ANABABALAR İÇİN 12 EMİR
1. Çocuğunuzu Aşağılamayın
“Çok akıllıca bir iş yaptığını sanıyorsun değil mi?”, Böyle aptalca bir şeyi nasıl yaparsın?”, “Sende hiç akıl yok mu?”, gibi sözler, çocuğun kendine güvenini, benlik duygusunu yıkan sözlerdir.
2. Çocuğu tehdit etmeyin
Tehdit, çocuğun kişilik kavramını, kendine güvenini, zayıflatır. “Bir daha böyle yaparsan, bak neler olacak” veya “Bir daha kardeşine vurursan, seni döverim” gibisinden tehditler, çocuğun tedirginlik duymasına yol açar. Böyle yapmakla, çocuğa korkmayı ve bizden nefret etmeyi aşılamış oluyoruz.
3. Çocuğu rüşvete alıştırmayın
Çocuk kendi kendini doyurmak için öğrenmek ve öğrendiklerinden olumlu bir kişilik edinmek yerine, dıştan gelecek bir ödüllendirme için kendini öğrenmeye zorlar. Çocuklarıyla birlikte alışverişe çıkmış hanımları izleyecek olursanız, çocuklara verilen binbir çeşit rüşvete tanık olursunuz.
4. Çocuktan uslu duracağına dair söz istemeyin
Çocuğunuz yapmaması gereken bir şey yapmıştır. Ona,”Bir daha bunu yapmayacağına söz ver bakayım” dersiniz. Çocuk söz verir ve aradan yarım saat bile geçmeden aynı şeyi tekrarlar. O zaman siz, “Hani bana söz vermiştin” diye çıkışırsınız. Oysa söz vermek çocuk için bir anlam taşımaz. Söz vermekte tıpkı tehdit gibi, geleceğe bağlı bir olaydır. Küçük çocuklar ise, sadece içinde bulundukları zaman dilimini yaşarlar. Çocuktan söz almanın 2 yanlış sonucu olabilir.Çocuk duyarlı ise, verdiği sözü tutmamak onda suçluluk duygusunu yerleştirecek, duyarlı değil ise sinsiliğe götürecektir.
5. Çocuğa karşı aşırı koruyucu davranmayın
Aşırı titiz, aşırı kol kanat geren anneler çocukta güven duygusunun, kişilik kavramının gelişmesine engel olurlar. Onun her davranışında tehlikelere siper olma, her konuda yardımına koşmak, çocuğa “Ben yanında olmasam sen bir şey beceremezsin. Sen bırak, yapamazsın. Ben yapayım” demeye gelir. Şu ilkeyi bütün davranışlarınızda uygulayın: Çocuğun kendi başına yapabileceği şeyi hiçbir zaman onun yerine yapmayın.
6. Sözü gereksiz yere uzatmayın
Çocuğunuzun sorularına cevap verirken yada ona bir şey anlatırken, sözü aşırı uzatmayın. Ona “Sen bunları anlayacak yaşta değilsin, onun için böyle uzun uzun anlatıyorum” demek gibidir.
7. Çocuktan körü körüne ve anında söz dinlemesini istemeyin
Eşiniz size “Elindeki işi hemen bırak ve bana kahve pişir” diyecek olsa öfkeden deliye dönersiniz değil mi? Çocuğunuza da elindeki işi hemen bırakıp, sizin dediğinizi yapmasını söylediğiniz zaman, o da aynı duyguya kapılacaktır. Bu konuda yapabileceğiniz şey, önceden onu uyarmaktır.
8. Çocuğa aşırı hoşgörü göstermeyin, aşırı şımartmayın
Çocuğun her isteğine boyun eğmeniz, her yaptığını hoş görmeniz onu şımartmaktadır.”Hayır” demekten “Yapma” demekten kaçınan ana babaların çocukları, konulan kuralların esnek olduğunu ve biraz zorlayınca sınırların genişleyeceğini, isteklerinin yerine getirileceğini düşünürler.Aile çevresi içinde bu tutum geçerli sayılsa bile, dış dünya ilişkilerinde bu alışkanlıklar çocukların çeşitli güçlüklerle karşılaşmalarına yol açacaktır.Çocuğa aşırı hoşgörü göstermek, aslında onun bağımsız, kendi kendini yönetebilen, sorumlu kişi olmasını engellemek demektir.
9. Çocuğa tutarsız kurallar ve sınırlamalar uygulamayın
Çocuk kendisinden ne beklenildiğini, neler yapıp yapmaması gerektiği konusunda tutarlı belirtiler ister. Tutarsız davranışlarınız onun kafasını karıştırmaktan başka yarar sağlamaz.
10. Çocuğun yaşına uygun olmayan kurallar koymayın.
İki yaşındaki bir çocuğun beş yaşındaki bir çocuk gibi davranmasını istemek ve bu tür davranışı sağlayacak kurallar koymak, çocukta kendine güvensizlik, size ise nefret duymaktan öte bir sonuç getirmez. Çocuktan yaşına uymayan olgunluk beklemeniz, onun kişilik duygusunu zedeler.
11. Ahlak dersi vermekten ve çocukta suçluluk duygusu uyandıracak disiplin yöntemlerinden kaçının.
Bu yöntemler çocuğun kişiliğini yıpratır. Çocukta suçluluk duygusu uyandıran disiplin yöntemi, söz yada davranışlarla şu tavrı belirleyen yöntemdir: Bu yaptığın hoş değildi. Böyle yaptığın için iyi çocuk değilsin. Annenin sana yaptığı bunca iyilikten sonra, sen nasıl olur da böyle bir şey yapabilirsin?
12. Sonunda engellemeyeceğiniz bir şeyi yapmamasını çocuğa başlangıçta söylemeyin.
Bu konuyu bir örnekle anlatmak çok daha iyi olacaktır. Okul öncesi çağındaki çocuğunuz iskemleye çıkıyor diyelim. “İskemleye çıkma!” diyorsunuz. O çıkmaya devam ediyor. “Sana iskemleye çıkma dedim”! diye bir kez daha uyarıyorsunuz. O hiç aldırmadan tekrar çıkıyor. “Duymadın mı dediğimi? O iskemleye çıkmayacaksın dedim sana!” Çocuk yine bildiğini okuyor. Bu durumda herhangi bir engelleyici davranışta bulunmazsanız, çocuğunuza sözünüzü dinlememeyi öğretmekten başka bir şey yapmış olmazsınız. Bu tür olumsuz öğretiden kaçınmak için, çocuğa yaptıramayacağınız, ardını kovalayamayacağınız bir şeyi yapmamasını söylemeyin.