Yoğun şekilde can kırıklığı içerir...

Sorun o insan değil aslında ama ciddi olan bir insan gelmen sorun değil de çocuk benimle dediğimde olsun hep birlikte bir şeyler yaparız diyebilmeliydi bence :KK70:
Evet, o konuda haklısın...ama o kadar muhabbetiniz varmış, buna anlam veremediğini, sözde çok ilgili duyup, hemen caydığını söylemeliydin.

Belki bir ihtimal sen oğlunu tanıştırmak istemiyorsun diye düşünmüş olabilir mi?
 
Senin ne kadar güçlü bir kadın olduğun o adamı geri çevirmenden belli zaten okuduğumda anladım.. isteseydin yeni bir aşka yelken açabilirdin belkide tekrar evlenebilirdin.hayatın değişebilirdi belki ama sen durup hayatla savaşmayı ve galip gelmeyi hedeflemişsin.. oğlun biraz daha büyüdüğünde sen geçmişe bir sünger çekip seni yaralayanların üstüne bir kahve içeceksin hemde keyifle.. şimdi sadece biraz sabır biraz dua...
İnşallah arkadaşım. Allah'a her gün her gece binlerce şükür ediyorum. Bana sağlıklı , dünya güzeli bir evlat verdiği için ve o yanımdayken zaten dünya umurumda değil ama bazen kendimi çok zayıf hissediyorum.
 
anlamadımo_O
adama karşı bir hissin varmı?
varsa çocuğunu niye bahane ettin zaten biliyormuş yapışık gezdiğinizi.
yoksa sorun genel olarak yapışık gezip nefes alacak alanının olmaması mı?

ey sevda kuşanıp yollara düşen
bilesin bu yollar dağlar dolanır

diyorum sana..
Sorun adam değil.
genel olarak yapışık gezip nefes alacak alanının olmaması
Çok tatlısın seviyorum seni :KK200:
 
Ben de bilmiyorum ama boşluk duygusu ve yalnızlık nedeni ile saçma salak diyaloglar kurmak istemiyorum sanırım.
Senin ergence saçma salak diyaloglara gireceğini sanmıyorum. Gayet ne istediğini bilen birisin ve belki de onunda dikkatini çeken o olmuştur.

Belki de hazır değilsin beyin yorgunluğundan dolayı bilmiyorum. Ama yalnızsın, yalnız kalmak zorunda değilsin. Adanmış olmanında bi psikolojik sınırı var, tükenirsin.
 
Senin ergence saçma salak diyaloglara gireceğini sanmıyorum. Gayet ne istediğini bilen birisin ve belki de onunda dikkatini çeken o olmuştur.

Belki de hazır değilsin beyin yorgunluğundan dolayı bilmiyorum. Ama yalnızsın, yalnız kalmak zorunda değilsin. Adanmış olmanında bi psikolojik sınırı var, tükenirsin.
Haklı olabilirsin belki de bilmiyorum genel olarak çok canım sıkkın bu ara onu biliyorum sadece benim ihtiyacım olan tek şey sanırım şu ara kendimi gömebileceğim aşırı yoğun bir iş.
 
Türkiye'deki çocuklu boşanmaların en sevmediğim yönü çocukların tamamen annenin bakımına kalması ve annenin hem annelik hem babalık yapmak zorunda kalıp insan ve de kadın olduğunu unutmak zorunda bırakılması.

Baba ise öz çocuklarını unutmuş durumda, tekrardan başka bir kadını seviyor o kadının başkasından olma çocuğunu bağrına basmakla meşgul.

Geçtiğimiz günlerde bir konu açtım. Çocukları alan annenin de nafaka almasına dair. Çocukları başında olmayan babanın hiç olmazsa anneye maddi destekte bulunarak bu yükü hafifletmesini gerektiğini söyledim. Konu annelik parayla mı yapılır denildi başka taraflara çekildi. Bana edilen hakaretler sırasıyla, gurursuz, edepsiz, yiyici vs.

Kadınlar olarak birbirimize sahip çıkmayışımızın bedelini bu şekilde ödüyoruz. Her türlü hakkımızı erkeğe bağışlayarak, sonsuz fedakarlıklar içerisine girerek, erkek çocuklarımıza en ufak sorumluluk yüklemeyerek, ağasın aslansın paşasın benim oğlumun elinin kiridir diyerek. Sen ben ödemesek bile, konu sahibi gibi bir sürü kadınların bu bedeli ödediğini biliyoruz. Sıra elbet birgün bize de gelecek.

Konu sahibi lütfen yanlış anlama, senin konuma yaptığın yorumları çok iyi hatırlıyorum. Umarım sonra dediğin gibi güneş birgün senin de içini ısıtır. Sevgiyle kal. :KK15:
 
Sorun adam değil.
genel olarak yapışık gezip nefes alacak alanının olmaması
Çok tatlısın seviyorum seni :KK200:

herkes kendi hayatını yaşıyor hayat içinde başına gelenlerle mücadele ediyor.
çoğumuz ağzımızda gümüş kaşıkla doğmadık.
ama biliyormusun hala evli olsaydın da yine şu an hissettiklerini hissedecektin.
neyim ben kimim?
olduğun noktayı sorgulamanın eski kocan,ailesi, senin ailenle ilgisi çok değil.
iyi yönünden bak hayatın sana ait, kapana kısılmış hissetsende nefes alamıyorsanda senin sana ait.
bitti gibi hissediyorsun dimi zaman zaman.
sana biçilen rolü tamamlamış gibi..
böyle zamanlarda ağla zırla boşalt içini.
ama o son nefesi vermeden bitmiyor.

sözlerimi geri alamam
yazdığımı yeniden yazamam
çaldığımı baştan çalamam
bir daha geri dönemem

sana ağlamak için yeni şarkı önerisi valla çok güzel ağlanıyor:dondurma::KK200:
 
Geçer bugünler de be lidılım :) hayat güzel ,eğlen ,coş :)
Yazdım rahatladım zaten benim asıl sorunum konuşamamak insanlarla... Günlük yaşantımda hiç kimse bilmez hiç bir şeyimi , kapalı bir kutu gibiyim , boğazım düğümlenir anlatamam , utanırım , sıkılırım , güçsüz görünmek büyük ayıp sanki bu benim koruma kalkanım :KK70:
En çok ne komiğime gidiyor biliyor musun hala daha bu zavallı kadının yaşamını kıskananlar var :KK70:
Zehir içerim dünyanın en güzel şarabını içmiş gibi kahkaha atarım kısacası dışı insanları içi beni yakar :)
 
herkes kendi hayatını yaşıyor hayat içinde başına gelenlerle mücadele ediyor.
çoğumuz ağzımızda gümüş kaşıkla doğmadık.
ama biliyormusun hala evli olsaydın da yine şu an hissettiklerini hissedecektin.
neyim ben kimim?
olduğun noktayı sorgulamanın eski kocan,ailesi, senin ailenle ilgisi çok değil.
iyi yönünden bak hayatın sana ait, kapana kısılmış hissetsende nefes alamıyorsanda senin sana ait.
bitti gibi hissediyorsun dimi zaman zaman.
sana biçilen rolü tamamlamış gibi..
böyle zamanlarda ağla zırla boşalt içini.
ama o son nefesi vermeden bitmiyor.

sözlerimi geri alamam
yazdığımı yeniden yazamam
çaldığımı baştan çalamam
bir daha geri dönemem

sana ağlamak için yeni şarkı önerisi valla çok güzel ağlanıyor:dondurma::KK200:

Ne zaman canın yansa bu kadar derinden
Sanırsın mümkün değil bi daha üzülmem
Ne inat,ne dayanıklı gözükara yürek
Acıyor aynı yerden her şeye rağmen
Ne akıl kâr ediyor ne fikir o sırada
Biliyorsun geçiyor zamanla ama ne fayda

Yaralı tepeden tırnağa herkez yaralı
Alışılmıyor acıya yok kaidesi
Kuralı kanayıp ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni
Ne gelen anladı ne giden olanı biteni

Adıyorum aşka geri kalanımı
Suya söyledim gitti en son yalanımı
Aşkında en hesapsız kitapsız olanını
Yaşamazsam kara kapıya kaydedin beni

Teşekkür ederim :)
 
Bugün buraya gelip içimi dökmek istedim sadece... Sol gözümden iki damla yaşın sessizce süzülmesine neden olan can kırıklarının bugün biraz daha fazla acıtmasına neden olan düşünceleri de paylaşacağım sizlerle... Biraz uzun olabilir en baştan uyarayım herkesi.

Şu an salya sümük ağlamak , bağırmak haykırmak , yıkıp dökmek bile istemiyorum sadece usul usul süzülsün gözyaşlarım ve gözyaşlarımdan oluşacak gölcükte boğulup gitmek istiyorum...

Eski eşime ve ailesine olan öfkemin ve nefretimin haddi hesabı yok... Ailesine oğullarının yaptığı yaşattığı herşeye rağmen bir saygısızlığım olmadığı gibi mümkün olduğu kadar çok torunlarını gösterme uğraşlarımın boşunalığını görmek.... Bayrama bile oğlunu aramayıp sormayan baba müsveddesi ve ailesinin o kadınla olan dirsek temasını fark ettiğim an da hepsini face den sildim gitti... Çoktan farkına varıp anlamışlardır... Ses yok soluk yok... Ayrıldığımız dönemde babası o kadının tecavüze uğradığını ve hamile olduğunu söylemişti ve şimdi bir bebek bir kız çocuğu kucaklarında geziyor..... Nasıl bir ahlaksızlıktır aklım almıyor , midem kaldırmıyor. Bu konuda tek dileğim baba müsveddesinin bir an evvel geberip gitmesi ve oğlumdan sonsuza dek uzak duracağının huzurunu hissedebilmek....

Kendi aileme gelince çok şükür hayatta ve sağlar... Onlardan tek beklentim haftada bir gün torunlarına bakmaları ama o bile zul geliyor... Ayaklarına istiyorlar , canları sağ olsun ne diyelim... Maddi manevi hiçbir destekleri olmadığı gibi bitmek bilmeyen kavga ve çekişmelerine , dertlerine beni ortak etmek için ellerinden geleni yapıyor ve benim gibi bir zavallıdan medet umuyorlar.

İş yerinde ki yapılan tüm haksızlıklara ve oynanan ayak oyunlarına, mecburiyetlerimin son damlasına kadar faydalanmak istemelerine rağmen susuyor ve sadece işimi yapıyorum... Umarım kısa zamanda bir iş bulur ve bu cehennemden kurtarırım....

Her şey üst üste gelmek zorunda olduğu için elektrik süpürgem bozulur , okul kırtasiye parası altında 850-TL ister , çocuk hasta olur doktorun yazdığı ilacı SGK ödemez , bunlar sanırım en minik sorunlarım :KK70:

Peki bugün neden tüm duygularım patlama noktasına geldi , neden bu kadar çok içim acıyor çünkü bugün zaten bildiğim ve kabullendiğim yani en azından öyle zannettiğim gerçeklerimden oluşan kocaman bir duvara tosladım... Kendi gerçekliğimle yüzleştim...

Neydi benim gerçekliğim ? Yüksek adanmışlık , kendinden vazgeçme , kadın olduğunu hatta insan olduğunu unutma... Sabah 6 da uyanıp çocuğu kreşe kendini işe gönderme , 7 de çocuğu alıp , yemek , bulaşık , çocuğun ihtiyaç ve taleplerin karşılanması.... Peki tüm bunların ortasında ki kadın da kim ? Tek bir sıfatı var , dünyanın hiç bir değeri ile değişilmeyecek bir sıfat Annelik.... Evet ben bir anneyim hayatta ki tek rolüm bu ve öyle de kalacak sanıyorum...

Bir süredir sosyal medya üzerinden gayet keyifli sohbet ettiğim bir meslektaşım vardı. Daha önce mesleki toplantılardan birinde tanışmışız ancak hiç hatırlamıyorum kendisini dolayısı ile sosyal medya arkadaşlığımız kadarı ile tanıyorum. Gün içinde bir kaç defa günlük sohbetler , bazen ciddi bazen gırgır sohbetlerimiz var kendisi ile aynı şehirde değiliz onun büyük bir kızı var ve eşinden uzun süre ayrılmış.

Bir kaç gündür sohbet ederken büyük bir ustalıkla sohbetin içine serpiştirdiği sahiplik kiplerini fark ederek acaba bana mı yürüyor bu diye düşünüp yok daha neler derken dün bana senden hoşlanıyorum little yazmış... İşi gırgıra vurmak için hayırdır bugün rakıya erken mi başladın yazdım ben de... cevap olarak
- hayır ben çok ciddiyim , senden çok hoşlanıyorum senin de bilmen gerektiğini düşündüm yazmış... Açıkçası o an ne söylemem gerektiğini kestiremediğim için ben de seninle sohbet etmekten büyük keyif alıyorum ama bilmem farkında mısın aslında beni tanımıyorsun yazdım.

Bunun üzerine - tanışalım o zaman bu cumartesi sırf senin için İstanbula gelmeyi düşünüyorum ama seni cumartesi günü nasıl görebileceğim bilmiyorum ... dedi

Ben de gel gelmen değil sorun değil AMA benim sıpam 7/24 benimle birlikte.... dedim

El cevap :

-farkındayım
-ne yapalım sağlık olsun deriz little yazdı.

Sonra telefon ile aradı öyle havadan sudan bir konuşma geçti aramızda akşam kızı ile yemeğe çıkacağından filan bahsetti , iyi eğlenceler dileyerek telefonu kapadım.

Sonra akşam geç saatlerde yine mesaj yazdı sohbet ettik ve sohbette giderek fazla sıcak bir dil kullanmaya başladı. Sohbet farklı bir zemine doğru ilerlerken iyi geceler dileyerek kapatıp çıktım.

Bu sabah da erkenden nasılsın vs ben harika hissediyorum bugün gibi bir sohbet başlattı. Dışarıda işim olduğunu söyleyerek sohbeti bitirdim. sonrasında da özetle içeriği ;

Benim bir ilişki yaşayacak durumum yok çünkü benim kendime ait bir yaşantım ve bana özel bir alanım yok. Lütfen yanlış anlama çünkü bunun seninle hiçbir ilgisi yok. Sadece benim gerçeklerim biraz farklı ve ağır ve yüksek dozda adanmışlık içeriyor. Umarım beni yanlış anlamazsın. Dostluğun baki eğer istersen elbette :) temalı bir mesaj gönderdim.

Cevap olarak ondan da bana

Anlaştık dostum :) Sürci-lisan ettiysem affola diye bir mesaj geldi... Sonrasında hiç konuşmadık , konuşur muyuz bilmiyorum ama muhtemelen konuşmayız.

Şu an içimi kaplayan yoğun hüznün nedeni bu beyefendi değil öncelikle onu belirteyim. Sadece yaşamın neden bu kadar adaletsiz olduğu , neden bizim üzerimize üzerimize bu kadar geldiği , neden köşeye sıkıştırdığı , yaşam hakkımızın elimizden alındığı ve tüm bunları yaşamayı neden hak ettiğimiz....

Bu bir iç döküştür , sadece kendimi yitik , yapayalnız ve çokça mutsuz hissediyorum... Can kırıkları o kadar yoğun ve fazla ki nefesim kesiliyor acıdan... Bir de bunu dış dünyadan saklayan kocaman bir tebessüm ya da asık beton gibi bir yüz ifadesini taşımanın ağırlığı var omuzlarımda....

Yoruldum çok yoruldum hele oğlum erkenden uyudu ise o akşamlar kahrediyor beni , tüm şehir üzerime üzerime geliyor.

Bu şehre yalnızlık çöktüğü zaman
Uykusunda bir kuş ölür ecelsiz....
Alıpta başını gitmek istersin
Karanlık sokaklar , kör , sağır dilsiz....

Sizi seviyorum KK kadınları :KK200: İyi ki varsınız.

Bunu buraya bırakıp gidiyorum belki bir gün güneş yeniden ısıtır içimizi....
Bir çocuğum yoktu boşandığımda ama yaşadıklarını hissettiklerinin aynısını ben de hissetmiştim. Tek fark akşamları yalnızlığım içinde üzerime yürüyen dört duvardı...
Keşke fırsat tanısaydın o beye, sadece tanımak için, sadece kendini keşfetmek hayattan beklediğini görmek ve en önemlisi ne isteyip ne istemediğini kalbinin ne dediğini duymak için...
Üzme kendini... zamanla acı geçiyor... kendine 1,5 sene ver boşanma üstüne ve gelecek sefer karşına çıkan insanla lütfen görüş....
Ben şimdiki eşime ve kendime o şansı vermesem şu an bu kadar mutlu olamazdım. Lütfen sen de kendine o şansı ver...
 
Bir çocuğum yoktu boşandığımda ama yaşadıklarını hissettiklerinin aynısını ben de hissetmiştim. Tek fark akşamları yalnızlığım içinde üzerime yürüyen dört duvardı...
Keşke fırsat tanısaydın o beye, sadece tanımak için, sadece kendini keşfetmek hayattan beklediğini görmek ve en önemlisi ne isteyip ne istemediğini kalbinin ne dediğini duymak için...
Üzme kendini... zamanla acı geçiyor... kendine 1,5 sene ver boşanma üstüne ve gelecek sefer karşına çıkan insanla lütfen görüş....
Ben şimdiki eşime ve kendime o şansı vermesem şu an bu kadar mutlu olamazdım. Lütfen sen de kendine o şansı ver...
Teşekkür ederim canım boşanalı 1,5 seneyi geçti zaten :KK70:
Bilmiyorum arkadaşım az evvel aradı beni telefonla ne haber nasılsın işler nasıl diye iki dakika günlük işlerden konuşup kapadık.
 
geçen nafaka konusu vardı. orda demişlerdi işte doğru. adam boşanıyor, 300 liralık nafaka ile hayatına devam ediyor ki onu da ödemiyor bile. kadın ise kendi hayatından vazgeçip çocuğa adıyor kendini. iş, çocuk, ev işleri arasında ömür çürütüyor. yazık değil mi? kaç liralık nafaka hakkını verebilir bu kadın şimdi?

allah kolaylık versin ne diyelim. keşke aileniz yardımcı olsa.
 
Teşekkür ederim canım boşanalı 1,5 seneyi geçti zaten :KK70:
Bilmiyorum arkadaşım az evvel aradı beni telefonla ne haber nasılsın işler nasıl diye iki dakika günlük işlerden konuşup kapadık.
Lütfen tatlım ona da kendine de şans tanı...
Bak tecrübe konuşuyor...
Can kırıklıklarına derman olacak belki, belki canına yoldaş olacak... denemeden bilemezsin ki...
Hayat kısa ve gerçekten hayatta güzel şeyler var ve sen bunu hakediyorsun
 
X