Bu anlattığınız iki senaryo da benim aklıma gelmedi desem büyük yalan olur. Bir fragmanını da yaşadım zaten ailesinin yanında kalıyorken. Annesinin yardıma ihtiyacı var, ben annesine yardım ediyorum, kendi fik fik geziyordu dışarılarda. Bir de en başlarda ben annesi ile mutfakta kan ter içinde iş yapıyoruz, bizimkisi geçmiş salonda baş köşeye yatıyor ayaklarını uzatmış. Bir kızdım. Bu ne böyle dedim ya, sen sanki evin paşasısın biz de hizmetçileriz. Gel dedim otur yanımızda, yine iş yapma ama bizimle muhabbet et, hadi ben neyse de annen yaşlı kadın, ayıp bu yaptığın dedim. Bir de kadın erkek eşitliğini savunur, "ev işi sadece kadın işi değildir, ben feministim" der lafta. Neyse artık öyle yapmıyor da, yine her bulduğu fırsatta dışarılarda fik fik geziyor. İşte "gelinler kayın ailelerini istemiyor" diyor bir de. Niye istemiyorlar acaba bir düşün? Butün işler, tüm sorumluluklar, her şey gelinin omzunda oluyor, gelin kendini feda ediyor erkek ise fik fik dışarılarda geziyor, eve gelip yan gelip yatıyor sonra da "ben anneme babama bakıyorum" oluyor anam da anam babam da babam, karısı ise kötü gelin.