Bak sana ne diyeceğim... Hamileliğimi öğrendiğimin ilk haftalarında benim eşim de durduk yere ve sebepsiz bağırıp çağırmıştı bana... Oysa salonda bir başıma sakin sakin oturuyordum. keyfim yerindeydi. Gelip de köpek gibi azarlayıp bağırınca çok ağrıma gitmişti. Bağırıp çağırıp , ağlayıp zırlayıp en sonunda yerimde duramayıp, vurup kapıyı çıkmıştım gece yarısı sokaklara. Mahallem de pek bir tekin yerde değil bu arada... deli gibi sokaklarda 1-2 saat dolandım öfkeyle...
Uzun lafın kısası 2-3 gün sürdü öfkem nefretim, sonra kendime dedim; "elin oğlu için (belki de) kendi oğlumu üzüyorum, değer mi hiç değmez." Tabiki en bilindik küfürler eşliğinde düşünüyorum bunları. (yaşlandıkça da insanın terbiyeyi edebi takması zorlaşıyor, en azından kendi kendime de mi küfür etmeyeyim

)
Sen de elin oğlu için üzme kendini ve yavrunu. Boşanmaya hazırsan, gebeliğin sonuna kadar da bekleme hatta...Sana lohusayken bakacak mı? Çorbanı yapacak, olur ya yeri gelip bacağından akan kanları silecek mi?
Niyetim üzmek değil, böyle acı acı yazarak. Bekara koca boşaması kolay gibi de olmasın...Ama madem ki sen de boşanmayı planlıyorsun, artık bıktın...Sal ipini gitsin. Bırak o açsın davayı, hamile halinle seni boşamaya bu kadar hevesliyse, çatır çatır da alırsın maddi manevi tazminatını, zaten yavrularına nafaka da vermek zorunda. Üstüne davanın bürokrasisi masrafı.... Bu işler uzun işler artık. Anlaşmalı boşanma olsun da kısa sürsün diye belki seni bezdirmeye çalışıyordur. Anlaşma, taleplerini dile getirebilmen için dava görülmeli. Madem rahat batmış, onun aradığı mutluluk öyle havadan ve bedavadan değil.
Hem sana da yazık. Hele şu hamile halinle, adaşımsın sanki, güzel çiçeğim, üzülme hiç!