Ya Evlenelim Ya Ayrılalım Dedim

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu nekadar cirkin bir görüs. Bu yazdiklarimin sadece kadin icin gecerli oldugunu kim söyledi. Bu kadar önyargili olmaniza cok sasirdim. Ben bosanmis olsam ve hayatima yeni bir erkek girse yinede evlilik gerceklesmeden o kisiylen ayni evi paylasmam. Olayin bakirlerelik ile alakasi bile yok. Olay hayat görüsü ve Kültürmüz.
Benim kültürüm değil. Başkalarının da olmayabilir. Böyle genellemeler yapıp dar görüşünü her yerde ortaya çıkarma derim.
 
Bu nekadar cirkin bir görüs. Bu yazdiklarimin sadece kadin icin gecerli oldugunu kim söyledi. Bu kadar önyargili olmaniza cok sasirdim. Ben bosanmis olsam ve hayatima yeni bir erkek girse yinede evlilik gerceklesmeden o kisiylen ayni evi paylasmam. Olayin bakirlerelik ile alakasi bile yok. Olay hayat görüsü ve Kültürmüz.
Kendi kültürünüzü burda tek doğru gibi diretemezsiniz.
İnsanlar beraber yaşayıp canları evlenmek istediğinde de evlenebilir. Buna genişlik, düşüklük diyemezsiniz.
Başkalarının ne düşündüğü nasıl yaşadığı da sizi alakadar etmez.
Emin olun herkes kendi hayatından memnun. Asla sevişmeden evlenmek istemezdim ben. Dolayısıyla aklınızca hakaretvari cümleler kurmanız hayat görüşü farklı olanları etkilemiyor. Sadece burada beraber yaşayan evlenmek isteyen bir kadını kasıtlı demoralize etmenize sinirlendim ben.
 
Dar görüsmü? Hahaha. Türkiyede büyük bir cogunluk bu sekilde yasiyor. Senin hayat tarzin ise beni hic ilgilendirmiyor.
Ben de çevrem geniş diye övünürdüm :rolleyes: tüm Türkiye yi bu kadar yakından tanıyor olmaniz ne kadar muhteşem, hele ki çoğunluğun görüşünün dar olamayacağına dair sarsılmaz inancınız...amazing
 
Bu arada konu sahibi 23 yaşındaymıs, yeni gordüm...bacım sen aklını mı kaçırdın? ne yapacan bu yaşta evlenip? bu hımbılı da tutma eteğinde yolla gitsin , yeni aşklar dene, yeni insanlar tanı...şimdiki aklım olsa 23 yaşımda evlilik için tek gecerli koşul kafama silah dayanması olurdu , belki de hiiiç evlenmezdim herhalde...kaldı ki nispeten şanslı kesimdeyim evliliğimde, yine de karar senin
 
Kendi kültürünüzü burda tek doğru gibi diretemezsiniz.
İnsanlar beraber yaşayıp canları evlenmek istediğinde de evlenebilir. Buna genişlik, düşüklük diyemezsiniz.
Başkalarının ne düşündüğü nasıl yaşadığı da sizi alakadar etmez.
Emin olun herkes kendi hayatından memnun. Asla sevişmeden evlenmek istemezdim ben. Dolayısıyla aklınızca hakaretvari cümleler kurmanız hayat görüşü farklı olanları etkilemiyor. Sadece burada beraber yaşayan evlenmek isteyen bir kadını kasıtlı demoralize etmenize sinirlendim ben.
Bastan beri baska insanlarin görüslerine saygi duymayan sizsiniz. Her yorumu baglamindan koparip baska yerlere cekmeye cabaliyorsunuz. Asil sizin baska fikirlere tahamülünüz yok.
Konu sahibini demoralize etmeye ise hic calismadim. Eski sayfara bakarsaniz bir üyenin yorumuna cevap vermem ile basladi konusma.
 
Bu arada konu sahibi 23 yaşındaymıs, yeni gordüm...bacım sen aklını mı kaçırdın? ne yapacan bu yaşta evlenip? bu hımbılı da tutma eteğinde yolla gitsin , yeni aşklar dene, yeni insanlar tanı...şimdiki aklım olsa 23 yaşımda evlilik için tek gecerli koşul kafama silah dayanması olurdu herhalde...kaldı ki nispeten şanslıyım evliliğimde, yine de karar senin
Hahaha. Benim sevgilimin oldugunu nerden biliyorsun ?
 
Aldatilirsan tazminat davasi dahi acamicaktin. Böyle bir piskolojik siddet yasadiktan sonra onlardan hakini dahi alamicaktin. Bak Demet senere aldatildi ama bunu adamin burundan fersah fersah getirdi. Sonrada Hayatina bakti. Suclu cezasiz kalmadi.

Aldatılmaya karşı tazminat davası açmak için evli olmaya gerek yok.

Evlilikte bag daha güclüdür, erkekde kadinda daha fazla mücadele eder birlikteligi sürdürmek icin. En azindan benim cevremde fark ettigim olay buydu.

Sizin çevreniz, sizin sorununuz.
Erkegin evlenme istegi bana güven verir. Gercekten beni sevdigini anlarim. Cünkü sevgili olmak kolay. Erklerin cogu sevgili olmayi hemen kabul ederler. Cok büyük bir askin olmasina gerek yoktur onlar icin. Ama evlilige bakislari daha farklidir. Gercekten asiklarsa bunu isterler.

"Hayatımda tanıdığım erkek sayısı babam dahil 3" beyanı.
Evlilik disi cocuktan hic bahsetmek bile istemiyorum. O cocukta bundan dolayi magdur olur.

Siz ve sizin gibiler yüzünden 😊
Birkac bilimsek veri:
- Evlilik insanin ömrünü uzatiyormus
- Evlilikte aldatma orani sevgili hayatini sürenlere göre daha azmis.
- Evlilik ahlaki değerlerimizin yükselmesini sağliyormus
- Evli ciftler daha fazla kazaniyorlarmis

😂😂 evet.
 
Russian-Snickers.jpg

Al bir snickers ye😘
 
Siyasete girmek istemiyorum hanımefendi ama hangi hak allah aşkına konuşturmayın beni.
Velev ki yolları ayırma, boşanma durumu olduğunda ortada bir mal mülk, çocuk sorumluluğu varsa bunu yasa zorunda tuttuğu için değil hak hukuk bildiği için kendi isteğiyle sağlayacak bir adamla beraber olmayı seçmek istiyorum. Şu an evlilik benim için yasal olarak hastanede refakatçi olmak için bir artı sadece.
İşin sadakat, duygusal bağlılığını imza atmadan da sağlayabilirim. Ha yine evlenmek isterim çünkü keyfim bilir.
Güldürmeyin beni lütfen. Adamin ayrildiginizda kendi istegiyle mülkü paylasacagini nasil öngörebilirsiniz ki ? Herseyi onun vicdanina birakmak bana manktikli gelmiyor.
Ama tabi sizin seciminiz, cevabim da saten size yönelik degildi.

Siz yazmışsınız.
"Yok ben yazmadım" diyorsanız ne anlama geldiğini bilmediğiniz cümleler kurmamalısınız.
Yorumu baglamindan koparma.
 
Dur canim senin icin bir kac tane yazayim:
- Aldatilirsan tazminat davasi dahi acamicaktin. Böyle bir piskolojik siddet yasadiktan sonra onlardan hakini dahi alamicaktin. Bak Demet senere aldatildi ama bunu adamin burundan fersah fersah getirdi. Sonrada Hayatina bakti. Suclu cezasiz kalmadi.
- Evlilik toplum tarafindan daha fazla önem görür- ki sende zaten bunun icin evlenmissin. Birlikte yasayan insanlarin iliskisinin cogu insanin gözünde bir degeri yoktur. Benim evli insanlara bakisim farklidir. Onlara daha fazla saygi duyarim.
- Evlilikte bag daha güclüdür, erkekde kadinda daha fazla mücadele eder birlikteligi sürdürmek icin. En azindan benim cevremde fark ettigim olay buydu.
- Erkegin evlenme istegi bana güven verir. Gercekten beni sevdigini anlarim. Cünkü sevgili olmak kolay. Erklerin cogu sevgili olmayi hemen kabul ederler. Cok büyük bir askin olmasina gerek yoktur onlar icin. Ama evlilige bakislari daha farklidir. Gercekten asiklarsa bunu isterler.
- Evlilik disi cocuktan hic bahsetmek bile istemiyorum. O cocukta bundan dolayi magdur olur.

Birkac bilimsek veri:
- Evlilik insanin ömrünü uzatiyormus
- Evlilikte aldatma orani sevgili hayatini sürenlere göre daha azmis.
- Evlilik ahlaki değerlerimizin yükselmesini sağliyormus
- Evli ciftler daha fazla kazaniyorlarmis

Ve en önemlisi kadinlarin yillarca mücadele edip kazandiklari haklari simdik feminizm agayina kendi elleriyle geri tepmelerine gercekten cok sasiriyorum. Tabikide bu yazdiklarim her iliski ve evlilik icin gecerli degildir ama genelli böyle.

Buraya birkaç düzenleme yapmam gerekiyor
-Evli erkekler, evli olmayan erkeklerden uzun yaşıyor. Ama bekar kadınlar, evli kadınlardan daha uzun yaşıyor. (9 big lies about longevity)
- Ahlak anlayışımız kısmını anlayamadım çünkü herkesin ahlakı farklı. (Ben ateistim, ve sadece liberter görüşü ahlaki olarak doğru buluyorum)
- Evli çiftler daha çok kazanmıyor, bu bir mit... Evli olmayan insanlar zaten hayatın daha başında oldukları için gelirleri ona göre belirli oluyor. Ama evlenmek doğrudan gelirinizi arttırmıyor. Türkiye'deki ekonomik krize bakarak anlayabilirsiniz.

Örn bir istatistik daha: Çocuğu olmayan çiftler, çocuğu olan çiftlerden daha mutlu olduklarını söylüyor:
 
Merhaba hanımlar ilginize teşekkür ediyorum ve konumu hortlatan hanfendiye de burdan öpücükler gönderiyorum 😂

Gelişmelere gelince, hayır evlenmedik. Başka bi konumda bahsetmiştim sonraki olaylardan aslında. O konuşmadan bikac gün sonra sevgilim yapamiycagini, kendini hazır hissetmediğini ama ayrılmak istemediğini falan söyledi iste. Ben ayrılmak istedim ama açıkçası yapamadım, cesaret edemedim. Sonra bikac ayrılık girişimimiz daha oldu geçen bı senede,anladık ki ne onda ne de bende birbirimizden ayrılacak g.t yok afedersiniz. Şuan hala birlikteyiz, fakat birlikte yaşamıyoruz, evimiz hala açık bı şekilde duruyo ama o ailesiyle ben de kendi ailemle yaşıyorum ve iş arıyorum. 12-13 günde bir kendi evimizde buluşuyoruz. Aramızda herhangi bi soğukluk ya da sorun yok. Normalde nasilsak yine öyle devam ediyoruz, mutluyuz. Sadece ben, en azından yakın zamanda benimle evlenmeyecegini bildiğim bı adama hayatımı ipotek ettirmek istemediğini karar verdim, çünkü iş bulamadığım bı şehirde geçen her gün benim için zarardi, o da ev geçindirmenin sorumluluğu üstünden kalkıp para biriktirmeye ve kendini geliştirmek için yollar aramaya basliycagini, bunun ikimize de iyi geleceğini söyledi ve böyle ortak bir karar aldık. Sevgilimi çok seviyorum ama onu hayatimin odagindan çıkardım, tek odagim onunla ya da onsuzken kendi ayakları üzerinde durabilen bı kadın olmak, önüme bakıyorum, iş bulamamış ve belki önümüzdeki zorlu süreçte bulamayacak olsam da geleceğim için planlar yapıyorum, uzun vadede yurt dışı planım var eğer olursa ama artık "acaba x ne der, kabul eder mi" kaygım yok. Sadece evimi ve sevgilimi özlüyorum, tek derdim bu. Bu süreçte olur da ilişkimiz yolunda gider ve sevgilim evliliğe yanasirsa, sabrettigime değdi der yine mutlu olurum. Yok olmaz da ayrılırsak, en azından onun ağzından çıkacak iki kelime için hayatımı daha fazla yok saymadım, diye teselli edicem kendimi.

Gelişmeler bu şekilde. Mutluyum, gelecekten umutluyum ve umuyorum ki ne olursa olsun güçlü bi kadın olucam. Şartlara göre evli ve güçlü bı kadın ya da bekar ve güçlü bı kadın. Ama güçlü bi kadın.
Açılın KK nın romantizm ve realizmi en iyi şekilde harmanlayan üyelerinden biri geldi. (Yıllar içinde açtığım konularda, yaptığım yorumlarda nezaket gösterip beni aklı başında ve romantik bi kız olarak tanımlayan minnoş üyelerin affına sığınarak böyle bi giriş yaptım ama hadi hayırlısı :KK33:)

Girişi böyle yapıyorum zira devlet kayıtlarını düzgün tutabilsin, kendi ailesini kurmak isteyen ama bunu nasıl yapacağını bilmeyen vatandaşlara bi şablon oluşsun da birbirlerini ve kamu düzenini fazla hırpalamasınlar ha bi de her şeyi çok bilen, mutsuz, amaçsız ve verimsiz hayatına hiç degilse bi düzen katmak için kalıplarına körü körüne bağlı kitlelerin içi rahat etsin diye atılan bi imzaya gereğinden fazla anlam yükleyen bi üye olduğumu düşünmeyin.

Baştan bu açıklamayı yaptıktan sonra gelelim asıl meseleye. Konuyu ve güncellemeyi okuduktan sonra evlenmediğinize sevindim, ayrılmadığınıza üzüldüm ne yalan söyleyeyim.

Güncellemenizde demişsiniz ya kendi ayakları üstünde duran güçlü bi kadın olmak istiyorum diye. (Bu arada egitim ve kariyer anlamında çabalamanıza çok sevindim, karsılığını fazlasıyla alırsınız umarım.) Güçlü ve kendi ayakları üstünde duran bir kadın olmanın en önemli anahtarı bence ne istediğinizin de ötesinde neyin size uygun olduğunu bilmek.
 
Son düzenleme:
Yorumu baglamindan koparma.

Ayrılık durumunda, mülkün paylaşılması hususunda kadının adamın vicdanına bağlı olduğunu iddia eden sizsiniz. Şimdi bağlam mağlam ne diyorsunuz? İlla kelime kelime mi açıklayalım?

1. Mülk kadına ait olabilir.
O zaman adam defolup gider.
2. Mülk erkeğe ait olabilir.
O zaman kadın defolup gider.
3. Mülk kiradır.
Kontratta adı olmayan defolup gider.

Sorun nerede?
 
Dar görüsmü? Hahaha. Türkiyede büyük bir cogunluk bu sekilde yasiyor. Senin hayat tarzin ise beni hic ilgilendirmiyor.
Ben de çevrem geniş diye övünürdüm :rolleyes: tüm Türkiye yi bu kadar yakından tanıyor olmaniz ne kadar muhteşem, hele ki çoğunluğun görüşünün dar olamayacağına dair sarsılmaz inancınız...amazing
Hahaha. Tüm Türkiye degil büyük bir cogunlugunun yasam tarzinin bu oldugunu belirtim. Okuma bozulugunuz var galiba ?
 
Açılın KK nın romantizm ve realizmi en iyi şekilde harmanlayan üyelerinden biri geldi. (Yıllar içinde açtığım konularda, yaptığım yorumlarda nezaket gösterip beni aklı başında ve romantik bi kız olarak tanımlayan minnoş üyelerin affına sığınarak böyle bi giriş yaptım ama hadi hayırlısı :KK33:)

Girişi böyle yapıyorum zira devlet kayıtlarını düzgün tutabilsin, kendi ailesini kurmak isteyen ama bunu nasıl yapacağını bilmeyen vatandaşlara bi şablon oluşsun da birbirlerini ve kamu düzenini fazla hırpalamasınlar ha bi de her şeyi çok bilen, mutsuz, amaçsız ve verimsiz hayatına hiç degilse bi düzen katmak için kalıplarına körü körüne bağlı kitlelerin içi rahat etsin diye atılan bi imzaya gereğinden fazla anlam yükleyen bi üye olduğumu düşünmeyin.

Baştan bu açıklamayı yaptıktan sonra gelelim asıl meseleye. Konuyu ve güncellemeyi okuduktan sonra evlenmediğinize sevindim, ayrılmadığınıza üzüldüm ne yalan söyleyeyim.

Güncellemenizde demişsiniz ya kendi ayakları üstünde duran güçlü bi kadın olmak istiyorum diye. (Bu arada egitim ve kariyer anlamında çabalamanıza çok sevindim, karsılığını fazlasıyla alırsınız umarım.) Güçlü ve kendi ayakları üstünde duran bir kadın olmanın en önemli anahtarı bence ne istediğinizin de ötesinde neyin size uygun olduğunu bilmek.
Bu yorum niye böyle yarım gitti asla bilmiyorum ama, böyle altına devam edeyim bari çok da uzatmadan.

Demek istediğim nasıl anlatsam istemenin bi sınırı yok. Eğer bi de isteyen kalbimizse. Nasıl tatlı ister, nasıl güzel kandırır bizi, nasıl bi coşkuyla her şeyin aşılacağına, her şeyi yapabileceğimize inandırır. Aşkın kendisi sarhoş olmaya yeter, o sarhoşluktan da vazgeçmesi de çok zordur iyi bilirim.

Ama işte aynı kalbin yorgunluğu da çok zor oluyor. Zaman ve yaşanmışlıklar, üstelik güzel olanları bile insanın geleceğini olumsuz etkileyebiliyor. Sevdiği şeye çok çabuk alışıyo cünkü insan. Alıstıgı yerden kırılınca ya da heves ettiği seye ulasamayınca bi daha heveslenmesi cok daha zor oluyor.

O yüzden ne istediğimiz, kimi istediğimiz, o kişiyle ne noktada olmak istediğimiz evet önemli. Ama işte gerçekler de önemli. İstediğimizin ne kadarına gerçekten sahip olabiliriz, isteklerimizin kaçını kovalamak bize uygun, hangi noktada ipin ucunu bırakmamız lazım onu da bilmek gerek. Anlattıklarınızdan sizin bu ilişkiye bunları bilerek degil de zaaf göstererek devam ettiginizi anladım ben. (Yani bizde o g.t yok lafı bende zaaf olarak karsılık buldu.)

O nedenle zaaflarınızın peşinde mutluluğu ıskalayacakmışsınız, sonunda belki tecrübeli ve dayanıklı ama bi yandan da mutsuz ve küskün bi kadın olacakmışsınız ne köy ne kasaba olacak bi adam için gibi hissediyorum ne yazık ki. (Umuyorum ki yanılıyorumdur.)
 
Hahaha. Benim sevgilimin oldugunu nerden biliyorsun ?
Hanfendi bu benim konum, farkında mısınız? Ama iki saattir sizin densizliklerinizi okumak zorunda kalıyorum. Sizin seviyenizdeki birinin önceki yorumlarından da yola çıkarak cevabının "iStEmİyOsUn MaDeM nEdEn KoNu AcTin Hı" civarında olacağını tahmin ettiğimden, sizin gibi gereksiz laf cambazlarından değil, aklı başında özgüveni tam kırılgan egosunu burada başkaları üzerinden tatmin etmeye çalışmayacak kadınlardan fikir almak için konu açtım. BENİM KONUMA daha fazla yorum yapmazsanız sevinirim. He yaparsanız da o sizin yuzsuzlugunuz.
 
Bu arada konu sahibi 23 yaşındaymıs, yeni gordüm...bacım sen aklını mı kaçırdın? ne yapacan bu yaşta evlenip? bu hımbılı da tutma eteğinde yolla gitsin , yeni aşklar dene, yeni insanlar tanı...şimdiki aklım olsa 23 yaşımda evlilik için tek gecerli koşul kafama silah dayanması olurdu , belki de hiiiç evlenmezdim herhalde...kaldı ki nispeten şanslı kesimdeyim evliliğimde, yine de karar senin
24 oldum abla :)
 
Bu yorum niye böyle yarım gitti asla bilmiyorum ama, böyle altına devam edeyim bari çok da uzatmadan.

Demek istediğim nasıl anlatsam istemenin bi sınırı yok. Eğer bi de isteyen kalbimizse. Nasıl tatlı ister, nasıl güzel kandırır bizi, nasıl bi coşkuyla her şeyin aşılacağına, her şeyi yapabileceğimize inandırır. Aşkın kendisi sarhoş olmaya yeter, o sarhoşluktan da vazgeçmesi de çok zordur iyi bilirim.

Ama işte aynı kalbin yorgunluğu da çok zor oluyor. Zaman ve yaşanmışlıklar, üstelik güzel olanları bile insanın geleceğini olumsuz etkileyebiliyor. Sevdiği şeye çok çabuk alışıyo cünkü insan. Alıstıgı yerden kırılınca ya da heves ettiği seye ulasamayınca bi daha heveslenmesi cok daha zor oluyor.

O yüzden ne istediğimiz, kimi istediğimiz, o kişiyle ne noktada olmak istediğimiz evet önemli. Ama işte gerçekler de önemli. İstediğimizin ne kadarına gerçekten sahip olabiliriz, isteklerimizin kaçını kovalamak bize uygun, hangi noktada ipin ucunu bırakmamız lazım onu da bilmek gerek. Anlattıklarınızdan sizin bu ilişkiye bunları bilerek degil de zaaf göstererek devam ettiginizi anladım ben. (Yani bizde o g.t yok lafı bende zaaf olarak karsılık buldu.)

O nedenle zaaflarınızın peşinde mutluluğu ıskalayacakmışsınız, sonunda belki tecrübeli ve dayanıklı ama bi yandan da mutsuz ve küskün bi kadın olacakmışsınız ne köy ne kasaba olacak bi adam için gibi hissediyorum ne yazık ki. (Umuyorum ki yanılıyorumdur.)
Çok teşekkür ederim yorumunuz için, tarif ettiğiniz duygularda %100 haklısınız. Şuan ben de "umuyorum ki yaniliyosunuzdur" diyebiliyorum sadece. Çünkü şuan gerçekten mutluyum ve ayrılmaya hiç hazır değilim
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X