- 8 Kasım 2016
- 963
- 609
- 103
- 29
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
birer hediye alabilirsin kahve fincanı biblo tarzı çok pahalı değil ama çokta ucuz olmayan kaliteli bir şey olabilirSevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
Valla haklısın.Bence hepsine birer hediye alıp veda et.Sevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
Maddi açıdan belki biraz zor olabilir ama bence hepsini sizden anı kalacak güzel bir hediye alabilirsiniz güzel bir bardak takımı olabilir kek fanus olabilir çok da memnun kalırlar yani ben olsam öyle yapardım açıkçasıSevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.
Ne güzel insanlar, ne güzel komsularSevgili Kadınlar,
Boşandıktan sonra yalnız yaşamaya başladım farklı bir şehire tayin istedim, sıfırdan bir başlangıç yaptım. Yeni şehir yeni çalışma ortamı yeni ev yeni insanlar vb...
Başlarda çok korkutucuydu her şey. Kimseye güvenemiyorsunuz, tutucu bir yerde boşanmış bir kadın olmanın ağırlığı var falan... sınırlarım çok keskin ve mesafeliyim hErkese karşı. Zaten samimiyetten de asla hoşlanan biri değilim. Öyle bir beklentim hiç olmadı insanlardan hayatım boyunca ne sosyal ortamımda ne de iş hayatımda ne de komşuluk hayatımda...
Komşularımla görüşmek istemedim hiç. Zaten çok yoğun çalışıyorum. Kafamı dağıtmak için 3 yerle anlaştım. Haftanın 6 günü çalışıyorum.
Ama son bir senedir psikolojik olarak çok ıyiydim. Beni davet ettikleri zaman gittim. Cok da sevdiler beni. Istemedigim kadar sevdiler ve yakın olmak istediler. Bu konu benim talebimin dışında gelişti. Hatta yakın olmak istedikleri için sürekli pasta börek yapıp getirdiler. Hatta bir tanesi bana turşu kurdu bir buyuk kavanoz. Yan komsum gunlerce sıcak ekmek getirdi ve parasını asla almadı kabul etmedi. Alt komşum her isten geldiğimde bana yemek getirdi. Açıkçası gereğinden fazla özverili davrandılar ve ben yoğun çalıştığım için hiç karşılık veremedim. Her pazar mesela yalnızım diye mükellef kahvaltılara davet ettiler. Hep reddettim ama ısrarla aradılar falan. Karşılık veremiyorum çünkü çok yorgun oluyorum.
Şimdi taşınacağım burdan. Kendimi inanılmaz borçlu hissediyorum hepsine karşı maddi manevi.
Ne yapsam bilmiyorum. Bir gün ben de böyle büyük bir hazırlık yapıp saçımı süpürge edip hepsini davet mi etsem yoksa hepsine hediyeler mi alsam ?
belki beni linç edeceksiniz ama ben çat kapı gelinmesinden bile hoslanmiyorum. Bu samimiyeti vermek istemedim asla. Şuan sabah akşam kapım çalınıyor. Hepsi çok iyi niyetli biliyorum. Cok borçlu hissediyorum karşılık veremedim diye.
Dünya iyisi insanlar ama bunun bedeli de bir özel Hayatım yok. Bir erkek arkadaşım olsa mesela asla evde kahve içmeye davet edemem. Çünkü hepsinin gözü üzerimde. Zaten böyle bir durum da olmadı şimdiye kadar ama ne demek istediğimi anlatabilmisimdir eminim.
Fikir istiyorum. Şimdiye kadar ayrıldığım her yerde içim çok rahattı. Bu sefer de böyle olsun istiyorum. Strese girdim . Yapim gereği alışık değilim bunca samimiyete. Akrabalarımla bile böyle içli dişli degilimdir.