Biraz geçmişi okudum, yazın son haftaları biraz rehavet mi basmış çoğunluğu, bana mı öyle geldi? Çıkolata vb. yiyecekler, kilo verişte yavaşlama.. Bende de öyle oldu da.
Mesajları "beğen"me opsiyonumuz da yok galiba bir süre
Asumanzeynep'in mesajını beğeneyim dedim, iki saat bakındım olmadı. "Yuh dedim tatile gittik diye ceza mıdır nedir?" Sonra anladım genel bir sorun olduğunu..
Antalya nasıl geçti biraz da onu anlatayım, benim için bir milat çünkü, evlendiğimden beri (11 yıldır) ilk defa bu kadar uzun süre evimden uzak kaldım.
1. Evde, özellikle de başkasının evinde, çocuklarla beraber geçirilen süreye tatil denemez, olsa olsa ziyaret denir. Benimki de tatilden ziyade bol gezmeli bir ziyaretti.
2. Kayınvalide-kayınpeder bir süredir kışları Marmaris'te oturdukları için yazın Antalya'ya gitmiyorlar, ev 2 senedir kullanılmıyordu, biz gitmeden günlerce kadın tutulmuş, her yer didik edilmiş, erzak doldurulmuş vb. hazırlık yapılmış. Ben önceden gittim eşim 5 gün sonra geldi, derken acil bir iş çıktı kv-kp Marmaris'e gittiler 1 haftalığına, anaaaa biz kaldık mı yalnız eşimle. Daha mı iyi oldu daha mı kötü anlayamadım. Gezme bakımından iyi oldu da çok yorulduk. Çocuklar yabancı evde daha çok kudurdular, hem temizlik hem çocukların bakımı bizi mahvetti, bir yere gidince akşam dönüşte bitap düştük resmen.
3. Arife günü kv-kp geri geldiler, eşimin kardeşi ve nişanlısı da o gün İstanbul'dan geleceği için sabahın köründen itibaren temizlik, ütü, yemek çeşitleri, tatlı vb. şeyleri tek başıma yaptım anam ağladı. Pek klasik gelin değilimdir ben, alışık değilimdir öyle, elim de çabuk sayılmaz; ağır ama çok titiz yaparım her şeyi. İmanım gevredi bu durumda.
4. Nişanlı hanımı biraz daha iyi tanıdım bu sürede. Usturuplu tanımına olabilecek en uzak mesafede duruyor, ama iyi bir kız. (heh he bende de pek pis eltilik potansiyeli varmış)
5. Kayınvalidemle pinpon maçı misali diyaloglarımız çok komikti. "-Ali'nin (temsili isim, eşimin kardeşi) ütüleri çok fazla, sen çok güzel ütülüyorsun, onları da aradan çıkarsan" "-bizimkiler de çok fazla, Ayşe de (temsili isim, nişanlı hanım) güzel ütüler eminim" "-yok o hiç sevmiyormuş ütü yapmayı" "-haklı vallahi, kim sever ki bu sıcakta, mecbur olmasam ben de hiç yapmam" "-laf aramızda Ali hiç beğenmiyor onun yaptığı ütüyü" "-ben öğretirim ona, merak etmeyin" maç sayısını ben alıyorum : "-ne demişler anneciğim; birine kalıcı iyilik yapmak istiyorsan balık verme balık tutmayı öğret"
6. Antalya gerçekten yaşanacak şehir olmuş -sıcağı haricinde-; büyük şehrin her imkanı, düzenli-temiz caddeler, alışveriş ve kültür sanatta çok çeşitli alternatifler... Çok güzeldi.
7. Ege'nin denizi Akdeniz'in denizini döver. (Bence)
8. Çok yürüdüm, çok su kaybettim, çok aktif zaman geçirdim ama çok da kaçamak yaptım. Hiç yememem gereken şeyleri götürdüm, sonuç; 16 günde 500 gr kayıp.
9. Biraz nankörlük yaptım galiba, fena bir ziyaret değildi; hem aile bir arada oldu hem epey gezdik, iki küçük çocukla olabileceği kadar iyi vakit geçirdik. Evet çok ev işi yaptım, çok yoruldum ama kayınvalidemin de bir dakikası boş geçmedi, çocuklara da baktılar bir gece, eşimle başbaşa yemeğe çıkabildik.
10. İşte böyle, evimi çok özlemiş şekilde döndüm, döndüğümden beri etrafı toparlamayı, valiz yerleştirmeyi, çamaşır yıkamayı bitiremedim.
Buraya kadar okuyabilen varsa gözlerinden öper, iyi geceler dilerim. Yarın "acı yok Rocky" modunda diyete ve yürüyüşe başlamayı umuyorum. Eylül sonuna, gerçek tatilime hazır olabilmek için :)))