İhmal edilen altın besin: Su...
Suyun yararı genelde unutulur ve hak ettiği önem verilmez. Günde en az 2 litre temiz ve yumuşak su içilmelidir. Su tüm organların düzenli çalışmasını sağlar. Özellikle böbrekler ve bağırsaklar daha düzenli çalışır. Vücutta biriken zararlı atıklar daha hızlı temizlenir. Kişi kendini çok daha iyi ve zinde hisseder. Çay, kahve gibi içecekler bu iki litrenin dışında tutulmalıdır.
Tuzu azaltmak yanlıştır...
Genelde hamilelerin tuzsuz yemesi gerektiğine inanılır. Tuz bir çok olay için gerekli bir besindir ve hamilelikte tuza ihtiyaç artar. Azaltılması doğru değildir. Tuz sadece yüksek tansiyonu ve kalp yetmezliği olan Annelerde kısıtlanır.
Yapay tatlandırıcılar...
Fazla kaloriden kaçınmak amacıyla yapay tatlandırıcı kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır. Sakkarin kullanılmamalıdır. Aspartam içeren tatlandırıcılar hakkında şimdilik bir olumsuzluk belirtilmemektedir. Günlük gereksinim kadar kullanılabilir.
Hamilelikte alınan kilo nelere aittir?
Hamilelikte artan kilonun 3.5 kilogramı bebeğe aittir. Plasenta 500 gram, amnion sıvısı 1 kilogram, ağırlığı artan uterus 1 kilogram, memeler 300 gram, artan kan ve sıvı da 6 kg gelir. Bunun dışında alınacak kilo vücutta yağ olarak depolanacak ve doğumdan sonra Annede'da kalacaktır.
Bir bebeğin gelişmesi için ek olarak toplam 55.000 kalori gerekir.
Tok kalmak için...
Hamileler olur olmaz zamanlarda acıkır. Bu zamanlarda az kalori verecek ve tok tutacak gıdalar alınmalıdır. Örneğin patlamış mısır, kavrulmuş buğday gibi.
Bilinçsiz diyet sakıncalı...
Günümüzde yaygınlaşan ve pek de sağlığı düşünmeksizin baskınlaşan
estetik merak nedeniyle bir çok Anne adayı hamilelikte kilo almaktan kaçınmaya çalışır. Vücudunun bozulması endişesi ile hamilelikte de diyet yapmayı sürdürür. Yalnızca bu amaçlla yapılan diyetler vücut gereksinimini karşılayamazsa protein depoları kullanır. Bu durum da da Can'a gerekli protein sağlanamaz.
alıntıdır
:CüvCüv: