Yoksul sünepe gibi giyinmek

o kahve zincirlerine 10 yılda 1 kere gitmişimdir.kahveyi çok sevmeme rağmen gitmem gerek görmem.yaşı genç olanlar oraya gitmeyi prestij olarak görüyorlar sanırım.yaş ilerledikçe mantık devreye giriyor bu kahvenin üstüne az daha koysam çocuğa iskender alır yediririm diyorsun.eşyaysa zaten yük insana.benim sadece storlarım var ne kanarı var ne de perdesi.evime her gelen perde yaptır dedi .ne gerek var amacı dışardan beni görmelerini engellemek ve güneşi kesmek değil mi?işte gayet o görevi yapıyorlar
Gidebilirsiniz de, kimse birine niye o markayı kullanıyor, bu cafeye gidiyor deme hakkına sahip değil, konu bunların elzemmiş gibi herkese dayatılması, sonra insanlar üstünde ismi yazan karton kahve bardağıyla foto çekip atmanın prestijli bir şey olduğunu sanarak sırf kendilerini diğerlerine ispat edebilmek adına marka takılıyorum, şu an falanca yerde kahve keyfisi yapıyorum diyebilmek için cebindeki son parayla kahve içiyor.

Ev de aynı şekilde, herkes eşyasını ev tekstilini kendi isteklerine göre alır, pencereler için doğru olan bu'dur, mobilyalarda alınması gereken şu modeldir diye bir şey yok.


 
Gidebilirsiniz de, kimse birine niye o markayı kullanıyor, bu cafeye gidiyor deme hakkına sahip değil, konu bunların elzemmiş gibi herkese dayatılması, sonra insanlar üstünde ismi yazan karton kahve bardağıyla foto çekip atmanın prestijli bir şey olduğunu sanarak sırf kendilerini diğerlerine ispat edebilmek adına marka takılıyorum, şu an falanca yerde kahve keyfisi yapıyorum diyebilmek için cebindeki son parayla kahve içiyor.

Ev de aynı şekilde, herkes eşyasını ev tekstilini kendi isteklerine göre alır, pencereler için doğru olan bu'dur, mobilyalarda alınması gereken şu modeldir diye bir şey yok.
ben yeni nesille bir yere gitmekten hoşlanmıyorum ne kitapçıları gezebiliyoruz ne sohbet edebiliyoruz yemek yerken ne de alışveriş yapabiliyoruz.ellerinde telefon anca yazışıyorlar ve devamlı selfie peşindeler.çok sinir bozucu oluyor belli bir dakikadan sonra.resmen gerçek hayattan kopmuşlar.
 
ben yeni nesille bir yere gitmekten hoşlanmıyorum ne kitapçıları gezebiliyoruz ne sohbet edebiliyoruz yemek yerken ne de alışveriş yapabiliyoruz.ellerinde telefon anca yazışıyorlar ve devamlı selfie peşindeler.çok sinir bozucu oluyor belli bir dakikadan sonra.resmen gerçek hayattan kopmuşlar.

Ne yazık ki katılıyorum, bazı arkadaşlarımla ne 2 çift laf edebiliyorum ne de yediğim yemekten bir şey anlıyorum. Fiziken benim yanımdalar ama kafa ya başka yerde ya sosyal medyada ya mesaj yazıyorlar habire ya da foto çekip yükleme peşindeler:110:
 
Bu konuda da yazmıştım bazı konularda da yazdım bu tamamen şekilcilik.
İnsanlar öyle bir hale getirildi ki x bir cafeye girince içeriği süt ve kahveden ibaret olan ama adı abuzittin trişka olan kahveye dili dönmüyor veya içinden ufo çıkan bir şey sanıyor, o kahvelerin içeriğini ve isimlerini bilmemek rezillik cehalet sanıyor, ben geçen x'de zamazing cafe içtim müthişti dediğinde siz o ne yahu sorusunu sorduğunuzda aaa nasıl bilmezsin şekerim bu zamanda bunu da bilmemek ne bileyim🙄 muhabbeti geçiyor, cehaletin ölçütü içilen kahvenin ismini bilmemek marka bilmemek oldu.

Bazı insanlar sırf bu şekilcilik yüzünden akrabalarına, arkadaşlarına rezil olacağını düşünüp çoğu özelliğini kullanmayacağı, kullanma amacına da hiç uygun olmayan üstelik bütçesini haliyle aştığı için bilmem kaç ay taksit ödemeli kredi çekerek falanca marka telefonlar alıyorlar çünkü insanları sen bunu mu kullanıyorsun diye utandırıyorlar.

Üstündeki giyimi, evi, mobilyası, bebeğine aldıkları, telefonu, arabasıyla çevresinde hor görüleceğini düşünerek belli yerlerden belli markalardan kredi çekerek almaya mahkum oluyor insanlar.

Bu ülkede belli bir markanın telefon satışı dünya genelinden bile fazla, neden? Çünkü olmazsa ayıplanıyor garipseniyor.

Bu şimdinin sorunu da değil, eskiden beridir böyle, ya sırf ayrı misafir odası olması kanunmuş gibi bir dönem kadınlar üstlerine çarşaf örtüp misafirden misafire kapısını açtıkları misafir odaları yaptılar, neredeyse her evde bir vitrin, vitrinde kristal takımlar, misafir yemek tabakları, incik boncuk, temizlerken canları çıkardı.

Ne oldu insanoğlu daha minimalist bir yaşamı tercih etmeye başladı, o da moda oldu da öyle tercih ettiler, dolaplarda etiketi üstünde kıyafetler, yılda bir sefer ya gelecek ya gelmeyecek misafirler için yemek takımları koltuk takımları, kimisi hiçbirini kullanamadan öldü, evlerine kendileri bile yabancı oldu, eşyadan nefes alacakları yerleri kalmadı.

Kimse kendi için yaşamaz oldu, hep el alem, borcu da el alem ödüyor olsa amenna.

İnsan olduğu kişiden utanmamalı, 3 parça kıyafetin varsa temiz giydiğin sürece 3 parça kıyafeti var diye utanmamalı, elindeki telefondan, altındaki arabandan, eşyandan utanmayacaksın, olunca en iyisini almak herkese nasip olsun ama evine 5 ekmek fazla alabilecekken sırf çevre x marka çanta takıyor diye 5 ekmeğinden kısıp almanın manası yok.

Ah ah valla bir bilseniz
O dediginiz mobilyeler bizde var içi kiristal bardaklar süsleriz bide onun temizliği var sorma gitsin işkence

Anneme diyorum eski nesil öyle görmüşler yok diyor böyle güzel anne diyorum burası mutfak mi ne işi var bu bardak çanak misafir odasında
Anlamıyorlar öyle görmüşler öyle gidiyor
Bide her akşam yatarken o girilmeyen misafir odasını derki aman düzeltelim toplayalım tozunu alalım gelen olur ölüm olur

Yıllardır bekliyorum o gelecek olan kimse bir türlü gelmedi
Konu dışı belki ama siz yazdınız diye bi içimi dökeyim dedim

Evet şimdi eşyalar düzen herşey farklı ama şu var sevgili Mune Mune eski evler kadar sıcak samimi değiller
Belki bende biraz eski kafalıyım bilemiyorum ...
 
Son düzenleme:
o kahve zincirlerine 10 yılda 1 kere gitmişimdir.kahveyi çok sevmeme rağmen gitmem gerek görmem.yaşı genç olanlar oraya gitmeyi prestij olarak görüyorlar sanırım.yaş ilerledikçe mantık devreye giriyor bu kahvenin üstüne az daha koysam çocuğa iskender alır yediririm diyorsun.eşyaysa zaten yük insana.benim sadece storlarım var ne kanarı var ne de perdesi.evime her gelen perde yaptır dedi .ne gerek var amacı dışardan beni görmelerini engellemek ve güneşi kesmek değil mi?işte gayet o görevi yapıyorlar

İyi sana sadece perde yaptir demişler. Benim evime öğrenci evi gibi olmuş demişlerdi ya. 😁
Evli evine benzemiyor.
 
şöylee pembik gelin evi bulamadılarsaaa demişlerdir.tee allahımmm :KK45:

Bende de perde yok. Koltuk baya spor bir L koltuk. Konsol, vitrin vs yok.
Dum duz tek renk dikdortgen bir Tv sehpasi yaninda kitaplik, bir de sepha var baska bir sey yok oturma odasinda. Misafir oturma odasi yok, 12 kisilik misafir yemek takimi zaten yok. 😁 Haliyle fakir ogrenci evi goruldu 😬😬
 
Bende de perde yok. Koltuk baya spor bir L koltuk. Konsol, vitrin vs yok.
Dum duz tek renk dikdortgen bir Tv sehpasi yaninda kitaplik, bir de sepha var baska bir sey yok oturma odasinda. Misafir oturma odasi yok, 12 kisilik misafir yemek takimi zaten yok. 😁 Haliyle fakir ogrenci evi goruldu 😬😬
hayallerimin evi.yarım saatte temizle sonra da keyfine bak :dondurma:
 
Bende de perde yok. Koltuk baya spor bir L koltuk. Konsol, vitrin vs yok.
Dum duz tek renk dikdortgen bir Tv sehpasi yaninda kitaplik, bir de sepha var baska bir sey yok oturma odasinda. Misafir oturma odasi yok, 12 kisilik misafir yemek takimi zaten yok. 😁 Haliyle fakir ogrenci evi goruldu 😬😬
Herşey okey de perdesiz nasıl yaşıyorsunuz yav hiç mi yok 😂 nasıl uyuyorsunuz
 
Ah ah valla bir bilseniz
O dediginiz mobilyeler bizde var içi kiristal bardaklar süsleriz bide onun temizliği var sorma gitsin işkence

Anneme diyorum eski nesil öyle görmüşler yok diyor böyle güzel anne diyorum burası mutfak mi ne işi var bu bardak çanak misafir odasında
Anlamıyorlar öyle görmüşler öyle gidiyor
Bide her akşam yatarken o girilmeyen misafir odasını derki aman düzeltelim toplayalım tozunu alalım gelen olur ölüm olur

Yıllardır bekliyorum o gelecek olan kimse bir türlü gelmedi
Konu dışı belki ama siz yazdınız diye bi içimi dökeyim dedim

Evet şimdi eşyalar düzen herşey farklı ama şu var sevgili Mune Mune eski evler kadar sıcak samimi değiller
Belki bende biraz eski kafalıyım bilemiyorum ...
Yok pek de konu dışı değil, konu şekilcilik ve dayatmalarla çok bağlantılı, o yüzden yazarken yelpazeyi biraz açarak ilerledim:)

Evi yuva yapan içinde yaşayanlardır aslında, imkanınız vardır koltuk takımları alırsınız, yoktur bir sedir üzerinde oturursunuz ama gelenler sizin sıcaklığınızı yuvanızdaki samimiyeti hisseder.

Aslında o kadar uzun uzuuuuuun yazmamın altındaki ana tema şu, giyiminiz eşyalarınız, neye ne kadar harcayacağınız sizin tercihinizdir başkaları sorgulamamalı.

lulutas birinin verdiği kabanı giyiyormuş giyebilir, kabana vereceği parayla belki çocuğuna kaban almak istedi, belki benim bir botum olsun çocuğumun 2 botu olsun diye düşündü, yeşil bluz üzerine lila eşarbı yakıştırmış da olabilir, giyim herkesin kendi modasını tarzını yarattığı bir mecra, siz benim giyimimi görseniz belki asla böyle giyinemem dersiniz çünkü tarzınız renk seçimleriniz farklıdır ama bu beni aşağılayıp hor görmenizi gerektirmez.

Hayatımda bir defa kuzenim çok istiyor ısrar etti diye kaşlarımı almasına izin verdim bence maskaraya döndüm, vallahi görüntü rahmetli Levent Kırca'nın şarkıcı Bestami Balta tiplemesi gibiydi ama kıza beni ne hale soktun demedim, kendime ince kaşı yakıştırmıyorum veya kalem etek altına stiletto giyebilen biri değilim, üstümde emanet kıyafet taşıyor gibi hissediyorum, full makyajdan rahatsız oluyorum, bir şeyleri giyiyorsanız onları kendinize yakıştırabilmeniz, içinde kendinizi rahat hissetmeniz de önemli.
 
Son düzenleme:
Başlığı görünce ahanda dedim moda oldu :)
modası gelecek takma :))))
bizim patronların altında da milyon milyarlık araba var ama görsen bu adam patron demezsin , kimi gösterişi sever kimi sevmez nasıl mutluysan öyle kal :)
 
Ayni maasi alan ayni giyinecek diye bir sey yok tabi. Ama ben ozen gosterilmesinden yanayim, ogrencilere her bakimdan ornek oluyoruz cunku
 
Yok pek de konu dışı değil, konu şekilcilik ve dayatmalarla çok bağlantılı, o yüzden yazarken yelpazeyi biraz açarak ilerledim:)

Evi yuva yapan içinde yaşayanlardır aslında, imkanınız vardır koltuk takımları alırsınız, yoktur bir sedir üzerinde oturursunuz ama gelenler sizin sıcaklığınızı yuvanızdaki samimiyeti hisseder.

Aslında o kadar uzun uzuuuuuun yazmamın altındaki ana tema şu, giyiminiz eşyalarınız, neye ne kadar harcayacağınız sizin tercihinizdir başkaları sorgulamamalı.

lulutas birinin verdiği kabanı giyiyormuş giyebilir, kabana vereceği parayla belki çocuğuna kaban almak istedi, belki benim bir botum olsun çocuğumun 2 botu olsun diye düşündü, yeşil bluz üzerine lila eşarbı yakıştırmış da olabilir, giyim herkesin kendi modasını tarzını yarattığı bir mecra, siz benim giyimimi görseniz belki asla böyle giyinemem dersiniz çünkü tarzınız renk seçimleriniz farklıdır ama bu beni aşağılayıp hor görmenizi gerektirmez.

Hayatımda bir defa kuzenim çok istiyor ısrar etti diye kaşlarımı almasına izin verdim bence maskaraya döndüm, vallahi görüntü rahmetli Levent Kırca'nın şarkıcı Bestami Balta tiplemesi gibiydi ama kıza beni ne hale soktun demedim, kendime ince kaşı yakıştırmıyorum veya kalem etek altına stiletto giyebilen biri değilim, üstümde emanet kıyafet taşıyor gibi hissediyorum, full makyajdan rahatsız oluyorum, bir şeyleri giyiyorsanız onları kendinize yakıştırabilmeniz, içinde kendinizi rahat hissetmeniz de önemli.
Ne yazılır ki bu yorum üstüne çok doğru sözler
Insanı insan olarak tanımak sevmek saygı duymak gerekiyor giyimi kusami ne yer nerde yasar yargılamadan önce...
 
Ne yazılır ki bu yorum üstüne çok doğru sözler
Insanı insan olarak tanımak sevmek saygı duymak gerekiyor giyimi kusami ne yer nerde yasar yargılamadan önce...
Maksat doğruyu dile getirmek de değil aslında, insanların nasıl bir yaşamı olduğunu veya önceliklerini bilmeden yargılamamak lazım, bazısı kendine harcamaya kıyamaz, bazısı çok kıyafet almak istemez onun yerine gıdaya daha ağırlık verir, herkesin kendi doğrusu kendine bence, biz insanların tercihlerine fazla karışır olduk mesele bu, neyse bir çıkmam sonra raporlara kaldığım yerden devam etmem lazım, kalın sağlıcakla 😘
 
o kahve zincirlerine 10 yılda 1 kere gitmişimdir.kahveyi çok sevmeme rağmen gitmem gerek görmem.yaşı genç olanlar oraya gitmeyi prestij olarak görüyorlar sanırım.yaş ilerledikçe mantık devreye giriyor bu kahvenin üstüne az daha koysam çocuğa iskender alır yediririm diyorsun.eşyaysa zaten yük insana.benim sadece storlarım var ne kanarı var ne de perdesi.evime her gelen perde yaptır dedi .ne gerek var amacı dışardan beni görmelerini engellemek ve güneşi kesmek değil mi?işte gayet o görevi yapıyorlar
Senelerdir eşya alıyorum
Salakça bişey yapıp evlenirken vitrin takımı aldım
Seneler geçtikçe koca masa bile gözüme batar oldu
Her gittiğimiz evde bişey aldık
Eşyam zımbırtım dolu 😡
Evde eşyaları değilde kendimi fazlalık hissediyorum artık
Şuan bende sade stor istiyorum
Perde yıka güneşlik yıka fon yıka
Güneşliği ütüle
Neden diyorum neden alt tarafı perde yıkıyorum ama bitmiyor 😡
 
Gidebilirsiniz de, kimse birine niye o markayı kullanıyor, bu cafeye gidiyor deme hakkına sahip değil, konu bunların elzemmiş gibi herkese dayatılması, sonra insanlar üstünde ismi yazan karton kahve bardağıyla foto çekip atmanın prestijli bir şey olduğunu sanarak sırf kendilerini diğerlerine ispat edebilmek adına marka takılıyorum, şu an falanca yerde kahve keyfisi yapıyorum diyebilmek için cebindeki son parayla kahve içiyor.

Ev de aynı şekilde, herkes eşyasını ev tekstilini kendi isteklerine göre alır, pencereler için doğru olan bu'dur, mobilyalarda alınması gereken şu modeldir diye bir şey yok.
yalnız bahsi geçen kahveciye iş yerim yakın olduğu için her hafta en az 1 kez uğrarım ücreti şu an 1 dolardan az, dünyadaki en ucuz kahvelerini burda satıyorlar diyebilirim. Yani foto çekip prestij kasacak kadar pahalı bir yer hiç değil bence...
 
X