Yoo o manada bipolar demedim. Bizim aile ilişkimiz bipolar.Ailede bipolar hastası mı var?
Merhaba sizi anlıyorum yalnız değilsiniz inanın ! herkesin bir sürü derdi var söyleyemeyip içimize attıklarımız ,idare ettiklerimiz ,sıkıntılı zamanlar ,dönemler ,maddi sıkıntılar, iş sıkıntıları ,özel hayatlarımız aile yaşantımızdaki sorunlar genede şükür etmemiz gerekiyor napalım her gün kötü mü olalım en azından karnımızı doyuruyoruz ne biliyim en azından sağlıklıyız nefes alıyoruz gözümüz görüyor.Herkesin ne dertleri var biliyorum benimki dert bile sayılmaz ama patlamak üzereyim. Çok yoruldum inanılmaz yoruldum. Hayatın akışı içinde beni bekleyen dağ gibi sorumluluklardan yoruldum. Hiç gücüm yok sanki hiçbiri için. Bunları düşünmek bile beni mutsuz etmeye yetiyor. Bunların üstesinden gelmezsem ama uzun vadede daha çok üzüleceğim. Ailemdeki bipolar ilişkiden sıkıldım. Bir yanda çok harika bir aile ortamı gibi görünmesi, bir yanda kamufle olmaya çalışan sorunlar, beklentiler... Kendimi gerçekleştirmekten hiç bu kadar uzak olmamıştım. Çok değersiz hissediyorum. Şu dünyada kimseye, hiçbir şeye bir yararım yok gibi geliyor bazen. Aslında beni sevenler var, iyi bir arkadaş grubum da var ama çoğu zaman yapayalnız hissediyorum. Bazen kimse için önemli olmadığımı düşünüyorum. Hem şu anki halimden memnun değilim hem gelecekten çok korkuyorum. Bir çok mutluyum müzik dinleyip dans ediyorum, bir an geliyor mutsuzluktan bir şey yiyemiyorum. İnanın bağırarak kaçmak istiyorum. Bazen evden, bazen bu şehirden, bazen bu ülkeden...
Teşekkür ederim ama bazen bunlar yeterli olmuyor. İhtiyaçlar hiyerarşisinde bir basamağı tamamlayınca diğerine geçmek istiyorsun. Bazen o basamağın bile tamamlanmamış olması ya da üst basamağa bir türlü sıçrayamamak tüm yaşama sevincini silip süpürüyor.Merhaba sizi anlıyorum yalnız değilsiniz inanın ! herkesin bir sürü derdi var söyleyemeyip içimize attıklarımız ,idare ettiklerimiz ,sıkıntılı zamanlar ,dönemler ,maddi sıkıntılar, iş sıkıntıları ,özel hayatlarımız aile yaşantımızdaki sorunlar genede şükür etmemiz gerekiyor napalım her gün kötü mü olalım en azından karnımızı doyuruyoruz ne biliyim en azından sağlıklıyız nefes alıyoruz gözümüz görüyor.
kendi modunuzu bu kadar düşürmeyin derim hayat zor ama bir o kadarda kısa ,zaman su gibi akıp gidiyor, yarın ne olucak hiçbirimiz bilmiyoruz.
Yoo o manada bipolar demedim. Bizim aile ilişkimiz bipolar.
Sanırım çok kapalı bir yazı yazmışım. Onu bir güncelleyeyim. Teşekkür ederimNasıl bir ilişki tanımı olduğunu anlayamadım açıkçası. Öfke kontrolü olmayan bir ortam mı, sürekli suçlayıcı mı yaklaşıyorlar, sorumluluklarını yerine getirmiyorlar sadece size mi yükleniyorlar maddi manevi, çok mu duygusal gel gitliler anlayamadım, yoran nedir tam olarak?
Şöyle de bir şey var, yaş aralığınız nedir bilmiyorum da; biraz genelleyeceğim elbette böyle olmayanlar da var, eski insanlar, duygudur psikolojidir pek anlamıyor kafaları basmıyor evlatları üzülmüş mü, bi kavgadan etkilenmiş mi, sağlıklı iletişim filan. Karnı doyuyor mu başını sokacağı evi var mı tamam işte daha ne istiyorlar modunda oluyorlar. Yani bunu çok irdelemenin bir manası da yok, öyle görmüşler, kendileri kim bilir nasıl çocukluk-gençlik geçirmişler; şimdi şey gibi oluyor böyle nimetin içinde yüzüyorlar daha ne istiyorlar modu oluyor. İşte aile, seçmediniz, elinizde olan bu, kabul edeceksiniz. Ailenizde tespit ettiğiniz hataları, kendi çocuğunuzda, kuracağınız ailede yapmayarak telafi edeceksiniz.
Üzmeyin kendinizi bu kadar boşverin herşeyin başı sağlık sonra olan size oluyor stres sinir sıkıntı üzüntü derken kadınlar hep hasta oluyor yazık günah diilmiTeşekkür ederim ama bazen bunlar yeterli olmuyor. İhtiyaçlar hiyerarşisinde bir basamağı tamamlayınca diğerine geçmek istiyorsun. Bazen o basamağın bile tamamlanmamış olması ya da üst basamağa bir türlü sıçrayamamak tüm yaşama sevincini silip süpürüyor.
Bazen ben de böyle düşünüyorum ama gerçek sorunlar ve dertler nedir? Kim neye göre karar verir neyin gerçek sorun olduğuna?Henüz gerçek sorunlar ve sorumluluklar ve hatta dertlerle tanışmamışsın gibi geldi bana.
Bu ruh halinden çıkmaya çalış çünkü gerçekten mücadele etmen gerektiğinde kendine ihtiyacın olacak.
Ahh teşekkür ederim duygularımı öyle iyi anladınız kiBence onlar ayrılmak istemiyor veya ayrılmaya cesaret edemiyorlar. TheKnack onların bahanesi olmuş diye düşünüyorum.Demesi kolay tabi, insanın annesi babasıdır en yakınıdır, ama takmamaya çalışın bence ya, ne bileyim "ne yaparlarsa yapsınlar başlarının çaresine baksınlar kocaman adam kadın demek ki öyle tercih ediyorlar" demeye çalışın. Demek ki onlar da öyle mutlu. Ben de annemle babam sürekli kavga ediyor diye üzülürdüm sonra dedim ki aman onların derdi beni mi gerdi. Şimdi ne zaman birbirinden şikayet etseler Nasrettin Hoca gibi "haklısın. Sen de haklısın. E sen de haklısın" şeklinde pasif bir dinleme moduna bürünüyorum
Üzerinizdeki yorgunluk değişen hormonlardan, veya birden yaşadığınız değişimlerden olabilir bence. Kolay değil bir anda hayat planınız değişti. Bebek sorumluluğu da korkutucudur. Bebek sahibi olmadım hiç ama ben de mesela ne zaman beni çok iş beklediğini bilsem örneğin işyerinde üzerime bir enerjisizlik çöker, kilitlenirim. Beynimde çok fazla endişe,sanki bilgisayarda çok fazla sekme açık kalmış da kilitlenmiş gibi olur. Sonrasında da işe yaramaz hissederim, 32 yaşında millet neler başardı bir de bana bak derim, vicdan yaparım, üzülürüm. Oysaki ne gerek var vicdan yapmaya. Hamilelikte çocuk beklerken gelecekten korkmanız bence dünyanın en normal şeyidir ve geçecektir. Mükemmeliyetçiliği bırakmaya çalışın derim. Her gün de yüzde yüz verimli geçmeyiversin canım ne olacak. Her gün coşkulu her gün planlı verimli olamazsınız ki insanız olumsuz duygularımız olması çok normal. Eşiniz daha heyacanlı olabilir ben ona pranga vuruyorum filan diye düşünmeyin bence. Yapmak istedikleriniz varsa küçük küçük hedefler koyun yapamadıklarınıza değil yapabildiklerinize odaklanın kendinizi tebrik edin. Yargılayıcı katı olmamaya çalışın.
Kolaylıklar diliyorum :)
Ben de kendimi yetersiz ve şımarık hissetmeye başlamıştımNeren acıyorsa canın oradadır.
Yaş ilerledikçe sorumluluk artıyor, hayat biraz daha kısıtlanıyor ve bu durumla ilk karşılaştığında insan şoka uğruyor. Dengeyi sağlamak biraz zaman alıyor.
Yakın zamanda büyük değişimler yaşamışken bu hisler çok normal.
Mavi kuş ile Küçük Kız'ı ben de çok severim pek bilinmez ama :)Mavi kuş ile küçük kız şarkısını çoook severim
Şimdi güzel kardeşim sen böyle kendimi gerçekleştiremiyorum, ihtiyaçlar hiyerarşisi falan deyince karşıdan antin kuntin zengin dertleri gibi görünüyor. Yine de anladım seni, memleketimizde kronik hasta evlilikler çok yaygın, çocukken bunlara sebep oldum diye suçluluk duyman normal. O zamanki muhakeme yeteneğimiz, dünyamız o kadarcıktı çünkü. Şimdi yetişkin bir kadınsın, bunları aşmış olman, ebeveynlerinin gel-gitli ilişkisinin senin sorumluluğunda olmadığını kavraman lazım artık. Yanlışları olmuştur çünkü onlar da insan. Seni bugünlere getirmişler, sen evlenmeden hamile kalıp ikilemde olan üyeydin sanırım. Yanlış anlama kötülemek için demiyorum durum tespiti sadece, bu durum toplumda sindirilmeyen bir olay, bunu göze alıp arkanda durmuşlar. Kolay bir şey değil bu.
Allah kaldıramayacağın bir dert vermesin inşallah, şimdi senin yaptığın sorgulamaları dönem dönem herkes yapar. Hormonlardandır, hayata daha pozitif bakmaya çalış. Sağlıkla kucağına al inşallah.
Ahh teşekkür ederim duygularımı öyle iyi anladınız kive ne kadar güzel tarif ettin. Bilgisayarda çok fazla sekme açık kalmış gibi gerçekten. Ve mükemmeliyetçiyim evet. Benim anne babam da işlerinde çok iyi olan ve saygı duyulan insanlardı. Öyle olunca küçüklüğünden beri senden de bilmemkimlerin kızı olarak en iyisi olman bekleniyor. Bir yerde tökezlediğimde, en iyisini yapamadığımda birden bir tükenmişlik ve kaygı basıyor beni.
Belki onların ilişkisini umursamamam gerekiyor, belki onlar böyle anlaşıyorlar. Ama ne bileyim tüm bunlara karşı da son zamanlarda beni rahatsız etmeye başlayan bir öfkem var daha önce hissetmediğim. Haklısınız küçük hedefler işe yarayabilir. Tekrar çok teşekkür ederim
Laf sokmak için demedim yahu insanlar dile getirmeseler de öyle düşünür yani onu diyorumMavi kuş ile Küçük Kız'ı ben de çok severim pek bilinmez ama :)
Antin kuntin zengin dertleri tanımına biraz bozuldum söylemeden geçemeyeceğim
Bak o konuda haklarını yiyemem. Başta tepki gösterseler de sonrasında çok destek oldular. Ama bazen ne bileyim bıkıyorum. Çocukluğum boyunca ben sizin kavgalarınızı ve beni bahane edişinizi dinleyip suçlu hissetmek zorunda mıydım diye kızıyorum. İçinden geçmekte olduğum dönem dolayısıyla da ebeveynlikle ilgili konuları çok yoğun düşünüyorum. Ya da beni birçok konuda mükemmel olmaya itmekle ne amaçladınız gibi.
Siz çok iyi analizler yapıyorsunuz. Evet gerçekten öyle ona çok âşık olmasam da bebeği isteyen hatta seven güçlü bir yanım var. Çok zamansız geldi ama biliyorum ona bir şey olsa çok üzülürüm bundan eminim. Hiç keşke olmasaydı demedim mesela.Benim önceki konudan anladığım kadarıyla bu bebeği isteyen seven bekleyen çok güçlü bir duygunuz var ama en büyük kaygınız kariyerinizin duraklaması veya tökezlemesi veya başarısızlık... 29 yaşında da bu kaygı da çok normal aslında, bir de öyle lanse ediliyor ki sanki iş yaşamında bir yarış var ve malesef evlilik ve bebek de kadınlar için bu yarışta insanı duraklatacak birer şey gibi yansıtılıyor işverenler ve piyasa tarafından. Siz de belki bu başarısızlık kaygınızı "çocuk da yaparım kariyer de ikisini de mükemmel yaparım bunun için de çok çalışmam lazım vakit kaybetmemem lazım" şeklinde bir telafi edici düşünce şekliyle bastırmaya çalışıyorsunuzdur farkında olmadan. Hem işinizde başarı hem de mükemmel anne olma isteği de acayip bir kaygı yük yüklüyor olabilir. Hiçbir şey yapmadan yorgun hissederiz ya bazen bence o kafamızdaki sorumluluklardan. Malesef kadınlar olarak normal bir insandan fazla şey bekliyoruz kendimizden.
Bence bu kadar korkmayın ya. Dediğim gibi anne olmadım hiç ama kariyerimde elimde olmayan sebeplerle duraklama yaşadığım oldu. Bazı fırsatları kaçırdığım oldu, işsiz kaldığım oldu, ve aslında bunlar sandığımız kadar önemli değil hem de hiç önemli değil. Önceki konunuzdaki iş olmadıysa birkaç sene sonra daha iyisi olur yani. Bir de bizim yaş grubumuzdaki insanlarda özellikle kadınlarda şöyle bir lineer düşünce sistemi var: önce şunu yapmalıyım, sonra şunu yapmalıyım. Başarı tanımlarımız biraz katı. Lütfen haddimi aşarsam söyleyin, kızmayın bana ama sizde de bebişi istemenize rağmen "acaba çok mu erken oldu acaba hayatımı bitirdim mi?" kaygısı hissettim. Tabi ki yanlış tahmin etmiş olabilirim! Ben olsam ben de belki öyle hissedebilirdim çünkü, ondan diyorum yanlış anlamayın. Bu kariyer hırsı da değil, bizim kuşakta iş yaşamında başarılı olmak hayatta güvende hissetmemiz için çok önemli çünkü öyle empoze ediliyor bize... Ekmek aslanın ağzında. Ama bence bu hayat öyle de böyle de yaşanıyor yani. Benim avukatlığı bırakıp Hindistan Goa'da sabun satan tanıdığım varNe bileyim işi bırakıp instagram influencerı olmaya çalışan insanlar var. Hayatını reality şovlara katılarak sürdüren tipler var. Para da kazanılıyorsa açlıktan ölmüyorsak daha ne. Kaldı ki ben sizin çok başarılı olacağınıza inanıyorum cidden. Çocuk da kariyer de yapılır alası yapılır. Endişeye gerek yok bence ya :)
Laf soktuğunuzu düşünmedim öyle düşünsem hiç cevap vermezdimLaf sokmak için demedim yahu insanlar dile getirmeseler de öyle düşünür yani onu diyorumYoksa kafanda çocukluktan gelen bazı problemleri dile getirmişsin, kendini acındırarak veya sağa sola sallayrak anlataydın şimdiye 10 sayfa olduydu konu şaka yapıyorum tabi
İnan hepimizin ailesinde öyle ya da böyle kızdığımız şeyler var, ben olsam böyle yapmazdım dediklerimiz var (belki o kadar bile beceremeyeceğiz bilemeyiz), o dönemlerden taşıdığımız izler var. Herkes yaşıyor bunları bir şekilde başa çıkma becerisi geliştiriyor. Sen de geliştirmişsin ki sağlıklı şekilde bu günlere gelebilmişsin. Ben böyle durumları çocukluk travması falan diye yorumlamıyorum açıkçası, normal bir süreç olarak görüyorum. Senin şimdi geçirdiğin süreç de normal, çok üstünde durma demek istemiştim. Sorgulamaların geçer gider hayat telaşene dalarsın. Mükemmeliyetçilik ve yetersizlik duygusu günlük hayatını çok etkilemiyorsa boşver, günlük hayatını yaşayamayacak düzeye gelirsen prof yardımı düşünürsün ki öyle olacağını sanmıyorum. Bu dönemi böyle fikir alışverişiyle dertleşmeyle vb geçirmen daha iyi olur sanki.