Bir düşünür demiş ya “eskiden çocuğum yoktu ve çocuk yetiştirme üzerine altı teorim vardı, şimdiyse altı çocuğum var ama hiç teorim yok”. Senin de bu gerçeği yaşayacağın günler gelir elbet
Valla ben bebeği Rus kaynanama vereyim, eksi üç derecede suya soksun,bağışıklığı gelişsin isterim, ama benim bulduğum Rus da dünyanın en nanemolla erkeği. Yaz sicaginda bile içine beyaz atlet giyer. Onla pasaport şartları müsait olsa bile 'yabancilar gibi çocuk yetistirmek' anca hayal olur
Şaka bir yana çocuklarla gözlem yapacak, gozlediklerimin sonuçlarını yorumlayacak kadar uzun yıllar geçirdim. Lisede özel sebeplerle bir bebenin tam zamanlı ablası oldum (9 sene kadar), üniversite boyunca TEGV ile eğitim alıp onlarca çocuğa drama-birikim-haklar üzerine falan derse girerdim her hafta birkaç gün, STKlarda çocuklara yönelik projeler yazar, uygulardık. Para kazanmak icin palyacoluk, oyun odası ablaligi yapardım, mezun oldum birkaç sene zengin çocuklarıyla çalıştım, çocuklarla çok iyi anlastigim için tüm kuzen cocuklari-komsu çocukları falan pesimi bırakmaz, kimseye anlatmadiklari sırlarını gelir bana anlatirlar :)
Yani az çok hangi ailelerin nasıl cocuklari olur, çıkarımlarim var
Ama çocuk sahibi olmak büyük bir risk. Sen ne yaparsan yap Ne çıkacağı hiç belli olmuyor.
Mesela biz iki kardeşiz, benim elim kesilse gider odamda ağlarım, asla dışarıya kötü duygularımı gosteremem (bebekken de böyleymişim) , ablam biri püf desin, gözleri dolar,ağlamaktan konusamaz. Yani aynı anne, aynı Baba, sıfır evlat ayrımı. Ama tamamen zıt iki çocuk olmuş :)
Bugün yediniz hurmalar ....
Dilinizi ısırın, çok söylendim ve söylediğim ne varsa yalamak da denmez ona, hayat felsefem haline getirip yaptım
Annelikle ilgili çok katı kurallarim yok ya, zaten mükemmeli arayan bir insan hiç olmadım .
Her şey geçip koca adam/kadın olduğunda Yaşamaktan zevk alan, mutlu, kendi kararını verip arkasında durabilen, merhametli ve özgür ruhlu bir birey olsun bana yeter.