Yaşım 30’a bir kaldı zaman su gibi akıp gitti. Bu aralar okuduğum konularda da benzer hisleri yaşayanları görüyorum. Normalde evlilik fikrine çok sıcak bakan biri değildim. Hatta çoğu zaman evlilik sorumluluğunu taşıyamayacağımı düşünürdüm. Hala genelde öyle düşünüyorum. Ama bazen etrafıma bakıyorum geç kalmışlık hissi kaplıyor içimi. Bu yaştan sonra ya da artık olabilir mi, yapabilir miyim, karşıma bu saatten sonra kim çıkar diye düşünüyorum. Çalışıyorum 9 yıla yakın süredir oldu atanalı. Çalıştığım ortamda zaten bekar çok kişi yok. İşten eve evden işe bir hayatım var. Birini bulabilecek biri olamadım hiçbir zaman yani bazı insanlarda bir albenili olur, çekici olur vs. bende o da yok. Etrafımda yaşıtım olup da bekar kalan iki-üç kişi kaldı yakın arkadaşlarımdan. Hepsi evlendi, yuvasını kurdu çoluk çocuğa karıştı. Evlilik hayatımın hiçbir zaman merkezinde olmadı ama bazen seneler sonra tek başıma kalıp yalnız ölürsem düşünceleri sarıyor beynimi. Hiçbir zaman sevilebilecek biri olamayacağım gibi geliyor. Bu yaşlarda bu düşünceler normal mi? 30‘larında olup da benimle aynı düşüncelere kapılanlar oldu mu? Evli arkadaşlar bu hissi evlenmeden önce siz de yaşadınız mı?
Bin tane begendim tusu olsa basardım valla kendim yazmis kadar hissederek okudum31 yaşında bekar bir hatun olarak selam ederim
Bu geç kalmışlık hissi zaman zaman bende de oluyor. Hayatı kaçırıyor muyum, hayata geç mi kalıyorum acaba diye zaman zaman kendimi sorguladığım oluyor. Öncelikle böyle hissetmen anormal değil. Bu çok insani bir şey.
Bu tarz konularda da iki cevap hiç sekmez. Birincisi " Kurslara git, Sosyalleş vs", ikincisi de "Evlenip ne yapacaksın, okumuş kızsın hayatını yaşa"Artık bu bdv'nin bir geleneği haline geldi. Senin için doğru zaman gelmemişse, istersen 100 tane kursa git nafile. Hem bu durum, sende bir arayış psikolojisi yaratır. İster istemez beklentiye girersin. Bu tarz işlerin hayatın doğal akışı içinde karşımıza çıkacağını düşünüyorum. İkincisi ise, evli hanımlar madem evlilikten memnun değiller, boşansınlar da samimiyetlerini anlayalım. Mutsuz evliliklere mecbur değiller di mi, kimse onları zorla tutmuyor.
Asıl konumuza gelecek olursak, seni çok iyi anlıyorum. Bazen evlilik olmasa da olur diyorsun; bazen de aile kurma, biriyle hayatı paylaşma, sevme-sevilme isteği beraberinde evlenme düşüncesini getiriyor. Şu da bir gerçek ki, çevrenizde bekar sayısı azaldıkça bu da etkili oluyor. Mesela benim arkadaş çevremde, bekar bir kişi kaldı sadeceEvlenen insanların da doğal olarak öncelikleri değişiyor. Hele ki arkadaşınız çocuklu bir kadınsa. Bunu yadırgamıyorum. Çünkü çocuk sahibi olmak büyük bir sorumluluk. Arkadaşınla istediğin zamanda, istediğin gibi vakit geçiremiyorsun. E böyle olunca yalnızlaşma hissediyorsun. Bu da hayat arkadaşı aramaya itiyor insanı.
Ama bu hayat arkadaşı, aranmakla da bulunacak bir şey değil. Hayatı akışına bırakmak gerek.Yollarımız doğru zamanda, doğru insanlarla kesişsin inşallah.
Bir de kendimi çekici bulmuyorum demişsin, emin ol bu çekicilik, senin kendinle alakalı düşüncelerine bağlı. Sen kendini sever, olduğun gibi kabul eder, çekici bulursan bu etki karşı tarafa yansıyor. Yani çekicilik, senin kendinle ilgili düşüncelerinde bitiyor. Kendini sevmenin ve olduğun gibi kabul etmemin yollarına bak. Her insan çeşitli güzellikler barındırır. Sadece bir kısmı bundan haberdar değildir
Evet evlilik sart degil tabii kibu 30 yaş sendromu yine erkeklerin dayatması işte.. evlenmenin yaşı olmaz ne zaman şartlar uygun olursa o zaman evlenirsiniz ya da evlenmesiniz herkes evlenecek diye bişey yok ki herkes evlenmesin de zaten..
o yüzden boşa üzüp kahrediyorsunuz kendinizi ben de bekarım hiç de düşünmüyorum evlenmeyi mutluyum böyle.
uygun biri çıksa evlenirdim zaten çoktan çıkmıyorsa demek ki böylesi hayırlısıymış.
insanların öncelikleri değişebilir bunları anlayışla karşılamak lazım.Evet evlilik sart degil tabii ki
Ama bir kadin acisindan anne olma yasi belli surelerle kısıtlı
Bir de duygusal ihtiyaclarimiz da var ha sevgili olunur gezersin tozarsin iste o da olmayinca insan tek basina üzülüyor
Çünkü maalesef ülkemizde evlilik sosyal bir statu ayni zamanda.
Bir arkadasi ariyorum aramadın sormadin, sen de aramadin deyince eee ben evliyim coluk cocuk sen bekarsin!
Boyle boyle insanları çıkartınca yalniz kalıyorsun
Ben tek basina da hayatın tadını çıkarırım ama bir yerde insan sosyallik de arıyor
Öncelikle teşekkür ederimBin tane begendim tusu olsa basardım valla kendim yazmis kadar hissederek okudum
Gerçekten o enerji kendi icinde yoksa karşıya da yansiyor, ne kadar mutlu hissedersen insanlar da seni mutlu etmeye calisiyor ya da yaninda olmak istiyor. Kimse (kadin erkek farketmez) mutsuz insanla bir arada bulunmak istemez, kaçar. O yüzden kendinle mutlu olmak, etrafındaki insanlarin da benzer enerjide olmasi anlamina geliyor
Çok güzel ifade etmişsinizSeni çok iyi anlıyorum ve aynı hisleri paylaşıyorum. Yakında 30 yaşıma gireceğim. 2 üni bitirdim, senelerdir çalışıyorum. Şimdiye kadar hep bir hedefim vardı, mesela üni bitireceğim, işe başlayacağım, işimde yükseleceği falan. Şuanda Allahın izniyle bunların hepsini başardım. Artık benim de bir yuvam olsun, benim sevdiğim ve beni seven biriyle hayatımı birleştirmek istiyorum. Özellikle sosyal medyada beraber tatile giden çiftleri gördükçe çok imreniyorum. Veya eşine hamileyim diye süpriz yapanları, yeni bebek sevinci yaşayanları gördükçe hem onlar adına mutlu oluyorum, hemde kendi adıma üzülüyorum.
Bu korona sürecinde bir çok kişiyle görüştüm ama hiç biri olmadı. Artık bu konu beni çok üzüyor.
Diyorum ki elimde olmayana bakmayım, Allah ne güzel şeyler nasip etti ama benimde sevdiğim ve sevildiğim bir evliliğin olsun, çocuklarım yuvam olsun
O kadar görüşme olumsuz geçince umudum azalıyor
Keşke üniversite gibi birşey olsa kısmet, ne kadar çalışırsan okadar iyi kısmet gelse ama öyle değil
Buna katılıyoruminsanların öncelikleri değişebilir bunları anlayışla karşılamak lazım.
anne olmak da aynı bugün anne olmak istemeyen nice kadın var. anne olmak isteyen de alternatiflere yönebilir evlat edinme gibi.
zira sırf anne olacağım diye 2 ayaklı öküz beslemek de sağlıklı değil.
Son gorustugumde bunu yasadim gercektenÖncelikle teşekkür ederim
Kesinlikle, kendini sevmeyen birini kimse sevmez. Kendimizi sevdikçe çevremize pozitif bir enerji yayıyoruz ve bu bizi çekici kılıyor. O yüzden şekle çok da takılı kalmamak gerek. Yani güzel kadınlar çekicidir anlayışı, pratikte geçerli değil. Kendisiyle barışık olup, kendini güzel, değerli ve sevilmeye layık bulan kadınlar çekicidir. Ve biz buna özgüven diyoruz. Bunun çok fazla örneğini gördüm.
Kendim gibi düşünen birine rastlamak mutlu etti.Buna katılıyorumben de evlenemezsem evlat edinmeyi düşünüyorum annelik dogurmaktan ibaret degil önemli olan o duyguyu tatmak ve bir evlat yetiştirmekse bu da bir yöntem.
Gercekten sevgiyi saygiyi yasamadigin evlilik olsa ne olmasa ne
Hak veriyorum size
Evet aynen son cümleniz gibi zatenKendim gibi düşünen birine rastlamak mutlu etti.Benim de hayat planım bu şekilde. Evlenmez isem, bir çocuğa korucu aile olmak istiyorum. Sadece anneliği tatmak için öylesine bir evlilik yapmak ve o mutsuzluğa bir çocuğu ortak etmek çok bencilce geliyor bana. Aqegnne olmak için illa ki doğum yapmak gerekli diye düşünmüyorum. O çocuğu kalbinde doğurup, büyütmek önemli olan
Valla yas 34 işte evlenmek basari degil elbette ama anne olmak icin de yas geçiyorİlk evliliğimi 32, ikinci evliliğimi 39 yaşında yaptım. İlk eşimde, şimdiki eşimde maddi/ manevi standartların üzerinde adamlar. 30 yaş nedir ki? Tadını çıkarın, yalnız çocuk istiyorsanız 35 i geçmeyin derim. Sevgiler
Valla yas 34 işte evlenmek basari degil elbette ama anne olmak icin de yas geçiy