip onu takdir edeceksiniz öyle düşünüyor beyefendi.

ilerisi için de aynı pasif-agresif tavırlar artarak devam edebilir benim fikrim, çünkü geçmişte bir kaç deneyimim oldu bu şekilde, genelde dozaj artarak devam ediyor, sizi sevse bile size kendinizi yetersiz hissettirerek aslında kendi terkedilme korkusunu yenmeye çalıştığı bir ilişkiye evriliyor. ya da siz hep kendinizi geri çeker konumda bulabiliyorsunuz. tabii ki bu söylediklerim tahmin, bence bir kaç görüşmede daha aynı tavrı görürseniz, sonlandırabilirsiniz. zaten sizin tahmin ettiğiniz şekilde değilse, belli olur bir süre sonra.
Öncelikle, hakkımdaki güzel düşüncelerinizden ötürü size çok teşekkür ederim. :KK200: Düşüncelerime tercüman oldunuz. Şöyle imkan olsa da bu yorumu başa tuttursak.:KK9:
Olayı analiz ediş biçimlerimiz aynı. Ben bu beyefendinin, karşımda aşağılık kompleksi hissettiğini, bunu aşmak için üstünlük kurma çabası içine girdiğini ve kasıtlı olarak ,eksik olduğum yönleri detaylandırmaya çalıştığını düşünüyorum. Dediğiniz gibi pasif-agresif bir eğilimi olduğu kanaatindeyim. Bir nişan ayrılık süreci olmuş. Ondan çok bahsetmedi. Ben de konuşmak istemediğini fark edip ısrarcı olmadım. Ama bu nokta da önemli. Üzerinden baya bir zaman geçmiş ;ama travmatik bir süreç yaşamışsa etkileri hala devam ediyor olabilir.
 
Ben art niyet göremedim açıkçası. Kendi ilgi alanlarına istinaden sizinle ortak noktası var mı diye sormuş olabilir. Örneğin, siz “spor yapmayı severim” deseydiniz “aaa harika, birlikte yaparız” diyebilirdi. Siz sevmediğinizi belirtince de orta yolu bulmaya çalışmış gibi.

sanırım bahsettiği konularda karşısındakinin aktif bir kadın olmasını istiyor. (Bu arada Bazı emojilere ben de ayar oluyorum bu arada.)

ayrıca, konuyu anlatış tarzınıza ve düzgün cümle yapılarınıza hayran kaldım. Tebrik ederim 👏🏻
Bunları konuşmak için erkendi diye düşünüyorum. İlişkini doğal seyri için normal olan şeyler, tanışma sürecinde itici bir etkiye sahip olabiliyor.
Ayrıca hakkımdaki fikriniz için çok teşekkür ederim.:KK200:
 
Açıkçası ben anladım sizi ve hak da verdim. Sadece şu 3 numaralı olayda pek art niyet olmayabilir diye düşündüm çünkü onun öncesinde siz iş hayatınızın zorluklarından bahsetmişsiniz. Belki kendince daha rahat bi ortamda çalışma önerisi sunmak istedi. Ama şu da var ki bu üç olayı birlikte düşününce üçüncü olaydaki tavrı da rahatsız edici olabilir. Adamda şu var sanki "en güzel ve mantıklı olan benim yaşam tarzım, o yüzden yanımdaki kadın da ben neyi seversem onu sevmeli, ben neyi mantıklı bulursam onu yapmalı". Çok ben merkezli bence de. Ben de olsam kendimi eksik hissederdim. Sanki alttan alta sizi kafasındaki muhteşem figüre benzetmek için uğraşıyo gibi sezdim.
Teşekkür ederim. İşte bu dialoglar ardı ardına gelince, belki olağan karşılanabilecek söylemler göze batabiliyor.
Beyefendinin tek referans noktası kendi gibi. Benmerkezci olacağı kanaatine de buradan vardım.
 
Detaycı biriyimdir.
Kadınlar 25 yaşına kadar evlenmeyince armudun sapı, üzümün çöpü, gözünün üstünde kaşı şeklinde her şeye takılıyorlar.
Ayrıca henüz tanımadığınız, tanışmak üzere olduğunuz biri hakkında bu kadar negatif ve ön yargılı düşünmeniz sizin kusurunuz, beyefendinin değil.
O yüzden beyefendiye değil önce kendi kişiliğinize kafa yorun.
 
Beyefendiyi zorla tutan yok :)
Elbette. Sizi de zorla tutanın olmadığı gibi.
Demek istediğim belki o da bu kadar alıngan ya da detaycı biriyle yapamayacaktır ki bana göre sohbeti rahatsız edici, dayatmacı hiç değil. Siz belki iyi hissedecek seyler/övgüler duymak istediniz karşınızdaki bunu yapmadı ya da yapamadı. Konuşma sonrası kendinizi eksik hissettiniz ve bu eksikliği o yaşattığı için tepeden bakan kişi oldu.
 
Ben kolay kolay kendimi duygularına kaptırabilen biri değilim. Mantığımla severim desem yeridir. İçinize sinmeyen bir şeyler olur da bazen bunu somut olarak ortaya koyamazsınız ya işte öyle bir noktadayım. Henüz çok erken belki de o yüzden.
Bir kaç kez daha görüşün tabi içinize sinmezse uzatmaya gerek de yok. Ancak çok ayrıntıcı olmak çok yıpratıcı değil mi...
 
Teşekkür ederim. İşte bu dialoglar ardı ardına gelince, belki olağan karşılanabilecek söylemler göze batabiliyor.
Beyefendinin tek referans noktası kendi gibi. Benmerkezci olacağı kanaatine de buradan vardım.
Kesinlikle bende de öyle bi his uyandı. Bu biraz da yapı meselesi, ben de genelde bana karışılmasından veya yönetilmekten hiç hoşlanmam. Ama kimisi de var ki hayatındaki kişiye uyum sağlamayı, onun ilgi alanlarıyla ilgilenmeyi sever. Bence o karakterdeki kişiler bu adamla uyumlu olabilir. Ben o anlamda bağımsız olmayı severim. İlgimi çekmeyen bi şeyi sırf sevdiğim kişi seviyo diye yapamam mesela. Bence bi ilişkide herkes kendi benlik sınırları içinde kalarak müşterek bi hayat kurmalı. Anladığım kadarıyla siz de öylesiniz. Tabi çok yeni tanışıyosunuz belki bu tarz olaylar tesadüfen üst üste geldi. Açıkça düşüncenizi söyleyip tepkisine bakabilirsiniz bence. Mesela "o niyetle söylememiştim, eğer sana öyle hissettirdiysem kusura bakma lütfen" gibi bir şeyler mi söyleyecek yoksa "ne alakası var, ben olması gerekeni söyledim, senin için iyi olanı belirttim bunu bile yanlış anlıyosan yapabileceğim bi şey yok" gibi bi tavır mı takıncak diye tartabilirsiniz bence.
 
Back
X