- 19 Haziran 2018
- 659
- 1.331
Yaşım 30’a bir kaldı zaman su gibi akıp gitti. Bu aralar okuduğum konularda da benzer hisleri yaşayanları görüyorum. Normalde evlilik fikrine çok sıcak bakan biri değildim. Hatta çoğu zaman evlilik sorumluluğunu taşıyamayacağımı düşünürdüm. Hala genelde öyle düşünüyorum. Ama bazen etrafıma bakıyorum geç kalmışlık hissi kaplıyor içimi. Bu yaştan sonra ya da artık olabilir mi, yapabilir miyim, karşıma bu saatten sonra kim çıkar diye düşünüyorum. Çalışıyorum 9 yıla yakın süredir oldu atanalı. Çalıştığım ortamda zaten bekar çok kişi yok. İşten eve evden işe bir hayatım var. Birini bulabilecek biri olamadım hiçbir zaman yani bazı insanlarda bir albenili olur, çekici olur vs. bende o da yok. Etrafımda yaşıtım olup da bekar kalan iki-üç kişi kaldı yakın arkadaşlarımdan. Hepsi evlendi, yuvasını kurdu çoluk çocuğa karıştı. Evlilik hayatımın hiçbir zaman merkezinde olmadı ama bazen seneler sonra tek başıma kalıp yalnız ölürsem düşünceleri sarıyor beynimi. Hiçbir zaman sevilebilecek biri olamayacağım gibi geliyor. Bu yaşlarda bu düşünceler normal mi? 30‘larında olup da benimle aynı düşüncelere kapılanlar oldu mu? Evli arkadaşlar bu hissi evlenmeden önce siz de yaşadınız mı?
31 yaşında bekar bir hatun olarak selam ederim
Bu geç kalmışlık hissi zaman zaman bende de oluyor. Hayatı kaçırıyor muyum, hayata geç mi kalıyorum acaba diye zaman zaman kendimi sorguladığım oluyor. Öncelikle böyle hissetmen anormal değil. Bu çok insani bir şey.
Bu tarz konularda da iki cevap hiç sekmez. Birincisi " Kurslara git, Sosyalleş vs", ikincisi de "Evlenip ne yapacaksın, okumuş kızsın hayatını yaşa" Artık bu bdv'nin bir geleneği haline geldi. Senin için doğru zaman gelmemişse, istersen 100 tane kursa git nafile. Hem bu durum, sende bir arayış psikolojisi yaratır. İster istemez beklentiye girersin. Bu tarz işlerin hayatın doğal akışı içinde karşımıza çıkacağını düşünüyorum. İkincisi ise, evli hanımlar madem evlilikten memnun değiller, boşansınlar da samimiyetlerini anlayalım. Mutsuz evliliklere mecbur değiller di mi, kimse onları zorla tutmuyor.
Asıl konumuza gelecek olursak, seni çok iyi anlıyorum. Bazen evlilik olmasa da olur diyorsun; bazen de aile kurma, biriyle hayatı paylaşma, sevme-sevilme isteği beraberinde evlenme düşüncesini getiriyor. Şu da bir gerçek ki, çevrenizde bekar sayısı azaldıkça bu da etkili oluyor. Mesela benim arkadaş çevremde, bekar bir kişi kaldı sadece Evlenen insanların da doğal olarak öncelikleri değişiyor. Hele ki arkadaşınız çocuklu bir kadınsa. Bunu yadırgamıyorum. Çünkü çocuk sahibi olmak büyük bir sorumluluk. Arkadaşınla istediğin zamanda, istediğin gibi vakit geçiremiyorsun. E böyle olunca yalnızlaşma hissediyorsun. Bu da hayat arkadaşı aramaya itiyor insanı.
Ama bu hayat arkadaşı, aranmakla da bulunacak bir şey değil. Hayatı akışına bırakmak gerek.Yollarımız doğru zamanda, doğru insanlarla kesişsin inşallah.
Bir de kendimi çekici bulmuyorum demişsin, emin ol bu çekicilik, senin kendinle alakalı düşüncelerine bağlı. Sen kendini sever, olduğun gibi kabul eder, çekici bulursan bu etki karşı tarafa yansıyor. Yani çekicilik, senin kendinle ilgili düşüncelerinde bitiyor. Kendini sevmenin ve olduğun gibi kabul etmemin yollarına bak. Her insan çeşitli güzellikler barındırır. Sadece bir kısmı bundan haberdar değildir