Gençlik Hormonu "Melatonin"
"Ölümü engelleyemeyiz; fakat ölene kadar dinç, hafızasını koruyan, öğrenmeyi seven, sağlıklı ve kimseye muhtaç olmayan genç yaşlılar olabiliriz".
GENÇLİK HORMONU (MELATONİN)
Asırlarca insanoğlu, genç kalmanın yollarını aramaya çalışmıştır. Sonunda melatonin denen bir hormonun bunu gerçekleştirebileceğini görmüşlerdir.Son zamanlarda yapılan çalışmalarla, melatonin denen bir hormonun salgılanması sonucunda; kişide hücrelerin yenilendiği, buna paralel olarak gençleşmenin sağlandığı görülmüştür. Bu melatonin nasıl bir şey de kişide gençleşmeyi sağlıyor? Melatonin dediğimiz şey, gece ortalama 23.00-05.00 saatleri arasında epifiz bezinin pineolasit adı verilen hücrelerinden salgılanmaktadır. Bu hormon insanoğlunda biyolojik saati koruyor ve ritmini ayarlıyor. Aslında Allah’ın yarattığı doğal yaşamın bozulmamasıyla rahatlıkla salgılanan bir hormondur da diyebiliriz. Bu doğal ortam nedir? Bunu birazdan açıklayacağım.Melatonin hormonunun, Alzheimer hastalığına iyi geldiği, depresyonu önlediği duygudurum bozukluklarını kontrol ettiği, mevsimsel depresyonu önlediği yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Bu hormon sadece psikolojik rahatsızlıkları önlemekle kalmıyor, öğrenmeyi kolaylaştırıyor, obeziteyi önlüyor (gece uyuduğundan atıştıramıyor), yaşlanmayı geciktiriyor ve önlüyor ve en önemlisi Kansere karşı kişiyi koruyor. Bundan dolayı kanser hastalarının karanlıkta uyumalarına önem veriliyor. Ölümü engelleyemeyiz; fakat ölene kadar dinç, hafızasını koruyan, öğrenmeyi seven, sağlıklı ve kimseye muhtaç olmayan genç yaşlılar olabiliriz.Bu hormon nasıl salgılanıyor? En önemli konuya gelmiş bulunuyoruz. Melatonin denen hormonun iyi bir şekilde salgılanması için;
1- Uyku saatleri 23.00 ila 5.00 arasında olmalıdır. Gece 23.00’da uyuyor olmanız ve sabah 5.00’da uyanmanız bu hormonun salgılanmasına katkı sağlayacaktır. Bu saatler dışında uyuyorsanız veya gece geç saatlere kadar oturuyorsanız gençleşme nimetinden faydalanamazsınız. Sabah namazına kalkan kişilerde melatonin rahatlıkla salgılanır.
2- Gündüz uykusundan uzak duralım. Sadece kısa süreliğine öğlen saatlerinde yapılan şekerlemeler hariç, bütün uykuyu gündüz sağlayanlarda bu hormon gereken oranda salgılanamaz. Bu hormon gece uyuyanlara, gündüz uyanıklara verilmiş bir nimettir.
3- Bu hormon sadece karanlıkta ve siz uyuyorken salgılanır. Gece lambaları kullanmak bunu engellemektedir. Zerre ışık olmamalı uyku saatinde…
4-Güneş gözlüğü takmak da bu hormonu engeller. Sadece gece salgılanmasına rağmen gündüzü gündüz gibi geçirmeniz de gerekmektedir. Gece ışık, bu hormona zarar veriyorsa gündüz de karanlık bu hormona zarar vermektedir. Güneş gözlüğü, belki faydaları olabilir ama gündüzü geceye çevirdiğinden gençlik hormonu için bir tehlikedir. En şanssız olanları vardiyalı çalışan gündüz uykusuna mahkûm olan işçilerimizdir. Ayrıca uzun yol şoförlerimizde de bu hormonun yeterli düzeyde salgılanması mümkün değildir.
5-Uyku sistemi kadar, yeme saatleri ve öğünleri de hiçbir şekilde değiştirmemek gerekir. Melatonin hormonu bizlerin biyolojik saatini düzelttiğinden dolayı, biyolojik saati bozacak her tür davranış bu hormona da zarar verecektir. Kahvaltı yapmamak veya öğün atlamak gibi davranışlar buna örnek verilebilir. Pazartesi sendromu dediğimiz şey, aslında biyolojik saatin bozulmasıyla oluşan bir sendromdur. Tatil günleri bu konuda tuzağa düşürücü bir özelliğe sahiptir.
Özetle, saat 23.00 dediğinde uyumuş olan, saat 5.00’de de uyanan, düzenli beslenen, düzenli bir hayatı olan, düzenli davranışları olan, geceyi gece gibi, gündüzü gündüz gibi yaşayan bir insanda melatonin tavan yapacaktır.
"Ölümü engelleyemeyiz; fakat ölene kadar dinç, hafızasını koruyan, öğrenmeyi seven, sağlıklı ve kimseye muhtaç olmayan genç yaşlılar olabiliriz ".