Yine bir koca mevzusu ve ben :(

25 yaşındayım, eşim terapi vs yöntemlere başvuracak birisi değil af edersiniz , biraz geri kafalı..
Ve de tüm problemlerin benden olduğu gibi bir kanısı olduğu İçin, bir Defasında terapiste gidelim cümlesine karşılık; benim değil senin ihtiyacın var ona, bana diyeceği şey beyfendi biraz daha sakin olun olacak.. ve ayrıca para TUzağı demişti..
Yani o gitmeden etmeden ne diyeceğini bilebilecek zihniyette birisi..
Onun dışında aramız iyi iken birbirimize karşı ilgili iken çok uysal evet, Ama her durumda kendi bildiğinin, kendi düşündüğünün doğru olduğunu kabul edip, benimkileri devamlı eleştirip, göz ardı eden biri..


Benim terapiden kastım eşli değil. Sadece sizin için. Sizin klinik yardıma ihtiyacınız var eşinizin değil.

Bakın burada tüm arkadaşlar ağzı birliği etmişcesine benzer şeyler söylüyoruz. Her yoruma kendinizi haklı çıkaracak açıklamalar yapmak yerine yazılanları dikkate almak ve tavırlarınıza çeki düzen vermek sorunları çözecektir. Eşiniz kötü biri değil. Şanslısınız.

Siz bu adamı sevmiyor sevmek içinde çaba göstermiyorsunuz. Sevginizi gösterdiğinizde o size fazlasıyla karşılık verecektir. Bu konuda yardım alın
 
Son düzenleme:
5 gün evden uzak kalan insan eve geldiginde güzel karşılanmak ister.
ozlenildigini hissetmek ister.
yemek yapıyor olmanız değil mesele sizde biliyorsunuz.basbaya trip yapmışsınız.
ağzını kapat dusuna al felan detayta onu dusundugunuzden ama o ortamda ve gelişen diyalogda çocuk gibi davranmak oluyor.
ayağımı uzatacagim diğer koltuğa geç demeniz felan zaten adamın içindeki bütün aşkı sevki götürmüştür.
boşanmak ve ya evliliği eziyet haline dönüştürmek istiyorsanız bu şekilde devam edin.
yok kocami seviyorum düzelsin diyorsanız karsinizdakinin idealleri hedefleri olan bir insan olarak görüp
ona destek olup hissettiklerinizi tribe dökmek yerine konuşun.
böyle davranan bir esim olsa çok ciddiyim eve gitmemek için elimden geleni yapardım.
ne kadar az görüşme o kadar huzur kavgasız hayat mantığına dönüşüyor.
evlilikte kısa ayrılıklar bazen çok tatlıdır.
bunu avantaja cevirirseniz adam evine koşa koşa gelir.sizde o yokken yakaladiginiz huzuru o gelince üçe beşe katlarsiniz.
umarım burada yazılanlardan bir nebze etkilenirsiniz.umarım huzurlu bir yuvaniz olur.
 
Benim terapiden kastım eşli değil. Sadece sizin için. Sizin klinik yardıma ihtiyacınız var eşinizin değil.

Bakın burada tüm arkadaşlar ağzı birliği etmişcesine benzer şeyler söylüyoruz. Her yoruma kendinizi haklı çıkaracak açıklamalar yapmak yerine yazılanları dikkate almak ve tavırlarınıza çeki düzen vermek sorunları çözecektir. Eşiniz kötü biri değil. Şanslısınız.

Siz bu adamı sevmiyor sevmek içinde çaba göstermiyorsunuz. Sevginizi gösterdiğinizde o size fazlasıyla karşılık verecektir. Bu konuda yardım alın
Bazı insanlar hayatı kolaylaştırmayı,güzelleştirmeyi ister bazıları da tam tersini...
Bunu uzaktan sadece 10 cümle ile bile görebiliriz,konu sahibi hayatını daha da zorlaştırmanın,mutsuzluğu dibine kadar yaşamanın peşinde...Ne denebilir ki!Saydığınız maddelerden sadece boşanma fikri cazip gelmiş bile olabilir,çünkü zoru seviyor,uzlaşmak kelimesini hayatından çıkarmış bir insan....Keşke bunun zararlarının farkına varsa,her şey daha güzel olurdu.....
 
Benim terapiden kastım eşli değil. Sadece sizin için. Sizin klinik yardıma ihtiyacınız var eşinizin değil.

Bakın burada tüm arkadaşlar ağzı birliği etmişcesine benzer şeyler söylüyoruz. Her yoruma kendinizi haklı çıkaracak açıklamalar yapmak yerine yazılanları dikkate almak ve tavırlarınıza çeki düzen vermek sorunları çözecektir. Eşiniz kötü biri değil. Şanslısınız.

Siz bu adamı sevmiyor sevmek içinde çaba göstermiyorsunuz. Sevginizi gösterdiğinizde o size fazlasıyla karşılık verecektir. Bu konuda yardım alın

Benim terapiye ihtiyacım olduğunu söylüyorsunuz ya, şunu da eklemek isterim, buraya yazdığım hayatımın çok ufak bir dilimi..
 
Onca zamandir esimi gormesem kalkip yemekteyken hoslanmadigini bildigim konulara girmezdim. Siz zaten evli oldugunuz kisiyi (esiniz bile diyemiyorum) sevmiyorsunuz bu cok acik. Birde tavirlariniz katlanilmasi zor...

Ya şöyle söyleyeyim ; hayatımda hiç İstanbul a gitmedim ve 2-3 günlüğüne İstanbul a gidebilsek vs dedim; bana dediği laf sen İstanbul ü merak ettiğin için mi gitmek istion sanki tarihi yapılarını, gezmek için gitmek istiyon..
Şu laf saçma mı değil mi, insan ne için gezmek ister, merak ettiği o yapıları, vs mimarisini incelemek için..

Bahsettiğim konu da bu idi..
Benim talebim her şekilde püskürtülmye çalışılıyor..
 
Karşılıklı konuşarak uzlaşmaya çalışmak yerine zıt fikirleri, sizinle dalga geçer gibi gergin bir tavırla ( ortada sebep yokken) iletişim kuran bir insan olsaydı karşınızda anlardınız demek istediğimi..
Öte yandan belli bir yaşa gelmiş insana ellerini yıkamayı unutma , hapşırırken ağzını kapatsan daha iyi olmaz mı vs . Telkinlerde bulununca ben utanıyorum..

Biraz empati kurarak konu sahibinin hakli oldugunu dusunuyorum. Birikmis bazi seyler.

Konu sahibi ve es o kadar farklilar ki artik uyum, huzur falan hak getire. Bu tonda bir evlilik nasil surdurulebilir bilmiyorum, zor gercekten.
 
Bazı insanlar hayatı kolaylaştırmayı,güzelleştirmeyi ister bazıları da tam tersini...
Bunu uzaktan sadece 10 cümle ile bile görebiliriz,konu sahibi hayatını daha da zorlaştırmanın,mutsuzluğu dibine kadar yaşamanın peşinde...Ne denebilir ki!Saydığınız maddelerden sadece boşanma fikri cazip gelmiş bile olabilir,çünkü zoru seviyor,uzlaşmak kelimesini hayatından çıkarmış bir insan....Keşke bunun zararlarının farkına varsa,her şey daha güzel olurdu.....

Eşimle uzlaşmaya çalıştığım o kadar çok konu var ki..
En önemlisi evlilik kötüye gitmesin, hergün kavga gürültü olmasın diye kendi özğürlüğümü kısıtlayarak onun istediğine yakın giyinmeye çalışmak...
Zannettiğiniz gibi biri değilim, ön yargı oluşturmak çok kolay fakat..
BEn başından beri böyle giyiniyordum, beğenmiyorsan giyinmişimi girmeyecektin hayatıma, beni sonradan değiştirmeye çalışamazsın diyen ben ; şimdi huzursuzluk çıkmasın diye bir şeylerden feda eden birine zaten dönüştüm..
Aksine gayet de uzlaşmaya yatkın biriyim..
 
Bende sizi haksiz buldum .Bende bir yandan uni okuyorum .Ayni sehirde ama uzak .Cocuk var .Aksam derslerine giriyorum cogunlukla . Gelince ben herkes yatmis oluyor .Esime sokuluyorum bir .İnsan beynen yoruluyor gelince huzur bilmak istiyor .
 
Eşimle uzlaşmaya çalıştığım o kadar çok konu var ki..
En önemlisi evlilik kötüye gitmesin, hergün kavga gürültü olmasın diye kendi özğürlüğümü kısıtlayarak onun istediğine yakın giyinmeye çalışmak...
Zannettiğiniz gibi biri değilim, ön yargı oluşturmak çok kolay fakat..
BEn başından beri böyle giyiniyordum, beğenmiyorsan giyinmişimi girmeyecektin hayatıma, beni sonradan değiştirmeye çalışamazsın diyen ben ; şimdi huzursuzluk çıkmasın diye bir şeylerden feda eden birine zaten dönüştüm..
Aksine gayet de uzlaşmaya yatkın biriyim..
Sanırım Dgs ye girmenize bu evlilik kararınız mani olmuş yani siz bu konuda kendinizi kısıtlayıp şu an eşinizin bu konuda ki özgürlüğüne içerlenmişsiniz...
Bakın seçimler hayatınızın hangi alanında olursa olsun sizi bağlar,siz evlenmeyi seçtiniz,şu an da üni için hazırlanıyorsunuz...Evliliği öncelikli bir seçim olarak gördüyseniz,o zaman öncelikle onu daha güzelleştirmeyi tercih edin...Konu da eşinizin evlendikten sonra üni okuması sizi haksızlığa uğramış gibi hissettirmesin,çünkü sonuçları yine sizi bağlayacak tıpki sizin ki gibi....
Öncelikle eşinize içten içe beslediğiniz öfkenin sebebini bulun sonrasında emin olun kendinizi anlayıp ona göre de çözüm bulmaya çalışırsınız....
 
Üniversite okumak istemesini siz beklemezsiniz diye size söylememesi düpedüz kandırma olmuş eşiniz bu konuda haksız, bu tür mevzular hayat arkadaşının da görüşüne sunulmalı, rıza alınmalı bu birincisi.

İkincisi ben eşimi 5 gündür görmemişsem çorbayla ayranla uğraşmaz ya dışardan söylerdim ya da yemeğe çıkardık birlikte, eşiniz o kadar zaman sizi özlemiş siz yüzüne bakmamış gb olmuşsunuz eşiniz haklı.

Adam sırnaşmaya çalıştıkça terbiye etmeye kalkmışsınız ki bu tür uyarılar dünyanın en yumuşak üslubuyla bile yapılsa insanı rahatsız eder, sizin anlatışınıza göre zaten karşılıklı dikleşmişsiniz. Adam iyice ifrit olmuştur.

Bir de “eve geldin huzurumu kaçırdın!” nasıl bir suçlamadır yahu? Ben olsam huzur kaçırdığım eve bir daha gidesim gelmez, çok kırıcı konuşmuşsunuz. Bizim anlayamadığımız büyük bir haklılığınız varsa bile kendinizi haksız duruma düşürmüşsünüz.

Hatanın büyük oranda sizde olduğunu düşünüyorum anlattıklarınıza bakarak.
 
1var1yok selam.

Sende gelen yorumlardan faydalanmak yok.
Hepsine karşı laf yetiştirme, kendini haklı çıkarma halleri var baştan tüm sayfaları bir oku olur mu?
Bunu her konunda görüyorum.

Asıl istediğin şey eşini gömelim ve sana bu evlilikten bir cacık olmaz diyelim ve
gönül rahatlığıyla boşanabil sanki..

Eğer öyleyse söyle de işini kolaylaştıralım.

İnsanlar sana gerçekten evliliğindeki yanlış tutumlarını gösteriyor.
Keşke şikayet edip, eşini kötülemek yerine.
Kendi tutumların üzerinde oynayarak devam edip görsen bir süre..

Sonra yine olmuyorsa haklısın bak.
Böyle boşa kürek çekiyorsun üzgünüm..
 
Ben adamin yerinde olsam haftada 5 gun gitmek degil mumkunse yilda sadece 5 gunu esimle gecirirdim. Adama otururken yanasirken hic rahat yok. Yat kalk yikan ye suraya otur burda durma sunu da sen yap filan. Bence universiteye uzak ile gitmesinin sebebi sizin tavriniz
 
Sanırım Dgs ye girmenize bu evlilik kararınız mani olmuş yani siz bu konuda kendinizi kısıtlayıp şu an eşinizin bu konuda ki özgürlüğüne içerlenmişsiniz...
Bakın seçimler hayatınızın hangi alanında olursa olsun sizi bağlar,siz evlenmeyi seçtiniz,şu an da üni için hazırlanıyorsunuz...Evliliği öncelikli bir seçim olarak gördüyseniz,o zaman öncelikle onu daha güzelleştirmeyi tercih edin...Konu da eşinizin evlendikten sonra üni okuması sizi haksızlığa uğramış gibi hissettirmesin,çünkü sonuçları yine sizi bağlayacak tıpki sizin ki gibi....
Öncelikle eşinize içten içe beslediğiniz öfkenin sebebini bulun sonrasında emin olun kendinizi anlayıp ona göre de çözüm bulmaya çalışırsınız....

Dgs ye girmeme evlilik mani olmadı, 2 yıllık mezunum ve kötü bir bölüm değil bölümüm, fakat iş koşulları bayanlara pek uygun değil fakat ben uygun bir iş bulurum düşüncesi ile ekstra okumayı düşünmedim..
Hal böyle olunca iş bulamayınca dgs ile
tamamlamaya karar verdim, yani eşim okuyor ben de okumalıyım gibi bir iddiam yok, tamamen kendi hayat standartlarımı yükseltmek içi dgs hazırlanıyorum..

Benim kardeşim var, 2 sene önce üni sınavına girmişti ve biz o dönemde nişanlı idik daha, ve eşim de ygs ye girmeye karar verdi, bana söylediği şey ; kendimi denemek için giriyorum..
Kardeşim sordu abi sen de mi üni tercih edeceksin diye gülerek, o da yok öylesine giriyorum hem ablan tüm ilgimi derslerime verirsem razı olmaz dedi, bakın bu konuşma tamamen yanımda oldu..

Ve sonuç; tercih dönemi geldi tabi biz evlenmiş olduk o arada ve eşim tercih vermiş...
Kardeşimle böyle konuşan insan, bir anda bana fikrimi sormadan böyle bir işe kalkıştı..

Beni yargılayanlar var, fakat bir de olaya benim penceremden bakılsa keşke, sorunum o haklı ben haklıyım değil..
Bu olay sonucunda yaşadığım yalnızlık duygusu, ilgisiz, sevgisiz kalmak..
Bunu eşine söyle diyeceksiniz, defalarca söyledim.. heee her şeyin nedeni benim okulum demi deyip çıkıyor işin içinden, beni anlama yoluna girmiyor..
 
Ben adamin yerinde olsam haftada 5 gun gitmek degil mumkunse yilda sadece 5 gunu esimle gecirirdim. Adama otururken yanasirken hic rahat yok. Yat kalk yikan ye suraya otur burda durma sunu da sen yap filan. Bence universiteye uzak ile gitmesinin sebebi sizin tavriniz

Daha 1 aylık evli iken mi verdi benden kaçma kararını...
 
Daha 1 aylık evli iken mi verdi benden kaçma kararını...


Uslubunuz inanilmaz sert . Erkekler kacar boyle yapınca. Benimkine iki sert ciksam dersimi kütüphane de calisacagim der cikar. Sizi cok iyi anlıyorum sinirli iken hersey mantikli geliyor size. Ama inanin bu üzerinizdeki sinir gecince buralari okuyup herkes hakliymis diyeceksiniz. Bir sakinlesmeyi deneyin. Dayak yok şiddet yok aldatma yok hicbirsey yok. Birazcik sadece birazcık onun acisindan bakin olaya. Cocuk yoksa yapın bi cilginlik sizde 5 gun yaninda kalin arada. Cinsellik elbet kotu olur mutfakta ayak ucunuza otururken vs bunlar hep bi adım ki cogu erkek boyle bi adim atmiyor emin olun. Siz adımlarda onu dusuruyorsunuz
 
Ömür törpüsü sünüz vallahi..Eşinizde çok sabırlı yada çocuk ruhlu olgun bir erkek sizi iki günde boşar.
 
Çok zor bir insansınız, şu konulardan tek haklı olduğunuz nokta üniversiteye gitme kararını sizinle birlikte almamış olması. Bunu da bütün davranışlarınızın sebep olarak sunuyorsunuz.

- Başka koltuğa geç, ayaklarımı uzatıcam demen çok itici
- Ama üniversiteye giderken bana söylemedi.

- Adam uzun süre uzak kalmış, yemekle ilgilenmen tuhaf
- Ama üniversiteye giderken bana söylemedi.

Evet söylememiş de üniversitesi bitene kadar bu iticilikte mi davranacaksınız? Adamla anlaşamıyorsanız sevmiyorsanız boşanırsınız, onu yapmaya da cesaretiniz yok. İki de bir aynı tarzda konular, kocam beni anlamıyor, kocam beni saymıyor, kocam beni sevmiyor vs vs. Ya bu deveyi güdeceksin (yani daha yumuşak davranacaksın ikide birde huzursuzluk yaşamak istemiyorsan) ya da bu diyardan gideceksin (boşanacaksın). İkisini de yapmayıp gün aşırı kocanıza verdiğiniz itici tepkiler ve onun anlayışsızlığına dair konu açmayı uygun bulmuşsunuz
 
Back