Tam üç gündür aralıksız ağlıyorum, o kadar ki gözümde arpacık çıkmak üzere. Yemek yiyemiyorum, uyuyamıyorum, sağlıklı düşünemiyorum...Üniversitenin 2.yılında tanıştığım, o gün bugündür beni deli gibi seven, benim de delicesine aşık olduğum, sevgi ve saygıyı hiç yitirmediğimiz harika bir ilişki yaşadım. Herkesin gıptayla baktığı, evleneceklerine kesin gözüyle bakılan bir ilişkimiz vardı...Di li geçmiş zaman kullanmak bile delicesine acı veriyor...Aramızdaki saygı hiçbir zaman yok olmadı, benim gözümün içine bakan, sadece bir dokunuşu, bir bakışıyla bile bana olan sevgisini gösterebilen bir erkekti. Son derece dürüst, gözüm kapalı güvenebileceğim bir insan...Hala dahi öyle. İlişkimiz benim 2 sene evvel üniyi bitirdikten sonra yksek lisans yapmak için başka şehre gitmeye karar vermemle yara almaya başladı. Sevgilim bana destek oluyor, içten içe seviniyor gözükse de benim bir gün içerisinde gitmeye karar verio apar topar başka şehre gitmemi kaldıramadı...İkimizin de hayatında kocaman bir boşluk oluştu. 4 sene boyunca üniversite esnasında gecesini gündzünü bir arada geçiren, bir gün görüşmesek birbirimizi deli gibi özleyen, mesajlaşan, konuşan, her gördüğümüz duyduğumuz şeyi birbirimizle paylaşmak isteyen insanlarken, birden ben gidince ikimiz de yapayalnız kaldık...
Ben çok ağır bir programda yüksek lisans yaptım, yurtta yaşamaya başladım. Çok stresli günler geçirdim ve içine girdiğim arkadaş ortamı da son derece fesat, dedikoducu tiplerden oluşunca ben inanılmaz yıprandım. Hem derslerin, tezin baskısı, hem de arkadaş ortamındaki yıpranmalarım işin içine girince ben sinirli, agresif bir insan oldum. Şimdi geri dönüp bakınca bu özeleştiriyi yapabiliyorum ama o zamanlar sevgilim bunu dillendirdiğinde kabul etmiyor, aksine onu anlayışsızlıkla suçluyordum. Halbuki gitmemle ilgili beni bir kez bile suçlamadı...Kendince sorunlarıma uzaktan destek olmaya çalıştı...Ama olmadı. İnsanın nazı en sevdiğine geçermiş ya, kimseyi kırmamak için özen gösteren imtina eden insan olan ben, onu çok rahat kırdım. Belki de bunla deşarj oldum.
Bu süre içinde o da askere gitti ve zorlu bir 6 ay geçirdi. Bu süre içinde 2 kere onu ziyaret ettim, biri doğum günü süprizi biri yemin töreni olmak üzere. Gelir gelmez işe girdi ve o da yoğun bir tempoda çalışmaya başladı. Gitmeden önce devamlı nişanlanmak istediğini, benle yaşamak ve yaşlanmak istediğini söyleyen o adam artık kendisini geri çeken, ilgisini sevgisini daha az gösteren veya benim itelememle gösteren biri olmuştu. Belki de ben orda yapayalnız kaldığım için ondan daha fazla ilgi sevgi bekleyen biri olmuştum.
Ben ondan daha çok ilgi sevgi bekledikçe, beni Ankara'da hafta sonları ziyaret etmesini istedikçe o daha da geri çekildi. İşte mutsuz olduğunu, çok yorulduğunu, geriye sadece hafta sonu kaldığını (bazı ctesileri de çalışıyordu) ve o zaman da dinlenmek istediğini, hem ikimiz çin para biriktireceğini söyleyerek gelmedi. Ben hep beni özlemedin mi diye onu suçladım, beni görmek istemiyor musun diye üstüe gittim. Senlik bir durum yok dse de inanmadım. Daha uzatmayayım, bizim kavgalarımız sıklaştı. Günlerce konuşmamaya başladık. Derken 6 gün önce temelli dönüş yaptım. Dönmeden son bir hafta önce de kavgalıydık konuşmuyorduk. Döneceğimi ona söylemedim, ortak bir akadaşımızdan öğrenip bana şöyle çok soğuk bir mesaj attı:" Mezuniyetini tebrik ederim. Müsait olduğunda telefonda veya yüzyüze görüşelim."
Ama hala birbirimizi görünce herşeyin düzeleceğine olan inancım tamdı...Çünkü artık bitmişti, kavuşmuştuk. Resmi şeyler olabilirdi aramızda. Buluştuk, son derece uzak ve soğuktu. Şöyle bir yanağımdan öptü, geçtik bir kafetye oturduk. İkimiz de zar zor konuşuyorduk. Bir haftadır düşündüğünü, artık birbirimizi çok yıprattığımızı, denediğimizi ama düzeltemediğimizi söyledi. Düşünmeye, kafasını tıplamaya ihtiyacı olduğunu, bu zamana kadar hep kalbini dinlediğini ama artık mantığını dinlemek istediğini söyledi.
Beni terk ettiğini sandım, kulaklarım uğuldadı. Başım dönmeye başladı. Ağlamaya başladım, ki hiç sulu gözlü biri değilimdir. Ama hiç etkilenmedi. Bunu negatif bir şey olarak algılama, bu zaman belki de bendn çok senin için gerekli dedi. Kafamı toplamam için bana zaman ver dedi. Hislerinde hiçbir değişme olmadığını, beni hala çok sevdiğini, ama şu anda ikimizin de mutsuz olduğunu ve beni asla mutsuz etmek istemediğini söyledi. Soğudun mı dedikçe öyle bir şey yok diye vurguladı. Yaalan söylemediğinden eminim, zaten hiçbir zaman söylemedi. Aslında son buluşmamızda daha pek çok şey yaşadık ama inanın yazmaktan yoruldum.
Sonuç şu ki, bu aranın bize iyi gelecğini hiç sanmıyorum,zaten herşey mesafelerden kaynaklandı. Beni görmeynce bensizliğe alışacağından korkuyorum, ayrılık provası gibi geliyor bana. Ama o ısrarla bunu olumsuz bir şey olarak görme vs dedi. Br de çok inatçı bir insandır. Mntık da mantık diye ttturdu. Aramak konuşmak istesem o soğuk tavırlarını duyunca içim mahvolacak, onda da geri tepecek diye korkuyorum...Sizce uzun ilişkilerde tıkanılan yerde ara vermek iyi midir, yoksa ilişkinin tamamen kopmasına zemin mi hazırlar...Nefes alamıyorum, yardım edin...Onu çok seviyorum, kaybetmeye dayanamam....