Yabancılar gibi çocuk yetiştirmek?

Annem hep kızar bana ‘o koca sesinle bir de çocuklara kızıyorsun, öcü gibi bir şey oluyorsun’ diye.
Evet sesim gür, kısık konuşamam, tonlamalarım çokça benim de😂
Elbet belirli ölçüde siz de ben de dikkat ediyoruzdur ama yapımız bu.
Bir misafir gelince daha kapıda başlar ‘ooo hoşgeldiniz, ne özleştik’ seremonisi.

Ne kadar engelleyebiliriz ki kendimizi😂
benim nisanimda esimin akrabalari geldi baya kalabaliklardi
kayinbabamin esimin sesi gurdur ama digerleri gayet normal sesleri yani neyse bunlar gectiler salona bizimkilerden bir kac kisi yanlarinda oturuyor gerisi mutfakta onlar toplam 40 kisi falan bizimkilerde maksimum 10 kisi 😂😂😂
bi ara icerdeki seslere kulagim takildi annemle teyzemin sesleri okadar yuksek ki volümleri resmen geriye kalan 50 60 kisiyi bastiriyo ben simdi cocuguma nasil sessiz sessiz kibar kibar konusmayi öğreteyim ki 🥴
 
Valla bir şey diyeyim mi bu yazdıklarınızı özellikle tahsilli aileler fazla fazla biliyoruz herşeyin farkındayız ama gün içinde o kadar zor ki bunları yönetmek... ben sırf bu gün yoğunluk ve yorgunluktan bu tutarsızlıklardan bazılarını sergiledim mesela🙁
Valla bende bebek yok, sadece gözlem var :))
O yüzden rahatça atıp tutabilirim :halay: :halay:
 
Sürekli, tutarlı ve kararlı olmak.
Çocuk eğitiminde, üniversitede ilk öğretilen buydu bize.
Aynı davranışa her zaman, sabırla ve kararlılıkla yaklaşıp sürekli olarak aynı tepkiyi vermek gerekiyor. Yazarken çok kolay da uygularken bol bool sabır diliyorum.
Ayrıca yurtdışında yaşıyorum. Burda genellikle doğumdan eve gelince bebek kendi odasına, kendi yatağına yatar. Bizdeki gibi öyle 1 2 yıl anne yanında yatsın gibi bi olayları yok. Her ağlamaya müdahale edilmez bebeklikten böyle alıştırılır. Ayrıca bulunduğum ülkede bebekleri severken o kadar naif bi ses tonuyla yaklaşırlar ki mayışır kalırsın bizim sevmemiz bile maşallah bağıra çağıra, vura vura ve hatta ısıra ısıra. Severken dahi şiddetle sonra bu çocuk niye vuruyor niye ısırıyor...
 
Valla bende bebek yok, sadece gözlem var :))
O yüzden rahatça atıp tutabilirim :halay: :halay:
“Evlenmeden önce çocuk yetiştirmekle ilgili altı teorim vardı. Şimdi altı çocuğum var ve hiç bir teorim yok!" demişti şair John Wilmot.
Çocuk gelişimi yazarı Adel Faber de itiraf etmişti: "Kendi çocuklarım olmadan önce harika bir anneydim!"
Senin de bu gerçeği yaşayacağın günler gelir elbet 😂
 
Aslında ben Rusların anneligini çok beğeniyorum ama onlarda tek sıkıntı sevgi. Pek sevgi vermiyorlar. Onun dışında iyiler bence. Onları örnek alabilirsiniz
Benim Kaynimin kız arkadasi Rus 1 tane kızı var.Kizini arkadaşına bırakıp burda erkek arkadaşı ile tatil yapabiliyor yıldı 3,4 kere🙄Biz türk analarının yapamiyacagi bı durum bu mesala🙃
 
benim nisanim esimin akrabalari geldi baya kalabaliklardi kayinbabamin esimin sesi gurdur ama digerleri gayet normal sesleri yani neyse bunlar gectiler salona bizimkilerden bir kac kisi yanlarinda oturuyor gerisi mutfakta onlar toplam 40 kisi falan bizimkilerde maksimum 10 kisi 😂😂😂
bi ara icerdeki seslere kulagim takildi annemle teyzem seslerk okadae yuksekki volümleri resmen geriye kalan 50 60 kisiyo bastiriyo ben simdi cocuguma nasil sessiz sessiz kibar kibar konusmayi öğreteyim ki 🥴
Benim de çokça gözlemlediğim bir şeydir yabancılar.
Çocukluları ayrı, çocuksuzları ayrı izlerim.
Sabah kahvaltı diye roka ve kavun alan kadın beni şoka uğratmıştı.
Keza çocuğu da aynı şekilde birkaç çeşit meyve, sessiz sakin bir yemek.
Neredeyse konuşma sıfır, konuşma olsa bile ağzının içine girmek duymak için.

Bu ve binlerce örneği gözlemledim.
Ben ise çocuklardan önce de bulunduğum masada kahkahalar yükselirdi, sohbetten yemekler kalırdı vs.
Çocuktan sonra zaten en az 30 kere otur kalk, yapma etme kırma çocuum, ayakkabı yenmez, çıkar elini o delikten, anneniz aç kaldı vallahi rezil olduk, herkes bize bakıyor 2 dk düz otur, böyle olduğu sürece hiçbir yere gelemeyiz’ gibi cümleler duyuluyor masadan.

Şimdi onları mı seçsem yoksa bu çilekeş halimle kendimi mi bilemedim ama totolarında çivi olup yemek yerken bile sandalyede ayakta duran veletlerim daha bir canlı kanlı geliyor gözüme.
 
Valla bende bebek yok, sadece gözlem var :))
O yüzden rahatça atıp tutabilirim :halay: :halay:
yazdiklariniz çok doğru çok güzel ama işte cogu zaman teorikte kalıyor.
uygulamaya gecince iş dunya bam baska bir alem oluyor ☺
kuzenimin kizi varken benim cocugum yoktu bende o ara boyle cocuk yetirtirmekle ilgili falan kitaplar yazilar vs okuyorum.
mesela kız cocuklarina oyuncak paspas takimi alip erkek cocuklarina araba alinmasina okuduklarimdan gelen aydinlanmayla karşi cikiyordum 😁😁
sonucta kiz cocuguna sen temizlik yapmalisin mantigi empoze ediliyor burada nasil olabilir.
neyse kuzenim kizina mop takimi almis resminide bana atmis birlikte temizlik yapiyolar "kuzucuma neden temizlik senin gorevin diye empoze ediyosun babasiyla yapsin erkeklerinde yapabilecegini sadece kendi gorevi olmayacagini ogrensin yeaaa"falan diyordum.
sonuc kizimin evde elektrikli supurgesi mop takimi var benimle bulasik makinasi falan bosaltiyor neden cunku canı öyle istiyor 🥴
 
Bende merak ediyorum valla. En son otele gittiginde benim oglumla yasit 10 aylik bir bebek vardi. Rus oldugunu dusunuyorum. Benim ki yeri gogu inletirkrn o bebek cok munisti. Bir ara agladi. Annesi tepki dahi vermedi ve bebek sustu sonunda. Hayatina sessizce devam etti.
 
Benim de çokça gözlemlediğim bir şeydir yabancılar.
Çocukluları ayrı, çocuksuzları ayrı izlerim.
Sabah kahvaltı diye roka ve kavun alan kadın beni şoka uğratmıştı.
Keza çocuğu da aynı şekilde birkaç çeşit meyve, sessiz sakin bir yemek.
Neredeyse konuşma sıfır, konuşma olsa bile ağzının içine girmek duymak için.

Bu ve binlerce örneği gözlemledim.
Ben ise çocuklardan önce de bulunduğum masada kahkahalar dinlenirdi, sohbetten yemekler kalırdı vs.
Çocuktan sonra zaten en az 30 kere otur kalk, yapma etme kırma çocuum, ayakkabı yenmez, çıkar elini o delikten, anneniz aç kaldı vallahi rezil olduk, herkes bize bakıyor 2 dk düz otur, böyle olduğu sürece hiçbir yere gelemeyiz’ gibi cümleler duyuluyor masadan.

Şimdi onları mı seçsem yoksa bu çilekeş halimle kendimi mi bilemedim ama totolarında çivi olup yemek yerken bile sandalyede ayakta duran veletlerim daha bir canlı kanlı geliyor gözüme.
dısarda rus yetistiriciligi evde türk oğlu türk modu bence 😁😁😁
 
Yok artık.
Düşemez, tükürüğü boğazına kaçamaz, bir cisim yüzünü kapatamaz değil mi?
Hele biraz daha büyükse ve hareketlendiyse olacakları düşünemiyorum bile.
Bu modernlik, duygusuzluk değil ‘Çocuk İstismarı’ dır tamamen!!!
Kesinlikle katiliyorum.. bebege, cocuga terbiye vermek demek ihtiyaclarini gormezden gelmek demek degildir. Kaldi ki, bebekliklerinde yeterince kucaklanmayan, ihtiyaclari giderilmeyen yetiskinlerin cok ciddi psikolojik sorunlar yasadigi ispatlanmis bir gercek.
 
Kesinlikle katiliyorum.. bebege, cocuga terbiye vermek demek ihtiyaclarini gormezden gelmek demek degildir. Kaldi ki, bebekliklerinde yeterince kucaklanmayan, ihtiyaclari giderilmeyen yetiskinlerin cok ciddi psikolojik sorunlar yasadigi ispatlanmis bir gercek.
Tabii ki öyle.
Maddi manevi ihtiyaçlarını bilinçli olarak karşılamamak istismardır, suçtur.
Ya kussa boğulsa o bebek ne olacak?
Bizim toplumda da var, evde uyutup komşuya inen, üzerine kitleyip sokağa çıkan, yok mu dolu...

Ben 7 24 tepelerindeyim de 10 cm ötemde başlarına neler geldi, kaç kere hastanelik olduk.
4 yaşında oğlumun yeni yeni bir odada yalnız olmasına müsade ediyorum, onda bile kontrole gidince bir yere tırmanmış, koltuğu çekmiş rafa çıkmış vaziyette buluyorum.

Çocuk dediğimiz canlının ömrü gerçekten göz açıp kapayana kadar tehlikeye giriyor.
Nasıl bir vicdan bu!
 
Sürekli, tutarlı ve kararlı olmak.
Çocuk eğitiminde, üniversitede ilk öğretilen buydu bize.
Aynı davranışa her zaman, sabırla ve kararlılıkla yaklaşıp sürekli olarak aynı tepkiyi vermek gerekiyor. Yazarken çok kolay da uygularken bol bool sabır diliyorum.
Ayrıca yurtdışında yaşıyorum. Burda genellikle doğumdan eve gelince bebek kendi odasına, kendi yatağına yatar. Bizdeki gibi öyle 1 2 yıl anne yanında yatsın gibi bi olayları yok. Her ağlamaya müdahale edilmez bebeklikten böyle alıştırılır. Ayrıca bulunduğum ülkede bebekleri severken o kadar naif bi ses tonuyla yaklaşırlar ki mayışır kalırsın bizim sevmemiz bile maşallah bağıra çağıra, vura vura ve hatta ısıra ısıra. Severken dahi şiddetle sonra bu çocuk niye vuruyor niye ısırıyor...
Ayy bende cocuklarimi isirarak severdim nezaman oglum isirmaya basladi ozaman biraktim 😅
 
Benim Kaynimin kız arkadasi Rus 1 tane kızı var.Kizini arkadaşına bırakıp burda erkek arkadaşı ile tatil yapabiliyor yıldı 3,4 kere🙄Biz türk analarının yapamiyacagi bı durum bu mesala🙃
Dursalar vallahi billahi yaparım da durmuyorlar😂😂
Bizim yurdumuz bebelerinin durmama, ana babasız cıyak cıyak ağlama düğmesi açık kalmış herhalde...
 
Cocugum yok ama cevremde ne kadar cocuk varsa gorumce ve kayinlarimin cocuklari özellikle aşiri simarik.

Cocuklar devamli gurultu halinde ve istedigi bisey olana kadar garip sesler cikarip anlamsizca bagiriyorlar hiç durmadan, susmadan, bikmadan... Ve sonunda o istedikleri hep yapiliyor, hep pohpohlaniyor, hic kizilmiyor bu cocuklara. Ne yaparsiniz bilmem ama bunlari yapmayin.🙏🙏

O cocuklarin cildirdiği ortamda durmadigim için bana bozuluyorlar ama cocuklari cekilecek çile değil herkes bıkıyor bence ama caktirmiyorlar. 🙄
neden ses çıkarmiyorlar biliyormusunuz toplum icinde cocuga kizinca bu sefer de cocuga ne bagiriyosun ne kiziyosun cocuk o daha diye senin tepene biniyorlar insan kendinden utaniyor ben garibim galiba diye.
 
Aslında kendiniz sorunuzun cevabını vermişsiniz. Tüm mesele çocuk ağlayıp kendini yerlere attığında “aman sussun” diye istediğini yapmamak. Eğer bir kere yenik düşüp istediğini yaparsanız çocuk haliyle her isteğinde aynı yolu deneyecektir.
bu arada bir bilgim yok bunlar benim kendi görüşüm ve inancım.
Almanya’da yaşayan bir tanıdığımız Türkiye’ye tatile gelmişti. 2 falan yaşlarında kızını uyku saati gelince bir odaya yatırdı ışığı ve kapıyı kapatıp geldi. Çocuk biraz ağladı, sonra uyudu. Nasıl yani ya dedim, bizim vicdanımız el vermiyor tabi :) alışmak zorunda, şimdi kapıyı açar onunla ilgilenirsem her uykuya geçişinde ilgi ister dedi kadın. Hala bi tık gaddarca da gelse, sonuca varıyorlar mı varıyorlar.
Enfes bi tavir bence
 
Gecenlerde yalovada cocugumu parka goturdum. Seni birkac kere sallayip sonra oturacagim dedim. Sallayip hizlandirdim ve cok yakininda bir banka oturdum. Tahminim 3 4 yaşlarında bir kiz oglumu sallamaya çalıştı. Anlik refleksle aman dikkat et yavrum salincak carpmasin dedim. Cunku oglumu hizli sallayıp oturmustum.
Annesi bozuk bir turkceyle, carparsa sallanan salincagin arkasina gecmemeyi ogrenir ben onu uyarmiyorum dedi. Fiziginden rus gibi tahmin ettim ama bilemem tabii.
Elalemin cocuguna karistigim icin üzüldüm. Ben asla o kadinin yaptığını yapamam mesela. Cocugumu tehlikede gorunce benim tum mantik mekanizmam devreden cikiyor :KK70: onleyebilecegim birseyse mutlaka uyaririm. He inadina yapmaya devam ederse tabii ki suratina yer salıncağı. Gidip sarilan, kucaklayan yine ben olurum
 
İyi akşamlar herkese. Benim 5 aylık bir bebeğim var, ilk çocuğum. Derdim şu hanımlar, hepimizin az çok duyduğu bir geyik vardır. "yabancı çocuklar böyle değil, bu kadar gürültülü değil, şımarık değil.." vs. Şimdi tabiki yabancı çocuklar melek bizimkiler tü kaka diye bir şey yok. Aileden aileye değişiyor çocuk yetiştirme tarzı. Ama gerçekten yabancıların çoğunlukta olduğu otellerde de Türklerin olduğu otellerde de kalmış biri olarak gözlemim şu şekilde : yabancı çocuklar da yaramazlık yapabiliyor tabiki ama en azından bir iletişim kurabiliyor ebeveynleri gördüğüm kadarıyla. Ama Türk çocuklarında (bebekleri değil 4-5 yaş ve üstü çocukları kast ediyorum) sürekli ağlama ve gürültü yapma hali var. Dediğim gibi hepsi böyle değil ama Türk çocuklarında daha fazla gördüğüm bir şey zaten bu sık konuşulan bir konu günümüzde biliyorsunuzdur.

Ben istiyorum ki çocuğum tabiki robot olmayacak yeri geldiğinde yaramazlık da yapacak ama mesela ağlayarak, bağırarak, kendini yerden yere atarak iletişim kurmasın benimle. Konuşarak anlaşalım istiyorum. Tabiki hiç ağlamasın vs beklentim yok ama dediğim gibi bunu bir iletişim şekli haline getirmiş çocuklar var her istediğini ağlayarak, bağırarak, yerden yere atlayarak yaptıran. Derdim şu, ben nasıl çocuğumu yabancı ülkelerdeki çocuklar gibi en azından asgari düzeyde ağlayan, en azından kendisiyle konuşulabilen bir çocuk olarak yetiştirebilirim? Bunun için ne yapmalıyım ne önerirsiniz? Şimdilik evde ebeveynler olarak bizim de sesimizi yükseltmeden sakince konuşmamız iletişim kurmamız gerektiğini biliyorum. Başka neler önerirsiniz?
[/QUOTE
Özgüveni aşılıyarak. Biz çok duygusal bi toplumuz tepkilerimiz sevgimiz vss.. hep üç noktada benimde kızım var 10 aylık bende bunları düşünüyorum okuyorum araştırıyorum maalesef eğitimci olmamda yetmiyor. Çok eksikliğimin olduğunu düşünüyorum. Ama bütün baktıklarımdan anladığım güvenli bağlanmış çoçuklar daha uysal daha iletişime yatkın oluyor. Sen yapabilirsin ci olmak gerekiyor galiba, bi nevi erken dönemde çocuğa özerklik vermeli diye düşünüyorum
 
X