- 8 Mart 2019
- 6.726
- 31.431
- 39
-
- Konu Sahibi simonskitty
- #101
Bende romatoid artrit var, ilk hamileliğim tek korunmasız ilişki de olduğu için inanılmaz sıkıntı çektim. Kullandığım ilaçları vücuttan başka ilaçla temizledik. Sakat doğum riski yüksekti ama ben kiyamadim doğurdum, bugün olsa doğurur muyum bilmiyorum.Teşekkür ederimama şu an asıl kafama takılan graves hastalığım ve olası riskleri. Az önce biri yazdığından beri onu araştırıyorum. Endokrin doktorum da bu hafta yokmuş haftaya randevu alabildim. Şu an beş bilinmeyenli denklem içinde gibiyim
Başka konulardan da hatırladığım kadarıyla görüşlerinize genellikle katılan biriyim. Aynı platformda olduğumuz, yorumunuzu da okuduğum için sormak istiyorum. Sizce de cümleleriniz biraz keskin değil mi?açıkçası kendinden kudretli bir varlığın rızkını vereceğini düşünüp sıraladığı boy boy rızıksız bebelerinin ülkede yarattığı ve yaratacağı sorunları gördüğüm için ülkeyi terk ettim.
ben bir "normal" birey olarak olarak "her şeyden önce ben bir anneyim" demek yerine "ben kadınım" diyebildiğim ve dolayısıyla kendi ihtiyaçlarımı doğru tayin edip önceledidiğim için çocuk sahibi olmamam gerektiği kanısına varabildim. yaşadığım hayatta çocuğun benim hayatımı tatsız ve beni de acı bir hale getirebileceğini görebildiğim için verdiğim karardan pişman olmayı, bir saniye dahi sorgulama ihtiyacı hissetmedim.
diğer yandan kronik rahatsızlıklarım söz konusu. bu rahatsızlıklarla çocuk sahibi olmayı tercih etmiş, öyle ya da böyle hayatını sınırda da olsa sürdürebilen kadınlar var. içgüdüleri galip gelmiş diye romantize edebilecek akıl tutulması yaşayanlar vardır mutlaka. ama söz konusu içgüdü ise o halde vahşi hayatta kendini canlı tutabilmesi için güçlü kalması ve dolayısıyla doğurmamayı tercih etmesi gerekiyordu. hayvan diye geçtiğimiz dişi kediler, aynı anda birden fazla partnerden yavrulayabildiği gibi kendisinin bakabileceği kadar bebek sahibi olurlar. hayvan kadar olamıyor bazılarımız belli ki.
burada defaatle yazmıştım ama tekrar beraber yazalım: çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlar vardır. çocuk sahibi olmasına rağmen anneliği sevmeyen kadınlar vardır. çocuk sahibi olduğu için pişman olan kadınlar vardır. yorumlarınızı yaparken genelleme yapmamaya özen göstermeniz gerekiyor. zira sizin küçük dünyanızın genelinde var olan bir durum, aslında normal ya da ideali yansıtmaz.
ahir ömründe ingilizce öğrenmeyi başarmışlarınız varsa buradan hikayelerini okuyabilirler: childfree ya da regretful parents
hanımefendinin söylediklerine istinaden; eksik bıraktığınız her bir çocuk, maalesef bir başka çocuğun cehennemi ve toplumda da en zayıf halka haline gelebiliyor.
bana kalsa keşke E egecell hanım ya da burada aşina olduğum birkaç kişinin imkanları dahilince mümkün olduğunca çok çocuğu olsa. ama onlar da dünyaya şu anda oldukları haliyle lazımlar demek ki.
Başka konulardan da hatırladığım kadarıyla görüşlerinize genellikle katılan biriyim. Aynı platformda olduğumuz, yorumunuzu da okuduğum için sormak istiyorum. Sizce de cümleleriniz biraz keskin değil mi?
Farklı görüşler okumaya bayılırım bu arada. Kaldı ki şu anda da size katılıyorum. Ama aynı görüşte bile olsam seçilen kelimelerin acılığı hiç iç açıcı gelmiyor. Tadı kaçıyor insanın. Bazı konularda sert olmak gerekir elbette ama durup dururken ne gerek var buna.
İnsanların fikirlerini sert cümleler ile değiştiremezsiniz. Biraz yumuşalıktan zarar gelmez.
Bencede her kadında annelik içgüdüsü yok hatta bu ayrım erkeklerde daha fazla erkeklerin hepsindede babalık iç güdüsü yok. Zaten herkes fıtrat gereği en iyi şekilde ürese toplum nirvana seviyesinde olurdu. Çocuk doğurup çöpe atanlar, aç bırakıp tatile gidenler bunlar çok değil günümüz gerçekleri. Bu insanlarda bu iç güdü nerede? Çocuk sahibi olmak, insan yetiştirmek hayatın en büyük kumarı ve buna sahip olana kadar bunu asla bilemezsin. Hiç istemeyen çocuk sevmeyen bir kadın anne olunca domestik anaç biri haline gelebiliyor, senelerce tedavi ile çocuk içim uğraşan bir kadın tam tersi annelik bana göre değilmişte diyebiliyor.Siz de kadının kız çocuğunun doğasınde annelik yapmak vardıriçgüdüsü işte ne yaparsın gibi cümleler kurmayın.
Ben hamile olduğumda karnımda yaratık varmış gibi ne yapacağımı bilemedim.
benim gibi onlarca kadın da var. Ve sizler kadar kadınız
Çocuğunuzun başına hiçbir şey gelmeden umarım mutlu mesut yaşar ve hayatı o şekilde geçirir. Ben psikolog veyahut çocuk gelişimcisi değilim. Ama ekmek parasını suç ve suçlularla muhattap olarak kazanan biri olarak şunu söyleyebilirim ki Türkiye’de bir şeyler çok yanlış gidiyor.Size sonuna kadar katılıyorum. Ancak yukarıda hanımefendi içgüdüsel bir durum olduğunu söylerken, bu hisleri duymayan birinin kadın olmadığını kastettiğini zannetmiyorum. Erkek ve kız çocuklarını konu edinen bilimsel çalışmalara da baksanız, sadece bir parkta, bir banka oturup gözlemleseniz de aynı sonuca varabilirsiniz. Hamilelik, doğum ve lohusalık sürecini yaşamış biri olarak bunun kesinlikle doğamızda olduğunu söyleyebilirim. Biz kadınlar çok sabırlı varlıklarız. Bir çocuğu eğitebilecek ve bir toplumu değiştirebilecek olan da ancak bizleriz. Bununla gurur duyuyorum.
Yine bir parantez açmak isterim ki bir kız çocuğu kardeşi ile ilgilenmek istese dahi annesinin ona, bunun onun sorumluluğu değil kendi sorumluluğu olduğunu hatırlatması gerekir. Bize annelik yapan ve aşırı fedakar bir ablam var. Elinde büyüdüğüm ablama bu kadar fedakar olmaması,kendini öncelemesi gerektiğini anlatıp duruyorum. Ancak bu giderebileceğim bir bug değil malesef. Çok çok derin.
Yine bir annenin çocuğuna, cinsiyetinden bağımsız, yaşına uygun sorumluluğu yüklemesi gerektiğine inanıyorum. Ama bu çocuk bakımı olmamalıdır. Oğlum 2 yaşında, birlikte evi süpürüyoruz (el süpürgesinin ucu ile süpürdüğünü zannediyor), bulaşık makinesini boşaltıyoruz, kıyafet katlıyoruz. Yemek yaparken pür dikkat beni izliyor. Ev işlerini ve hayatı öğrenmesini istiyorum. Kibar, duyarlı ve ahlaklı bir genç olmasını, kendi kendine yetebilmesini, düşünen,sorgulayan bir kimlik olmasını ve yaptığı işin hakkını verebilmesini, hiçbir işi, hiç kimseyi küçümsememesini istiyorum.
Hızla çoğalan bu popülasyonda başına ne geleceği kaygısını ötelemeye çalışıyorum. Bu fikirden nefret ediyorum...
Çocuğunuzun başına hiçbir şey gelmeden umarım mutlu mesut yaşar ve hayatı o şekilde geçirir. Ben psikolog veyahut çocuk gelişimcisi değilim. Ama ekmek parasını suç ve suçlularla muhattap olarak kazanan biri olarak şunu söyleyebilirim ki Türkiye’de bir şeyler çok yanlış gidiyor.
Pratikteki uygulamanın teoride karşılığı yoksa fikir ne kadar mükemmel olursa olsun benim için yok hükmündedir.
Örnek olarak şu an Türkiye’de bir travma türküsü tutturulmuş gidiyor. Şöyle yapma travma olur böyle yapma şu olur. Çocuklar o kadar doğru yetiştiriliyor ki ve bunu bir nebze takdir ediyorum ama sonra aklıma şu geliyor bu çocuk büyüyünce ne yapacak ?
Dışarısı çok kirli şiddet dolu. Bu çocuk bu kadar doğru ve temiz yetiştirildi gerçek dünyada bu çocuk nasıl başa çıkacak. En basitinden kendi girişimini kurmak istedi biraz para kazanır kazanmaz kapısına haraç için kaç pislik dadanacak para verilmeyince o iş yeri nasıl kurşunlanacak.
İnfaz rejiminin bu derece yetersiz kaldığı bir ülkede, suç oranının bu kadar arttığı bir ülkede bu kadar temiz çocuk yetiştirmek öyle büyük handikap ki.
E bu çocuk polis memuru oldu komise mobingi
Hakim savcı oldu yukarıdan gelecek telefonlar.
O zaman bu çocuğun etliye sütlüye karışmadan yaşayabileceği bir meslek lazım o zaman bu çocuklar niye bu kadar dil öğreniyor, kursa gidiyor yazık değil mi bu potansiyele. Bilmiyorum çok büyük handikap. Sosyal medyaya biraz açıp bakın kadın düşmanlığı , hayvan düşmanlığı , ırkçılık arşa çıkmış durumda.
5 sene öncesine göre çığrından çıkmış.
Biz okumak isterdik şimdi kocam da kocam gibi saçma sapan bir akım çıktı her kızın hayali ev hanımı olmak. E şimdi diyeceksiniz çocuğu canavar gibi mi yetiştirelim vallahi billahi bunun cevabı bende yok sadece bu çelişki beni bile bunaltıyor çocuğum olmadı halde. Allah yardımcınız olsun.
“Bir çocuğu eğitebilecek ve bir toplumu değiştirebilecek olan da ancak bizleriz.” Şu sözünüze istinaden ben bunun kocaman bir ataerkil dünya yalanı olduğunu düşünüyorum. Yüzlerce yıldır öğrenilmiş çaresizliğimiz. Adına da fıtrat demişler :))
Bir çocuğu babası da öyle güzel eğitir ve bir erkek de öyle güzel dünyayı değiştirir ki ama yapmaz. O sorumluluğu almaz. Ben bile bunu bile bile evi toplar, misafir gelince tüm sorumluluğu üstümde hissederim. Yüzyıllarca yıldır işlenmiş kafamıza değişmez. Bebek ağlayınca annesi yoksa babasından önce ben bakarım. Kadınlığın fıtratı değil mi öğretilmiş bu şekilde
Şey sözü var çok hoşuma gider eğer bebekleri erkekler emziriyor olsaydı tüm kamu spotları mamanın ne kadar yararlı olduğuyla ilgili olurdu gibi. O hesap
Benim fikrimce, burada bir ayrım var. Doğamızda olan bir bebeği karnımızda taşıyacak, onu doğuracak ve büyütecek sabra ve potansiyele sahip olmamız. Ama bebeği büyütme ve eğitme süreci babayı da kapsıyor. Tam da o noktada bize dayatılan, öğrenilmiş çaresizlik olan şeyle yüz yüze kalıyoruz. Ama bunu yapan yani buna izin veren de yine biziz.Çocuğunuzun başına hiçbir şey gelmeden umarım mutlu mesut yaşar ve hayatı o şekilde geçirir. Ben psikolog veyahut çocuk gelişimcisi değilim. Ama ekmek parasını suç ve suçlularla muhattap olarak kazanan biri olarak şunu söyleyebilirim ki Türkiye’de bir şeyler çok yanlış gidiyor.
Pratikteki uygulamanın teoride karşılığı yoksa fikir ne kadar mükemmel olursa olsun benim için yok hükmündedir.
Örnek olarak şu an Türkiye’de bir travma türküsü tutturulmuş gidiyor. Şöyle yapma travma olur böyle yapma şu olur. Çocuklar o kadar doğru yetiştiriliyor ki ve bunu bir nebze takdir ediyorum ama sonra aklıma şu geliyor bu çocuk büyüyünce ne yapacak ?
Dışarısı çok kirli şiddet dolu. Bu çocuk bu kadar doğru ve temiz yetiştirildi gerçek dünyada bu çocuk nasıl başa çıkacak. En basitinden kendi girişimini kurmak istedi biraz para kazanır kazanmaz kapısına haraç için kaç pislik dadanacak para verilmeyince o iş yeri nasıl kurşunlanacak.
İnfaz rejiminin bu derece yetersiz kaldığı bir ülkede, suç oranının bu kadar arttığı bir ülkede bu kadar temiz çocuk yetiştirmek öyle büyük handikap ki.
E bu çocuk polis memuru oldu komise mobingi
Hakim savcı oldu yukarıdan gelecek telefonlar.
O zaman bu çocuğun etliye sütlüye karışmadan yaşayabileceği bir meslek lazım o zaman bu çocuklar niye bu kadar dil öğreniyor, kursa gidiyor yazık değil mi bu potansiyele. Bilmiyorum çok büyük handikap. Sosyal medyaya biraz açıp bakın kadın düşmanlığı , hayvan düşmanlığı , ırkçılık arşa çıkmış durumda.
5 sene öncesine göre çığrından çıkmış.
Biz okumak isterdik şimdi kocam da kocam gibi saçma sapan bir akım çıktı her kızın hayali ev hanımı olmak. E şimdi diyeceksiniz çocuğu canavar gibi mi yetiştirelim vallahi billahi bunun cevabı bende yok sadece bu çelişki beni bile bunaltıyor çocuğum olmadı halde. Allah yardımcınız olsun.
“Bir çocuğu eğitebilecek ve bir toplumu değiştirebilecek olan da ancak bizleriz.” Şu sözünüze istinaden ben bunun kocaman bir ataerkil dünya yalanı olduğunu düşünüyorum. Yüzlerce yıldır öğrenilmiş çaresizliğimiz. Adına da fıtrat demişler :))
Bir çocuğu babası da öyle güzel eğitir ve bir erkek de öyle güzel dünyayı değiştirir ki ama yapmaz. O sorumluluğu almaz. Ben bile bunu bile bile evi toplar, misafir gelince tüm sorumluluğu üstümde hissederim. Yüzyıllarca yıldır işlenmiş kafamıza değişmez. Bebek ağlayınca annesi yoksa babasından önce ben bakarım. Kadınlığın fıtratı değil mi öğretilmiş bu şekilde
Şey sözü var çok hoşuma gider eğer bebekleri erkekler emziriyor olsaydı tüm kamu spotları mamanın ne kadar yararlı olduğuyla ilgili olurdu gibi. O hesap
Doğru şekilde kullanılmazsa sorun maalesef ki ben ilaç kullanıyorum eşimde prezervatif kullanıyor . Kesinlikle çocuk istenmiyorsa 2 yöntem kullanılsa daha iyi bencePrezervatıfle korundugunu soylemıs hanımefendi...
Açıkcası bana prezervatif diğerlerine göre çok daha iyi koruma yöntemi gibi geliyor şayet başından beri kullanılıyorsa eğer..
Ama olacak olunca oluyor demek ki..
O msj daha sonra yazılmış ben görmemiştim kusura bakmayın lütfenSoran üyeye cevap olarak yazdım prezervatifle korunuyorduk diye siz de korunma yok yazınca peki dedim. Neyse bir karışıklık oldu herhalde...
Ben de 10 yıldır evliyim böyle bir sey olabilir mi mumkun degil nasil olur yaa derken hayat gösterdi nasıl oldugunu.Ya nasıl ya nasıl biri anlatsın. Nasıl sürpriz oluyor gebelik 6 yıllık evliyim hiç yaşamadım. Aşırı merak ediyorum nasıl oluyor biri anlatsın.
Konuya gelince ben şahsen aldırın ya da aldırmayım diyip birinin bu konuda hayatına yön vermek istemem. Tercih karar sizindir. Başkalarının söylediği şeyler ile verdiğin karar söyleyen kişiyi de zan altında bırakır.
Yasinizda bi sey yok bence. 42 artik yasli bir yas degil kendine iyi bakan biri icin. Tabii 40 degil, 35 sonrasinda bile riskler artmis oluyor ama duzenli kontrolle ustesinden gelinir herhalde. Ama yastan onemli bi konu var. Su cumleniz hic hos degil: maddi durumumuz fena degil ama cocuk sayisi artinca imkanlar bolunecek.. cok iyi maddi sartlarimiz var, bizim icin 5 cocuk da bir, bi tane de bir deseniz tamam ama neden cocuklarin imkanlari bolunsun yazik degil mi su anki cocuklariniza? Belki cocuklariniz ozel okula gidebilecekken sirf yeni cocuk/cocuklar dolayisiyla gidemeyecekler gibi gibi. Insanlar cocuk bakimini sadece yemek, giysi gibi goruyor ama onlara fena olmayan bi maddi durumla her turlu yetisilir. Geleceklerine yetisebilecek misiniz onemli olan o. Bunu dusunmelisiniz en cok.Teşekkürler. Yuvamız huzurlu çok şükür. Maddi gücümüz de fena değil ama tabii ki çocuklar fazlalasinca imkanlar da ona göre bolusturulmek zorunda kalacak. Eşim "birlikteyiz, saglikliyiz her şeyin üstesinden geliriz" diyor. Gerçi ikiz olma ihtimali onun da rengini attırdıama sonra toparladı şu an öyle bir ihtimal yokmuş gibi davranıyor.
Korunma konusunda da şöyle söyleyim elbette ki korunuyorduk o yüzden hala şaşkınım. İlk gebeligimde yanlış bir doktor yönlendirmesiyle 10 cmlik myomla İlk denemede hamile kaldım. O düşükle sonuçlandı. Sonra ameliyat oldum. 6 ay sonra denemeye baslayabilirsiniz dedi doktorum ve İlk denemede yine hamile kaldım ve kızım oldu. Kendi doktorum da o zaman çift olarak dogurganliginiz çok fazla demişti. Bir kardeşi olsun dedik korunmayı bıraktık ve o ay ben yine hamile kaldım.
Evlendiğimden beri iki kez korunmasız birliktelik oldu ve ben ertesi gün hapı aldım hemen. En basindan beri her sey kontrolum altinda gibiydi. Hiç bir dogum kontrol yöntemi tek başına yeterli değil demek ki. Rahim içi araç taktırmadim farklı nedenlerden dolayı ama etrafımda o şekilde hamile kalan da bir çok tanıdığım var. Belki tuplerimi baglatsaydim o zaman kesin çözüm olurdu ama böyle bir şey de aklıma gelmezdi ki.
Sizi tenzih ediyorum yaklasiminiz cok tatli ve pozitif ama size cevap yazmisken "ah be canım korunsaydin" diyenlere de toplu cevap olsun bu yazdıklarım.
İnanın yargılamak için söylemedim. Gerçekten merak ediyorum. Ama bu kararı kendiniz vermeniz gerekiyor.Benim annemin arkadaşı 40 yaşında doğurdu. Gayet güzel baktı. Bu tamamen kişi ile alakalı bir durum. Hakkınızda hayırlısı olsun.Ben de 10 yıldır evliyim böyle bir sey olabilir mi mumkun degil nasil olur yaa derken hayat gösterdi nasıl oldugunu.
Hayat sen plan yaparken başına gelenlermiş. O kadar ihtimal vermiyordum ki hatta menopoza mi girdim diye bile aklıma gelmişti. Gebelik testi yaptım sonuç pozitif. Kan verdim beta hcg almış başını gidiyor. Doktora gittim kese var dedi kalp atislari icin haftaya gun verdi. Baska bir doktora gittim şüpheli bir kese daha var ikiz mi acaba demesin mi...
İlk gebeligimde düşük yaşadım. 10 cm miyom ve 5 cmlik lik kistlerimi laporoskopik ameliyatla aldırdım. Trombofili panelinde kan pihtilasmasi çıktı. Ameliyattan kısa süre sonra kızıma hamile kaldım. Sonra bir kardeşi olsun dedik 4 yıl sonra da oğlum dünyaya geldi. İki gebeligim boyunca kan sulandirici iğne vurdum karnıma. Artık tamam başka çocuk istemiyorum derken büyük bir sürpriz oldu bu haber.
Bu arada 5 yıldır devam eden tiroit nodulu problemim vardi. Bu sene bir de graves hastalığı eklendi üstüne. Biyopsilerim negatif çıktı ama yıllardır ameliyat olmalisin dendiği için bu sene eylülde doktorumla operasyon planlamistik. Şimdi onu da mı erteleyecegim...
Kadin dogum doktorum karar sizin risklerin var elbette ama bunları sorun ortaya çıkınca da düşünebiliriz diyor. Eşim pek mutlu şimdiden hayaller kuruyor. Ben ise bir hissizlik halindeyim. Bu yaştan sonra sil baştan nasıl olacak? Diğer çocuklar da küçük hepsine nasıl yeteceğiz maddi manevi? 3 cocuk fikri hadi belki bir nebze de 4 çocuk nasıl olur bu yaşta? Kafamda deli sorular...
Kimseyle paylaşmadık henüz bu haberi o yüzden içimi dökmek istedim sizlere...
Çocuk annesi mi bebeğe baksınKaç haftalık gebeliğiniz ? Şimdi böyle düşünüyorsunuz ama doğunca eminim ki iyi li doğurdum diyeceksin. Kızınız biraz büyük sanırım, o da yardım eder size.
Ben de gerçekten merak ediyordum. Merak ettiği şeylere insan dikkat etmeli demek kiİnanın yargılamak için söylemedim. Gerçekten merak ediyorum. Ama bu kararı kendiniz vermeniz gerekiyor.Benim annemin arkadaşı 40 yaşında doğurdu. Gayet güzel baktı. Bu tamamen kişi ile alakalı bir durum. Hakkınızda hayırlısı olsun.