1 sigara, yaklaşık 0.8 gr tütün ve 9-20 mg. nikotin içermektedir. Sigara içen kişi bunun yaklaşık %10'unu absorbe eder. 10-20 sn. içinde beyne ulaşan nikotin burada dopamin dediğimiz bir kimyasalın seviyesinde artışa sebep olur. Bu madde, çok hayati ihtiyaçlarımızı giderdiğimizde (su içmek, yemek yemek gibi) bizi rahatlatan ve haz veren bilgi akışını beyin hücreleri arasında sağlayan kimyasaldır. Her sigara içtiğimizde nikotin beynimizde aynı yolu tetiklediği için haz hissederiz. ve diğer tüm madde bağımlılıklarında olduğu gibi vücudumuzun adapttasyonu sebebiyle her seferinde aynı hazzı hissedebimek için daha çok sigara içmemiz gerekir. Böylece bağımlı oluuruz. Oysa vücudumuza giren toksik (zehirli) bir maddedir. Merkezi sinir sistemi ve çevresel sinir sitemine zarar verir. Üstelik sigara vasıtasıyla binlerce zararlı ve kanserojen madde daha alırız. Nikotin ayrıca, Böbreküstü bezlerinden adrenalin salınımını uyarır. Bu nedenle kan basıncı, solunum ve kalp atışları hızlanır. Glukoz salınımına yol açtığı için kan şekeri seviyesi yükselir. Kimyasal yapısı beyinde sinir hücreleri arasında bilgi akışını sağlayan asetilkolin'e benzediği için bu maddenin alıcılarını uyarır. Asetilkolin, kalp atış hızını ayarlamada, hafıza oluşumunda ve uyanıklık halini sağlamada etkili bir kimyasaldır. Beynin asetilkolin varmış gibi davranması zamanla normal işleyişini bozar ve değiştirir.
Sigara insanda 2 türlü bağımlılığa neden olmaktadır. Bunlar psikolojik ve fizyolojik bağımlılıktır.
Sigara Bağımlılığı (Fiziksel Bağımlılık ?)
Sigara içmek, fiziki bağımlılığa ek olarak, öğrenilmiş bir hatalı davranış türüdür. Sigara içen kişi strese girdiğinde, sinirlendiğinde, sabah kahvesini içerken, arabasına bindiğinde, toplantıya girmeden önce, toplantıdan çıktığında, yemeklerden sonra, içki içtiğinde, çalışırken, kağıt oynarken, birine telefon etmeden önce, telefon çaldığında, sevdiği bir arkadaşıyla görüştüğünde, iyi veya kötü bir haber aldığında vb. durunlarda sigara yakmayı alışkanlık haline getirmiştir.Bunlara ikiz davranışlar denilmektedir. Fizyolojik bağımlılık sona erdikten sonra tersine öğrenme yoluyla, psikolojik bağımlılığı oluşturan alışkanlıklardan kurtulmak çok zordudur.
Sigara Bağımlılığı (Fizyolojik Bağımlılık ?)
Fizyolojik bağımlılığa neden olan nikotin, beynin kimyasal yapısını değişime uğratmaktadır.Beynin fizyolojisi, nikotinin sebep olduğu aşırı kimyasal uyarıma karşı bir önlem olarak değişime uğramaktadır. Son sigara içildikten yaklaşık 20 dakika sonra beyin bu sefer kendini nikotinsizlik durumuna adapte etmeye başlamaktadır. Bu aslında beynin iyileşme, yani nikotine karşı fiziksel bağımlılıktan kurtulma sürecini oluşturmaktadır. Ancak bu süreçte bağımlı, sersemlik hali, sinirlilik, stres, uyku bozukluğu, iştah açılması, tedirginlik, anksiyete, depresyon, nikotin krizleri gibi birçok sıkıntı yaşamak suretiyle rahatsız olmakta ve bu sıkıntılardan kurtulmak amacıyla nikotini adeta dertlerine deva olarak kullanmaktadır.
Sigaranın Zararları
•Vücutta, yorgunluk, uykusuzluk, ruhsal gerilim, stres, performans düşüklüğü, reflekslerde azalma oluşur.
•Anne ve baba mirası olarak; Sigara içen babaların, çocuklarında kanseri önleyen gençliği yok olmaktadır.
•Hamileliğinde sigara içen hanımların bebekleri %10-15 eksik kilolu doğdukları gibi zeka eksiklikleri de görülür.
•Genel olarak bulunduğunuz ortamlarda kötü ve ağır koku yayılır.
•Cildiniz bozulacağından cilt karalığı ve yaşlı gösterme belirtileri başlar.
•Dişleriniz kirli ve pis görünümlü olmakla beraber, dişeti hastalıkları baş gösterecektir.
•Ağız ve yutakta tat alma eksikliği başlar ve kanser riski artar.
•Gırtlak ve nefes borusunda iltihaplanma, ses tellerinin zarar göstermesinden başka kansere yakalanma ihtimali fazlalaşır.
•Kalp ve damarların görmüş olduğu zarar ve tahribattan dolayı kalp krizi damar tıkanıklığı, tansiyon yükselmesi gibi sakıncalar ortaya çıkar.
•Beyinde felç, ileri yaşta bunama (Alzheimer) görülür. Her nefeste 50bin hücrenin ölümüne sebep olur.
•Gözlerde katarakt ve ileri yaşta körlük meydana gelir.
•Burunda koku alma duygusu azalır.
•Akciğerlerde kansere yakalanma, Bronşit ve amfizem gibi rahatsızlıklar meydana gelir.
•Mide ve yemek borusunda karama, ülser ve kanser oluşumunu fazlalaşır.
•Pankreas kanseri riski artar.
•Rahim ve yumurtalıkta kısırlık, çocuk düşürme, sakat ve eksik doğum, erken menopoz, rahim kanseri gibi tehlikeler oluşur.
•Testisler ve cinsel organlarda iktidarsızlık, ereksiyonda azalma, döllenme yetersizliği, kalıtımsal bozukluklar meydana gelir.
•İdrar kesesinde mesane kanseri meydana gelir.
•Ellerde, parmaklarda sararma, tırnaklarda, zayıflama görülür.
•Kemik ve iskeletlerde kemik erimesi meydana gelir.
•Kol ve bacak damarlarında çeşitli hastalıklar oluşur.
•Kılcal damarlar, el ve ayaklardan başlayarak, kol ve bacaklara kadar tıkanıp bu organların kesilmesine (Burger hastalığı) kadar varan hastalıklar oluşur.
Sigaranın içindeki maddeler
Bunlar kanserojen maddelerdir ve en tehlikelileri arsenik, benzin, kadmiyum, hidrojen siyanid, toluene, amonyak ve propilen glikoldur. Örneğin; siyanid kesinlikle öldürücü bir zehirdir. Genel olarak bilinen maddelerden birkaçı;
•Polonyum - 210 (kanserojen)
•Radon (radyosyon)
•Metanol (füzeyakıtı)
•Toluen (tiner)
•Kadmiyum (akü metali)
•Bütan (tüpgaz)
•DDT (böcek öldürücü)
•Hidrojen Siyanür (gaz odaları zehiri)
•Aseton (oje sökücü)
•Naftalin (güve kovucu)
•Hidrojen Siyanür (gaz odaları zehiri)
•Arsenik (fare zehiri)
•Amonyak (tuvalet temizleyicisi)
•Karbon (eksoz Monoksit gazı)
•Nikotin
•ve 3.885 toksik madde.
alıntı