Babalara açık mektup
Sevgili babalar,
Kadın ve erkek olarak uyku denilen süreç boyunca farklı sesleri duymaya kodlandığımızı artık biliyoruz. Fakat rica ediyoruz, bu gerçeği gözümüze sokmayın. Sizin gece mışıl mışıl uyumuş olmanız, bizim de aynı mışıllıkta uyuduğumuz anlamına gelmiyor. Biz muhtemelen ya emzirmek, ya bebeğin üzeri açıldı mı diye bakmak, ya çocuğu tuvalete kaldırmak, bunların hiçbiri olmuyorsa da Niye böyle deliksiz uyuyor, bir şey mi oldu, nefes mi alamadı??? diye evham yapmak üzere gecede sekiz kere falan kalkıyoruz.
Eve geldiğiniz saat çok kritik. Mümkünse çocukların yatma saatinden en az bir saat önce geliniz. Akşam yemeğinde evde olmanız tercih sebebidir. Her ne kadar uzmanlar akşam yemeğini birlikte yemenin mutlu aile tablosu açısından önemli olduğunu söylese de, bunun altında asıl yatan sebep akşam saatlerinde annenin tükenmekte olan sabrını destekleyebilmeniz. Dolayısıyla yemek yerken çocuklara yardımcı olmanız, yemekten hemen sonra onları bizim üzerimizden almanız neredeyse hayati önem taşıyor.
Eğer erken gelemiyorsanız, haftada en az bir, en fazla iki gün oldukça geç gelmeniz ikimiz için de en hayırlısı. Hatta geç geldiğiniz akşamları -varsa- bizlerin dizi seyrettiğimiz akşamlara denk getirmeniz hepimiz için en iyisi; sonra niye Kıvançı seyrettindi, niye Sülümana baktındı diye arıza çıkmasın.
Özetle, annelerin mesaisi çocukların yatmasıyla birlikte sona eriyor. Çocukların yatma saatinde destek olamıyorsanız, onlar yattıktan yarım saat sonra Ben geldiiiim! Hanimiş benim yemeğim? şeklinde köstek olmamanız önemli rica olunur.
Akşam eve gelen baba umduğunu değil, bulduğunu yer. Herkes için ayrı menü hazırlamaktan mesul değiliz. Genellikle haftalık besin dengesini göz önünde tutarak, bazı günler et, bazı günler sebze, bazı günler baklagil yığılması olabiliyor. Evdeki yemeği beğenmiyorsanız kendi sandviçinizi hazırlamaktan kendiniz sorumlusunuz.
Çocukla çocuk olmayınız. Daha doğrusu, evde yeterince çocuk varken bir de siz bağırıp çağırarak, hoplayıp zıplayarak, koltukların minderleriyle atçılık oynayarak sapıtmayınız. Çocuklarla oynamak isteyen dağılan evi de kendi toplar. Yatma saatinden önce hoplayıp zıplamaya karar verdiyseniz çocukları sakinleştirmenin de sizin göreviniz olduğunu unutmayınız.
Pazar günleri yemek yapmak istemiyorumun anlamı Öğlen yemeğe çıkalımdır. Olmadı, Dışarıdan kebap söyleyelim de olabilir. Ancak kesinlikle Sen balık al, ben pişireyim değildir. Lütfen farklı taktikler denemeyiniz, tuhaf tekliflerde bulunmayınız. Pazar günü yemek pişirmek istemiyoruz. Nokta.
İş bölümü denilen bir şey var. Bizim çalışmayı bırakmış, ve ORTAK kararımızla tam zamanlı olarak çocuk bakmaya karar vermiş olmamız, ya da dışarıda çalışıyor olsak bile ANNE olmamız, bizi Her Şeyden Sorumlu Devlet Bakanı ilan etmez. İnanmıyorsanız şu yazıyı okuyunuz.
Evet, seks denilen bir şey olduğunun biz de farkındayız. Ve fakat, sizin kadar kolay bloke edemeyebiliyoruz bazı şeyleri. Her an uyanma ihtimali olan bir bebek, birazdan tuvalete kalkacağını bildiğimiz bir çocuk moda girmemizi engelleyebiliyor bazen. Bunun en iyi çözümü ne, biliyor musunuz? Çok değil, bir gecelik bir kaçamak. Alınız çocuğunuzu, annenize bırakınız; ya da kayınvalidenizi falan çağırınız. Şaşırtınız bizi. Yemeğe çıkarınız, ardından da güzel vakit geçirebileceğimiz butik, romantik bir otele götürünüz. Sabah kahvaltısı dahil olmasa da olur, yeter ki bir gece için evden uzaklaşalım. O var ya, bizi kaç ay idare eder.
Lütfen çocuğumuzun annesi olmadan önce sizin sevdiğiniz olduğumuzu unutmayınız. Saçımız başımız birbirine girmiş olsa da, üzerimiz kusmuk kokuyor olsa da, gözümüz hiçbir şeyi görmüyor olsa da, içimizdeki kadın her ne kadar saklanmış gibi görünse de aslında bir yerlerde olduğunu, onu arayıp bulmak için sizin yardımınıza ihtiyacımız olduğunu biliniz.
Sizi ihmal ettiğimizi düşündüğünüz zamanlarda konuşunuz bizimle. Ama öyle höt zöt değil. Unutmayınız: biz sizin kadar analitik, sizin kadar yalın bakamayabiliyoruz bazı şeylere
Son olarak, bazen sadece dinlenilmek istediğimizi unutmayınız. Bıdı bıdı konuşuyor gibi görünsek de, istediğimiz tek şeyin bizi anlayabilen biri olduğunun farkında olunuz. Her sorunumuza çözüm bulmaya çalışmayınız, bazen sadece sünger olmanın yeterli olduğunu biliniz.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.