Vallahi ben bu söylediklerine birçok açıdan katılıyorum. Esasen çalışmayı seven biriyim, 7 senedir tam zamanlı iş hayatının içindeyim ve bunun en az 5 yılında akşam 6da çıktığımı bile bilmem hep mesaiye kalmışımdır ki ekstra mesai ücreti kavramımız yok. 50den fazla şehir gezmişimdir işle alakalı bazen nerede uyuyup nerede uyandığımı karıştırıyordum öyle bir tempoda çalışırdım. Ama dediğin gibi emeğimin maddi anlamdaki karşılığını tam olarak alamamak hep içime dert oldu ve motivasyonumu kötü etkiledi. Fakat kötü etkileyen asıl unsur boş zamanlar oldu. Yani yeri geldi 3 hafta bilgisayar bile açmama gerek duymadığım zamanlar oldu, hiçbir iş yoktu, yöneticiler izindeydi. O aralarda 3-5 gün izin kullanmak istedim yok dendi. Senede 14 gün harici izin olmaz dendi. Ki ben tamamen ofis işi yapıyorum her yerden çalışabilirim burada bile tüm gün odamdan çıkmıyorum kimseyi görmeden eve gittiğim günler oluyor. Ama bunu evde yapalım denince olay oldu. Kimse verimliliğe odaklanmadı. Herkes ilkel bir şekilde 9-6 ofiste bulunmamıza odaklanmış bir biçimdeydi. Ya pandemide bile dünya alem evdeyken sadece 2 ay evden çalıştık onda da haftada 1 gün gelmek koşuluyla. Tüm bunlar benim iş hayatından, en azından buradaki iş hayatından aşırı derecede soğumam için yeterli sebeplerdi. Onun dışında inan ne fazla çalışmak gitti zoruma, ne mobbing ne başka bir şey. Onları tolere ediyorduk. Artık sanırım burası nitelikli bir personel kaybetti, evim de çiçeği burnunda bir anne kazandı inşallah