- 23 Mart 2015
- 154
- 93
- 48
Merhabalar,
Öncelikle nasıl başlasan ne desem bilmiyorum. Ne zaman nasıl oldu. Niye fark etmedim bilmiyorum.
Umutsuzluk ne kötü bir şeymiş.
benim aslında ne güzel bir hayatım varmış !!!
10 yaşınca güzeller güzeli bir kızım var.hani derler ya pamuklara sarıp büyüttüm. El bebek gülbebek.
Not : 2 yaşında erkek kardeşi var
Kızım hep ağlamaklı sabah kahvaltıda ağlıyor babası bir şey söylüyor gözleri doluyor. Nazlı çok nazlı ben buna bağladım herşeyi
Ama öyle değilmiş.
4. sınıfa (şuan .) giderken servisindeki arkadaşının kızıma kötü şeyler anlattığını öğrendik ama 1.5 sene sonra. Arkadaşı kızıma üç harflilerin var olduğunu onların bize yaklaştığını istersek çağırıp gelebileceğini. Geceleri banyo yapmamasını yoksa çarpılacağını çantasından tek çorap çıkması. Kalemliğinden değişik yazılarda not kağıtları çıktı. Kalemliğin kırmızılara boyanmış halde bulunduğu. Yollardaki mezarların onlara ait olduğunu. Gece duvara dönük uyuması yoksa oradan girip gelebileceklerini söylemişler. Ve kızım bir yıl geceleri bebekliğinden kalma muskası vardı onu eline alarak uyumuş. Arkadaşı babana söyle ben söylyecem bana hoca bulsun sende de sanada hoca bulsunlar demişler. Okunmamamız lazım
şuan aklıma gelen bunlar
Bu yıl o arkadaşıyla aynı serviste ve okulda değiller biz kolejdeki eğitim sistemi ağır geldiğini düşünerek ve mutsuzluğunu buna bağlayarak oradan alıp devlet okuluna yazdırdık.
9 yaşındaki bir çocuk için bunlar gerçekten çok korkutucu değil mi benim kızımda korkmuş. Korkmuş ama yine o arkadaşıyla bu konular hakkında hep konuşmuş. Konuştukça daha çok korkup sürekli düşünmüş. Hiçbir saniye kafası boş kalmadan. Kızım yüzü solgun kan değerleri yaptırıyoz çok güzel ama bembeyaz. Sürekli ağlamaklı ve midesi iki günde bir bulanıyor.
Sabahları o okula giderken notlar bırakıyorum annecim seni çok seviyorum bana neyin olduğunu söyler misin diye notlar bırakıyorum ama net cvp yok. Uzun uzun mektup yazdım kızım söyle annem neyin oda yazmış mektup yine söylemiyor.
Ama uzun uzun ağlamalar başlıyor bu arada. Artık dayanamıyor ve bir gün ağlamaklı gelip anne ben üç harflileri çağırmayı biliyorum nasıl çağırıyorsun annem ayakta üç kere çağırıyorum ya da üç şeyi yan yana getirince böyle bişi yok gelmez onlar ama anlamıyor. Baba konuşuyor yok. Babaannede , dede konuşuyor yok. Çalıştığım kurumda yetişkin psikolog vardı onu getirdim. Ayrıca küçük bir ama devlet hastanesine ergen çocuk Psikiyatri varmış onada götürdüm. Okuldaki öncelikle korkularına odaklandı. Çocuk çok korkutulmuş. Kandırılmış dedi. Bu olaylar olurken notlarda da düşme var birde bunun için ağlıyor. Çünkü odaklanamadığını söylüyor. Gittiğimiz psikiyatri ilaç vereceğini söylemiş kızıma böyle devam edersen demiş. Ama sert bir doktor sevmedik sakinleştirmedi. Arkadaşıının babasını konuyu açtık sonra kız geldi ecem banada arkadaşlarım çorapla kağıttaki notlarda şaka yapmışlar ama ben sana söylemey unuttum felan dedi özür diledi ertesi gün geldi saban anne şimdi iyim ama ben şimdi ne düşüneceğim dedi. Ben baktım baktım baktım. Derslerinin düşün annem dedim. Daha büyük bir ilde doktora gittik ılımlı hoş bir bayan oda teşhis şu demeden 25 mg ilaç verdi en azından bir rahatlasın dedi ama bu sefer gerçekken farklı şeyler olmaya başladı.
Kızım içinden Allah benim kaderimi başkasına yazsın (bir ablasından duymuş) hasta birine yazsın. Allah kardeşimin Allah belasını versin. Allah var mı yok mu Allah mı üç harflileri yarattı yoksa üç harflilermi Allahı yarattı. Allah nasıl var oldu. allaha içimden küfür etmek geliyor (HAŞA) hemen töbe ediyorum ama aklımdan da çıkmıyor diyor. Sürekli Allah korusun deyip içinden korumasın keşke düşse falan diyormuş. Ya da elinden biri bir şey alınca onlarda benim gibi olacak diye korkuyorum diyor. İçinde geçmeyen bir sıkıntı var ve ağlayarak iyi olduğunu söylüyor.
Şuan Ankara’da bir Profesör bulduk ona götüreceğiz ama bence dini takıntıları var. Sınav kaygısı da var.
Buraya yazmamdaki sebep başına böyle şeyler gelen var mı. Tedavisi ilaç ve uzun uzun süren bir ilaç ama geçecek mi bunları unutacak mı. Hep böyle olursa nasıl dayanacak. Ömğr nasıl geçecek. Ya kendine bir şey yaparsa.Nasıl davranacağım bilmiyorum sadece bana anlatıyor birazda babaanneye anlatıyor.
Kardeş kıskançlığı değil. Tamam biraz daha ilgi göstermeye başladım küçük tamamen babaannede resmen buna da çok üzülüyorum. Doyamadım ona da. Hiç kızmadık hiç hep güzel güzel konuştuk. Çok uslu bir bebekti çok aklı başında konuşurdu. Kızılacak bir çocuk değil.
İşte bakmakla korumakla olmuyormuş. Düşmesin diye peşinde dolaşıyorsun ama arkadaşlarıyla ne konuşuyor. İç dünyası ne bilmiyorum bilemedim fark edemedim. Bir anne yavrusunun sıkıntısını fark edemez mi ya ben nasıl edemedim.
Uzun oldu ama umarım yol gösteren birileri olur.
Not: konunun yeri belki bura değil ama belki fikir veren olur diye buraya açtım
Öncelikle nasıl başlasan ne desem bilmiyorum. Ne zaman nasıl oldu. Niye fark etmedim bilmiyorum.
Umutsuzluk ne kötü bir şeymiş.
benim aslında ne güzel bir hayatım varmış !!!
10 yaşınca güzeller güzeli bir kızım var.hani derler ya pamuklara sarıp büyüttüm. El bebek gülbebek.
Not : 2 yaşında erkek kardeşi var
Kızım hep ağlamaklı sabah kahvaltıda ağlıyor babası bir şey söylüyor gözleri doluyor. Nazlı çok nazlı ben buna bağladım herşeyi
Ama öyle değilmiş.
4. sınıfa (şuan .) giderken servisindeki arkadaşının kızıma kötü şeyler anlattığını öğrendik ama 1.5 sene sonra. Arkadaşı kızıma üç harflilerin var olduğunu onların bize yaklaştığını istersek çağırıp gelebileceğini. Geceleri banyo yapmamasını yoksa çarpılacağını çantasından tek çorap çıkması. Kalemliğinden değişik yazılarda not kağıtları çıktı. Kalemliğin kırmızılara boyanmış halde bulunduğu. Yollardaki mezarların onlara ait olduğunu. Gece duvara dönük uyuması yoksa oradan girip gelebileceklerini söylemişler. Ve kızım bir yıl geceleri bebekliğinden kalma muskası vardı onu eline alarak uyumuş. Arkadaşı babana söyle ben söylyecem bana hoca bulsun sende de sanada hoca bulsunlar demişler. Okunmamamız lazım
şuan aklıma gelen bunlar
Bu yıl o arkadaşıyla aynı serviste ve okulda değiller biz kolejdeki eğitim sistemi ağır geldiğini düşünerek ve mutsuzluğunu buna bağlayarak oradan alıp devlet okuluna yazdırdık.
9 yaşındaki bir çocuk için bunlar gerçekten çok korkutucu değil mi benim kızımda korkmuş. Korkmuş ama yine o arkadaşıyla bu konular hakkında hep konuşmuş. Konuştukça daha çok korkup sürekli düşünmüş. Hiçbir saniye kafası boş kalmadan. Kızım yüzü solgun kan değerleri yaptırıyoz çok güzel ama bembeyaz. Sürekli ağlamaklı ve midesi iki günde bir bulanıyor.
Sabahları o okula giderken notlar bırakıyorum annecim seni çok seviyorum bana neyin olduğunu söyler misin diye notlar bırakıyorum ama net cvp yok. Uzun uzun mektup yazdım kızım söyle annem neyin oda yazmış mektup yine söylemiyor.
Ama uzun uzun ağlamalar başlıyor bu arada. Artık dayanamıyor ve bir gün ağlamaklı gelip anne ben üç harflileri çağırmayı biliyorum nasıl çağırıyorsun annem ayakta üç kere çağırıyorum ya da üç şeyi yan yana getirince böyle bişi yok gelmez onlar ama anlamıyor. Baba konuşuyor yok. Babaannede , dede konuşuyor yok. Çalıştığım kurumda yetişkin psikolog vardı onu getirdim. Ayrıca küçük bir ama devlet hastanesine ergen çocuk Psikiyatri varmış onada götürdüm. Okuldaki öncelikle korkularına odaklandı. Çocuk çok korkutulmuş. Kandırılmış dedi. Bu olaylar olurken notlarda da düşme var birde bunun için ağlıyor. Çünkü odaklanamadığını söylüyor. Gittiğimiz psikiyatri ilaç vereceğini söylemiş kızıma böyle devam edersen demiş. Ama sert bir doktor sevmedik sakinleştirmedi. Arkadaşıının babasını konuyu açtık sonra kız geldi ecem banada arkadaşlarım çorapla kağıttaki notlarda şaka yapmışlar ama ben sana söylemey unuttum felan dedi özür diledi ertesi gün geldi saban anne şimdi iyim ama ben şimdi ne düşüneceğim dedi. Ben baktım baktım baktım. Derslerinin düşün annem dedim. Daha büyük bir ilde doktora gittik ılımlı hoş bir bayan oda teşhis şu demeden 25 mg ilaç verdi en azından bir rahatlasın dedi ama bu sefer gerçekken farklı şeyler olmaya başladı.
Kızım içinden Allah benim kaderimi başkasına yazsın (bir ablasından duymuş) hasta birine yazsın. Allah kardeşimin Allah belasını versin. Allah var mı yok mu Allah mı üç harflileri yarattı yoksa üç harflilermi Allahı yarattı. Allah nasıl var oldu. allaha içimden küfür etmek geliyor (HAŞA) hemen töbe ediyorum ama aklımdan da çıkmıyor diyor. Sürekli Allah korusun deyip içinden korumasın keşke düşse falan diyormuş. Ya da elinden biri bir şey alınca onlarda benim gibi olacak diye korkuyorum diyor. İçinde geçmeyen bir sıkıntı var ve ağlayarak iyi olduğunu söylüyor.
Şuan Ankara’da bir Profesör bulduk ona götüreceğiz ama bence dini takıntıları var. Sınav kaygısı da var.
Buraya yazmamdaki sebep başına böyle şeyler gelen var mı. Tedavisi ilaç ve uzun uzun süren bir ilaç ama geçecek mi bunları unutacak mı. Hep böyle olursa nasıl dayanacak. Ömğr nasıl geçecek. Ya kendine bir şey yaparsa.Nasıl davranacağım bilmiyorum sadece bana anlatıyor birazda babaanneye anlatıyor.
Kardeş kıskançlığı değil. Tamam biraz daha ilgi göstermeye başladım küçük tamamen babaannede resmen buna da çok üzülüyorum. Doyamadım ona da. Hiç kızmadık hiç hep güzel güzel konuştuk. Çok uslu bir bebekti çok aklı başında konuşurdu. Kızılacak bir çocuk değil.
İşte bakmakla korumakla olmuyormuş. Düşmesin diye peşinde dolaşıyorsun ama arkadaşlarıyla ne konuşuyor. İç dünyası ne bilmiyorum bilemedim fark edemedim. Bir anne yavrusunun sıkıntısını fark edemez mi ya ben nasıl edemedim.
Uzun oldu ama umarım yol gösteren birileri olur.
Not: konunun yeri belki bura değil ama belki fikir veren olur diye buraya açtım