- 13 Mayıs 2016
- 1.363
- 2.825
- 37
Merhaba,Bazen herşey para değil ne yazık ki. Kimin için çalışıyoruz çoğunlukla çocuklarımız için, onların standartlarını yükseltmek ya da sabit kılmak için. Annelik zor zanaat, hele ki vicdan da işin içine girince çok daha farklı boyutlara ulaşıyor.
Oğlunuzu mutsuz edecek bir adım atmayın derim ben.
Mesajı yazalı da epey olmuş, muhtemelen kararınızı da vermişssinizdir. Hakkınızda hayırlısı neyse o olsun.
MerhabaSelamlar Hanımlar,
Dün Mert Başaran'ın kitabını bitirdim. Aslında kitap 20-30'lu yaşlarda tasarruflu yaşayıp, 40'lı yaşlarda finansal özgürlüğünü kazanma üzerine yazılmış. Ancak ben 40 yaşında bir insan olarak, kendim ve çocuklarım için bir finansal özgürlük planı yapabilirim. Ben kendi adıma bu yılı, finansal okur yazarlığımı arttırmak, kredi ve kredi kartı borçlarımı kapatmak ve fiziki altın birikimi yapmak üzerine yoğunlaşacağım. Kitapta önemli bulduğum noktaları sizinle paylaşmak istiyorum.
Borsa: Güçlü ve köklü firmalara düzenli yatırım yapıp, sonrasında da al unut şeklinde ilerlemek ve en az 5 yıl hisseleri tutmak gerektiğinden bahsediliyor. Herkesin aldığı dönemde satıp, herkesin sattığı dönemde almak gerekiyor. Mesela covid döneminde THY'nin hisseleri dibe vurmuştu. O zaman alım yapanlar parasını 5'e katlamış. Ayrıca gelen tüyolara itibar edilmemesi, eğer bu tüyo bana kadar geliyorsa bir bit yeniği var diye düşünmek gerektiği vurgulanıyor.
Dolar: Dolar'ın enflasyonu olduğu ve parasını dolarda tutanların, sanılanın aksine aslında parasının değerini korumadığını söylüyor. Dolar almak yerine, değeri dolarla artan altın ve değerli madenlere yatırım yapılması gerektiğinden bahsediyor.
Arsa: Kendisi en çok parayı aldığı küçük arsalardan kazanmış. Arsaları da al unut şeklinde yatırım yapılması gerektiğini söylüyor.
Bağış: Paranın bir bölümünün mümkünse 40'da 1'inin direkt bağış yapılması gerektiğini söylüyor. Bence de önemli bir konu bu.
Paylaşımın son derece bilgilendirici olmuş, teşekkür ederim.Merhabaelecda bahsettiğin kitabı okumadım. Tasarruf konusunda genel geçer kuralların yani sıra konjonktürün de önemli oldugunu düşünüyorum. Kitabın basım yılı kaç bilmiyorum ama kredi borçlarını kapatmak kısmında erken kapatmaktan bahsediliyorsa şuan mesela mantıklı değil bence. İrili ufaklı pek çok kredim var şuan bunlar bu donemde bi çeşit tasarruf oluşturdu bana. Bunun dışında kredi kartı kullanımı da benim tüketim alışlanlıklarımı yönetmemde fayda saglıyor. Kızların özel okul ücretlerini peşin indiriminden yararlanıp kredi kartından cektirdim. Çoğu bankanın peşine taksit kampanyaları oluyor; bu sekilde hem okulun peşin indiriminden yararlandım hem de 5/6 taksite bölerek ödemiş oldum/olacağım. Yine yakın zamanda salon yemek masa takımımızı yenilemek istedik. Axesste bu aya ozel 2 ay erteleme ve peşine taksit kampanyaları var. Aldıgım takımı indirimden yararlanarak peşin aldım ama odemesine mayısta baslayıp taksitli ödeyeceğim. O süre zarfında takım için ayırdığım tutarı rahatlıkla değerlendirebilirim. Tabi bütün bunlar için kredi kartlarının limitlerinin yüksek olması gerek. Bunun da farklı formülleri var tabi, finansal kuruluşlarla sık sık çalışmak ama vadesi gelmiş borcun son ödeme gününde ödenmesinin kritik oldugunu düşünüyorum. Yani benim için kkartı kullanımı vazgeçilmez. Peşin ödeyince nereye ne ödedim aklımda kalmıyor fakat kkartı dönemiçi harcamalarda herseyi görebiliyorum.
Baskası için elbette farklı olabilir ama ben Kendimi tanıyorum, tüketim ve finansal alışkanlıklarıma güveniyorum. Bu sayede kredi imkanları/kredi kartı kullanımları bana fayda saglıyor. Ama bu işlemlerin surekli tüketim için kullanılması, kişinin borcunu geciktirmesi/asgarinin ödenmesi insanı çıkmaza sokabilir. Oyuzden kimseye öneri vermiyorum:)
Döviz konusunda görüşlere katılıyorum. Normalde bir para birimi yatırım aracı olamaz fakat hem doların rezerv para olması hem de ülkemizdeki enflasyonun yüksekliği insanları dolar tutmaya sevk ediyor. Bu durumun zirveye ulaşmasına dolarizasyon deniyor. Tabi kur korumalı mevduat ve diğer bazı uygulamalar ile doların fiyatı uzun süredir stabıl. Altının ons değeri de dolara baglı esasında, normalde hareketlerinin aynı yönlü olması beklenir fakat bahsettiğim durumlarla makasları açılabilir. Çeşitlendirmek iyi olabilir.
Borsa konusunda bahsettiklerin idealize edilen fotoğraf olsa da ben hiç o kadar sabırlı olamadımsanıyorum ilk borsa hesabımı acalı 10 yıl olmuştur fakat elimde hiç bir hisseyi 5 yıl tutamadım. Bazı hisseler için tutsam suanda küçük çapta bir servetim olabilirdi:) ama bilemiyoruz kimse de bilemez diye dusunuyorum. Borsa analizlerinin cogu hissenin geçmişte çizdiği trendin yorumlanması ile yapılıyor ama dönemine göre çok fazla değişken var, oldukça zor yani tahmin. Zaten kolay olsa bütün borsa yorumcumları zengin olurdu. Hisse önerisi alırken buna dikkat etmek lazım, öneriyi veren geçen yıl endekse gore yuzde kaç kazanmış mesela sorgulanmalı
her neyse ama ben genel olarak yatırımlarımı borsada büyüttüm diyebilirim. Arada eşimin iş bağlantısından elde ettiği kazanımlarda oldu elbet. Buna ilave uygun koşullarda kullanılmış konut kredisi ve ihtiyaçlar için ucuz kredi kullanımı etken oldu.
Finansal özgürlük konusunda eldeki parayı bu şekilde büyütüp bir dükkan/kahveci vb. Birseye dönüştürmeyi planlıyorum. Fakat okul ücretlerinde meydana gelen ciddi artışlar çok endişelendiriyor beni. Bazen de kendimi rahatlatmak için refah seviyeni düşürmeden çocukların okulunu finansa edebiliyorsan yeter kasma diyorum:) bende durumlar bu şekilde, sevgiler
"Para ile ilgili alışkanlıklarımızı da güncelleme kararı aldık." cümlenizi açabilirseniz çok sevinirim. Hangi alışkanlıkları nasıl dönüştürmeyi planlıyorsunuz? Bana ve diğer arkadaşlara da faydalı olabilir.Merhaba,
Eski düzenimde devam etme yönünde karar vermiştim, önceki sayfalarda da yazmıştım. Yorumunuz için teşekkürler
Para dediğiniz gibi her şey değil ama bazı zamanlarda da pek çok şey olabiliyor maalesef. Eşimle ülkede son yaşanan ve akraba çevrelerimizi de etkileyen zorluklardan kendimizce dersler çıkarıp, para ile ilgili alışkanlıklarımızı da güncelleme kararı aldık.
elecda 'nın yukarıda yazdığı gibi ruh halimiz çok benzer, maddi ve manevi kaygılar içerisindeyiz ama hayatlarımıza da devam etmemiz gerekiyor. Ruh ve beden sağlığımızı korumanın başka bir yolu yok çünkü.
Umarım yaralarımız tez vakitte sarılır..
Borsa ve genel piyasa yorumlarını youtube dan takip ediyorum. Düzenli olarak tek birini takip etmek şeklinde değil de o an bakınacagım hisse özelinde arama ile buluyorum videoları, beğendiğimi dünlemeye devam ediyorum.Paylaşımın son derece bilgilendirici olmuş, teşekkür ederim.
Kredi kullanımının son derece mantıklı olduğunu, zira her koşulda kredi faizinin enflasyonun altında kaldığını söylüyor. Ben de kendi adıma sahip olduğum her şeyi kredi ile aldım. Birikim ya da miras yolu ile gelen bir nakit yoksa, maaşla biriktirerek ev sahibi olmak imkansıza yakın şu şartlarda.
Kredi kartı konusunda da senin gibi akıllıca kartı yöneten insan sayısının çok az olduğunu, büyük çoğunluğun kartı gereksiz alışveriş için kullandığını söylüyor ki ben bu kısma giriyorum. Kartımın limiti yüksek ve bu benim dürtüsel alışveriş yapma riskimi arttırıyor.
Senin önereceğin bir kitap veya sosyal medya hesabı var mı finans ile ilgili?
Haklsın, ücretli gelir ile bi atak yapmak günümüzde imkansız. Hali hazırda ticaret ayağı varsa riskin yanında fırsatta çok olur elbet. Ücret çalışan için Ancak ufak ufak biriktirilir ve bu birikimlerin borçlanma ile birleserek birseye donuşmesi beklenir. Sonra borçlanılan miktarın azalması/taksitlerinin aşınması ve dönüşen şeyin belli bir miktarda değer kazanımı ile yeni bir hamle yapılabilir. Yani miras yoksa ortada mevcut sermayeye çok sefer takla attırmak lazım.Belki herseferinde belli bir yüzde hedefi koyup o değerlenmeyi yapınca daha kısa sürece daha fazla değer getirecek baska bir yatırıma geçilmeli.Ben bunu yaparken borçlanmaya hiç karşı değilim, aksine bu ancak güvenli borçlanma kanalları sayesinde yapılabilir. Şirketlerde hatta devletlerde bu şekilde büyüyor. Maalesef parayı tamamen biriktireyim ev alayım(ki bu oturulacak ev ise fiyatı ne kadar değerlenirse değerlensin bir yatırım değildir, nihayetinde barınma ihtiyacını karsılıyor) devri çoktan bitti.En çok para kazancı ticaret veya kendi işini,ek işler yapmakla başlıyor. Maaş nedense sadece giderleri karsiliyor bizim icin böyleydi.Birde adım adım ilerlemek gerek iş kurarken de
Kazancın çoğunluğu ile yine yatırım yapılmalı.
Biz çok altın dolar birikimi yapmaya çalıştık ama ihtiyacımız olduğun da da harcadık. Birde uzun vadeli yatırımlar pek gelir sağlamıyor.
Sadece kızımız için bu tarz birikim yapıyoruz.
Krediler de eğer yatırım fırsatı varsa kapatıp tekrar çekiyoruz. Diğer borcu kapatıp yine harcama yapılacaksa pasif yatırım malesef.
Tecrübelerimiz bu şekilde.
Aynen çalışırken evimiz arabamız olsa yeter diyordum çünkü sistem bu kadarına izin veriyor.Haklsın, ücretli gelir ile bi atak yapmak günümüzde imkansız. Hali hazırda ticaret ayağı varsa riskin yanında fırsatta çok olur elbet. Ücret çalışan için Ancak ufak ufak biriktirilir ve bu birikimlerin borçlanma ile birleserek birseye donuşmesi beklenir. Sonra borçlanılan miktarın azalması/taksitlerinin aşınması ve dönüşen şeyin belli bir miktarda değer kazanımı ile yeni bir hamle yapılabilir. Yani miras yoksa ortada mevcut sermayeye çok sefer takla attırmak lazım.Belki herseferinde belli bir yüzde hedefi koyup o değerlenmeyi yapınca daha kısa sürece daha fazla değer getirecek baska bir yatırıma geçilmeli.Ben bunu yaparken borçlanmaya hiç karşı değilim, aksine bu ancak güvenli borçlanma kanalları sayesinde yapılabilir. Şirketlerde hatta devletlerde bu şekilde büyüyor. Maalesef parayı tamamen biriktireyim ev alayım(ki bu oturulacak ev ise fiyatı ne kadar değerlenirse değerlensin bir yatırım değildir, nihayetinde barınma ihtiyacını karsılıyor) devri çoktan bitti.
Bununla birlikte, ciddi sermaye yoksa bi işe girdim resmen vurgun yaptım, parayı birden 5e katladım(dolar bazında) vb. Bu da çok zor geliyor bana. Para parayı çeker o ayrı tabi:)
Planların çok güzel, sağlıkla huzurla gerçekleştirmek dileğiyle..Günaydın herkese
Storytelde Etkili insanların 7 alışkanlığı kitabını dinliyorum, henüz bitirmedim ama faydalandığım çok şey oluyor, onlardan bahsetmek istiyorum. Planlama konusundan bahsederken günlük plan yapmanın yanlış daha doğrusu eksik olduğundan bahsediyor, kişisel misyon bildirgesine göre haftalık plan yapmanın daha doğru olduğunu söylüyor.
Sevgilielecda tavsiyesiyle kişisel misyon bildirgemi birkaç yıl önce hazırlamıştım, revize ettim geçen hafta. (Elecda nın başlıklarının çoğunu kullanmıştım)
Kişisel misyon bildirgeme göre bu haftanın planını paylaşıyorum:
Sağlıklı yaşam
D vitaminini düzenli kullanmak (çocuklar ve biz, bir süredir aksatıyordum)
Öğle araları yürümek (artık öğle arası süt sağmadığım için zamanım kalıyor)
Annelik
Günlük sohbet konusu belirleyerek akşam yemekte konuşmak (farklı konular oğlumun çok ilgisini çekiyor, mesela mimar Sinan ın “deprem terazisi” ve “Süleymaniye cami is odası” yakın zamanda konuştuğumuz konulardı)
Eş
Kısa da olsa baş başa vakit geçirmek, sohbet etmek
Ev
Yatmadan önce evi hep birlikte toplamak
İyi görünmek
Günlük cilt bakımını aksatmadan yapmak
İş hayatı
Mesai başlangıcında günlük plan yap
Para yönetimi
Ödediğim ev kredisi taksit tutarını yükselterek vadeyi düşürmek (dün bankaya giderek hallettim)
Kişisel gelişim (kitap,podcast,video)
Kitap
(Belirlediğim kitaplar haftalık değil Mart ayı için)
Çocuk gelişimi -Çocuklarımızla itişmeyelim iletişelim-storytel)
Kişisel gelişim- Savaşçı-Storytel
Kuran-ı Kerim Türkçe meali-storytel (günlük 20-30 dk dinliyorum)
Bir Masal iyi gelir-storytel
Yaşlı adam ve deniz
Podcast
Nilay örnek-Agah aydın
Mavi dünyadan bir bölüm
Video (tele kaydettiklerimden)
İnanç
Namazlarımı aksatmadan kılacağım
Dua
Şükür defteri
Sevgiler
Etkili insanların 7 Alışkanlığı benim okuduğum en faydalı kişisel gelişim kitabıydı. Storytel'e eklenmesi de çok iyi olmuş. Okumayan varsa şiddetle tavsiye ediyorum.Günaydın herkese
Storytelde Etkili insanların 7 alışkanlığı kitabını dinliyorum, henüz bitirmedim ama faydalandığım çok şey oluyor, onlardan bahsetmek istiyorum. Planlama konusundan bahsederken günlük plan yapmanın yanlış daha doğrusu eksik olduğundan bahsediyor, kişisel misyon bildirgesine göre haftalık plan yapmanın daha doğru olduğunu söylüyor.
Sevgilielecda tavsiyesiyle kişisel misyon bildirgemi birkaç yıl önce hazırlamıştım, revize ettim geçen hafta. (Elecda nın başlıklarının çoğunu kullanmıştım)
Kişisel misyon bildirgeme göre bu haftanın planını paylaşıyorum:
Sağlıklı yaşam
D vitaminini düzenli kullanmak (çocuklar ve biz, bir süredir aksatıyordum)
Öğle araları yürümek (artık öğle arası süt sağmadığım için zamanım kalıyor)
Annelik
Günlük sohbet konusu belirleyerek akşam yemekte konuşmak (farklı konular oğlumun çok ilgisini çekiyor, mesela mimar Sinan ın “deprem terazisi” ve “Süleymaniye cami is odası” yakın zamanda konuştuğumuz konulardı)
Eş
Kısa da olsa baş başa vakit geçirmek, sohbet etmek
Ev
Yatmadan önce evi hep birlikte toplamak
İyi görünmek
Günlük cilt bakımını aksatmadan yapmak
İş hayatı
Mesai başlangıcında günlük plan yap
Para yönetimi
Ödediğim ev kredisi taksit tutarını yükselterek vadeyi düşürmek (dün bankaya giderek hallettim)
Kişisel gelişim (kitap,podcast,video)
Kitap
(Belirlediğim kitaplar haftalık değil Mart ayı için)
Çocuk gelişimi -Çocuklarımızla itişmeyelim iletişelim-storytel)
Kişisel gelişim- Savaşçı-Storytel
Kuran-ı Kerim Türkçe meali-storytel (günlük 20-30 dk dinliyorum)
Bir Masal iyi gelir-storytel
Yaşlı adam ve deniz
Podcast
Nilay örnek-Agah aydın
Mavi dünyadan bir bölüm
Video (tele kaydettiklerimden)
İnanç
Namazlarımı aksatmadan kılacağım
Dua
Şükür defteri
Sevgiler
İnşallah çok teşekkür ederimPlanların çok güzel, sağlıkla huzurla gerçekleştirmek dileğiyle..
şükür defterini nasıl tutuyorsun biraz açabilir misin?
güzel bir fikir gerçekten, ben de denemek istiyorum. Daha önce niyetlendim ama sürdüremedim bi şans daha vereyim bakalımİnşallah çok teşekkür ederim
Onun için bir ajanda edindim, sabahları işe geldiğimde çalışmaya başlamadan önce önceki günü düşünerek şükür sebeplerimi yazıyorum tarih atarak. Farkındalığımı artıran bir uygulama oldu benim için. Sonradan açıp okumak da çok iyi geliyor