• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gözünün üstünde kaş var demeye başladılar

Banada aynı şekilde davranıldı yillarca (11 yıllık evliyim). Yurt dışından gelin geldiğim için bana karşı ön yargıları hiç bitmedi. Benim hikayemde mesele elti degildi direkt kendileriydi (kv ve kp). Yüzüme söyleme cesaretinde bulunmadılar hiç, arkamdan eşimi doldurmaya kalktılar defalarca ve sağdan soldan duydum hep. Geçen sene yüzlerini kizartacak şekilde yüzleştim ikisiylede. Onlarla yüzleştiğim günde beri benimle uğraşmayı bıraktılar. Size verebileceğim tek tavsiye yüzleşin. Varsa birşey oturup konuşulsun. Mesele neyse çıksın açığa.
 
Siz de biraz mıymıntısınız. Yok bana aileye yabani duruyorsun deyip uzun uzun kendini açıklamalar falan çok tuhaf. Yani bunun için kendini savunmak tuhaf. Esinize karşı pasifsiniz, ailesine karşı pasifsiniz. Millet ne derse onların yönüne gitmeniz gerektiğini sanıyorsunuz. İleride Allah çocuğunuza yardım etsin, onu da savunmasının siz. Mıy mıy.
 
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
Eltim yok
2 tane görümcem var belki elti isi daha farklıdır ama yani arkamdan istedikleri kadr sallayabilirler umrum olmaz.
Aile hayatınız yok mu sizin karı koca?
Oturmus zır cahil bi aile icin dertleniyorsunux?
Neden iyi olmak zorunda mesela aram?
Görüsmek istemeseniz konu nerelere gelir mesela?
Elti icin bosanmaya gelecekse zaten karı koca aile olamamıssınız demektir.
 
Evlilik bu ailesiyle de evleniliyor konuşurlar akla hayale gelmeyecek şeyleri takarlar. Elti baskın olmaya çalışıyor e tabi iş yok uğraş yok gözüne sizi kestirmiş siz tenezzül etmedikce kuduruyor belli siz çizginizi bozmayın önemli olan eşiniz burada onunla mutluysaniz tamamdir takmayın bu kadar her şeyi kafanıza.
 
Yazabilen, derdini anlatabilen insanlara saygi duyarim ve genelde de hakli cikarlar. Dusunun egitim seviyesi o kadar yerlerdeki yazabiliyor olmak saygi duymama yetiyor, neyse.


Ben size hak verdim, bence eltiniz normal degil.

Ote yandan benzer seyleri yasamis bir insan (ablan yasindayim anladigim kadariyla) olarak sadece sunu diyecegim, zerre kadar umursama, ne aliyorsan onu ver, seni agirlarken tek cesit çıkarıyorlarsa sofraya sende tek cesit cikar, nasilsa yaranamayacaksin bari emek verme, emek verince insan uzuluyor.

Eşin arkandayda ya da en azindan bunlardan etkilenmiyorsa umursamamak disinda yapabilecegin pek birsey yok.

Allah sabir versin.
 
Eşiniz etkisiz eleman Kusuruma bakmayın yanlış da anlamayın lütfen O saygıyı sağlayıp net tavır koymadığı sürece ne annesine ne o eltiye ne Keşke ilk tanışıp kendinizi açıklamaya çalışırken dönüp eşinize baksaydınız.Onun güvenli alanindamısız.Benim kizimada sevdiğim insanlarda tavsiyem bu dön eşine bak.En çokda buna baktım ikinci evliliğimde .Erkek yeter derse susun yetti yaparsa ve el üstünde tutarsa herkes çekiliyor köşesine.
 
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
acik acik cikisma zamaniniz gelmis. basi seyleri direk soyleyin. KV eltini sevmiyor musun deyince, evet sevmiyorum cunku bunlari bunlari yapti deyin. bize gelmiyor diyorlar mi, ben evime davet ettim ama onlar davet etmiyor vs deyin
 
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
Esinizde bitiyor is sizde degil en can alici nokta sonda zaten esiniz izin vermese tepki koysa hiçbirini yaşamazsınız eltinizin de el ustunde olma nedeni esinin arkasinda durmasi
 
Sorun eşinizin sizin yanınızda olduğunu onlara yeterince hissettirmemesinde. Sizin sessiz kalmanız işine geliyor. Meseleleri mesele etmezsek mesele olmaz modu. Sorununuz olduğunu anlatın bence ona. Kv ile de açıkça konuşursanız daha iyi olacak sanki.
 
Eltiye güzel bir ağzınızı açın bu kadar ortalığı karıştırmasi iyi değil ilerde zaten patlayacaksınız çok sabırlı olunmaz bu duruma. Elti de kaynana da çok fena mesafeli ol
 
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
Çatır çatır tartışarak, ağızlarının payını bererek birşeyler yapabilirsin. Sorunlarla yüzleşerek elti kv hep bir aradaylen kv nin sana onunla ilgili söylediklerini yüzleştirerek.
Çünkü zaten huzursuzsun. Hiç olmazsa içindekileri dışa vurmuş olursun. Benim tavsiyem bu. Kesinlikle sessiz kalma bence hata edersin.
 
Evlilik bu ailesiyle de evleniliyor konuşurlar akla hayale gelmeyecek şeyleri takarlar. Elti baskın olmaya çalışıyor e tabi iş yok uğraş yok gözüne sizi kestirmiş siz tenezzül etmedikce kuduruyor belli siz çizginizi bozmayın önemli olan eşiniz burada onunla mutluysaniz tamamdir takmayın bu kadar her şeyi kafanıza.
Eşimle mutlu olsam bile bana gelen bu eleştirilere karşılıksız kalması ister istemez keyfimi kaçırıyor. Neden tepkisiz kalıyor diye düşünmeden edemiyorum.
 
Elinizden geldiğince görüşmeyin bence, çok yorucu insanlar. Kimseye kendinizi açıklamak zorunda değilsiniz ve sorun bariz bir şekilde onlarda.
 
Sorun eşinizin sizin yanınızda olduğunu onlara yeterince hissettirmemesinde. Sizin sessiz kalmanız işine geliyor. Meseleleri mesele etmezsek mesele olmaz modu. Sorununuz olduğunu anlatın bence ona. Kv ile de açıkça konuşursanız daha iyi olacak sanki.
Evet eşimde bitiyor ama eşimde artık inanılmaz bir savunma mekanizması gelişti. Anne sürekli bir şeyler söylüyor o da dengeyi kuramaz hale geldi. Aynı zamanda yukarıda biri eklemiş, eltinin eşi yanında olduğu için bir şey söylenmiyor diyor. Çok haklı..
Kv’nin hem büyük oğluna bir zaafı var hem de abide de eltide de yaşanılan şeyleri kv’nin rasyoneline uydurma var. Konu ne kadar basit gelse de kv’ye mantıklı geliyor.
Mesela ben aile grubundan fotoğrafa cevap vermedim diye kaynım eşime şu şekilde söylemiş; neden cevap vermiyor, arada bir şey mi var, varsa çözelim. Çok iyi niyetli gözüküyor değil mi?
Halbuki normal şartlarda söz konusu bile edilmemesi gereken bir şey. Belki görmedim, belki gördüm o an yazmadım. Niye bu kadar irdeliyorsun?
 
Yaşanan onca şeye rağmen kv ile aram son zamanlarda gayet iyiydi aslında. Eşime attığı ses kaydına o nedenle çok şaşırdım. Ben her ne kadar iyi olursam olayım düşüncelerinin sabit olduğunu görmüş oldum, bu da güzel ders oldu.
Ağzınla kuş tutsanız da yaranamayacaksız ancak boşvermeyi öğreneceksiniz. Onları değiştiremeyiz kendimiz değişeceğiz.
 
Siz de biraz mıymıntısınız. Yok bana aileye yabani duruyorsun deyip uzun uzun kendini açıklamalar falan çok tuhaf. Yani bunun için kendini savunmak tuhaf. Esinize karşı pasifsiniz, ailesine karşı pasifsiniz. Millet ne derse onların yönüne gitmeniz gerektiğini sanıyorsunuz. İleride Allah çocuğunuza yardım etsin, onu da savunmasının siz. Mıy mıy.
Bazen öyle manipüle ediliyorsunuz ki kendinizi kendiniz olduğunuz için açıklarken buluyorsunuz.

Sonradan dönüp bakınca ben ne yaşamışım, neler yaşatmışlar diye düşünüyorsunuz. Ben de o aydınlanma hemen olamadı maalesef.

Belki de o dönem ailede yeniydim, yeni insanlar, evlilik sürecinin başlangıcı vs. onun toyluğu olabilir, bilemiyorum.
 
Evet eşimde bitiyor ama eşimde artık inanılmaz bir savunma mekanizması gelişti. Anne sürekli bir şeyler söylüyor o da dengeyi kuramaz hale geldi. Aynı zamanda yukarıda biri eklemiş, eltinin eşi yanında olduğu için bir şey söylenmiyor diyor. Çok haklı..
Kv’nin hem büyük oğluna bir zaafı var hem de abide de eltide de yaşanılan şeyleri kv’nin rasyoneline uydurma var. Konu ne kadar basit gelse de kv’ye mantıklı geliyor.
Mesela ben aile grubundan fotoğrafa cevap vermedim diye kaynım eşime şu şekilde söylemiş; neden cevap vermiyor, arada bir şey mi var, varsa çözelim. Çok iyi niyetli gözüküyor değil mi?
Halbuki normal şartlarda söz konusu bile edilmemesi gereken bir şey. Belki görmedim, belki gördüm o an yazmadım. Niye bu kadar irdeliyorsun?
Yok biliyorum bu aileleri. Dışardan gelene sürekli bizi saymıyorsun deyip kendileri içlerine almazlar. İşiniz zor. Eşiniz böyle olduğu için de üstünüze gelmeye devam edecekler. İlginç olanı abisinin de karışması. Böyle şeylerle uğraşan erkeklere de kıl oluyorum. Herkes anasının oğlu sizde.
 
Valla eşiniz elini taşın altına koymazsa siz evlilik süresince yok görmezden geleyim yok laf edip susmayayim yok bunu yapayım işiniz çok zor böyle ömür geçmez .Eşiniz o saygıyı dengeyi sağlayacak benim eşimle derdiniz ne diyecek.İş onda biter .Bence siz eşinizle bu işi halledersiniz öylede olmalı.Denge şart yani seçtiğimiz eş bu yüzden çok önemli .Eş dediğin arkanı yasladiğındır gerektiğinde
 
Evet eşimde bitiyor ama eşimde artık inanılmaz bir savunma mekanizması gelişti. Anne sürekli bir şeyler söylüyor o da dengeyi kuramaz hale geldi. Aynı zamanda yukarıda biri eklemiş, eltinin eşi yanında olduğu için bir şey söylenmiyor diyor. Çok haklı..
Kv’nin hem büyük oğluna bir zaafı var hem de abide de eltide de yaşanılan şeyleri kv’nin rasyoneline uydurma var. Konu ne kadar basit gelse de kv’ye mantıklı geliyor.
Mesela ben aile grubundan fotoğrafa cevap vermedim diye kaynım eşime şu şekilde söylemiş; neden cevap vermiyor, arada bir şey mi var, varsa çözelim. Çok iyi niyetli gözüküyor değil mi?
Halbuki normal şartlarda söz konusu bile edilmemesi gereken bir şey. Belki görmedim, belki gördüm o an yazmadım. Niye bu kadar irdeliyorsun?
Ben iyi niyetten çok bir işsizlik gördüm bu kadar mı boş bu insanlar.
Ben olsam o gruptan çıkarım, sorunu kökten çözerim.
 
Back
X