Mesleğimden dolayı evden çalışabiliyorum. Yine o şekilde çalışacağım büyük ihtimal. Dil içinde şuan kursa gidiyorum. Gitmeden biraz bilgilerimi tazelemis olurumDiliniz yoksa ve çalışmak isterseniz Türk marketlerinde yada restaurantlarında çalışabilir eve katkıda bulunabilirsiniz.
Bizim toplum olarak sorunumuz çabuk inanmak..Tamamen hava atmak olduğunu düşünüyorum.
2 hafta önce arkadaşım sadece (2 günlüğüne) Ankara Beypazarı Üreğil köyündeki 15 dk yamaç paraşütü atlayışı için geldi.
Neyse hadi götüreyim seni dedim vurduk kendimizi çakıl yollara aynı zaman da sohbet muhabbet hiç abartmıyorum, benim ondan daha mutlu ve daha iyi şartlarda yaşadığıma inandırdı beni.
Neyse yolcu ettim havaalanından dönerken ulan ben ne yaşadım dedim. Kız 15 dk atlayış için geldi gezdi tozdu yedi içti, ben bunu bırak hesabım şaşar diye plansız programsız İstanbul'a gezmeye gidemem.
Türkiye şöyle iyi böyle güzel, ye iç gez çık git................................. Euro'nun Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza verdiği rahatlığa kurbannnnnnn
Sizin için hayırlısı olsun. Umarım orda mutlu olursunuz .Mesleğimden dolayı evden çalışabiliyorum. Yine o şekilde çalışacağım büyük ihtimal. Dil içinde şuan kursa gidiyorum. Gitmeden biraz bilgilerimi tazelemis olurum
Khomyuk, aslında bir şey söyleyeyim mi (şu anki konu ile çok ilgisi yok ama) İstanbul'da bazı düzelmeler var. Mesela istiklal boyunca yeni yeni sanat galerileri açıldı, bir boy yürürken ücretsiz olarak ziyaret edebilrisin. Bu sene AKM açıldığında Beyoğlu'nda bir festival başlattılar Beyoğlu yolu diye. Cadde boyunca yürürken Angelika Akbar&Hakan aysev'in piyona resitali, İtalyanca Rusça operasina denk gelebilirsin, öyle bir festival. Festival kapsaminda yürüyüş turları, dinletiler, sanat atölyeleri...neler neler vardı. Çoğunu takip etmiş biri olarak gerçek bir istanbullu gibi hissettim.İstanbulun da ruhu kalmıyor artık, istiklalin son halini düşündükçe. Ben artık kendi ülkemden uzak düştüm ne yazık ki. Meslek olarak karı koca gidemeyenlerdeniz ama gitme durumum olsa da bir salise bile düşünmezdm sanırım
Konsolosluk görevlisi değilim ama imam da değilimKonsolosluk çalışanı mısınız? Avrupada memur deyince aklıma Hollandada camide 5bin euro maaş alıp ney çalan imam geliyor
Bizim toplum olarak sorunumuz çabuk inanmak..
İnanmış gibi yapanlar daha keyifli hayat sürüyor
Başka şehirlerden gelip hiç bu tür işlerden anlamayanlar bu işi uzaktan da yönetebiliyor... Mesela o seraların bakıcısı olur. Sera sahibi anlamazsa o sera bakıcısına emanet eder ..Ya iyi de biz şehir cücüğü olarak büyüdük. Hiç çiftçilik know how'ı yokolsa safran, vanilya gibi ender pahalı şeyler yetiştirmeye bakardım.
Bu siteleri bir araştıracağımTabiki her ülkenin popüler iş siteleri var. Mesela Glassdoor gibi genel siteler de var. Ama belli bir ülke kısıtınız yok ise ve yerel dil yerine İngilizce iş ilanı arıyorsanız adresiniz linkedin ne yazık ki.
o eskidendi herkez yapti o isi yani ilk yapanlar kazandi burda heryer sera artik baska sey ekiyorlar mesala zencefilMillet yurtdışına gitmek yerine Türkiye'de daha kolay zengin olma önerisi sunabilirim. Akdenize gelin tarımlık arsa üzerine muz serası yapınohhh mis seneye 2 milyonluk çok lüks ev alırsınız.
Zaten o insanlar yüzünden burada ev fiyatları 2 milyon 300 e kadar çıktıdurmadan ev alıyorlar muz ağaları
Benim böyle arkadaşım vardıYabanci dilim olsaydi yurt disi ogretmenlik sinaviyla gidecektim ama o da yok valla dil ogrenip gitsem
Yengeç gel seninle seyahat şirketi kuralımBu kısma tam katilmiyorum, çok fazla yabancıyla haşır neşirim, çoğu gerçekten de Türkiye'yi çok seviyorlar,benimsiyorlar. Daha şimdi bile beş sene önce tanıştığım bir ispanyol arkadaşım karısıyla bir ayligina geldi, çocuk geçen beş senede Türkçe öğrenmiş, sırf gelince konuşmak için (yanında Fono sozlukle geziyor). O kadar mutlu ki tekrar döndüğü için. Eski sevgilim de Rustu, tabii fransaya gidecek vizesi yok ama asya ülkelerini falan gezebilecek bütçesi vardı. Yine de her tatil zamanı türkiyeye de gelmek için plan yapardı (ben buradayım diye de olabilir tabii biraz), bayilirdi türk yemeklerine, özellikle taze meyvelere. son tatilimizde yanlış hatirlamiyorsam bir haftada 7 kilo almıştı.
Bir kiz arkadaşım var, Faslı ama pandemiye kadar İngiltere'de çalışıyordu, on yıllık shengeni de var. Ama her sene iki kere Türkiye'ye gelir. Bir gelişinde doğuyu gezer otostopla,bir gelisinde karadenizi. Öyle seviyor ki ,resmen sıla hasreti çekiyor Türkiye'ye karşı. Adana sayfalarını bile takip ediyor,daha geçen gün bana bir video göndermiş, Adana'nın kurtuluşunun yüzüncü yılı için dev Türk bayraklı yürüyüş yapmışlar. Keşke orada olsam,diye bana gönderdi
Böyle çok insan var çevremde. Tabii ki ucuz diye de tercih listesindedir ama Türkiye'nin büyülü bir tarafı da var.
Ben boş zamanlarımda gönüllü olarak turist gezdiriyorum. Çok seviyorum mesela Süleymaniyede bir tepeden manzaraya ilk baktiklari zamanki yüz ifadesini...'iyi burayı da gezdik gördük'den ziyade bir 'wooooaaawww' ifadesi oluyor genelde:)
Bu arada ben de seyehat etmeyi çok severim, yirmiden çok ülke gezmisimdir, standartlarım çok düşük olduğu için her yeri de çok beğenmişimdir :) ama 'bir ömür burada yaşamak istiyorum' dediğim yer bir Prag,bir Venedik, bir İstanbul (tabii ki yönetim biçiminden bağımsız,şehrin ruhu olarak)
Ne iş yapıyorsunuz merak ettim?Bak buna da katılmıyorum aslında. Zaten kazancına göre bir hayat standardın oluyor.
Yine bir yerde yetirmeye ve o çizgiyi korumak için kaygılanmaya başlıyorsun.
Senelerce çalıştık eşimle, ne zaman ki kendi işimizi kurduk o zaman kazancımızda değişti.
Ona göre bir ev aldım, çocuklarımın eğitimine ona göre yatırım yapıyorum.
Her sene çocukların okul parası bile asgari ücretlinin bir yıllık maaşından fazla.
Şimdi kazancımı bu haldeyken çocuğumu güvenemediğim bir eğitim sisteminin içine hapsetmek cimrilik ve bencillik olur. .
Onun geleceğine yapabileceğim en büyük kötülük hatta.
Olmasa şartlar bu der yine o duruma göre en iyisi için uğraşırsın.
Edineceği meslekleri, ona katacağı donanımları, hayallerine gidecek konuda eğitim desteği, genel kültürleri için hobi kursları derken her ay evine girenle çıkan ucu ucuna diyebilirim.
Birde bu standartları bozmama durumu var. Eşimle geçen plan yapıyoruz. Krediler, okullar derken her aya -20-25 bin eksiyle başlıyoruz zaten.
Ee ekonomiden dolayı iş sahiplerinin durumu ortada zaten, hep elin kulağında yaşıyorsun.
Hatta pandemi sürecinde ayakta kalmak için sektör değiştirmek zorunda kaldık.
Öyle kazancına göre tuzu kuru durumu yok yani.
Aslında şöyle moda tasarımı okuyup italyada yüksek yapıpAlmanya da artık eskidendi öyle geniş geniş yaşayayım...orası çok sistemli bir ülke...kız başka yer düşünmüyormusun? İngiltere? Kuzeyler falan? Ya da İtalya
Keşke bende böyle mutsuz olsaydımBen epey vay beeee ben neymişim dedim.
Havaalanına gittik bizimki vip kapısına alındı neden dedim.
Aşı yaptırmıyorum ya (kendisi aşı karşıtı) Business uçunca,
Yine kandırıldın dedim. Biletini benim mail adresime yollatmış fiyatı:16,784tl.
Ondan sonra işte ben ne yaşadım dedim.
Bende merak ettim nereden geldiğini ama soramadım.Asgari ücretliden kastettiğim başka bğr şeydi aslında,normalde alınan ücretle değil yaşamak nefes almak bile zor artık.
Marketlerde çıkma denilen sebze ve meyveleri ayrı yere koyup yarı fiatına satıyorlar,pazarda yere dökülenleri topluyor insanlar.
20'de alsan nasıl yaşadığuna bsğlı oda,keyifli yaşarsan oda yetmez ki..
Nerden geliyor ki o para öyle.
İtalyayı düşünme bence , Oradaki sosyal olanaklar diğer ülkelere kıyasla çok daha kötüAslında şöyle moda tasarımı okuyup italyada yüksek yapıp
Orada yasamak isterdim
Yengenccim ben seneler önce taşındım ufak bir şehre. Artık sadece yılda bir kere geliyorum İstanbul’a. Pandemiden beri de gelemedim açıkçası. Ama dur bak yaza bir plan yapacağım çok cazip yazmışsın. Aslında bu değişim tüm ülkeye yayılsa tekrar umut dolsak, insanlarımız gitmeseler ne güzel olurdu da nedense ben umut bile edemeyecek kadar usandım artık.Khomyuk, aslında bir şey söyleyeyim mi (şu anki konu ile çok ilgisi yok ama) İstanbul'da bazı düzelmeler var. Mesela istiklal boyunca yeni yeni sanat galerileri açıldı, bir boy yürürken ücretsiz olarak ziyaret edebilrisin. Bu sene AKM açıldığında Beyoğlu'nda bir festival başlattılar Beyoğlu yolu diye. Cadde boyunca yürürken Angelika Akbar&Hakan aysev'in piyona resitali, İtalyanca Rusça operasina denk gelebilirsin, öyle bir festival. Festival kapsaminda yürüyüş turları, dinletiler, sanat atölyeleri...neler neler vardı. Çoğunu takip etmiş biri olarak gerçek bir istanbullu gibi hissettim.
Ve İBB sagolsun, her salı - Perşembe ve haftasonlari özel tiyatroları İBB sahnelerinde ücretsiz olarak oynatiyorlar. Ben zaten 14-20 TL'ye her hafta tiyatroya giderim,şehir ve devlette. Ama özel tiyatrolara gidemezdim,pahalli olduğu için. Şimdi onları da takip ediyorum, evime yakın 2 sahne var, denk geldikçe çok kaliteli oyunlar izleyebiliyorum
İBB demisken, yeni nesil yürüyüş turları düzenliyor belediye.
Mesela işgal yıllarında İstanbul , direniş yıllarında İstanbul diye iki ayrı tura katıldım. Sabahtan buluşuyorsun, bir rehber var. Kulaklık ve içi sandvic,meyve,yağmurluk,defter,kalem olan bir çanta veriyorlar. Rehber o yıllardan kalma fotoğraflarla o binaların önüne getirip sana hikayeler anlatıyor. Böylece hep önünden geçtiğin yeri yaşamış oluyorsun.
Mesela Yedikule için de böyle yürüyüş turu var, bunların hepsi ücretsiz üstelik ..
İBB miras sayfasını takip edersen orada da şey var; su an restorasyona girmiş tarihi yapılar, Rumeli Hisarı, sen Pierre han, bukeleon sarayı gibi şantiyeleri rehber eşliğinde gezdiriyorlar. Kısa sürüyor ama oldukça keyifli.
Ayrıca panorama1453 'de, tarihi şerefiye sarnıcında falan enstrüman konserleri oluyor. Onlar da tamamen ücretsiz,sadece takipte kalıp bileti yakalaman lazım. Öyle güzel oluyor ki, geçenlerde bir yaylı müzik dinletisinde bir balerin kız çıktı, 'titrerim mucrim gibi baktıkça istikbalime' şarkısında öyle harika bir gösteri yaptı ki ağla ağla için çıktı :)))
Gibi gibi şeyler.
Yeni belediye ile İstanbul biraz daha keyifli bir şehir haline dönüştü, Ibb sayfalarını takip edip güzel etkinliklere katılıp şehre biraz daha yakın hissedebilirsiniz
Konu dışı mesaj için özür dilerim
Sonuçta bir yerden geliyor demek ki o kadar para az buzda değil yani.Bende merak ettim nereden geldiğini ama soramadım.
Ve kirada yaşıyor düşünün
Siyasi bir bağı da yok
Bizim burda hâlâ para çok güzel kazanıyorlar. Ama tabiki ilk yapanlar şuan buranın belkide Türkiye'nin en zenginlerinden ama harcamayı bilmiyorlar. Sorsan açlıktan ölüyoruz derler ama birden fazla seraları ve evleri vardır.o eskidendi herkez yapti o isi yani ilk yapanlar kazandi burda heryer sera artik baska sey ekiyorlar mesala zencefil
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?