Merhaba,
Ben uzun zamadır fırsat bulup siteye bakamadım :) kaldı ki konu teee ne zaman açılmış ben yeni gördüm :)
Kızçem uyuyorken kısa ve öz yazayım :)
Benim zaten sezeryan olacağı belliydi, sadece bir türlü hastaneye karar verememiştim. Akrabamın olduğu memorial hastanesi çok pahalı gelmişti ama çok rahat edecektim kesin. Central hospital de dr umdan çok memnundum aslında ama anestezi beni korkutoyordu. Derken bahçelievler de başka bir hastanede doğumumu yapmaya karar vermiş hatta gidip dr ile de görüşmüştük. Dr u zaten tanıyordum :) hastane de gayet uygun ve temizdi, anestezyen ile de akrabam olan dr konuşmuş ve imi rahatlatmıştı :)
Doğumu yapacağım hastaneyle görüşmüş hatta amniyo sıvısının azalması nedeniyle o hafta içinde doğumumun gerçekleşmesi yönünde ikna olmuştum. 37 haftalık hamileliğimin doğum için çok erken olmadığını biliyor ama yine de 38 haftalık olmayı beklemeyi umuyordum. Bir yandan da sürekli akşam yemeği sonrasında bebek hareketlerini saymak ve 10 hareketi tamamlayana kadar o. 1 saat stres içinde olmak bayağı yormuştu. Zaten hamileliğim boyunca hep düşük, erken doğum tehlikeleri yaşamış, kanamalarım olmuştu.
Neyse hastaneyle görüşüp dışarda yemek yiyip eve döndük. Eşim arabayı park ederken ben eve çıkmış, malum bol sıvı alımı nedeniyle tuvalete zor atmıştım kendimi ki ne göreyim yine kanamam. Olmuş hatta bu defa bayağı yoğun bir kanamayla karşılaşmıştım. Hemen bavulumu alıp antreye getirdim, balkon kapısından eşime seslenip eve gelme acilen hastaneye gitmemiz gerek demiştim. Bu arada akrabamı arayıp olayı anlattım ve yakında olan central e bir an evvel gitmemi ve muayene olmamı istedi. Doğumu gerçekleştirmeyi planladığım hastane dr unu iki üç defa aramış ve ulaşamamıştım. Central daki dr umu aradım sen nöbetçi dr a muayeneye git ben hemen çıkıp geliyorum dedi. O ara doğum yapmayı düşündüğüm dr aradı ve o da yakın hastaneye gitmemi ve muayene olmamı ve sonucu arayıp bildirmemi istedi. Eşim eve çıkıp beni bavulumu çekiştirirken görünce hem kızıyor hem de gülüyordu," kadın doğuracaksın hadi bavulu ben alırım" dedi. O bavulu alınca ben anakucağını almaya çalıştım, eşim beni bir an evvel arabaya gönderdi, ben sonra getiririm anakucağını hele bir yetişelim de yolda doğurmasan dedi. Ben bir yandan dua ediyor bir yandan her şey kısmet diyordum.
Muayenemizi olduk kızım karşı yakaya geçmemizi bile beklemek istemiyor ve hemen dünyayla tanışmak istiyordu. Dr ların hepsi aynı kanıya vardı ve central da doğum yapmam konusunda görüş birliğine vardılar.akrabam olan dr hem kadın doğumcumla hem de anestezyenle koonuşup gereken bilgileri ve uyarıları verdi. Astımım var benim ve anestezi önemliydi...
Kaç Ayet'el Kürsi okudum bilmiyorum ama sadece kafa hareketleriyle sorulara cevap verriyor ve dualarımı kesmemek için elimden geleni yapıyordum. Anestezyen, hemşireler ve dr um ameliyathanede başımda merak etme biz de dua edeceğiz ve her şey çok kolay ve güzel olacak dediler. Hasta bakıcı bile beni güldürmeye çalışıyor, hemşireler yüzümdeki endişeyi silmek için beni ikna etmeye uğraşıyorlardı. Derken uyumuşum :)
Uyanıp hemşireyi ilk gördüğümde eli ayağı düzgün mü, sağ salim çıktı mı, nasıl bir bebek diye sıralamıştım :) hemşire ise tek bir cevap verdi, çok güzel bir kızın oldu, içini rahat tut :)
Kime sağlığını sorduysam hepsinin cevabı çok güzel bir kız oldu :) en sonunda eşime dedim ki biliyorum kız çok güzel, peki sağlığı yerinde mi? O da güldü evet çok sağlıklı ve çok güzel bir kızımız oldu dedi. Nerde ne zaman getirecekler, ben görmek istiyorum derken beni odaya getirdiler. Prensesim beni odada bekliyordu bilehemen emzirme denemeleri yapıldı ve ilk kucaklaşmamız gerçekleşmiş oldu.
Tarih daha 21 Mayıs tı ve hazirana en az 11 gün vardı :) 37 haftalık kendi istediği saat ve tarihte geliverdi bebişim :) başına buyruk bir tip olmaz umarım :) küçük minik bişeydi şimdi bakıyorum da büyüsü yahu bu sıpa
Velhasıl kelam haziran annesi olacağım diye başladığım bu yolda, bari 38 haftalık olsun derken 37 haftalıkken kucaklaştık. Erken gelmiş diyene, Kısmetten Öte Köy Yok diyorum :)
Hoşgeldin Cansu prenses ve hoşgeldiniz kızımın prenses ve prens arkadaşları :)
Tamm Pufpuff'a göre bir hikaye oldukça samimi..Canım acı tecrübelerinin sonunda mis kokulunu kucağına almışsın,,ağrıların sızıların için üzüldüm dediğin gibi bünye meselesi bende hiç ağrı falan olmadı.Köfteni öpüyorum kocaman Allah'ım uzun ve sağlıklı ömürler versin yavruna
canımmmm prensesin hoşgeldiiiiiiii arkadaşları da ona hoşgeldi diyor
İşte benim mucizemin hikayesi;
Beklenen doğum tarihi 12 hazirandı. Ben normal doğumdan çok korkuyordum. Ama bir yandan da normal sağlıklı olduğu için normal olsun istiyordum. Doktor kontrollerim artık hafta 2 ye çıkmıştı. Her muayene de doktorum açıklığımı ve bebeğin doğum kanalına girip girmediğini kontrol ediyordu ve bunun için bol bol yürüyüş vermişti. Sabah akşam eşimle parklarda yürüyüş yapıyorduk ama nafile benim tembel kızım hiç yerinden kıpırdamıyordu. Bu arada benim böbreğimde hamileliğim sırasında taş olduğu ortaya çıkmıştı. Bir kaç kez acillik olmuştum. Doktorum "Artık doğur da sende kurtul bende kurtulayım." diye espiri bile yapmıştı. Neyse son kontrole gittim ve yine alttan muayene yaptı ve "Senin çatın açılacağına gittikçe daralıyor."dedi. Bende zaten korku olduğu için "O zaman daha fazla şansımızı zorlamayalım ve alalım."dedim. Günlerden pazartesiydi ve bana 4 Haziran Çarşamba sabah 09:00'a randevu verdi. Artık belliydi zamanı... Ve ben şok olmuştum. Sanki doğum yapmayacak gibi geçiyordum hamileliğimi. Doktorum gün verince gerçekten inanamamıştım. Neyse eve geldik ama ben ne hissedeceğimi ne düşüneceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Annemi aradım haber verdim. Zaten çantam hazırdı. Diğer hazırlıklarımızı yaptık. Süslemelerimiz, ikramlarımız v.s. Lohusa yatağımı
Bende heyecanla birlikte korku ve tarifini yapamadığım bir duygu vardı. ;Salı gecesi hem böbreğimde ki ağrıdan hemde heyecandan neredeyse hiç uyumadım. Ve hiç unutmayacağım bir an; Sabah ezanları okunuyordu ve ben bebeğim üşümesin diye çantasına küçük bir yelek ilave etmek için ayaktaydım...(o gün Bursa'da hava kapalıydı.)
Sabah oldu nihayetinde uzun bir gecenin ardından... Kayınvalidelerle altlı üstlü oturuyoruz. Aşağıya kahvaltıya indik.Tabi ben hiç bir şey yemeyecektim sezeryan olacağım için. Eşim ve diğerleri kahvaltısını yaptı ve çantalarımızı arabamıza koyup yola çıktık. Zaten çok yakın mesafedeydi hastanem. Bu arada annem çoktan hastanede olmuştu bile
Hastanede yatış işlemlerini eşimle birlikte yaptırdık ve bizi odamıza aldılar. Oda tam istediğim gibiydi. Eşyalarımızı getirip yerleştirdik. Ben ikramlıkları yerleştiriyordum sanki doğum yapacak ben değilmişim gibi yatağa bakmıyordum bile... Bu arada hemşire geldi ve bir takım sorular sordu. İğneler-serumlar v.s. Sonunda vakit gelmişti. O önlüğü giymiştim ve beni gelip almalarını bekliyordum anlam veremediğim bir sakinlikle... En sonunda sedye ile içeri hasta bakıcı ve hemşireler geldi... Annem, kayınvalidem, kayınpederim,eşimin kuzeni ve eşimm... hiç birine veda edemeden sedyeye alındım ve ameliyathaneye doğru yola çıktım.. Anneme özellikle bakmadım. çünkü biliyorum dayanamacağız...Bu arada babamm... O yoktu gelmemişti... Anneme ben dayanamam olunca bana haber verin demiş...Canım babam
Asansöre bindik.. Yanımda eşim ve eşimin kuzeni.. Ameliyathanenin kapısında son kez baktım eşime ve dudaklarından sessizce Seni Seviyorum dediğini okudum ve bende ona Seni Seviyorum dedim.. Sonra kapı kapandı ve hepsi dışarıda kaldı... Yapayanlız kalmıştım...Kimse yoktu yanımda ve çok korkuyordum.. İçimden dua ederek ilerliyorduk. Ve geçtiğimiz yerlerde operasyonlar vardı sesler geliyordu ama ben korkudan kaskatı kesilmiştim. Hiçbiryere bakmadan gittim. İçerisi buz gibi soğuktu. Birileri vardı etrafımda... Bana soru soruyorlardı...Bilgi veriyorlardı. Sonra doktorum geldi ve ben yıkanıp geliyorum cnm birazdan başlayacağız dedi. Bu sırada bana gerekli işlemler yapıldı. En son burnuma oksijen verdiklerini derin derin nefes almam gerektiğini söylediklerini hatırlıyorum. Sonrası yok...
Sonrasını eşimin ağzından anlatacağım size; Ben 10:35 gibi girmiştim ameliyata bebeğimi 10:50 de çıkartmışlar. Bir hemşire kolunun altına sıkıştırdığı gibi bebeğimi koşarak odaya getirmiş. Tabi bizimkiler dururmu onlarda peşinden... Eşim diyorki; Bebeğimiz ilk çıktığında kaşlar çatık bir şekilde hastaneyi ağlamasıyla inletmiş... Bu nasıl kız böyle dedim diyor...Kaşları çatık... Neyse kızımı anneannesi odada bekliyormuş kıyafetlerini hazırlamış. Hemşire giydirmiş bebeğimi..Ben genel anestezi ile olduğum için kendime gelmem uzun sürdü.. Odaya getirdiklerinde hayal meyal hatırlıyorum ilk bebeğimi sordum. Sağlıklı mı iyi mi diye... Çok şükür Rabbime sağlıklıydı bebeğim. Sonrası malum hepimizin yaşadığı gibi ilk kucağa alma hissi...
İşte böyle canlar benimde hikayem....
Kızım Elif'im 4 Haziran Çarşamba saat 10:50'de dünyaya geldi.... İyiki de geldi...
2 gece kaldım hastanede ama gaz çıkartmam biraz uzun sürdü.. iyi de oldu hastane ortamı eve benzemiyor daha rahat... İlk zamanlar sanki hiç iyileşmeyecekmişim gibi geliyordu. ama şimdi neredeyse 3.ayığımız bitecek... Yüzüne bakıp güldüğümde bana gülen bir bebeğim var.. Onun için herşeye değer.. bütün yaşadıklarıma...
Allah'ıma çok şükür bu duyguyu bana yaşattığı için...
bende oyle anladim canim.sanki normal dogurmus sandim.Allah herkrse nasip etsin.AmiinBen kendi isteğim ile hep sezeryan istedim ama olayı biraz hafife almışım itiraf etmek gerekirse..oooy nasıl ağrım acım oldu bi ben bilirim,ilk 15 gün kendime tam gelemedim yatamadım oturamadım kötüydü yani..dediğin gibi hiç iyileşmeyeceğim gibi geliyordu..geçip gidiyor işte..Allah'a şükür atlattık ve mucizelerimiz yanımızda..hikayenide bi çırpıda okudum ve hatta ortada biyerde ufaklığın aniden normal yolla geldiğini yazacakmışsın gibi izlenim aldımAllah her zaman sağlıklı olmasını huzurla mutlulukla büyümesini nasip etsin size bağışlasın canım..