Doktor konusundan zaten bahsettim ama yine yazayım. Ben ablama bu konuyu açtım, fakat eşinin ilaç kullanmasına izin vermeyeceğini söyledi o yüzden konu baştan kapandı. Kesinlikle doktora gitmesi gerekiyordu.Ablanız depresyonda değilmiş ki hanımefendi. Depresyon böyle olmaz. Ablanız nasılsa bakan var diye elini sürmemiş hiç bir şeye olay bu. Depresyonda olduğundan bu kadar emindiniz madem götürseydiniz ya bi doktora? Herkes gidip bebeğiyle kalınca depresyon geçivermiş birden.
Elini işe sürme meselesine gelince. Evinde bir sürü hizmetçi olduğunu düşün elini sürer misin? Sürmezsin. Nasılsa hizmetçi var yemeği yapıyor,bakıcı var bebeğe bakıyor dersin.Ki sizin durumda öyleymiş zaten ablanız evdekileri hizmetçi bellediği için hiç bir şey yapmamış. Çünkü elini sürmesi için fırsat vermemişsiniz. Yaptıklarınızı saymışsınız mesela şunu yaptım,bunu yaptım,gelen kızlarda şunu şunu yaptı diye. Heh işte bende onu diyorum. Her şeyi siz yapmışsınız,hizmet etmişsiniz resmen.
Eniştenizin bir şeyi olmayabilir ama erkekler bebekle daha geç bağ kuruyor. Kadınların neredeyse hepsi daha karnındayken bağ kurabiliyor ama erkekler bu süreçte olayı hep dışarıdan izledikleri için bir çoğu baba olduğunu bebek doğduktan sonra hissediyor. Bebekle ilgilendikçede bu bağ artıyor. Ama adamın bebekle bağ kurma fırsatı olmamış ki. Demişsiniz ya bi altını alsaydı falan diye. Altını almaya fırsat bile olmamış ki bunu yapacak birileri hep olmuş zaten. Sizin yapacağınız şey onları karı koca başbaşa bırakmaktı. Belki mecbur kalsaydı o zaman eniştenizde yapardı diyorum. Ablanız o kadar insan etrafında olmasına rağmen ağlayıp,sızlanmaya devam etmiş. Ki ağlaması da bence tamamen nazdanmış. Çünkü demişsiniz ablam hep ağladığı için kimse yalnız bırakamadı diye. E adam napabilir bu durumda? Ağlamayı silah olarak kullanmış ablanız.
Ben eniştenizide savunmuyorum dediğim gibi. Tekrardan belirteyim. Kalabalıktan anne baba olduklarını hissedememişler diyorum.Bir bebek için onca insan bir eve doluşmasaydınız,karı koca başbaşa kalsaydı çok daha kolay hallolurmuş bence her şey.
Şunu eklemeyi unutmuşum. Tam maaşını verdiğim hizmetçim olsa tabii ki de işlere elimi sürmem. Fakat bu kızlara azıcık bir para verdi enişte. Yardım etme kisvesi altında hizmetçilik yaptılar. Aynı şey olduğunu düşünmüyorum. Her şeyi geçtim yeğenleri, kendi annesi, kendi kayınvalidesi ve baldızı bu kişiler. İnsan utanır biraz.Ablanız depresyonda değilmiş ki hanımefendi. Depresyon böyle olmaz. Ablanız nasılsa bakan var diye elini sürmemiş hiç bir şeye olay bu. Depresyonda olduğundan bu kadar emindiniz madem götürseydiniz ya bi doktora? Herkes gidip bebeğiyle kalınca depresyon geçivermiş birden.
Elini işe sürme meselesine gelince. Evinde bir sürü hizmetçi olduğunu düşün elini sürer misin? Sürmezsin. Nasılsa hizmetçi var yemeği yapıyor,bakıcı var bebeğe bakıyor dersin.Ki sizin durumda öyleymiş zaten ablanız evdekileri hizmetçi bellediği için hiç bir şey yapmamış. Çünkü elini sürmesi için fırsat vermemişsiniz. Yaptıklarınızı saymışsınız mesela şunu yaptım,bunu yaptım,gelen kızlarda şunu şunu yaptı diye. Heh işte bende onu diyorum. Her şeyi siz yapmışsınız,hizmet etmişsiniz resmen.
Eniştenizin bir şeyi olmayabilir ama erkekler bebekle daha geç bağ kuruyor. Kadınların neredeyse hepsi daha karnındayken bağ kurabiliyor ama erkekler bu süreçte olayı hep dışarıdan izledikleri için bir çoğu baba olduğunu bebek doğduktan sonra hissediyor. Bebekle ilgilendikçede bu bağ artıyor. Ama adamın bebekle bağ kurma fırsatı olmamış ki. Demişsiniz ya bi altını alsaydı falan diye. Altını almaya fırsat bile olmamış ki bunu yapacak birileri hep olmuş zaten. Sizin yapacağınız şey onları karı koca başbaşa bırakmaktı. Belki mecbur kalsaydı o zaman eniştenizde yapardı diyorum. Ablanız o kadar insan etrafında olmasına rağmen ağlayıp,sızlanmaya devam etmiş. Ki ağlaması da bence tamamen nazdanmış. Çünkü demişsiniz ablam hep ağladığı için kimse yalnız bırakamadı diye. E adam napabilir bu durumda? Ağlamayı silah olarak kullanmış ablanız.
Ben eniştenizide savunmuyorum dediğim gibi. Tekrardan belirteyim. Kalabalıktan anne baba olduklarını hissedememişler diyorum.Bir bebek için onca insan bir eve doluşmasaydınız,karı koca başbaşa kalsaydı çok daha kolay hallolurmuş bence her şey.
Evet ama ablanız utanmamış. Parada verilmiş kızlara az bir miktarda olsa öyle olunca ablanız hepten hizmetçi bellemiştir doğal olarak. Zaten burda anlatmak istediğim nokta sizin utanıp utanmamanızdan ziyade ablanızın eve gelen insanları hizmetçi bellediği için her şeyden elini eteğini çekmesi.Şunu eklemeyi unutmuşum. Tam maaşını verdiğim hizmetçim olsa tabii ki de işlere elimi sürmem. Fakat bu kızlara azıcık bir para verdi enişte. Yardım etme kisvesi altında hizmetçilik yaptılar. Aynı şey olduğunu düşünmüyorum. Her şeyi geçtim yeğenleri, kendi annesi, kendi kayınvalidesi ve baldızı bu kişiler. İnsan utanır biraz.
Çünkü bazı dengeler baştan ya kurulur ya da kurulamaz. Bebek ilk doğduğu anda yapılacak bir şeydi o. Ablanız bu saatten sonra yardım istese eniştenizin tepkisi eski köye yeni adet getime peşindesin olacaktır muhtemelen.Mecbur kalsaydı enişte de yapardı demişsiniz. Bir senedir tekler yine bir şey yaptığı yok. Her şeyi ablam yapıyor.
Ablanızın bunları bahane olarak kullandığının farkındasınız değil mi? Yoksa lise çağındaki kızın yaptığını bebeğin annesi olarak onun yapaması mümkün değil.Evet çok çok fazla yardım aldı etrafından ama, ablam da yaptı. Fakat hemen yorulduğunu, yapamadığını, beceremediğini, iyi annelik yapamadığını söylerdi hep. Eniştem tenezzül bile etmedi bir kerecik
Yaa bence buradaki hata bebeği anneyle başbaşa bırakmamak o kadar desteğe gerek yoktu kadın bebeğiyle eviyle başbaşa kalamamış kendine olan güvenini yitirmiş bence ablanız iyiyse bi arayıp sorun annenizle de barıştırınMerhaba herkese. İlk defa burada konu açıyorum. Yanlış bir yere yazmıyorum umarım. Uzun oldu, ama lütfen hepsini okumadan yorum yapmayın.
Ablam 3 sene önce evlenip eşinin memleketine taşındı. Bize çok uzak bir yer. Hiç tanıdığımız falan yok orada. Ben öğretmen olarak ablamın yaşadığı ile atandım. Pandemi olduğu için okullar arada bir açılıp kapanıyordu, o nedenle çalıştığım ilçeye taşınmak yerine ablamlarda kaldım. Ben onlarda kalmaya başladığımda ablam hamileydi. Neyse, doğum zamanı geldi, ablam sezaryen ile doğum yaptı. Doğumdan bir süre önce annem de geldi. Doğumdan hemen sonra ablamın kayınvalidesi ve eniştenin tarafından genç bir kız daha geldi yardım etmek için. Sezaryen dolayısı ile ablamın ağrıları vardı, meme uçları yara olmuştu vs, iki ay boyunca annem ve kayınvalide ablama yardım etti. Ev işlerini genç kız ile ben yaptık. Ablam sadece süt veriyordu o kadar başka bir şey yapmadı. Ben o süre zarfında uzaktan eğitim yapıyordum bir de.
Kayınvalide ile genç kız gittikten hemen sonra (doğumdan iki ay sonra) annem de gitti. Ablam ben enişte ve bebek dördümüz kaldık. Onlar gittikten sonra ablam bir boşluğa düştü. 2 ay boyunca onlar bebek konusunda çok yardımcı olmuştu, o nedenle onlar gidince ne yapacağını bilmiyor gibi bir durumda idi. Bebek bakmaktan ben de hiç anlamam, o yüzden ben ev işlerini hallederek yardımcı olmaya çalışıyordum. Enişte zaten hiçbir şey yapmıyordu yardım anlamında.
Ablam bebek bakımı konusunda çok zorlanınca eniştenin tarafından başka bir genç kız geldi yardım için. Bu sefer bebeğin işlerini o yapmaya başladı. Ben ev işleri + uzaktan eğitim devam yine. Ablam ne kadar bunu kabul etmese de ben dürüstçe gördüğümü söylüyorum; bebek bakımının çoğunluğunu o genç kız yaptı. Ben zaten ev işleri. Ama ablam yine çok mutsuzdu. Depresyonda olduğu aşikardı. O sıralar okullar açılmıştı, işten ne zaman dönsem eve geldiğimde ablam ağlıyordu. Bebek büyütmek çok zor, şunu nasıl yapsam bunu ne etsem vs bana sürekli anlatıp ağlıyordu. Genç kız zaten bebekle çok ilgileniyor, ben ev işlerini yapıyorum. Daha ne yapacağımızı bilemedik. Aylar geçmişti ablam bir türlü düzelmiyordu. Ben elimden geleni yapmıyormuşum gibi hissetmeye başladım. Bebek bakmaktan gerçekten hiç anlamam çok çocuk seven biri de değilimdir sıcakkanlı bir insan değilimdir, ama ablama yardım etmek için ucundan ucundan yapmaya başladım. Uyutmak, bebişi oyalamak vs. Zamanla öğrendim.
Biz bu kadar yardım ediyoruz, ama ablam hala aynı durumda idi. O sırada bebeğe bakan genç kız bizde çok bunalmıştı evine dönmek istedi. "Sanki bir şey yaptırdık sürekli yüzü asık aman gitsin evine" gibi şeyler söyledi ablam kızın arkasından. Kız lise çağında bu arada. Oranın kültüründe kızların böyle hizmet etmesi normalmiş ama kız gerçekten küçük. Bunalması, ailesini özlemesi normal. Ablam bunu asla anlamıyordu ve sanki bunca zaman kimse ona yardım etmemiş gibi davranıyordu.
O kız gidince başka bir genç kız geldi. 20 yaşında falandı bu seferki. Yine aynı şeyler oldu. Bebeğe çoğunlukla o baktı. Bu sefer bebek bakımına ben de yardımcı oldum. (Ev işler + uzaktan eğitim devam zaten). O sıralar okullar açılmıştı yine. Benim okulum ilçede, bir saat sürüyor yol. Sabah 6'da kalkacağım 4'e kadar uyumadığımı biliyorum bebeği uyutmaya çalışırken. Enişte zaten hiç yardım etmiyor. Ablam depresyonda, kimse yardım etmiyormuş gibi davranıyor. Ne yapsak yaranamıyoruz asla. Hiç unutmuyorum bir kere tatil sonrası memleketten geldim. 17 saat otobüs yolculuğu yapmışım. Yolculuk iğrenç geçmiş (tutuyor beni) sabahın 6'sında gelmişim ablamlara. Geldim yarım saat sonra ablam "bebişi uyutur musun ben çok yoruldum" dedi. İlk defa ablama karşı çıktım orada. "Ciddi misin şuan? 17 saatlik otobüs yolculuğundan geldim bana ilk söylediğin şey bu mu?" dedim. Ablam herkesin onun etrafında dört dönmesini bekliyordu. O genç kızı gecenin bir saati kaç kere uyandırdığını biliyorum bebişi uyutsun diye. Ben utanıyordum gördükçe. Kız bakıcı değil sonuçta eniştenin tarafından biri. Akraba... Şunu da ekleyeyim kız hiç yadırgamadı bu durumu. Onların kültüründe normal çünkü (diğer kız küçük olduğu için yapamamıştı). Hizmet etmeye çok alışıklar. Mesela kız yemek sofrasında erkeklerin tabağıydı peçetesiydi çayıydı şekeri idi her şeyini o yapıyordu. Ama ben öyle bir kültürde büyümedim. "O bile yadırgamıyor, benim teyze olarak çok daha fazla yardım etmem lazım" diye hep kıyaslama yaptım kendimi çok suçlu hissettim o kadar yardım etmeme rağmen.
Belki sizlere çok ayıp gelecek ama ben gerçekten çok bunalmaya başlamıştım. Oradan kaçacak yer arıyordum. Çünkü ablam asla ne kadar yardım ettiğimizi görmüyordu. Beni diğer sinir eden şey eniştenin hiçbir şey yapmaması idi. O yardımcı olsa ablam tek başına kalmış gibi hissetmezdi diye düşünüyorum..... O kadar bunalmıştım ki. Kocaman 4+1 ev temizliği (üstünkörü yapmam detaylı yaparım haftada iki kere, diğer günler günlük temizlik, toparlama) bebeği uyutma oyalama + uzak bir ilçede okula git gel... Yemekten anlamam, ama ona bile giriştim. Daha ne yapayım ben Allah aşkına? Ama ablam sürekli ağladığı için kendimi çok suçlu hissediyordum. Memlekete gidip nefes almak için tatilleri dört gözle bekliyordum. Ben memlekete giderken ablam arkamdan ağlıyordu bildiğiniz gitme diye. Kendimi o kadar suçlu hissediyordum ki ama çok bunalmıştım. Ablama göre hep en yorulan en bunalmış oydu. Halbuki çok az şey yapıyordu! Evde ona yardım eden iki tane genç kadın vardı ya. Kimin iki tane yardımcısı var evde? Varsa söyleyin.
Gel zaman git zaman yaz tatili geldi. Ablamlar bizim memlekete geldiler. Bir ay kalacaklardı. Yardım etsin diye o genç kızı da peşinde getirdi. Evet, tatil değil yine aynı şeyler olacak diye düşündüm ve düşündüğüm gibi oldu... Ablam bu sefer gerçekten hiçbir şey yapmıyordu. Bakın gördüğümü söylüyorum. Hiçbir şey. Evin temizliğini tamamen ben yapıyordum (evde 6 tane yetişkin insan vardı çıkan pisliği siz düşünün), yemek tamamen annemde, bebek bakımı tamamen genç kızda. Ablam hiçbir şey yapmamasına rağmen sürekli yorulduğunu söylüyordu.
20 gün falan geçti. Annem bunalmaya başladı bu durumdan. Hepimiz ablamın etrafında pervane olmuştuk çünkü. Ben bir şey desem kötü ben olacağım. Çünkü ablam hemen suçlama moduna geçiyor. Sen nasıl teyzesin diye... Sonunda annem patladı ve çok büyük bir kavga oldu. "O kadar yardım ediyoruz yeter artık gidin buradan" gibisinden şeyler söyledi annem sinirle. Ablam çok sinirlendi. "Ne yaptık size çok mu yük olduk yazıklar olsun" gibisinden şeyler söyledi. Ben ikisinin de söylediklerini hafifletip yazdım... İkisi de fazla ağır konuştu. Bunun üzerine ablamlar hemen geri döndüler evlerine.
Ne kadar bunalsam da ben hiçbir zaman taraf tutmadım. Ablam ile annem o olaydan sonra küstüler. Ben hep ikisini barıştırmaya çalıştım. ikisi arasında kalmaktan o kadar bunalmıştım ki.
Okullar açılınca ablamlara dönmeden önce dedim ki "yok ben bir sene daha burada kalamam. Okullar tamamen açıldı, hem tam zamanlı okula gidip hem de o kadar işi yapamam mümkün değil" diye düşündüm. Öğretmen olmak kolay bir meslek değil. Onun üzerine ablamın durumları... Orada kalmak istemememi anlayışla karşılayın lütfen... Neyse ben ilçeye taşındım böylelikle ablamdan uzaklaştım.
Ben ablamdan uzaklaşınca + o olaydan sonra ablamda sonunda bir şeyler dank etti. Yavaş yavaş düzeldi. Şuan kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan hayatını sürdürebiliyor. Bebişe de çok güzel bakıyor.
Bunları yazmamın nedeni içimde kalmış olmasıydı.. sizce ben haksız mıyım? Ablam mı haklı? Özellikle annelerin fikirlerini çok merak ediyorum. Bu olaylardan sonra postpartum depression (doğum sonrası depresyon)'u çok araştırdım. Ablamın kesinlikle bunu geçirdiğinden eminim. Bunu yaşamış olan annelerin fikirlerini de çok merak ediyorum.
Evet o da rahatsız ama bir şey diyemiyor. Eşinin lafına karşı çıkmaz zaten öyle biri. Ablama yardım etmediği için ben aşırı sinir oluyorum. Ablamın içini bilemem ama ben daha rahatsızım sanırım bu durumdan. Kalkıp bir çayını doldurmuyor beyefendi. Her gördüğümde kan beynime sıçrıyor. Neyse o umrumda değil zaten ben ablamı düşünüyorum.Çünkü bazı dengeler baştan ya kurulur ya da kurulamaz. Bebek ilk doğduğu anda yapılacak bir şeydi o. Ablanız bu saatten sonra yardım istese eniştenizin tepkisi eski köye yeni adet getime peşindesin olacaktır muhtemelen.
Ablanız da sizin kadar rahatsız mı peki bu durumdan? Merak ettim de.
Çok zorlanarak yapıyordu işte insan kendi bebeğinden bunalır mı? Sağlıklı düşünceleri yoktu. Sonradan iş şımarıklığa dönüştü orası doğru.Ablanızın bunları bahane olarak kullandığının farkındasınız değil mi? Yoksa lise çağındaki kızın yaptığını bebeğin annesi olarak onun yapaması mümkün değil.
O zaman şöyle bir soru geliyor benimde şimdi aklıma bu adam demek ki evliliğin başlarında da böyleydi. E böyle bir adamda çocuk yapmakta bile bile lades demek oluyor. Ablanız rahatsız olduğu halde çocuk yapabiliyorsa çokta rahatsız değilmiş demek ki.Evet o da rahatsız ama bir şey diyemiyor. Eşinin lafına karşı çıkmaz zaten öyle biri. Ablama yardım etmediği için ben aşırı sinir oluyorum. Ablamın içini bilemem ama ben daha rahatsızım sanırım bu durumdan. Kalkıp bir çayını doldurmuyor beyefendi. Her gördüğümde kan beynime sıçrıyor. Neyse o umrumda değil zaten ben ablamı düşünüyorum.
Doğum sonrası depresyona girmiş olabilir sms sblsn genel olarak ayriyetten de şımarık ve bencil biri olduğu ortada.Merhaba herkese. İlk defa burada konu açıyorum. Yanlış bir yere yazmıyorum umarım. Uzun oldu, ama lütfen hepsini okumadan yorum yapmayın.
Ablam 3 sene önce evlenip eşinin memleketine taşındı. Bize çok uzak bir yer. Hiç tanıdığımız falan yok orada. Ben öğretmen olarak ablamın yaşadığı ile atandım. Pandemi olduğu için okullar arada bir açılıp kapanıyordu, o nedenle çalıştığım ilçeye taşınmak yerine ablamlarda kaldım. Ben onlarda kalmaya başladığımda ablam hamileydi. Neyse, doğum zamanı geldi, ablam sezaryen ile doğum yaptı. Doğumdan bir süre önce annem de geldi. Doğumdan hemen sonra ablamın kayınvalidesi ve eniştenin tarafından genç bir kız daha geldi yardım etmek için. Sezaryen dolayısı ile ablamın ağrıları vardı, meme uçları yara olmuştu vs, iki ay boyunca annem ve kayınvalide ablama yardım etti. Ev işlerini genç kız ile ben yaptık. Ablam sadece süt veriyordu o kadar başka bir şey yapmadı. Ben o süre zarfında uzaktan eğitim yapıyordum bir de.
Kayınvalide ile genç kız gittikten hemen sonra (doğumdan iki ay sonra) annem de gitti. Ablam ben enişte ve bebek dördümüz kaldık. Onlar gittikten sonra ablam bir boşluğa düştü. 2 ay boyunca onlar bebek konusunda çok yardımcı olmuştu, o nedenle onlar gidince ne yapacağını bilmiyor gibi bir durumda idi. Bebek bakmaktan ben de hiç anlamam, o yüzden ben ev işlerini hallederek yardımcı olmaya çalışıyordum. Enişte zaten hiçbir şey yapmıyordu yardım anlamında.
Ablam bebek bakımı konusunda çok zorlanınca eniştenin tarafından başka bir genç kız geldi yardım için. Bu sefer bebeğin işlerini o yapmaya başladı. Ben ev işleri + uzaktan eğitim devam yine. Ablam ne kadar bunu kabul etmese de ben dürüstçe gördüğümü söylüyorum; bebek bakımının çoğunluğunu o genç kız yaptı. Ben zaten ev işleri. Ama ablam yine çok mutsuzdu. Depresyonda olduğu aşikardı. O sıralar okullar açılmıştı, işten ne zaman dönsem eve geldiğimde ablam ağlıyordu. Bebek büyütmek çok zor, şunu nasıl yapsam bunu ne etsem vs bana sürekli anlatıp ağlıyordu. Genç kız zaten bebekle çok ilgileniyor, ben ev işlerini yapıyorum. Daha ne yapacağımızı bilemedik. Aylar geçmişti ablam bir türlü düzelmiyordu. Ben elimden geleni yapmıyormuşum gibi hissetmeye başladım. Bebek bakmaktan gerçekten hiç anlamam çok çocuk seven biri de değilimdir sıcakkanlı bir insan değilimdir, ama ablama yardım etmek için ucundan ucundan yapmaya başladım. Uyutmak, bebişi oyalamak vs. Zamanla öğrendim.
Biz bu kadar yardım ediyoruz, ama ablam hala aynı durumda idi. O sırada bebeğe bakan genç kız bizde çok bunalmıştı evine dönmek istedi. "Sanki bir şey yaptırdık sürekli yüzü asık aman gitsin evine" gibi şeyler söyledi ablam kızın arkasından. Kız lise çağında bu arada. Oranın kültüründe kızların böyle hizmet etmesi normalmiş ama kız gerçekten küçük. Bunalması, ailesini özlemesi normal. Ablam bunu asla anlamıyordu ve sanki bunca zaman kimse ona yardım etmemiş gibi davranıyordu.
O kız gidince başka bir genç kız geldi. 20 yaşında falandı bu seferki. Yine aynı şeyler oldu. Bebeğe çoğunlukla o baktı. Bu sefer bebek bakımına ben de yardımcı oldum. (Ev işler + uzaktan eğitim devam zaten). O sıralar okullar açılmıştı yine. Benim okulum ilçede, bir saat sürüyor yol. Sabah 6'da kalkacağım 4'e kadar uyumadığımı biliyorum bebeği uyutmaya çalışırken. Enişte zaten hiç yardım etmiyor. Ablam depresyonda, kimse yardım etmiyormuş gibi davranıyor. Ne yapsak yaranamıyoruz asla. Hiç unutmuyorum bir kere tatil sonrası memleketten geldim. 17 saat otobüs yolculuğu yapmışım. Yolculuk iğrenç geçmiş (tutuyor beni) sabahın 6'sında gelmişim ablamlara. Geldim yarım saat sonra ablam "bebişi uyutur musun ben çok yoruldum" dedi. İlk defa ablama karşı çıktım orada. "Ciddi misin şuan? 17 saatlik otobüs yolculuğundan geldim bana ilk söylediğin şey bu mu?" dedim. Ablam herkesin onun etrafında dört dönmesini bekliyordu. O genç kızı gecenin bir saati kaç kere uyandırdığını biliyorum bebişi uyutsun diye. Ben utanıyordum gördükçe. Kız bakıcı değil sonuçta eniştenin tarafından biri. Akraba... Şunu da ekleyeyim kız hiç yadırgamadı bu durumu. Onların kültüründe normal çünkü (diğer kız küçük olduğu için yapamamıştı). Hizmet etmeye çok alışıklar. Mesela kız yemek sofrasında erkeklerin tabağıydı peçetesiydi çayıydı şekeri idi her şeyini o yapıyordu. Ama ben öyle bir kültürde büyümedim. "O bile yadırgamıyor, benim teyze olarak çok daha fazla yardım etmem lazım" diye hep kıyaslama yaptım kendimi çok suçlu hissettim o kadar yardım etmeme rağmen.
Belki sizlere çok ayıp gelecek ama ben gerçekten çok bunalmaya başlamıştım. Oradan kaçacak yer arıyordum. Çünkü ablam asla ne kadar yardım ettiğimizi görmüyordu. Beni diğer sinir eden şey eniştenin hiçbir şey yapmaması idi. O yardımcı olsa ablam tek başına kalmış gibi hissetmezdi diye düşünüyorum..... O kadar bunalmıştım ki. Kocaman 4+1 ev temizliği (üstünkörü yapmam detaylı yaparım haftada iki kere, diğer günler günlük temizlik, toparlama) bebeği uyutma oyalama + uzak bir ilçede okula git gel... Yemekten anlamam, ama ona bile giriştim. Daha ne yapayım ben Allah aşkına? Ama ablam sürekli ağladığı için kendimi çok suçlu hissediyordum. Memlekete gidip nefes almak için tatilleri dört gözle bekliyordum. Ben memlekete giderken ablam arkamdan ağlıyordu bildiğiniz gitme diye. Kendimi o kadar suçlu hissediyordum ki ama çok bunalmıştım. Ablama göre hep en yorulan en bunalmış oydu. Halbuki çok az şey yapıyordu! Evde ona yardım eden iki tane genç kadın vardı ya. Kimin iki tane yardımcısı var evde? Varsa söyleyin.
Gel zaman git zaman yaz tatili geldi. Ablamlar bizim memlekete geldiler. Bir ay kalacaklardı. Yardım etsin diye o genç kızı da peşinde getirdi. Evet, tatil değil yine aynı şeyler olacak diye düşündüm ve düşündüğüm gibi oldu... Ablam bu sefer gerçekten hiçbir şey yapmıyordu. Bakın gördüğümü söylüyorum. Hiçbir şey. Evin temizliğini tamamen ben yapıyordum (evde 6 tane yetişkin insan vardı çıkan pisliği siz düşünün), yemek tamamen annemde, bebek bakımı tamamen genç kızda. Ablam hiçbir şey yapmamasına rağmen sürekli yorulduğunu söylüyordu.
20 gün falan geçti. Annem bunalmaya başladı bu durumdan. Hepimiz ablamın etrafında pervane olmuştuk çünkü. Ben bir şey desem kötü ben olacağım. Çünkü ablam hemen suçlama moduna geçiyor. Sen nasıl teyzesin diye... Sonunda annem patladı ve çok büyük bir kavga oldu. "O kadar yardım ediyoruz yeter artık gidin buradan" gibisinden şeyler söyledi annem sinirle. Ablam çok sinirlendi. "Ne yaptık size çok mu yük olduk yazıklar olsun" gibisinden şeyler söyledi. Ben ikisinin de söylediklerini hafifletip yazdım... İkisi de fazla ağır konuştu. Bunun üzerine ablamlar hemen geri döndüler evlerine.
Ne kadar bunalsam da ben hiçbir zaman taraf tutmadım. Ablam ile annem o olaydan sonra küstüler. Ben hep ikisini barıştırmaya çalıştım. ikisi arasında kalmaktan o kadar bunalmıştım ki.
Okullar açılınca ablamlara dönmeden önce dedim ki "yok ben bir sene daha burada kalamam. Okullar tamamen açıldı, hem tam zamanlı okula gidip hem de o kadar işi yapamam mümkün değil" diye düşündüm. Öğretmen olmak kolay bir meslek değil. Onun üzerine ablamın durumları... Orada kalmak istemememi anlayışla karşılayın lütfen... Neyse ben ilçeye taşındım böylelikle ablamdan uzaklaştım.
Ben ablamdan uzaklaşınca + o olaydan sonra ablamda sonunda bir şeyler dank etti. Yavaş yavaş düzeldi. Şuan kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan hayatını sürdürebiliyor. Bebişe de çok güzel bakıyor.
Bunları yazmamın nedeni içimde kalmış olmasıydı.. sizce ben haksız mıyım? Ablam mı haklı? Özellikle annelerin fikirlerini çok merak ediyorum. Bu olaylardan sonra postpartum depression (doğum sonrası depresyon)'u çok araştırdım. Ablamın kesinlikle bunu geçirdiğinden eminim. Bunu yaşamış olan annelerin fikirlerini de çok merak ediyorum.
Orası öyle bile bile yaptı ama yüzüne de vurmak istemiyorum "bile isteye kendin yaptın, beni dinlemedin" vs diye. Aynen ben zaten mesafe koydum araya. Kendi işime bakıyorum.O zaman şöyle bir soru geliyor benimde şimdi aklıma bu adam demek ki evliliğin başlarında da böyleydi. E böyle bir adamda çocuk yapmakta bile bile lades demek oluyor. Ablanız rahatsız olduğu halde çocuk yapabiliyorsa çokta rahatsız değilmiş demek ki.
Yani demem o ki herkes kendi tercihlerinin bedelini yaşar hayatta. O yüzden bence siz kendi hayatınıza odaklanın.
Aslında tahmin ediyorumOnun acısıda zamanla çıkıyor beçocuklar büyüdü ben depresyondayım resmen en rahat olduğum dönem olması gerekirken tükenmiş hissediyorum artık.
5 ve 10Aslında tahmin ediyorumkaç yaşına geldiler? Siz nasıl hissediyorsunuz?
Aslında bu benim de tahmin ettiğim bir şey. Çocuklar küçükken survival modundayız. Çocuklar buyuyunce bu degisecek ve bence yerini bir bosluk hissine birakacak. O zaman da yari zamanli calismaya baslarim diye umuyorum simdilik ama zaman ne getiriri bilmiyorum.5 ve 10küçük halleri kalmadı. Tabi öyle kafama esen herşeyi yapamıyorum ama yapacaklarımıda yapasım gelmiyor. Yılların yorgunluğu derlerya tam olarak öyle. Birde değişiyor insan önceden evet bunu yapmalıyım dediğim herşey saçma sapan geliyor. Bir erteleme hastalığı, herşey gereksiz gibi.
Sonunda abla kocasi genckiz iliskisi bekledim ama olmadi , ya ilk cocuk doguran kendi sanki yirmi genc kiz girmis eve , igtenc bi mantik ya ne munasebet ben cocugumu kucagima almadan uc genc kizin elinden gececek ...