İki taraftan da uzakta yaşıyoruz şükür. Annemler sözümü dinlerler, lohusalıkta bile ben ne dersem o oldu annem diretmedi dik başlı bir insan olduğum için. Kayınvalidemle konuşmuyorum ama konuşsaydım o da yapamazdı çünkü çocuğum konusunda ne kadar sert olduğumu biliyor. Bebeğimin uyku saatlerini aya göre düzenlemiştim uyutuyordum güzelce. Bana söylemeye yemiyor tabi eşime çocuk uyumaktan bıktı falan yazmışÇevresel etkileri kontrol altına alabilirseniz özgüvenli iletişim kurabilen sakin bi çocuk yetiştirme imkanınız çok fazla ama siz evde başka davranırken anneanne babaanne farklı davranırsa ipin ucu kaçıyor malesef
benim de kayınvalidem doğumun ertesi günü uçaktan indi hastaneye geldi. Söylediği ilk şey ‘o çocuk niye yanında?’!Aman zaten üst kuşağın çocuk yetiştirme tarzı çok uzak bize. Bana annem daha doğurduğum gün başımda bekledi emziriyordum bitince aldı çocuğu kucağa alışmasın diye daha doğduğu gün düşünben de 1-2 sabrettim sonra tersledim tabiki alıcam anne daha yeni doğmuş bebek ne alışması Allah aşkına diye. Biraz alındı küstü de sonra karışmadı
Sanki gulyabani görmüş yanında hey Allahım annesi olduğum için olabilir mi deseydinizAyy
benim de kayınvalidem doğumun ertesi günü uçaktan indi hastaneye geldi. Söylediği ilk şey ‘o çocuk niye yanında?’!
Ek gıdaya baladığımız anda BLW ile devam ettim. 3 yaşında ve kendi yiyor. BLW bilirsiniz dökmeleri ile meşhurdur her yer kirlenir. Sabrettim kendine bıraktım ve oldu. Şimdi bazen ben yedireyim diyorum kabul etmiyor. onun bir birey olduğunu hakları olduğunu biliyorum ve ona göre davranmaya çalışıyorum. İsteklerini dikkate almaya çalışıyorum.Yalnız şurda bi yanlış var Türk çocukları ile yabancı çocukları değil Türk ebeveynler ile Yabancı ebeveynleri karşılaştırmanız gerekiyor. Çocuk çocuktur çocuğun davranışlarını şekillendiren ise ailesidir. Türk ebeveynlerde "özgür bırakma" kavramı malesef ki yok müdahele yi çok seven bi milletiz. Çocuk kendi başına yemek yemeye kalsa anane babaanneyi bırak komşular bile karışıp laf eder. Bu yüzden çocuklarımızda da hep bir anne babaya bağımlılık, huzursuzluk, güvensizlik problemi oluşur. Bunu yaratan biziz. Yabancı çocukların iletişime açık olması ve özgüvenli olmasının sebebi bebeklikten itibaren kendi becerilerini geliştirebilmeleri için onlara fırsat tanınması bi çocuk değil de bir birey mantığı ile iletişim kurulmasından kaynaklı. Bi otele gittiğinizde gözlemleyin mesela Türk çocuk açık büfede bunu yicem diye ağlar annesi hayır bundan yiceksin şunu da al otur beni sinir etme diye söylenir yemekleri ağzına tıkar. Diğer yabancı çocuğu gözlemleyin yanında ebeveyn dahi yoktur tabağını alır yemeğini masasına oturur kendi kendine karnını doyurur kalkar. Yani olay çocukta değil tamamen bizde bitiyor. Eğer biz kendimizi yetiştirirsek önce sonra özgüvenli uysal ve iletişime açık çocuklar yetiştirebiliriz.
En önemlisi çocuğa bunu hissettirmek kendilerinin bişeyler başardığını görmesini sağlamak böylece size bağımlı olmadığını anlıyor ve özgüveni gelişiyor ay düşecek ay boğazında kalacak derken çocuklarının gelişimi mahvediliyor malesefEk gıdaya baladığımız anda BLW ile devam ettim. 3 yaşında ve kendi yiyor. BLW bilirsiniz dökmeleri ile meşhurdur her yer kirlenir. Sabrettim kendine bıraktım ve oldu. Şimdi bazen ben yedireyim diyorum kabul etmiyor. onun bir birey olduğunu hakları olduğunu biliyorum ve ona göre davranmaya çalışıyorum. İsteklerini dikkate almaya çalışıyorum.
Ben de gelecek ay ek gıdaya geçicem de şunu soracaktım. Blw kendi kendine yesin mantığı sanırım. İlk ay ben yedirsem 7.ayda falan kendi yemez mi? Yani bu yöntemin sebebi bebek öyle başlayınca hep annesi mi yedirsin istiyor?Ek gıdaya baladığımız anda BLW ile devam ettim. 3 yaşında ve kendi yiyor. BLW bilirsiniz dökmeleri ile meşhurdur her yer kirlenir. Sabrettim kendine bıraktım ve oldu. Şimdi bazen ben yedireyim diyorum kabul etmiyor. onun bir birey olduğunu hakları olduğunu biliyorum ve ona göre davranmaya çalışıyorum. İsteklerini dikkate almaya çalışıyorum.
3 gün kuralıyla başladım ek gıdaya. BLW de diğer her şey gibi istikrar önemli. Bir kendi yesin bir ben yedireyim olursa çocukta kafa karışıklığı olur. Çok sabırlı olmalısınız. Oğlum 1 yaşına kadar meme ağırlıklı devam etti. Ek gıdada yediği şeyler tadımlıktı ve damak tadını alıştırmaktı. Düzenli yemesi nerdeyse 1.5 2 yaşını buldu.Ben de gelecek ay ek gıdaya geçicem de şunu soracaktım. Blw kendi kendine yesin mantığı sanırım. İlk ay ben yedirsem 7.ayda falan kendi yemez mi? Yani bu yöntemin sebebi bebek öyle başlayınca hep annesi mi yedirsin istiyor?
Çok teşekkür ederim☺
Derdim bayağı tiksinç bir şey öncelikle kusura bakmayın ama maalesef bunu aşamıyorum.
Çocuklarım aşırı aşırı pis, ne yapsak olmuyor.
Tükürme, orayı burayı yalama, olur olmaz şeyleri ağzına sokma, sürekli suyla oynama, tükürük elinde biriktirip sağa sola sürme, duvar kağıdı, ambalaj, defter, kitap vb şeyleri koparıp çiğneme, atlet tshirtü bile ağzına alıp kemirme, birbirini ısırma vb iğrenç, mide bulandırıcı hareketler var.
Dün artık sabrımın son sınırına geldim, yeni aldığım yapbozun tüm parçalarını yalamışlar, o halde görünce oturup ağlamaya başladım.
Bu çocuklarla takdir edersiniz ki insan içine çıkmam mümkün değil, dışarıda da yaparlar.
Sandalyeyi yalar, ayakkabısını ısırır, saçma sapan pis şeyler.
En son sahilde kumları ağızlarına attıklarını görünce kısa çaplı bir kriz geçirmiştim.
Bir de geçenlerde küçük kutu sütü klozete daldırırken yakaladığımda kendimi tımarhaneye kapatmak istedim, yok olmuyor dayanamıyorum ben buna.
4 ve 3 yaşındalar, 4 yaşında olanın huyu bu ve küçüğü de kendine uyduruyor.
Oral dönem dedik bekledik bitti geçmedi, kardeşi oldu ondandır dedik bekledik yine yok.
Evde bir tane bile sağlam araba yok çünkü oyuncak arabalarının lastiklerini dişleriyle kemirerek çıkarıyorlar, sakız niyetine çiğniyorlar.
Ben ne yapacağım, bilen, duyan var mı böyle iğrençlik?
bu yazıdan sonra akşam oğlumu aldım mevsimlik bir şeyler alayım diye mağazaya gittik ve benimki mağazanın ortasına işedi. Ama bildiğin göl yaptıYok, ders ne haddime:)
Çocukların oyun hamuru yerine birer sünger olduklarını ifade ettim sadece.
Sünger neyi verirseniz alır fakat kalıbı bellidir, eğip bükemezsiniz.
Her ne yaparsanız yapın tüm koşullar dahil, insanların yaradılışındaki huy ne ise, ağlama, sinir gibi olumsuzlukları bastırabilirsiniz, en aza indirirsiniz ama bu daima var olacaktır.
Bunu gözardı ettiğinizi söylüyorum.
Çok teşekkür ederim ilginiz, uğraşınız ve cevabınız için.Senin için kaynima danıştim- kendi çocuk gelişme uzmanı:
Çocukları görmeden fazla birsey soyleyemesede durumun aslında normal olduğunu söyledi.
Çocuklar bu tür davranışlarla Stress atarlarmiş. Bazı yetişkinler nasıl stresli olduğu zamanlarda sigara içiyorlarsa veya yemek yiyirlarsa çocuklarda bu tür davranışlarla stresi yönetirlermiş.
Ayrıca (kendimden yola çıkıyorum) bazı insanların igrenme seviyesi çok çok yüksek oluyor. Ben mesela yere düşen yiyeceği rahatlıkla yerim. Veya elimi tuvalete sokmak (eğer görünür pislik yoksa) beni zorlamaz.
Tanımadığım bir insanın bile bardağından içerim tiksinmeden. Daha geçende eşimle yolda yürürken yerde küçük sarı bir oyuncak buldum ve kaldırıp hiç düşünmeden ağzıma degdirdim. Eşim elime vurunca yaptığımin saçma olduğunu fark etdim :) oyuncak hala ceketimin cebinde ama.
Yetişme tarzı olduğunu sanmıyorum çünkü annem aşırı titiz bir kadındı ve ablamda böyle davranışlar yok.
Uzun uzun yazdım ama kısa kesmek gerekirsem başka insanlarla kiyaslayinca bende igrenme içgüdüsü fazla yok. Yaradan, kandan vs. asla tiksinmem. Tükürük, sümük beni hiç igrendirmez. Ben kendimi bildim bileli böyleyim.
Ahahahahahbu yazıdan sonra akşam oğlumu aldım mevsimlik bir şeyler alayım diye mağazaya gittik ve benimki mağazanın ortasına işedi. Ama bildiğin göl yaptıbir de üzerinde zıplamaya çalıştı. Temizlik için gelen kıza da "kusura bakma işedim"dedi. Yeni kıyafet alıp giydirdik ve siz geldiniz aklıma
Bu çocukların garezi kesinlikle anneyeÇok teşekkür ederim ilginiz, uğraşınız ve cevabınız için.
Mahçup oldum...
Benim de hep uzmanlardan duyduklarım bu yönde oldu fakat burada yazınca ve başka çocuklarda da benzer davranışlar duydukça biraz ferahladım.
Çevremde 1 tane bile benzer örnek yok, illa ki dünyada tek değiliz ama canlı kanlı duymak ciddi anlamda iyi geldi.
Benim tiksinme seviyem üst değildir, yediklerimin temiz olması yeterlidir.
Lisede yatılı okudum, küflenmiş bardaktan 8 kişi yer içerdik
Ama yemeğimde yabancı cisim, o görüntü falan aşırı rahatsız eder.
Konuştukça aklıma geliyor, 2 yaşının ortalarına kadar eliyle bulamaç yapardı tüm yemeği.
Bardağındaki suya makarna doldurur, yoğurt koyar, eliyle içinden o şekilde alır yer ve mutlaka sabah akşam o tabak ya da bardağı fırlatırdı cama.
Tuhaf bir çocuğum var
Ahahahahah
Kınayıcılardan değilim ama evren size mesaj iletmiş
Çocuk yani, hiç şaşırmadım, olabilir.
Ben en çok çocuğun anne babayı utandırmaya yönelik yaşadığını şeyde anlamıştım; ilaç içiremiyoruz, göbeğim çatlıyor.
Resmen işkence gibi şırıngayla boğazına sıkıyoruz ve 3 saniye içinde tüm mideyi üzerimize boşaltıyordu.
Bu 3,5 yaşına kadar böyle devam etti, bu sebeple hep iğne vurdurdum.
Ama birgün doktor ‘aç ağzını’ dedi ben de ‘hocam kusar üzerinize’ dedim, benim oğlan saniye düşünmeden açtı, içti ve kusmadı.
O an sanki çocuğuna zorla iğne vurdurmaya çalışan gaddar anne bakışlarını hiç unutmadım.
Tabii akşamında yine üzerime kustu o ayrı
Benim küçük olan bezli hala.Bu çocukların garezi kesinlikle anneye
Çişin üzerinde zıplamaya çalışması bitiren nokta oldu.
Çok sakin bir çocuğa sahip değilim. Doğduğundan beri beni zorlayan bir çocuk. Yapacak bir şeyim yok durumu kabullendi ondan kafam rahat sanırım
Tabiatları bu deyip geçiyorum yoksa sinir krizi geçiririö sanırım. Benimki asla sabit durmaz ayaktayken bile zıplar. Mağazalarda kıyafetlerin etiketini söker askılıkları arkasına saklanır. Evi sorma bile asla toplu değil dağınık seviyor. Balkondan çamaşır topladım mesela onu hemen katlamazsam bütün odalardan çamaşır toplarımBenim küçük olan bezli hala.
Evde bazen ‘niyeyse’ bezini sıyırıp işiyor.
Her duşa sokarken illa ki küvete giremeden o 30 saniyede yapar ve çıkınca koyduğum koltuğa.
Evde adeta bir bolt gibi koşuyorum duştan çıkınca beze yetişmek için.
Ama bunu havuza yaptı, mayo bezi sıyırdı ‘anne baak işiyooom’ diye.
Rezil rüsva oldum gerçekten.
Kum olsaydı kafamı gömüp orada yaşardım.
Neden böyleler hiç bilmiyorum, artık ağlanacak hale gülüyoruz
Konuyu 2 gündür bastan sona okudum. Oğlum 40 kızım 18 aylık. Kızın adını arka teker koydum bu aralar zaten. Yapboz oyuncak geçtim benim oğlan parfüm kolonya bile yalıyor. Kemirme çok yok ama mutlaka herşeyin tadına bakıyor. Bi süre ters piskoloji yapayım dedm içmeye kalktı kolonyayi eline döküp. O günden sonra kendi haline bıraktım babasına da dedim zehirlenirse sorumluluk almam diyeİnanır mısınız, tüm gün bir şey kemirttiriyorum.
Sakız zaten 2 yaşından beri veriyorum, şekersiz olanlardan.
Sürekli havuç, kapya biber, salatalık, çerez vb şeyler veriyorum ki o güdüyü tamamlasınlar hem de elleri meşgale olsun diye.
Evet oğlumda toprağa, kuma, çime basamama vardı.
Hala denizde ayağına kum gelse bağırır, yahu denizdeyiz zaten
Slipstop olmadan basmaz falan filan.
Evde zannedersiniz kemirgen var, bu attığımız kaçıncı suluk haberim yok, pipetlerini kemiriyorlar sulukların
Böyle şeyler duymak iyi geldi, çevremde onca çocuk var, 1 tanesinde böyle bir şey yok.
Evde çoğu aktiviteyi yapamıyoruz boğazlarına kaçacak vs diye.
Onların oral dönemi bitmedi de bendeki sabır taşı dönemi maalesef bitti.
Deyismez bir kural var. Çocuklarinizi iyi yetisdirmek istiyorsaniz onunla konuşun. Çogu ebeveyin taniyorum çocugunun kreşde, okulda arkadaşi kim oldugunu bilmiyor. Yani bir anne eyer cocuguyla komusmuyorsa, hata yaptiginda sakince dogru olani ve yalnis olani anlatmiyorsa tabiki şimaricak. Turk çocuklari o yuzden şimarik. Cocuk bu hata yapar ama hemen arkasindan yalnis yapildigi soylenir.hiç dogrusu soylenmez. Hemen cezalandirma, suçlama tipinde bir konusma yapilir. Ama çocuk kira doke dunyayi anliycak. O daha ne yalnis ne dogru bilmiyor. Hata yapacakki dogruyu ogretsinler. O yuzden kardesim cocugunla çokca konus. Neqatif yanin degil de iyi yanlarin soyle bir olayin. Mesela. Şunu şoyle yapman yalnjş tarzinda cumle kurma. Şunu şoyle yaparsan daha iyi olur tarzjnda konusma yap. Çocuga iyiliyi guzelliyi anlat. Hel beyninde guzel seyler olsum. Bir olayin kotu, cezalandirilmali bir tarafi degilİyi akşamlar herkese. Benim 5 aylık bir bebeğim var, ilk çocuğum. Derdim şu hanımlar, hepimizin az çok duyduğu bir geyik vardır. "yabancı çocuklar böyle değil, bu kadar gürültülü değil, şımarık değil.." vs. Şimdi tabiki yabancı çocuklar melek bizimkiler tü kaka diye bir şey yok. Aileden aileye değişiyor çocuk yetiştirme tarzı. Ama gerçekten yabancıların çoğunlukta olduğu otellerde de Türklerin olduğu otellerde de kalmış biri olarak gözlemim şu şekilde : yabancı çocuklar da yaramazlık yapabiliyor tabiki ama en azından bir iletişim kurabiliyor ebeveynleri gördüğüm kadarıyla. Ama Türk çocuklarında (bebekleri değil 4-5 yaş ve üstü çocukları kast ediyorum) sürekli ağlama ve gürültü yapma hali var. Dediğim gibi hepsi böyle değil ama Türk çocuklarında daha fazla gördüğüm bir şey zaten bu sık konuşulan bir konu günümüzde biliyorsunuzdur.
Ben istiyorum ki çocuğum tabiki robot olmayacak yeri geldiğinde yaramazlık da yapacak ama mesela ağlayarak, bağırarak, kendini yerden yere atarak iletişim kurmasın benimle. Konuşarak anlaşalım istiyorum. Tabiki hiç ağlamasın vs beklentim yok ama dediğim gibi bunu bir iletişim şekli haline getirmiş çocuklar var her istediğini ağlayarak, bağırarak, yerden yere atlayarak yaptıran. Derdim şu, ben nasıl çocuğumu yabancı ülkelerdeki çocuklar gibi en azından asgari düzeyde ağlayan, en azından kendisiyle konuşulabilen bir çocuk olarak yetiştirebilirim? Bunun için ne yapmalıyım ne önerirsiniz? Şimdilik evde ebeveynler olarak bizim de sesimizi yükseltmeden sakince konuşmamız iletişim kurmamız gerektiğini biliyorum. Başka neler önerirsiniz?
Ben çocuğuyla iletişim kurabilen ailelerde bu tarz çocuklar olmadığını dusunuyorm ancak istediği ağladığında yapılmış ve genel olarak TV karsisinda ilgisiz büyütülmüş çocukların iletişim kuramadiklarini goruyorm , siz bebek demeyin çocuk demeyin sureklikonusun evladinizla inanın anlıyorlar mesela rica ederim diyorsunuz bı bakıyorsunuz o da aynını demiş , teşekkür ediyorsunuz o da size ediyor vb. Günümüz çocuklarının belki de en büyük ve en çok ihmal edilen ihtiyacı iletişimİyi akşamlar herkese. Benim 5 aylık bir bebeğim var, ilk çocuğum. Derdim şu hanımlar, hepimizin az çok duyduğu bir geyik vardır. "yabancı çocuklar böyle değil, bu kadar gürültülü değil, şımarık değil.." vs. Şimdi tabiki yabancı çocuklar melek bizimkiler tü kaka diye bir şey yok. Aileden aileye değişiyor çocuk yetiştirme tarzı. Ama gerçekten yabancıların çoğunlukta olduğu otellerde de Türklerin olduğu otellerde de kalmış biri olarak gözlemim şu şekilde : yabancı çocuklar da yaramazlık yapabiliyor tabiki ama en azından bir iletişim kurabiliyor ebeveynleri gördüğüm kadarıyla. Ama Türk çocuklarında (bebekleri değil 4-5 yaş ve üstü çocukları kast ediyorum) sürekli ağlama ve gürültü yapma hali var. Dediğim gibi hepsi böyle değil ama Türk çocuklarında daha fazla gördüğüm bir şey zaten bu sık konuşulan bir konu günümüzde biliyorsunuzdur.
Ben istiyorum ki çocuğum tabiki robot olmayacak yeri geldiğinde yaramazlık da yapacak ama mesela ağlayarak, bağırarak, kendini yerden yere atarak iletişim kurmasın benimle. Konuşarak anlaşalım istiyorum. Tabiki hiç ağlamasın vs beklentim yok ama dediğim gibi bunu bir iletişim şekli haline getirmiş çocuklar var her istediğini ağlayarak, bağırarak, yerden yere atlayarak yaptıran. Derdim şu, ben nasıl çocuğumu yabancı ülkelerdeki çocuklar gibi en azından asgari düzeyde ağlayan, en azından kendisiyle konuşulabilen bir çocuk olarak yetiştirebilirim? Bunun için ne yapmalıyım ne önerirsiniz? Şimdilik evde ebeveynler olarak bizim de sesimizi yükseltmeden sakince konuşmamız iletişim kurmamız gerektiğini biliyorum. Başka neler önerirsiniz?
Cok dogruDeyismez bir kural var. Çocuklarinizi iyi yetisdirmek istiyorsaniz onunla konuşun. Çogu ebeveyin taniyorum çocugunun kreşde, okulda arkadaşi kim oldugunu bilmiyor. Yani bir anne eyer cocuguyla komusmuyorsa, hata yaptiginda sakince dogru olani ve yalnis olani anlatmiyorsa tabiki şimaricak. Turk çocuklari o yuzden şimarik. Cocuk bu hata yapar ama hemen arkasindan yalnis yapildigi soylenir.hiç dogrusu soylenmez. Hemen cezalandirma, suçlama tipinde bir konusma yapilir. Ama çocuk kira doke dunyayi anliycak. O daha ne yalnis ne dogru bilmiyor. Hata yapacakki dogruyu ogretsinler. O yuzden kardesim cocugunla çokca konus. Neqatif yanin degil de iyi yanlarin soyle bir olayin. Mesela. Şunu şoyle yapman yalnjş tarzinda cumle kurma. Şunu şoyle yaparsan daha iyi olur tarzjnda konusma yap. Çocuga iyiliyi guzelliyi anlat. Hel beyninde guzel seyler olsum. Bir olayin kotu, cezalandirilmali bir tarafi degil
Merhaba bu konunun içinde verdiğiniz tavsiyeler arasında oyuncak nasıl olmalı ona da değinmiştiniz, beğenmiştim fikirlerinizi. Bebeğim 6 aylık olmak üzere ona 6 ay ve üstü oyuncaklar almak istiyorum bilişsel, duyusal vs gelişimi için. Ne önerirsiniz acabaZeynepinharikalardiyari var Instagram'da, bilen bilir. O da hamile şimdi, Danimarka'da. Bugünkü storisinde şey demis; doktora birkaç şey sormus 'soyle şöyle yapsam sakıncası olur mu,böyle böyle yapayım mi' falan, doktoru şaşırmış demiş ki 'hasta degilsin,hamilesin. Normalde napiyorsan aynen hayatına devam et'
Yani bence olay burada başlıyor. Bizde hamile kadin markete gitse kabahat. Herkes ağır hasta gibi davranır. Bisiklete bineceğim desin linç edilir. Spora devam edeceğim desin, dikkat etmeyip bebeğini kaybeden hayali hikayelerle korkutulur, bir ton felaket senaryosuyla korkutulur. Doğum bile aslında binlerce yıldır her insan ve hayvan tarafından doğal şekilde yapılan bir şey olduğu halde hastane odası,yatar pozisyon ve ilaçlarla bagdastirilir...
Aslında insan oğlunun ne kadar doğal bir süreci...