- 18 Kasım 2014
- 6.238
- 15.575
Polemiğe girmeyiniz lütfen, penaltı, şut, gol ne oluyoruz yahu
Yaşı saklama veya güzellikle ilgili takıntılı hale gelme kişinin karakteriyle alakalı olabilir, 42 yaşı bitirip birkaç hafta sonra pastamın üstündeki 43 tane mumu üflemek üzereyim, yaşımı hiç saklamadım, hatta kaç yaşındasın diye soranlara söylemek Hoşuma bile gidiyor, güzellik takıntımda olmadı zira güzelliği yüzde değil ruhta arayanlardanım.
Yüzüm kırışıyormuş, kırışsın, o kırışıklıkların herbiri hayatıma kattığı tecrübelerin, yaşanmışlıkların izleri.
Ki makyaj yapayım, ufak hilelerle kamufle edeyim demem de kaz ayaklarımı, cildimdeki kusurları, kendimi olduğum gibi seviyorum, sağlıkla yaşlanabiliyorum ya, işte güzellik bu.
Diyeceğim o ki, madem abla diyecek kadar yakın görüyorsunuz o kişiyi ve yanında büyümüşsünüz, yaşı ve güzelliği dert etmemesi gerektiğini kırmadan tatlı dille anlatabilirsiniz bence.
bu konuya yorum yapmayayım dedim ama yorumunu görünce dayanamadım (yukarıda yazmıştım 1-2 ay sonra 40 oluyorum dolu dolu! )
bence de karakterle ve "kendi ile barışık olmak"la alakalı
aynen senin gibi ben de yaşımı hiç saklamadım hatta benim de neredeyse söylemek hoşuma gidiyor
henüz çok kırışığım yok, Allah vergisi, ama olsa da sorun edeceğimi zannetmiyorum
geçmiş yıllarımı da, şu yıllarımı da, yaşımı da yaşamayı da çok seviyorum
hayatımda en fazla 10 kez fondoten kullanmışımdır, kapatıcı nasıl kullanılır bilmem
allık, far, göz kalemi, ruj makyaj yapmak istediğimde yetiyor
sağlıklı yaşlanmak demişsin, çok güzel söylemişsin
bir de yanında birlikte yaşlanacağın eşin veya çocukların varsa, harika!
ama ben de tanıdım öyle birisini, tatlılıkla da anlatılsa iyi sonuç alınacağını pek zannetmiyorum
benim tanıdığım kadın, kendi öz kızıyla aşık atmaya çalışıyordu...