• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gözünün üstünde kaş var demeye başladılar

Ben iyi niyetten çok bir işsizlik gördüm bu kadar mı boş bu insanlar.
Ben olsam o gruptan çıkarım, sorunu kökten çözerim.
Çok daha absürt ve artık komik olan bir şeyi daha ekleyeyim. Bu fotoğraf olayı yaşandıktan sonra görümcem de çocuklarıyla alakalı bir fotoğraf paylaştı gruba. Ben yine cevap vermedim tabii çünkü dediğim gibi genel olarak cevap vermiyordum. Kv ertesi gün bana teşekkür mesajı attı.

Bilerek mi yaptın bilmeyerek mi bilmiyorum ama iyi ki ona da cevap vermedin dedi. Yoksa kaynımın çocuğu bunu görseymiş üzülürmüş.

Kaynımın çocuğu da anaokuluna gidiyor, okuma yazma bilmiyor yani düşünün..

Ne grubu ne çocuğun üzülmesi. Kadının kızı falan da umrunda değil, büyük oğlu ve gelini var sadece.

Yani her ne kadar komik desem bile insan bunları yaşarken sinir uçlarıyla oynanmış gibi hissediyor.
 
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
Eltinizin ya da kayınvalidenizin ne düşündüğü neden bu kadar önemli sizin için. Sizin kendiniz gibi olabilmeniz için kendiniz gibi davranmanız gerekiyor.

Anlattığınız şeyler çok kadınsal yani sadece kadınların sezebileceği şeyler eşinizin tam tavır alamamasındaki sebep bu bana sorarsanız, ortada bir şey var gibi de ama yok gibi de.

Ben de yeni evliyim sayılır, eltim 100 tane şey söylese umrumda olmaz, aynı şekilde kvde istediğini söylesin hatta beni dışladıklarını düşünsünler ama bana ellemesinler mesela ben çok rahatsız oluyorum sürekli elti kv bilmem ne durumlarından sanki vizyonum ve ruhum daralıyormuş gibi hissediyorum.

Bir problem varsa ve bu problemin sen olduğunu düşünüyorlarsa eşine söylerler en sonunda, sen de eşinle konuyu etraflıca konuşursun ben sizin bir saygısızlığınızı görmedim şu anlattıklarına göre, eşin de mantıklı düşününce sana hak verir zaten.

Bu kayın ailelerinde şöyle bir şey var herkes kendilerine benzesin istiyorlar hep böyle boku çıkmış vıcık vıcık ilişkiler istiyorlar mesafe olunca sen soğuk oluyorsun illa bir problem çıkarıyorlar yani insanı kendi halinde bırakmıyorlar.

Allah sana kolaylık versin gerçekten sinir bozucu bir durumun içindesin.
 
Off şu evliliklerde sadece kayınvalide kayınpeder olsun diğer kişiler istenirse görüşülür katogorisine girsin artık. Belli ki siz okumuş yazmış vizyon sahibi insansınız çok net belli. Eltiniz düpedüz kısknıyor sizi. Kimse kimsenin çocuguna yorum yapmak zorunda değil. Ben valla ne gruplara gelen resimlere bakıyorum ne kendi kızımın resmini atıyorum. Çok çok görmesini isterse eşim annesine atsın bir zahmet. Annesi de büyük oğlunu yüceltmek için büyük ihtimalle karısını pohpohluyor. Hem kayınvalide hem eltinizin oldugu bir ortamda tersleyin ikisini de görsünler.
 
Evet eşimde bitiyor ama eşimde artık inanılmaz bir savunma mekanizması gelişti. Anne sürekli bir şeyler söylüyor o da dengeyi kuramaz hale geldi. Aynı zamanda yukarıda biri eklemiş, eltinin eşi yanında olduğu için bir şey söylenmiyor diyor. Çok haklı..
Kv’nin hem büyük oğluna bir zaafı var hem de abide de eltide de yaşanılan şeyleri kv’nin rasyoneline uydurma var. Konu ne kadar basit gelse de kv’ye mantıklı geliyor.
Mesela ben aile grubundan fotoğrafa cevap vermedim diye kaynım eşime şu şekilde söylemiş; neden cevap vermiyor, arada bir şey mi var, varsa çözelim. Çok iyi niyetli gözüküyor değil mi?
Halbuki normal şartlarda söz konusu bile edilmemesi gereken bir şey. Belki görmedim, belki gördüm o an yazmadım. Niye bu kadar irdeliyorsun?
ne kadar aklı başında, farkındalığı yüksek birisiniz. madem öyle siz de onların silahıyla vurun onları. kaynınız fotoğrafa cevap vermemenizin sebebini ‘iyi niyetli’ şekilde mi sorguluyor, siz de Allah Allah bir mesaj için nasıl böyle düşünebiliyor acaba başka bir sorun mu var bilmediğimiz, yoksa kimse böyle bir şey için böyle düşünemez, sorun varsa çözelim deyin geçin. Biraz da sorunlu tarafı onlar olarak gösterin. Kayınvalideniz eltinizi sevmediğinizi söylüyorsa kendinizi savunmayın. Ben onları kaç kere çağırdım ama anlamıyorum bir sorunları mı var bizi hiç davet etmediler sanırım uzak durmak gel-git yapmak istemiyorlar deyin geçin. Onlar düşünsün. Onlar açıklama yapsın.
 
Geçer karşılarına patır patır sevmiyorum sevmek zorunda mıyım der konuyu sonsuza dek kapatırım. Neden herkesin nazını çekiyorsunuz ? Şaka gibi...
 
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
Kayınvalideyi alın karsıniza konuşun desem laftan anlar mı sanmam. Ben boğuldum ama buradan yani sizi düsünemiyorum. Galiba kayınvalideye yine de meramomo anlatordım bana siz cephe aldınız eltim beni kıskanıyor ben ona birşey yapmadım. Beni bir kez evine davet etmedi. Bana yak8n davranmadı sen ona uydun vs. Sonra muhtemelen o da kabul etmez. Ne istiyorsun bosanal8m m8 istiyorsun derdim galiba. Ha eşiniz dik dursa size kimse laf edemez o ayrı. Ama eltiyle irtibatı kesersim kendi kendine Kudüs'ün dursun. Kv ye de rest çekerdim istelerse. Ama bu kez de eşinizi doldururlar Bisan derler. Eşiniz zaten adam değil o ses kay8tlarına nisanlıyken size laf ettirmesine bakılırsa aklı annesiyle aynı. O nedenle benim dediğim testler sizi bosanmaya götürür malesef. Boşanmak istemiyorsanız da eşinizle konuşun bu durumu. Eşinizle beraber kayınvalideye gidin eşiniz sizi savunsun. Sonra gidişata göre eşime bunu yapmaya devam ederseniz ben sizin görismeyeceğim diye o resti çeksin. Ama bu şekilde bir yüzleşme olsun. Eltiyi davet etmeyin bu görismeye o deli zaten vbelli
 
Çok daha absürt ve artık komik olan bir şeyi daha ekleyeyim. Bu fotoğraf olayı yaşandıktan sonra görümcem de çocuklarıyla alakalı bir fotoğraf paylaştı gruba. Ben yine cevap vermedim tabii çünkü dediğim gibi genel olarak cevap vermiyordum. Kv ertesi gün bana teşekkür mesajı attı.

Bilerek mi yaptın bilmeyerek mi bilmiyorum ama iyi ki ona da cevap vermedin dedi. Yoksa kaynımın çocuğu bunu görseymiş üzülürmüş.

Kaynımın çocuğu da anaokuluna gidiyor, okuma yazma bilmiyor yani düşünün..

Ne grubu ne çocuğun üzülmesi. Kadının kızı falan da umrunda değil, büyük oğlu ve gelini var sadece.

Yani her ne kadar komik desem bile insan bunları yaşarken sinir uçlarıyla oynanmış gibi hissediyor.
Kayınvalide salak herhalde . Valla siz eşinizi alın gidin kayınvalideye yüzleşin. Mevzu kötüye giderse de çekin resti çıkın. Boş çekiyorsunuz. Bu ne saçma mesaj koca kadın g.rezekal.8lar
 
Evet eşim haberdar. Genel anlamda benim düşündüklerimi düşünüyor. Özellikle aile grubundaki fotoğraf konusu için kendisi de çok tepkili. Saçmalık olarak yorumluyor. Ama bu durum ona aktarıldı birinci elden. Ne abisine ne annesine “ne alaka niye cevap vermek zorunda olsun” gibi söylemleri olmadı. Aksine görmemiştir gibi şeyler söyleyerek geçiştirmiş. O da böyle denge bulduğunu düşünüyor, bir diğer yandan da karşılık veremiyor.
Kv eltiyi sevmiyorsun dediğinde de neye istinaden bunu düşünüyorsunuz diyerek eltinin davranış ve tavırlarından rahatsız olduğumu söyleyerek mesafeli olduğumu belirttim. O güne kadar bunu hiç dile getirmemiştim.
Es aile arasında denge diye birşey yok. Herkes eşini seçecek..zaten öyle olunca aile de sınırını biliyor. Ne alaka yaa benim ailem eşimin hareketlerini irdeleyecek.
 
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
Geçen bi yerd eokumuştum kendime çok pay çıkardım. Sen kendinden verdikçe tolerans sağlayıp alttan aldıkça onların işini yaracak şeyler yaptıkça o insanlar seni sevmez. Bu yaptıkların ekstra her şey onların işine gelir ama sana karşı besledikleri duyguları değiştirmez. Bu yüzden ne senin işine geliyorsa öyle davranmalısın.
 
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
Uzak dur, psikologlar cok pahallandı
 
Çok daha absürt ve artık komik olan bir şeyi daha ekleyeyim. Bu fotoğraf olayı yaşandıktan sonra görümcem de çocuklarıyla alakalı bir fotoğraf paylaştı gruba. Ben yine cevap vermedim tabii çünkü dediğim gibi genel olarak cevap vermiyordum. Kv ertesi gün bana teşekkür mesajı attı.

Bilerek mi yaptın bilmeyerek mi bilmiyorum ama iyi ki ona da cevap vermedin dedi. Yoksa kaynımın çocuğu bunu görseymiş üzülürmüş.

Kaynımın çocuğu da anaokuluna gidiyor, okuma yazma bilmiyor yani düşünün..

Ne grubu ne çocuğun üzülmesi. Kadının kızı falan da umrunda değil, büyük oğlu ve gelini var sadece.

Yani her ne kadar komik desem bile insan bunları yaşarken sinir uçlarıyla oynanmış gibi hissediyor.
ne kadar garip bir aile yav. oturup sizin whatsapp mesajlarınızın kulisini yapıyorlar herhalde. ne dediniz siz kayınvalideniz öyle deyince? bozsaydınız keşke
 
ne kadar garip bir aile yav. oturup sizin whatsapp mesajlarınızın kulisini yapıyorlar herhalde. ne dediniz siz kayınvalideniz öyle deyince? bozsaydınız keşke
Bu mesajı okuduğumda çok sinirlendim ve gerçekten ciddi mi yoksa dalga mı geçiliyor diye düşündüm. Tabii ki bu durumun öncesinde bir kulisi yapılmış. Çocuğun çok üzüldüğü, kırıldığı ve babasına "Yengem neden cevap vermedi?" dediği söylenmiş. Zaten hep çocuk söyler, büyükler hiç olaya dahil olmazlar. Çocuk üzerinden çocuğu kullanarak duygu sömürüsü yapılıyor. Elti ya da kayın açık açık biz sinirlendik, bize nasıl cevap veremez diyemeyeceği için çocuklarını kullanıyorlar.

Trajikomik olan çocuk WhatsApp grubunda değil ve okuma yazması da yok. Koca koca insanlar bunu olay haline getiriyor, kv’ye şikayet ediyorlar.

Ben de önce çocuğun mesajı okuduğunu bilmediğimi söyledim gülücük attım, tiye aldım. Ardından, ailedeki kimseyi ayırt etmediğimi, kimseye özel ve art niyetli davranışımın olmadığını belirten bir açıklama yaptım. Maalesef yine yeniden kendimi açıklamak zorunda kaldım.
 
Bu mesajı okuduğumda çok sinirlendim ve gerçekten ciddi mi yoksa dalga mı geçiliyor diye düşündüm. Tabii ki bu durumun öncesinde bir kulisi yapılmış. Çocuğun çok üzüldüğü, kırıldığı ve babasına "Yengem neden cevap vermedi?" dediği söylenmiş. Zaten hep çocuk söyler, büyükler hiç olaya dahil olmazlar. Çocuk üzerinden çocuğu kullanarak duygu sömürüsü yapılıyor. Elti ya da kayın açık açık biz sinirlendik, bize nasıl cevap veremez diyemeyeceği için çocuklarını kullanıyorlar.

Trajikomik olan çocuk WhatsApp grubunda değil ve okuma yazması da yok. Koca koca insanlar bunu olay haline getiriyor, kv’ye şikayet ediyorlar.

Ben de önce çocuğun mesajı okuduğunu bilmediğimi söyledim gülücük attım, tiye aldım. Ardından, ailedeki kimseyi ayırt etmediğimi, kimseye özel ve art niyetli davranışımın olmadığını belirten bir açıklama yaptım. Maalesef yine yeniden kendimi açıklamak zorunda kaldım.
psikolojik şiddet yapıyorlar resmen size. en ufak davranışınızdan bir şeyler çıkarıp sürekli sizi kendinizi savunma haline getirtiyorlar. yukarıda da yazdım. Onların dilinden konuşun. savunma yapmayın. siz de her hareketlerinden bir anlam çıkarın madem. hadi eltiniz kıskanıyor sizi o belli de kayınla kayınvalideye noluyor ya? Kafayı sizinle bozmuşlar resmen. sakın savunmayın kendinizi. size ne yaparlarsa lafı evirin çevirin onlara yöneltin tekrar, onlar kendilerini savunmak zorunda kalsınlar.
 
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
Benzer bir eltim vardı..Ben boşandım,nişanlı kaynım nişanlısından ayrıldı,sebep bu elti..Kadının başka bir geline tahammülü yok ve bunu tıpkı sizin eltiniz gibi yapıyor,sinsice çok iyimiş gibi .Sessizlik çözüm değil bence o ses kaydını dinlediğinizi eşinize de kaynaniza da söyleyin hatta burada yazdığınız gibi kv nize anlatın kv nizi doldurup durmuş kadın bir de sizin tarafınızdan dinlesin,anlasın... Sükunet altın değil!!!
 
Mesela o ses kaydını ben dinlemiş olsaydım ? Eşimle birlikte annesine gider olay çıkarırdım! Direkt haklı durumdayım çünkü! Eltimin de şeytan olduğunu sevmediğimi görüşmeyeceğimi net söylerdim ! Elti ile mesafemden sana ne derdim kv ye! Sana da aynı şeyi yapacağım böyle devam edersen derdim kayınpederi dahil ederdim olaylara ay bilmiyorum ben cidden eve düşen yıldırım olurdum net deli diye korkarlar :)
 
Bir akşam yemeğe çağırın hepsini yesin içsinler zıkkım yiyesiceler. Sonrasında Kimseyi sevmek zorunda olmadığınızı saygı beklediğinizi, geçiminiz bozulursa onlardan kaynaklı olduğunu, mesafeli ve soğuk bir insan olduğunuzu ve sizi ister kabul etsin ister etmesinler umurunuzda olmadığını gibi rahatsız olduğunuz her şeyi kesin ve net şekilde ama üslubunuzu bozmadan saygılı şekilde ifade edin. Çat çat yüzleşin herkesin içinde. Hodri meydan.Defolup gitsinler sonra. Eşiniz de bana ve eşime karışmayın diye destek olsa size tabi, alırlar boylarının ölçüsünü. Pasif sanırım kendisi.
 
Fazla naifsiniz kimseye aciklama yapmak zorunda degildijiz siz onlari cagirdiginiz halde onlar sizi cagirmadiysa buna bile olay cikarip sorduklarinda bunu kullanabilirsiniz sert olun en yfak bir lafa daha tahammulunuz olmadigini bildirin gerekirse gruptan cikin ne sacma aile grubu ne alaka yani. Esiniz pasif siz pasif olmayin herkesin cevabini verin
 
  • Beğen
Reactions: MFF
Bu bir iç dökme ve tecrübeli kişilerin tavsiyesine ihtiyaç duyduğum bir paylaşım.

Evlilik süreci, herkes için farklı sınavlar barındırıyor. Ben de kendi payıma düşeni yaşıyorum. Bazen kendimi geri çektim, bazen daha yakın olmaya çalıştım ama istediğim dengeyi kuramadım.

Eşimin ailesiyle tanıştığımız ilk günden beri benimle ilgili bir önyargı hissettim. Zaman zaman giyimime, sessizliğime ya da davranışlarıma eleştiriler geldi. Bunlar her ne kadar klasik meseleler gibi görünse de, sürekli bir kendimi açıklama çabası içinde buldum. Bu açıklamalar, "Ben böyleyim" diyerek kişiliğimle ilgili bir savunmaya dönüştü.

Nişanlandıktan sonra da hep böyle devam etti. Kendimi sürekli bir mahkeme tarafından yargılanıyormuş gibi hissediyordum. Her hareketime dikkat edip diken üstünde davranıyordum. Bu arada dip not geçeyim aykırı bir tip değilimdir, bu yüzden eleştirilere hep şaşkınlıkla yaklaştım.

Beni aileye yabancı olmakla ailenin içine girmemekle suçladılar. Bunu yüksek sesle dile getiren kv ve eltiydi. Ailenin içine girmem için o yakınlığın samimiyetin onlardan da gelmesi gerekirken beni iten taraf olmayı tercih ettiler.

Eltide de vardı bu. Ben gelmeden önce ailenin gözdesiymiş, yıllarca tek geliniymiş. Ben geldikten sonra da öyle devam ediyor aslında ama kaldıramadığı bazı şeyler var demek.

Ben evlendim, bir iki hafta içinde evinin mobilyalarını baştan aşağı değiştirdi, hayatı boyunca çalışmamış 35 yaşında, ben çalışıyorum, çalışmaya başlayacağım demeye başladı, biz eşimle balayına amerikaya gittik biz de gideceğiz randevu aldık dedi.

Evet bunları yapabilir, bana dokunan ya da beni olumsuz etkileyen şeyler olmadığı sürece bana ne diyip geçiyorum. Bunları belirtme nedenim şu; inanılmaz bir rekabet var kadında. Elticilik ve yengecilik oynamak istiyor.

Kv’nin bana karşı olan “sen ailenin içinde değilsin, sen şöylesin böylesin” sözlerinin alt yapısı da onun algı yönetiminden kaynaklanıyor, bunu da artık 1.5 yıl süregelen evliliğimde insanları tanıyarak ve söylenen ifadelerden anlamaya ve görmeye başladım, taşlar yerine oturdu.

He kv çocuk mu? Değil. Her ne olursa olsun dolduruşa gelmeyip beni tanımak isteyebilirdi ama o beni başkalarından taraflı şekilde duymayı tercih etti.

Neye istinaden söylüyorum bunu..

Kv ile bir gün konuşurken ve yine aramızda belli başlı problemler varken “sen eltini sevmiyorsun” demesinden. Halbuki aileyi dört yıldır tanıyorum ve bir gün bile kv ile oturup elti hakkında olumsuz konuşmadım, şunu yaptı bunu yaptı demedim veya toplum içinde aksi bir davranışım olmadı.

Nereden çıkıyor bu düşünceler havadan gelmiyor elbette. Böyle bir algı oluşturulmuş sürekli konuşulmuş arkamdan.

Aynı şekilde nişanlılık döneminde eşime elti mesajlar atmış, ben çok sonradan gördüm.

İşte benim kv ve aile ile aramın kötü olduğuna dair şeyler ima etmiş iyi niyetli gibi gözüken ama hep benim kv ve aile ile sorun yaşadığıma, sorunun ben olduğuma işaret eden şeyler bunlar.

Ortada bir sorun var ve bu sorun benmişim gibi. Halbuki ben o dönem kendi çapımda evlilik hazırlıklarına koşturan küçük bile olsa her nişanlılık sürecinde olabilecek herkesin yaşadığı şeyleri yaşıyordum. Ama bu esnada hiçbir şeyden haberdar olmayan yine ben..

Eşime arkandayım yengeniz olarak demiş ama bir gün bile olsun bana sorun yaşıyor olabilirsin, destek olayım gibi şeyler söylemedi, söz konusu bile değildi o zaman. Nereden çıktı bu konuşma inanın bilmiyorum. Konuşma arkanızdayım temasını içerse de asıl vurgu benim sorun oluşumdu.

Benim soğuk duruşum iletişim kurmayan halim tam tersiydi aslında. Tanıştığımızdan evlilik sürecine kadar hep arayıp soran kişi bendim, kv ve eltiyi, hastalık sağlık gibi durumlardan tutun diğer pek çok şey için hal hatır sorardım. Elti bir kere bile beni aramamıştır. Buna rağmen algı tam tersi, X mesafeli, görüşmek istemiyor.

Evlendikten sonra da yaptığım yapmadığım şeylerle çok kez yargılandım, yüzüme söylendi. Anlatacak çok şey var..

Ben birçok şeyi göz önünde bulundurarak evlendikten bir süre sonra elti ile arama mesafe koydum. Çünkü artık topluluk içinde de haddini aşan söylemleri oluyordu.

Konuşmamak değil ama sınırlarını bilmesini ve müdahil olmasını istemedim. Diğer türlü denedim olmadı bu sefer mesafe olsun dedim, dur noktasıydı bu benim için.

Kv bunu biliyor. Bana eltini sevmiyorsun diyip kv konuyu açtığında söylemiştim. O konuyu açmasa yine söylemezdim.

Aile grubundan genellikle fotoğraflar paylaşılır, yazılar yazılır. Ben de çok cevap vermiyorum. Kimse genelde bir şey yazmaz. Elti çocukla alakalı bir şey paylaşmış, ben ona cevap vermedim diye hem kaynım hem kv neden cevap vermedi diye hesap sordu. Son nokta burası düşünün. Çocuk üzülürmüş, sanki çocuk grubu görüyor okuyor.

Elti bu sefer mesafe koymamı bu şekilde yönetmeye başladı, daha da kullandı bu durumu. Sinekten yağ çıkarır hale getirdi her şeyi. Ben o kadar tepkisiz ve karşılık vermedim ki yapılanlara benimle alakalı söylenebilecek şeyler yoktu, o da küçük meseleleri mesele yapmaya tenezzül etti. Asıl şaşırdığım kaynımın ve kvnin buna ortak olması ve onaylamalarıydı aslında.

Ben yine insanlık yaptım. Eşimin ailesi olduğu için elti ve kayına olmasa da kv’ye saygı duymak ve iletişimi iyi tutmaya özen gösterdim. Geçen gün kv’ye gittik gayet sıradan bir akşam kayınpeder kv oturduk yedik içtik ve eve döndük. Ertesi sabah kv eşime ses kaydı atmış. Eşim bu ses kaydını dinlediğimi bilmiyor.

Eşime demişki oğlum sen neden abine ismiyle hitap ediyorsun, abi demen gerekiyor. x’in yanında seni bozmak istemedim ama onunla evlendiğinden beri hitabın değişti. Ne abine abi ne yengene yenge diyorsun. Onlar saygı duyulmayı hakeden insanlar, onlar senin ailen. Sen onlara saygı duyarsan eşin de saygı duyar. NANKÖRLÜK YAPMAYIN.

Yani eşimin hitabından bile ben sorumlu tutulmuşum. Halbuki ben eşimi tanıdım tanıyalı hitabı böyledir benim zerre etkim yok. Ama yine itham edilen benim. Çok kırgınım, kızgınım ve artık yorgunum. Ağzımla kuş tutsam da en ufak detaylara bile takılıp benden bilinir hale geldi.

Kendi halimde evimde huzurlu yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar. Her ay farklı bir gündem.

Bu durumda da ben mesafeliyim diye annem kaynına bir akşam gidin yoksa bu durum hiçbir zaman bitmeyecek, kazanan sen olursun diye baskı yapıyor. Bu durum ancak böyle çözülebilir diyor..

Onlar büyük senden bekliyor diyor. Ben onları evimde çoğu kez ağırladım, onlar çağırmadı. Çağrılmadığım yere neden gideyim, istese çağırır çoğu zaman aile üyelerini davet etti, her yerde de paylaştı aslında.

Tüm yazı boyunca eşimden bahsetmediğimin farkındayım. Eşim annesine karşı çoğu zaman beni koruyan tavırlar sergiler ama yüzde yüz olarak o güveni veriyor mu ya da yapılanlara ses çıkarıyor mu derseniz hayır kesinlikle net bir tavrı yok.

Sonuç olarak ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemez noktadayım.

Yorumlarınızı bekliyorum.
Yazdıklarınızın yarısına kadar okudum😌Bana çok benzer durumlar kv,elti ve kayın...Kısaca,insanlar seni kontrol edemediklerinde,sana öfkelenip hatta senden nefret edecekler.Lütfen bu ortadoğu bataklığını bırakın yani elti,kv,görümce.Kendinizi niye açıklama gayretinde bulunuyorsunuz ki?6,5 yıllık evliyim ve kv ve eltim 3 çocuğu üst katta oturuyor çünki ev ters dublex.Hiçbirine eyvallahım yok.Eğer elimi verirsem kolumu alamam.Onlar yüzünden kendimden geçemem...Evliliğimin ilk yıllarında gece 12'de kapım çalınıyordu.Neymiş,oğlan bize gelmek istemiş...O kadar çok sinir bozucu durum oldu ki anlatsam burada sayfalar yetmez...Kısacası,lütfen kendinizi kullandırmayın.Emin olun ki onlar sadece sizden faydalanmak için varlar.
 
Back
X