42 yaşinda hiç hesapta yokken 3. ya da 4. çocuk mu geliyor

Hayatım boyunca hiç çocuk isemedim hiçbir çocuğa bakmadım. Sağlıklı ve normal bir kadınım. Doğam bozuk mu şimdi benim anne olmak istemiyorum diye ? Örnek verirken biraz laflarınızın nereye gittiğine bakın
Ne alaka yahu ben kız çocuklarınin küçükken bebekle oynamasından kardeşine vs yemek yedirmek istemesinden bunu yapınca bende anne oldum demesinden örnek verdim siz niye olayı baska yere götürüyorsunuz kız çocuklarindaki bu durum elbette genellenemez ama gördüğüm kadarıyla iç güdüsel demek istedim size doğaniz bozuk demedim siz cımbızla alıp çekmişsiniz gereksiz alinmissiniz 😀😀 hiç o tür bir insan değilim ordan yürümeyiniz lütfen
 
Ne alaka yahu ben kız çocuklarınin küçükken bebekle oynamasından kardeşine vs yemek yedirmek istemesinden bunu yapınca bende anne oldum demesinden örnek verdim siz niye olayı baska yere götürüyorsunuz kız çocuklarindaki bu durum elbette genellenemez ama gördüğüm kadarıyla iç güdüsel demek istedim size doğaniz bozuk demedim siz cımbızla alıp çekmişsiniz gereksiz alinmissiniz 😀😀 hiç o tür bir insan değilim ordan yürümeyiniz lütfen
Doğamız içgüdümüz diye bir şey yok bundan bahsettim
 
Hayatım boyunca hiç çocuk isemedim hiçbir çocuğa bakmadım. Sağlıklı ve normal bir kadınım. Doğam bozuk mu şimdi benim anne olmak istemiyorum diye ? Örnek verirken biraz laflarınızın nereye gittiğine bakın
Bu arada çocuk istemeyebilirsiniz çok çok normal bir dönem bende hiç istemiyordum. Tabiki sağlıklı ve normal bir kadındım şimdide öyleyim 😀 de siz nasıl böyle düşündunuz ben onu anlamadım 😳
 
modern dunyayi bu konuda desteklemiyorum . surekli anne babayla hastanede gecen bir uni hayati cok minnos olmuyor
Valla desteklememeniz önemli değil çünkü sağlık imkanları da o nispette arttı. Annemin 30 yaşı ile benim yaşım ne mental olarak ne sağlık olarak aynı değil.
 
Tmm hanımefendi sizin olmasın o vakit doğasız ve içgüdüsuz yaşamaya devam edin ne diyebilirim.
Siz de kadının kız çocuğunun doğasınde annelik yapmak vardır 🥰🥰🥰 içgüdüsü işte ne yaparsın gibi cümleler kurmayın.
Ben hamile olduğumda karnımda yaratık varmış gibi ne yapacağımı bilemedim.
benim gibi onlarca kadın da var. Ve sizler kadar kadınız
 
Soran üyeye cevap olarak yazdım prezervatifle korunuyorduk diye siz de korunma yok yazınca peki dedim. Neyse bir karışıklık oldu herhalde...
Valla ben çocuk hiç istemeyen biriyim. Ama sizin belliki benim gibi bir yapınız yok.
Ben 40 yaşın geç olduğunu düşünmüyorum kafanızı karıştıran buysa.
Benim bu konuda aklımı karıştıran yaşım olsa doğururum o çocukları.
Üstelik bilmiyorum tamamen uyduruyor da olabilirim ama tek çocuktansa iki çocuk daha iyi gibi yav.
Aklınıza takılan yaşınızsa doğurun gitsin.
Belli ki aklı başında kadınsınız cahil değilsiniz. Ben bakabileceğinizi düşünüyorum
 
Siz de kadının kız çocuğunun doğasınde annelik yapmak vardır 🥰🥰🥰 içgüdüsü işte ne yaparsın gibi cümleler kurmayın.
Ben hamile olduğumda karnımda yaratık varmış gibi ne yapacağımı bilemedim.
benim gibi onlarca kadın da var. Ve sizler kadar kadınız
Sizlerde kadınız evet haklısınız sizi doğuran güzel annenize sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum kurduğum cümleler sizi ilgilendirmez r bu konuda bu kadar hassas olmanız ve bu denli rahatsiz olmanız sağlıklı değil bilin istedim😀 ayrıca siz karnınıza yaratık varmış gibi hissetmissiniz ben bambaşka hissettim benim hissin sizi ilgilendirmez sizinkide beni isterseniz ucube varmış gibi hissedin inanın beni hiç ilgilendirmez benim fikrimde sizi ilgilendirmezse sevinirim .
 
Siz de kadının kız çocuğunun doğasınde annelik yapmak vardır 🥰🥰🥰 içgüdüsü işte ne yaparsın gibi cümleler kurmayın.
Ben hamile olduğumda karnımda yaratık varmış gibi ne yapacağımı bilemedim.
benim gibi onlarca kadın da var. Ve sizler kadar kadınız
Bu arada size nerede kadinn değilsiniz demişim alıntılarsaniz sevinirim.
 
Yapacak bir şey yok artık sanırım bundan sonra daha dikkatli olun korunma yöntemleri var kullanın
 
Teşekkürler. Yuvamız huzurlu çok şükür. Maddi gücümüz de fena değil ama tabii ki çocuklar fazlalasinca imkanlar da ona göre bolusturulmek zorunda kalacak. Eşim "birlikteyiz, saglikliyiz her şeyin üstesinden geliriz" diyor. Gerçi ikiz olma ihtimali onun da rengini attırdı :KK57: ama sonra toparladı şu an öyle bir ihtimal yokmuş gibi davranıyor.
Korunma konusunda da şöyle söyleyim elbette ki korunuyorduk o yüzden hala şaşkınım. İlk gebeligimde yanlış bir doktor yönlendirmesiyle 10 cmlik myomla İlk denemede hamile kaldım. O düşükle sonuçlandı. Sonra ameliyat oldum. 6 ay sonra denemeye baslayabilirsiniz dedi doktorum ve İlk denemede yine hamile kaldım ve kızım oldu. Kendi doktorum da o zaman çift olarak dogurganliginiz çok fazla demişti. Bir kardeşi olsun dedik korunmayı bıraktık ve o ay ben yine hamile kaldım.
Evlendiğimden beri iki kez korunmasız birliktelik oldu ve ben ertesi gün hapı aldım hemen. En basindan beri her sey kontrolum altinda gibiydi. Hiç bir dogum kontrol yöntemi tek başına yeterli değil demek ki. Rahim içi araç taktırmadim farklı nedenlerden dolayı ama etrafımda o şekilde hamile kalan da bir çok tanıdığım var. Belki tuplerimi baglatsaydim o zaman kesin çözüm olurdu ama böyle bir şey de aklıma gelmezdi ki.
Sizi tenzih ediyorum yaklasiminiz cok tatli ve pozitif ama size cevap yazmisken "ah be canım korunsaydin" diyenlere de toplu cevap olsun bu yazdıklarım.
Kadınların genelde çocuk istedikten 6 ay-1 sene sonra oluyor anladığım kadarıyla... Bu yüzden tuhaf geliyor. Bizde de durum aynı. 40 tan sonra doğuran kuzenler var. Doktor 50 ye kadar dikkat demiş. Hamilelik riskinin düşük olduğu zaman diliminde hamile kalanlar, 6 aya anca çocuk olur deyip ilk aydan hamile olduğunu öğrenenler, korunduğu halde hamile kalanlar... Bu durumda olanların hiç istemiyorlarsa çift yöntem kullanması şart bence.

Sizde de olan olmuş. Nasip demek lazım. 40 tan sonra çocuğu olan kuzenler en küçüğe acayip bağlı ve iyi ki doğurdum diyorlar. Siz de yüksek ihtimalle öyle olacaksınız. Ben de, annem 39 undayken olmuşum. Ciddi bir ameliyat geçirdikten 1 sene sonra hem de. Çok çok umutsuzmuş, ağlarmış hep. Ama şimdi en çok beni seviyor 😁
 
buradaki bu mantığı devredışı bırakan romantikliği ve bazı reddedişleri asla anlayamıyorum.
"rızkını verir" şeklinde başlayıp "madem hamile kaldığınız sonucuna katlayacaksınız" şiddetiyle devam eden cümleleri sarrf ederken insanların tamamiyle aklını tedavülden kaldırması gerçekten hayret verici. bir ve hatta iki insanın dünyay gelmesi söz konusu. bu insanlara sadece yiyecek ve barınma sunmak, insan yetiştirmek anlamına gelmiyor. aynı zamanda yükseköğrenimini tamamlayıp ayakları üstünde durmasını sağlayana kadar mental ve fiziksel her ihtiyacını mümkün olduğunda en iyi şekilde sağlamak anlamına geliyor. rızkını verdiğini iddia eden ve aşağı yukarı hangi toplumda katmana mensup olduğunu kestirebildiğimiz insanların çocuklarına sağlayabildikleri imkanlar ortada iken bu denli nasıl şansa bırakılabilir?
öte yandan daha önce birçok konuda üstüne basa basa söyledik. çocuk rahme düştüğünde onun dünyaya gelmesi, bir zorunluluk değildir; yine de bir tercihtir. "sonucuna katlanacaksınız" dediğiniz şey bir insandır. ortada çocuklarını sevmeyi becerememiş onca kadın dolanıyorken siz nasıl oluyor da bu kadar rahatlıkla "sonucuna katlanacaksınız" diyebiliyorsunuz? bu nasıl bir aymazlıktır? günahına girdiğiniz insanlardan hiç mi çekinmiyorsunuz?
eğer çocukların her birine yeterli sevgi ya da ilgi iletilemeyecekse, bazı noktalarda ihtiyaçlarına gelecek yanıtlar yetersiz kalacaksa ya da diğer kardeşler yüzüden eksilecekse, çcoukların motor ve mental gelişimleri için gereken zaman, bütçe ve özveri noksan kalacaksa ve burada birçok kadının atladığı nokta anne olacak hanımın fiziksel sağlığı el vermeyecekse, tehlikeye girecekse, mental sağlığı geri dönülemez ya da uzun süreli zedelenecekse bu çocuğu ya da çocukları dünyaya getirmemek en doğrusudur.
Beni yanlış anlamayacağını bildiğim için sana bunu yazıyorum sigrid.
Biz nerede kaybediyoruz biliyor musun ? Çok düzgün yaşamaya çalışıyoruz. Çok sonunu düşünüyoruz çok sorumluluk sahibiyiz.
Bu bireysel olarak iyi toplumsal olarak uzun vadede kötü şöyle ki ;
Çocuk yapmak aslında direkt toplumu ilgilendiren bir konu. Yani senin çocuğun yarının yetişkini.
Senin iyi veya kötü yetiştirdiğin çocuk yarın benim hayatımı doğrudan etkiliyor. Çünkü ben o çocuklar karşılaşacağım. Sen vicdanlı yetiştireceksin yarın bir gün senin çocuğun benim poşetimi evime taşıyacak veya komşum olacak bir kapımı çalacak iyi misin kötü müsün teyze diye soracak.
Bunun gibi senin veya benim yapmadığım çocuk da bizleri etkiliyor.

Klasik cahillerin çoğalması, bilinçli insanların azalması durumu. Bu şu an öyle çok arttı ki.
Yani aslında şu an belki benim yapmadığım çocuk bile seni ve çocuğunu etkiliyor.
O sebeple ben artık bir tık farklı düşünmeye başladım.
Dünyanın iyi bir yer olabilmesi için vicdan sahibi ahlaklı çocuk yetiştirebilecek herkesin elinden geldiği kadar çok çocuk yapması gerektiğini düşünmeye başladım.
Bana kalsa keşke senin 10 çocuğun olsa.
 
Beni yanlış anlamayacağını bildiğim için sana bunu yazıyorum sigrid.
Biz nerede kaybediyoruz biliyor musun ? Çok düzgün yaşamaya çalışıyoruz. Çok sonunu düşünüyoruz çok sorumluluk sahibiyiz.
Bu bireysel olarak iyi toplumsal olarak uzun vadede kötü şöyle ki ;
Çocuk yapmak aslında direkt toplumu ilgilendiren bir konu. Yani senin çocuğun yarının yetişkini.
Senin iyi veya kötü yetiştirdiğin çocuk yarın benim hayatımı doğrudan etkiliyor. Çünkü ben o çocuklar karşılaşacağım. Sen vicdanlı yetiştireceksin yarın bir gün senin çocuğun benim poşetimi evime taşıyacak veya komşum olacak bir kapımı çalacak iyi misin kötü müsün teyze diye soracak.
Bunun gibi senin veya benim yapmadığım çocuk da bizleri etkiliyor.

Klasik cahillerin çoğalması, bilinçli insanların azalması durumu. Bu şu an öyle çok arttı ki.
Yani aslında şu an belki benim yapmadığım çocuk bile seni ve çocuğunu etkiliyor.
O sebeple ben artık bir tık farklı düşünmeye başladım.
Dünyanın iyi bir yer olabilmesi için vicdan sahibi ahlaklı çocuk yetiştirebilecek herkesin elinden geldiği kadar çok çocuk yapması gerektiğini düşünmeye başladım.
Bana kalsa keşke senin 10 çocuğun olsa.

açıkçası kendinden kudretli bir varlığın rızkını vereceğini düşünüp sıraladığı boy boy rızıksız bebelerinin ülkede yarattığı ve yaratacağı sorunları gördüğüm için ülkeyi terk ettim.
ben bir "normal" birey olarak olarak "her şeyden önce ben bir anneyim" demek yerine "ben kadınım" diyebildiğim ve dolayısıyla kendi ihtiyaçlarımı doğru tayin edip önceledidiğim için çocuk sahibi olmamam gerektiği kanısına varabildim. yaşadığım hayatta çocuğun benim hayatımı tatsız ve beni de acı bir hale getirebileceğini görebildiğim için verdiğim karardan pişman olmayı, bir saniye dahi sorgulama ihtiyacı hissetmedim.
diğer yandan kronik rahatsızlıklarım söz konusu. bu rahatsızlıklarla çocuk sahibi olmayı tercih etmiş, öyle ya da böyle hayatını sınırda da olsa sürdürebilen kadınlar var. içgüdüleri galip gelmiş diye romantize edebilecek akıl tutulması yaşayanlar vardır mutlaka. ama söz konusu içgüdü ise o halde vahşi hayatta kendini canlı tutabilmesi için güçlü kalması ve dolayısıyla doğurmamayı tercih etmesi gerekiyordu. hayvan diye geçtiğimiz dişi kediler, aynı anda birden fazla partnerden yavrulayabildiği gibi kendisinin bakabileceği kadar bebek sahibi olurlar. hayvan kadar olamıyor bazılarımız belli ki.
burada defaatle yazmıştım ama tekrar beraber yazalım: çocuk sahibi olmak istemeyen kadınlar vardır. çocuk sahibi olmasına rağmen anneliği sevmeyen kadınlar vardır. çocuk sahibi olduğu için pişman olan kadınlar vardır. yorumlarınızı yaparken genelleme yapmamaya özen göstermeniz gerekiyor. zira sizin küçük dünyanızın genelinde var olan bir durum, aslında normal ya da ideali yansıtmaz.
ahir ömründe ingilizce öğrenmeyi başarmışlarınız varsa buradan hikayelerini okuyabilirler: childfree ya da regretful parents
hanımefendinin söylediklerine istinaden; eksik bıraktığınız her bir çocuk, maalesef bir başka çocuğun cehennemi ve toplumda da en zayıf halka haline gelebiliyor.
bana kalsa keşke E egecell hanım ya da burada aşina olduğum birkaç kişinin imkanları dahilince mümkün olduğunca çok çocuğu olsa. ama onlar da dünyaya şu anda oldukları haliyle lazımlar demek ki.
 
Konu dallanıp budaklanmış, konu sahibi prezervatifle korunuyormuş, ilişkinin başında takmadıysa(bu inanılmaz derecede risk bazısı penetrasyon sonrası takıyor) yada sızıntı olduysa kalabilir. 40 yaşında ilk gebelikler bile 10 sene önceye göre inanılmaz artışta kaldıki sizin ilk değil. Düşünmeniz gereken tek şey hastalığınızın gebelik sürecini nasıl etkileyeceği uzman görüşleri alın, sıkı takip ile -sizin tanıya sahip- doğuran bir çok kadın var. Ne olursa olsun sağlığınız için en iyi olacak neyse o olsun çünkü iki evladınız daha var.
Korunma yöntemlerinde en garanti yöntemide açıklayım, tüpleri bağlatmak değil tüpleri aldırmak arkadaşlar😄
 
Beni yanlış anlamayacağını bildiğim için sana bunu yazıyorum sigrid.
Biz nerede kaybediyoruz biliyor musun ? Çok düzgün yaşamaya çalışıyoruz. Çok sonunu düşünüyoruz çok sorumluluk sahibiyiz.
Bu bireysel olarak iyi toplumsal olarak uzun vadede kötü şöyle ki ;
Çocuk yapmak aslında direkt toplumu ilgilendiren bir konu. Yani senin çocuğun yarının yetişkini.
Senin iyi veya kötü yetiştirdiğin çocuk yarın benim hayatımı doğrudan etkiliyor. Çünkü ben o çocuklar karşılaşacağım. Sen vicdanlı yetiştireceksin yarın bir gün senin çocuğun benim poşetimi evime taşıyacak veya komşum olacak bir kapımı çalacak iyi misin kötü müsün teyze diye soracak.
Bunun gibi senin veya benim yapmadığım çocuk da bizleri etkiliyor.

Klasik cahillerin çoğalması, bilinçli insanların azalması durumu. Bu şu an öyle çok arttı ki.
Yani aslında şu an belki benim yapmadığım çocuk bile seni ve çocuğunu etkiliyor.
O sebeple ben artık bir tık farklı düşünmeye başladım.
Dünyanın iyi bir yer olabilmesi için vicdan sahibi ahlaklı çocuk yetiştirebilecek herkesin elinden geldiği kadar çok çocuk yapması gerektiğini düşünmeye başladım.
Bana kalsa keşke senin 10 çocuğun olsa.
Size sonuna kadar katılıyorum. Ancak yukarıda hanımefendi içgüdüsel bir durum olduğunu söylerken, bu hisleri duymayan birinin kadın olmadığını kastettiğini zannetmiyorum. Erkek ve kız çocuklarını konu edinen bilimsel çalışmalara da baksanız, sadece bir parkta, bir banka oturup gözlemleseniz de aynı sonuca varabilirsiniz. Hamilelik, doğum ve lohusalık sürecini yaşamış biri olarak bunun kesinlikle doğamızda olduğunu söyleyebilirim. Biz kadınlar çok sabırlı varlıklarız. Bir çocuğu eğitebilecek ve bir toplumu değiştirebilecek olan da ancak bizleriz. Bununla gurur duyuyorum.

Yine bir parantez açmak isterim ki bir kız çocuğu kardeşi ile ilgilenmek istese dahi annesinin ona, bunun onun sorumluluğu değil kendi sorumluluğu olduğunu hatırlatması gerekir. Bize annelik yapan ve aşırı fedakar bir ablam var. Elinde büyüdüğüm ablama bu kadar fedakar olmaması,kendini öncelemesi gerektiğini anlatıp duruyorum. Ancak bu giderebileceğim bir bug değil malesef. Çok çok derin.

Yine bir annenin çocuğuna, cinsiyetinden bağımsız, yaşına uygun sorumluluğu yüklemesi gerektiğine inanıyorum. Ama bu çocuk bakımı olmamalıdır. Oğlum 2 yaşında, birlikte evi süpürüyoruz (el süpürgesinin ucu ile süpürdüğünü zannediyor), bulaşık makinesini boşaltıyoruz, kıyafet katlıyoruz. Yemek yaparken pür dikkat beni izliyor. Ev işlerini ve hayatı öğrenmesini istiyorum. Kibar, duyarlı ve ahlaklı bir genç olmasını, kendi kendine yetebilmesini, düşünen,sorgulayan bir kimlik olmasını ve yaptığı işin hakkını verebilmesini, hiçbir işi, hiç kimseyi küçümsememesini istiyorum.

Hızla çoğalan bu popülasyonda başına ne geleceği kaygısını ötelemeye çalışıyorum. Bu fikirden nefret ediyorum...
 
X